Daha önce dikey tarım ile yazılar yazdım. Daracık balkonumda, kompost toprak elde ediyorum ve dostlarıma ikram edeceğim sebze ve meyveler yetiştiriyorum. Meyvelerin çekirdeklerini saklıyorum ve doğal ortamlarda toprakla buluşturuyorum. Ama bunlar bireysel çabalar; dünyanın sürdürülebilirlik, rejeneratif üretim ve çevre konusunda yeni bir sürece girmesi gerekiyor. Bu sadece nüfus artışıyla da ilgili değil, dünyanın yaşadığı süreçle ilgilidir.
Dünya'nın 10 milyar nüfusu besleyip besleyemeyeceği karmaşık bir sorudur ve cevabı birçok faktöre bağlıdır. Bazı uzmanlar, tarımsal üretimdeki artış ve kaynakların daha sürdürülebilir bir şekilde kullanılmasıyla bunun mümkün olduğunu savunurken, diğerleri artan nüfusun gıda, su ve enerji gibi temel ihtiyaçlar üzerinde aşırı bir yük oluşturacağını ve kıtlığa, çatışmalara ve çevresel bozulmaya yol açacağını savunuyor.
. Gıda üretimi: Dünya şu anda 10 milyardan fazla insanı beslemek için yeterli gıda üretiyor. Ancak, bu eşitsiz bir şekilde dağılmış durumda ve gıda israfı da önemli bir sorun. Gıda üretimini artırmak için tarım arazilerini daha verimli kullanmak, gıda israfını azaltmak ve sürdürülebilir tarım uygulamalarına yatırım yapmak gerekir.
. Su kaynakları: Su, gıda üretimi ve insan sağlığı için hayati önem taşır. Dünya nüfusunun artması su kaynakları üzerinde baskı yaratacaktır. Su kaynaklarını korumak ve sürdürülebilir bir şekilde kullanmak için daha verimli sulama sistemleri kurmak, su kirliliğini önlemek ve su kaynaklarının korunması için yatırım yapmak önemlidir.
. Enerji: Enerji, gıda üretimi, ulaşım ve diğer birçok faaliyet için gereklidir. Nüfus artışı enerji ihtiyacını da artıracaktır. Yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapmak, enerji verimliliğini artırmak ve sürdürülebilir enerji politikaları geliştirmek önemlidir.
. Çevre: Nüfus artışı, doğal kaynaklar üzerinde baskı yaratacak ve çevre kirliliğini artıracaktır. Sürdürülebilir kalkınma için çevreyi korumak ve doğal kaynakları korumak önemlidir.
. Sosyal ve ekonomik faktörler: Yoksulluk, eşitsizlik ve eğitim eksikliği gibi sosyal ve ekonomik faktörler de gıda güvenliğini etkileyebilir. Bu sorunları çözmek için kalkınmaya yatırım yapmak, eğitim ve sağlık hizmetlerine erişimi artırmak ve sosyal adaleti sağlamak önemlidir.
Dünyayı gerçekten beslemek için daha fazla besin yoğun gıdaya ihtiyacımız var. Tam beslenme sağlayan daha fazla gıdaya ve onu yetiştirmek için daha fazla çiftçiye ihtiyacımız olacak.