Ercan Altuğ Yılmaz Yazio: Oyun Teorisi ile Hayatınızda Doğru Kararlara Yol Açın
“Oyun oynarken ihtiyacımız olan aslında sadece biraz matematik biraz şizofreni.”(John Nash)
Belirsizlik koşullarında karar alma ve karşı tarafın davranışlarının mantığını anlamaya çalışmak tarihin her döneminde insanoğlunun ilgisini çekmiştir. Hepimizin ben böyle yaparsam karşımdaki bunu yapar diyerek fikrimizi rakibimizin yapacağı hamleye göre değiştirdiği zamanlar olmuştur. Farkında olmadan kendimizi pratik bir oyunun içinde buluveririz. Gündelik hayatta birçok yerde karşımıza çıkan ve bir oyuncunun yapacağı hamleyi planlarken diğer oyuncunun alacağı kararları göz önünde bulundurarak karar verdiği bu davranış modeline “oyun teorisi” denir. Oyuncuların kazançları ve kayıpları yalnızca kendi vereceği karara değil rakibinin vereceği karara da bağlıdır.
Oyun teorisi denilince ilk akla gelen isimdir John Nash.
Oyun teorisinin temelinde “bir oyuncunun kaybı diğerinin kazancıdır” (sıfır toplamlı oyunlar) ilkesi yer alırken, daha sonradan farklı oyunları-modelleri çözümleyerek geniş bir alana yayılmıştır.
Gelelim oyun teorisinin “mahkûm ikilemi (prisoner’s dilemma)” ve “kadın-erkek savaşı (battle of the sexes)” örneklerine bunlar oyun teorisinde Nash dengesini anlatan en popüler örneklerdir.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın