Görüş Bildir
Haberler
Doğu Ekspresinin Son Durağı: Medeniyetlerin Taşlarla Buluştuğu Masalsı Güzellikteki Antik Kent Ani

Doğu Ekspresinin Son Durağı: Medeniyetlerin Taşlarla Buluştuğu Masalsı Güzellikteki Antik Kent Ani

13.03.2022 - 07:15

Türkiye'nin en doğusunda yer alan illerden birisi olan Kars, meşhur peyniri ve kaz etiyle hazırlanan lezzetli yemeklerinin yanı sıra doğal ve tarihi güzellikleriyle de dikkat çekiyor. Kışın dondurucu soğuğunda Doğu Ekspresi ile Anadolu'nun hemen hemen tüm kentlerini gezerek ulaştığınız Kars, sizleri zengin kültürüyle karşılıyor. Her mevsim ziyaret edilen Kars'ın güneydoğusunda yer alan Ani Antik Kenti ise pek de bilinmeyen masalsı güzellikte bir şehir. İşte, 'İyi ki gitmişim.' diyeceğiniz her köşesinden tarih fışkıran Ani Antik Kenti ve civarındaki tarihi güzellikler!

Geçmişi Oldukça Eskilere Dayanan Mistik Bir Kent

Geçmişi Oldukça Eskilere Dayanan Mistik Bir Kent

M.Ö. 3000'li yıllara kadar uzanan tarihiyle Ani Antik Kenti onlarca medeniyete ev sahipliği yapmış. İnsanlar arasında 'Medeniyetler Beşiği', 'Binbir Kilise Şehri' ve '40 Kapılı Şehir' gibi isimler kullanılmış. Ermenistan sınırında Arpaçay nehrinin kıyısında ve Çıldır gölüne 100 km uzaklıkta bulunan antik kent, tarihi İpekyolu'nun önemli güzergâhlarından birisi. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde de yer alan yapıda kazı ve restorasyon çalışmaları devam ediyor.

Kiliselerin Ermeni Mimarisiyle Buluştuğu Özel Bir Yer

Kiliselerin Ermeni Mimarisiyle Buluştuğu Özel Bir Yer

Ani Antik Kenti'nde şehrin en ihtişamlı zamanlarını yaşadığı Bagratuni Hanedanlığı'na ait pek çok kilise yer alıyor. 1001 kilise şehri olarak adlandırılması muhtemelen bu kiliselerin varlığına işaret ediyor. Ermeni mimarisinden başka Gürcü ve Selçuklu mimarisinden de izler taşıyan bölgede ağırlıklı olarak taş yapılar kullanılmış. Ermenilerin Hristiyanlığı kabul etmelerinin ardından Hz. İsa'nın hayatından izler taşıyan fresklerle dolu 1205 tarihli Tigran Honents Kilisesi, Genç Kızlar ve Rahibeler Manastırı, haç şeklinde planlanan Büyük Ani Katedrali, Abughamrents Aziz Krikor Kilisesi, Surp Krikor Kilisesi en çok bilinen kiliselerden.

Ateşgede Tapınağı ve Zerdüştlük Dini

Ateşgede Tapınağı ve Zerdüştlük Dini

M.S. 6.yüzyılda Sasanilerin bölgeyi ele geçirdikten sonra inşa ettiği bir Zerdüşt tapınağı olan Ateşgede Tapınağı dairevi planlı tasarlanmış bir yapı. 4 sütun, bu sütunların baş kısımlarına kondurulan ateş yakma tablaları ve tapınak müştemilatı olarak kullanılan yapı kalıntıları günümüze kadar ulaşmış. Kars Ocaklı köyünde bulunan yapı koruma altında.

Anadolu'nun En Eski Camisi: Ebu'l Manuçehr Cami

Anadolu'nun En Eski Camisi: Ebu'l Manuçehr Cami

Selçukluların 1072 yılında bölgeyi fethetmesinden sonra inşa edilmiş bir yapı. Tüf taşı kullanılarak yapılmış sekizgen minareli cami planı günümüze ulaşan en eski Selçuklu eserlerinden birisi. 1917 yılında yıkılan yapıdan günümüze sadece bir kısmı ulaşmış. Ulaşan minare kısmının ise 10. yüzyıldan kalma olduğunu ve diğer kalıntıların da 12. ya da 13. yüzyılda yapıya eklendiğini iddia edenler bulunuyor.

Büyük Katedral/Fethiye Cami

Büyük Katedral/Fethiye Cami

İkinci Sembat'ın zamanında yapımına başlanan ancak onun ölümüyle eşi kraliçe Katranide tarafından 1001 yılında tamamlanan yapı, katedral olarak kullanılmış. Kiliseyi tasarlayan mimar aynı zamanda Ayasofya'nın kubbesini de onaran Tiridat usta. Kırmızı renkli tüf taşıyla inşa edilen yapı, Selçuklu Sultanı Alparslan'ın bölgeyi fethetmesiyle Fethiye Cami olarak anılmış ve ilk fetih namazı burada kılınmış. Büyük bir kısmı korunmuş olan yapı, sütunlarla desteklenmiş ve heykel oyuklarıyla süslenmiş. Hristiyanlık inancını yansıtan figürler katedralin sanatsal değerini de ortaya koyuyor. Bazilikal planda haç şeklinde tasarlanan yapının üç tane giriş kapısı bulunuyor.

İki Ülkeyi Birleştiren Köprü: İpekyolu Köprüsü

İki Ülkeyi Birleştiren Köprü: İpekyolu Köprüsü

Tarihi kesin olarak bilinmeyen köprünün 9. yüzyılda inşa edildiği düşünülüyor. Arpaçay nehir üzerinde bulunan köprü, İpekyolu'nun Anadolu'ya açılan noktası olma özelliği taşıyor. İki katlı olarak yapılan köprünün nehir üstündeki kısmı çökmüş ve günümüze sadece köprünün ayak kısımları ulaşmış.

İpekyolu ve Kervansaray Birbirinden Ayrı Düşünülemezdi

İpekyolu ve Kervansaray Birbirinden Ayrı Düşünülemezdi

Gerek Selçuklu gerekse Osmanlı zamanında ticaret yolları üzerinde kervansaray inşa edilirdi. Selçuklu Kervansaray'ı Ani Antik Kenti'nin kuzeybatısına doğru olan dağlık bir bölgede kurulmuş. Kervansarayın Selçukluların Ani'yi kendi topraklarına katmasının ardından başlayan imar faaliyetleri zamanında yapıldığı düşünülüyor. Ancak yapının kimi kaynaklarda 13. yüzyılda yapıldığı üzerinde de duruluyor. Dikdörtgen planlı yapının dış kısımları duvarlarla çevrili olup bir kaleye benziyor. Yapının girişinde taş oymacılığının oldukça zarif örneklerini görebilirsiniz. Kervansarayın günümüze ulaşan kısmı ise oldukça az.

BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
14
8
1
1
0
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın