EYT Düzenlemesi Hakkaniyetli mi?
Kısaltması EYT, yani “Emeklilikte Yaşa Takılanlar” senelerdir gündemimizi zaman zaman meşgul eden emeklilik hakkı talebine odaklanmış yaklaşık 2 milyon 300 bin kişiden müteşekkil bir topluluğu nitelemek için kullanılan bir tabir.
EYT kapsamına giren kişiler sigorta girişleri bir başka deyişle sigortalılık başlangıçları 8 Eylül 1999 ve öncesinde yapılmış ve prim gün sayısı ile sigortalılık süre şartını tamamlamış ancak yaş sınırının altında kalmış kişilerdir. EYT problemi 20 seneye yakın bir süre çalışmış ancak kendisinden önceki senelerde sigorta başlangıcı yapılmış olanlar gibi emekliliğe hak kazanamamış, bu hakkı ertelenmiş insanların 1999 yılında yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Kanunu’nda yapılan değişiklikle ortaya çıkmış işbu problemini ifade etmek için hak talebi dile getirmeleri meselesidir.
Söz konusu değişiklik öncesinde kadınlarda 20 yıl, erkeklerde ise 25 yıl sigortalılık süresi ve bununla birlikte 5000 gün prim şartı ile emekli olunabiliyordu.
EYT düzenlemesinin hukuki anlamı nedir?
EYT düzenlemesinin hukuki zeminde tartışılabilmesi için öncelikle hukuk dünyasında önemli kavramlar olan “kazanılmış hak” ve “haklı beklenti” kavramlarının ne anlama geldiklerini kısaca açıklamak icap etmektedir.
Kazanılmış hak nedir?
Kazanılmış hak kavramı; hakkın doğumu esnasında hukuka uygun olarak tamamlanası ve bu şekilde tüzel veya gerçek kişi lehine sonuçlar doğurmasını, daha sonra mevzuat değişikliği sebebiyle, mahkeme kararı, işlemin geri alınması ve sair sebeplerle işlemin kişi aleyhine yeniden tezahür etmesine sebep olmasına karşılık hukuk düzeninin o hakkı lehe haliyle sürdürülmesi yönünde koruması anlamına gelmektedir.
Haklı beklenti nedir?
Haklı beklenti kavramı; idarenin ister bir taahhüt isterse yerleşik uygulama halindeki bir uygulamasına güvenmek suretiyle kişide oluşturduğu kişinin kendi lehine bir sonuca ulaşabileceği yönündeki beklentisinin hukuk düzeni tarafından korunması anlamına gelmektedir.
Emeklilik EYT’lilerin kazanılmış hakkı mı haklı beklentisi mi?
8 Eylül 1999 tarihinde yürürlüğe giren 4447 sayılı kanun ile birlikte emeklilik yaşı için sınır yükseldi. Bu sınırın yükselmesinden sonra EYT’liler için bir kesim hukuki anlamda bir kazanılmış hak olduğunu dolayısıyla söz konusu düzenlemenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi gerektiğini belirtti ve kanunun ilgili maddeleri AYM’ye götürüldü.
Bir başka kesim ise EYT’lilerin bir kazanılmış hak sahibi olmadığı ancak kendilerinin bir haklı beklentilerinin olduğu yönünde fikir beyan ettiler. “Ortada sabit, tamamıyla doğmuş bir hak olur ise kazanılmış bir hak mevcut olacaktır ancak bu durumda böyle bir hak tamamen doğmuş değildir” minvalindeki fikirleri her ne kadar ilk duyduğumuzda kulağa doğru gelse de hakkaniyet ve hak yönünden eşitlik de her zaman hukukun temel taşları olarak göz kırpmaktadır. Dolayısıyla hukukun ve mevzuat koymanın/vaz etmenin doğası gereği bir set/sınır çekmek doğaldır. Çünkü düzenlemenin meclisten geçtiği durumda da tüm EYT’lilerin yaşadığı sorun eşit düzeyde giderilmiş olmayacaktır. Dolayısıyla aradaki süreçteki farklı mağduriyetler için çeşitli davaların açılacağı öngörülmektedir.
Ancak burada bir tarih ile çekilmiş sınırın mağduriyet yaratması da yine hukukun önlemesi gereken bir ihtilaftır. AYM’nin ise “kazanılmış hak” ve “haklı beklenti” hususlarında birbirinden farklı yönde kararları bulunuyor. Ayrıca burada yalnızca “kazanılmış hak” ve “haklı beklenti” çizgisinde bir değerlendirme yapmak da muhakkak eksik olacaktır. Çünkü pratikte gördüğümüz durum -EYT düzenlemesinin henüz yapılmadığını belirterek- 1999’da sigorta girişi yapılmış işçinin 2019 yılında emeklilik hakkını daha önce kazanmış ya da haklı olarak beklemiş olmasına rağmen emekliliğinin 15 yıl ertelenmesi ve 2037’de emekli olacak olması gerçekten bir problemdir. Kazanılmış bir hak olmaması savunuluyorsa da bu duruma rağmen yeni bir düzenleme ile yumuşatılabilir bir problem olarak da görülebilmelidir.
Yorum Yazın
Bu sitede gördüğüm en düzgün ve en iyi içerik diyebilirim. Konuyu bu kadar düzgün bir şekilde işlediği için editöre teşekkür ediyorum.