En Çok Hangi Yalanı Söylüyorsun?
Bazen kendimizi zor duruma sokmamak, bazen de karşı tarafı kırmamak için ufak tefek, zararsız beyaz yalanlara hepimiz başvurabiliyoruz. 'Ben asla yalan söylemem.' deme, çünkü sen de yapıyorsun. Peki en sık hangi yalanı söylüyorsun?
1. Hemen başlıyoruz. Odanı mavinin hangi tonuna boyamak isterdin?
2. Tom ve Jerry'de kimi tutardın?
3. Hangi çizgi film karakteriyle ev arkadaşı olmak isterdin?
4. Uzun yıllardır görüşmediğin bir arkadaşınla buluştun ama konuşacak konu bulamadınız ve çok sıkıldın. Ne yapardın?
5. Seni en çok neyi unutmak sinirlendirir?
6. İmkanın olsa hangisini evde beslemek istersin?
7. Seni aldatan eski sevgilini bir yerde dayak yerken gördün. Ne yaparsın?
8. İstanbul denince aklına ilk ne geliyor?
9. Müzikçalarına tek bir grubun şarkılarını eklemek zorunda olsan bu hangisi olurdu?
10. Geldik son soruya... Bu testi çözerken dürüst davrandın mı?
Telefonu değiştirince numaralar silinmiş, tanıyamadım!
Doğrucu Davut olmaya gerek yok. 'Sen kimsin ki telefon hafızamda yer alacaksın?' desen daha mı iyi olacaktı? Zaten telefonlar da eskisinden daha karmaşık. Şuraya kaydet, ev numarası ekle, iş numarası ekle. Kim uğraşacak Allah aşkına. Fani dünyada kimseyi kırmamak lazım. Değerli numaranı kaydetmiştim ama telefon değişince numaralar da gitmiş. Tüh :(
Tam da seni arayacaktım. Kalp kalbe karşıymış!
Herkesin işi gücü var. Senin de. Bazen çok önemli bir şey oluyor. Bazen önemli bir toplantı çıkıyor. İstemeden de olsa ihmal edebiliyorsun çevrendeki insanları. Şimdi, 'Başka işim yok, seni mi arayacağım?' desek çok hoş olmaz. Karşı taraf aramış nezaket göstermiş. Hem kalp kalbe de karşıdır. Telepati kurarak görüşmüş oldun. Ne güzel değil mi? Bir dahaki sefere sen ararsın.
Dedikodu yapmıyoruz ki. Gelsin yüzüne de söylerim!
Çoğu kişinin itiraf edemediği bir şey var; 'Dedikodu yapmak dünyanın en zevkli aktivitesi.' Çayını, kahveni demlemişsin, sıcak bir ortam var. Şartlar gıybet için ideal seviyede. Bir de bakıyorsun gruptan birisi çıkıp 'Bu dedikoduya girmiyor mu?' diye sorarak gıybet kazanına soğuk su döküyor. Bu densizi yatıştırmak ve dedikodu meclisine devam etmek için yapıştırıyorsun bu cevabı; 'Burada olsun yüzüne de söylerim.'
Bu aralar çok yoğunum ama bir ara 'mutlaka' görüşelim!
Aslında çok da meşgul değilsin. İtiraf etmek gerekirse o kişiyle görüşmeye de can atmıyorsun. Reddetmek de işine gelmediği için hem kendini kötü duruma sokmadan hem de karşıdakini kırmadan bu görüşmeyi erteleme yolunu seçiyorsun. İnsan insana muhtaç. Belki erteleyip durduğun kişiyle 'bir ara' hakikaten görüşmek zorunda kalacaksın. Kim bilir?
Ben şarhoj değilim!
Bence de değilsin. Sadece yerdeki siyah poşeti köpek sanıp biraz tırstın. Eğer bu normal bir durumsa kesinlikle sarhoş değilsin. Tabi, bir de doğru düzgün 'sarhoş' diyebilmen lazım. Aslında seni anlıyoruz. Ne kadar dayanıklı olduğunu, bir oturuşta nasıl içtiğini kanıtlamak istiyorsun. Kanıtlamak senin de hakkın ama sarhoşken değil. :)
5 dakikaya oradayım!
Zaman göreceli bir kavram. Beş dakika diyorsun ama kime göre neye göre beş dakika? Mesela Venüs gezegeninde bir gün 5832 saate denk geliyor. Belki küçükken hep astronot olmak istedin o yüzden Venüs'e göre süre vermiş olabilirsin. Kim bilir yolda birisine rastladın veya bir yerde indirim gördün dayanamayıp mağazaya girdin. Beklettiğin kişiler önemsenmediğini düşünebilirler diye böyle küçük bir yalan söylemiş olabilirsin ama 5 dakika dedin bir saat oldu be kardeşim.
Yorum Yazın
Kalp kalbe karşıymış,ben de tam seni arayacaktım yalanını bir kere bile kullanmadım.Aramıyor,sormuyorsam genellikle ısınamamışımdır,ışık hızında soğutan bir ... Devamını Gör
Dedikodu yapmıyoruz ki. Gelsin yüzüne de söylerim! :D (söyleyemedi) asdfghjk
Telefonu değiştirince numaralar silinmiş, tanıyamadım! Buna benzer bir cümle kurduğumu hatırlıyorum :D