Titanik Hakkında Muhtemelen Hiç Duymadığınız İlginç Bilgiler
Tarihin en büyüleyici denizcilik öykülerinden birini keşfetmek üzere geçmişe yaptığımız yolculuğa hoş geldiniz. İhtişam ve trajedi öyküsüyle efsaneleşmiş bir gemi olan Titanik hakkında bilinmeyen gerçekleri derinlemesine inceleyeceğiz. Bu gemiyle alakalı akılda kalmış tüm sorulara cevap vermek ve enkaz çalışmaları sonrası elde edilen veri ve bilgiler için içeriğimizi okumaya başlayalım!
Titanik'in başlangıcıyla başlayalım. O herhangi bir gemi değildi; zamanının lüksünün ve teknolojik ilerlemelerinin timsaliydi.
Titanik 10 Nisan 1912'de Southampton'dan New York'a gitmek üzere ilk yolculuğuna çıktı. Geminin yola çıkarken neredeyse başka bir yolcu gemisi olan SS City of New York ile çarpıştığını biliyor muydunuz?
Bu devasa gemi nasıl battı gelin daha detaylı inceleyelim.
Titanik’in batışıyla alakalı yolcuların ifadeleri incelendi.
İddialara verilen cevaplara Bilim İnsanlarının getirdiği yorumlar;
Gökyüzündeki yıldızların sebebi ise ışık kirliliğinin az olmasına bağlansa da durum pek de öyle değil aslında. Bunun sebebi de yine Labrador akıntısı diyor bilim insanları.
Geminin batış nedeni olarak ortaya atılan diğer iddialar;
Yaşanan kaybın çok fazla olmasının nedeni;
Kısacası insanlar gerçeğin farkına vardıklarında iş işten geçmişti maalesef..
Ölenler sadece alt tabakadan insanlar mıydı?
İstatistiklere göre birinci sınıf bileti olan kadınların %97'si kurtuldu, ikinci sınıftaki kadınların %86'si kurtuldu ve üçüncü sınıftaki kadınların %49'u kurtuldu.
Birinci sınıftaki çocukların %86'si kurtuldu (sadece 7 çocuk vardı), ikinci sınıftaki çocukların tamamı kurtuldu ve üçüncü sınıftaki çocukların %31'i kurtuldu. Birinci sınıftaki yetişkin erkeklerin %17'si kurtulurken ikinci sınıfta bu rakam %8, üçüncü sınıfta %13'tu. Toplamda birinci sınıftaki yolcuların %62'si, ikinci sınıftaki yolcuların %43'ü ve üçüncü sınıftaki yolcuların %25'i kurtulurken toplamda gemiye ayak basanların %37'si kurtuldu. Gemideki 9 Türk’ten 3 tanesi kurtuldu ve 6 tanesi hayatını kaybetti. Bu Türklerin biri 1. sınıfta, diğer 8 tanesi 3. sınıfta yolculuk yapıyordu.
O gece toplamda 1500 kişi hayatını kaybetti..
Başka bir geminin seyir defterinden: Denizin yüzeyi cesetlerle doluydu..
Tim Malt sadece teknik verilerle ilgilenmedi. Rotası Titanik’in battığı yerden geçen Alman gemilerinin seyir defterlerine de ulaştı. Bir tanesi Titanik’in battığı yerden 4-5 gün sonra geçmişti ve seyir notlarında denizin yüzeyine çıkan onlarca cesetten bahsediliyordu. Hatta bu cesetlerden biri bebeğine sıkı sıkıya sarılmış bir anneye aitti. O sırada geminin kaptanı Titanik kazası hakkında pek bilgi sahibi olmadığı için bu cesetlerin nereden geldiğini merak etmekteydi ve bu da notlara geçilmişti.
Titanik’i inşa eden şirketin ihmali var mı?
Titanik battıktan sonra gözler direkt olarak bu gemiyi inşa eden White Star Line şirketine döndü. Fakat yapılan araştırmalarda bu şirketin, geminin yapımı aşamasında hiçbir masraftan kaçınmadığı hatta birçok kez gereksiz olarak nitelendirilen güçlendirme çalışmaları yaptığı ortaya çıktı. Filmden de hatırlanacağı üzere White Star Line şirketi bu gemiyi sadece para kaynağı değil aynı zamanda gurur meselesi olarak görüyordu.
Gemi, buzdağına çarptığında, geminin büyüklüğü ve kalitesinden dolayı ilk başlarda hiçbir yolcu bu çarpmayı hissetmedi. Sadece birkaç saniyelik bir titreme oldu ve yolcular, geminin ani bir hızlanma ya da hız azaltma yaptığını düşündüler.
Gemi çarpma anına kadar son sürat yol almasına rağmen, güverteye çıkanlar haricinde kimse en ufak bir sallanma ya da rahatsızlık duymuyordu. Adeta bir binanın içinde yolculuk eder gibilerdi.
Bu nedenlerden dolayı, yaşanan ölümlerden şirketi mesul tutmak da pek doğru bir tavır olmayacaktır..
Geminin enkazının bulunması...
O yılların getirdiği teknolojik yetersizlikler nedeniyle yapılan birçok enkaz bulma çalışması başarısızlıkla sonuçlanmıştı. 1 Eylül 1985’e kadar yeri keşfedilemeyen enkaz, bu tarihte Dr. Robert Ballard liderliğindeki bir ekipçe bulundu ve tüm dünya Titanic faciasını bir kez daha hatırladı.
Araştırmacılar, sonar sistem ve robotlar kullanarak Titanik batığının ilk kez kapsamlı bir haritasını çıkardı. Deniz tabanında 5 kilometreye 8 kilometrelik bir alanda yayılmış gemi parçalarının ve yüzlerce eşyanın yerini gösteren harita, aynı zamanda asla batmayacağı düşünülen Titanik’in 100 yıl önce ilk yolculuğunda bir buz kitlesine çarparak parçalandığı gece neler olduğuna dair de yeni veriler sundu.
Bu araştırma boyunca Ballard ve ekibi 3 bin 657 metre derinde yatan Titanik’in ilk fotoğraflarını çekmeyi başardılar. Bu fotoğraflar 1997’de çekilen 11 Oscarlı film için kaynak oluşturmuşlardı.