onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Gerçek Olduğu Düşünülse de Aslında Tamamiyle Uydurma Olan 17 İnanç

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

Gerçek Olduğu Düşünülse de Aslında Tamamiyle Uydurma Olan 17 İnanç

Küçülüğümüzden itibaren birçok şey öğrendik. Bunlardan bazıları gerçeklik payına sahip olsa da aslında birçoğu oldukça saçma ve düpedüz uydurma. Nelermiş gelin beraber inceleyelim.

Kaynak: https://www.buzzfeed.com/angelicaamar...
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

1. Ağaçların oksijen kaynağımız olduğu.

1. Ağaçların oksijen kaynağımız olduğu.

Okul yıllarımızda ağaçların fotosentez süreci ile oksijen ürettiğini öğrenmişizdir. Ancak düşünülenin aksine, soluduğumuz oksijenin büyük bir kısmının ağaçlardan geldiğine inanmak doğru değil. National Geographic'e göre, Dünya'daki oksijenin sadece yaklaşık yüzde 28'i yağmur ormanlarından gelmektedir. Gerçekte, oksijenin yüzde 50 ile yüzde 85'i deniz bitkilerinden, özellikle okyanuslardaki yosun ve fitoplanktondan gelir.

2. Kiler örümceklerinin zehirli olduğu.

2. Kiler örümceklerinin zehirli olduğu.

Kiler örümceği olarak adlandırdığımız canlı aslında üç farklı böceği kapsar ve bunlardan ikisi gerçekte örümcek değildir. Örümcek olanı ise zehri çok güçlü olmayan bir örümcek türüdür.

3. Albert Einstein'ın matematikten okulda kaldığı.

3. Albert Einstein'ın matematikten okulda kaldığı.

Einstein'ın okulda matematikte başarısız olduğu popüler bir yanılgıdır. Ancak bu, tamamen yanlıştır. Gerçekte ise Einstein, genç yaşta matematikte oldukça başarılıydı ve 15 yaşından önce diferansiyel ve integral hesabı öğrendi.

4. Öldükten sonra bile tırnakların uzamaya devam ettiği inancı.

4. Öldükten sonra bile tırnakların uzamaya devam ettiği inancı.

Ölen bir kişinin saç ve tırnaklarının uzamaya devam ettiğine dair bir inanç vardır. Ancak bu, doğru değildir. Aslında, ölüm sonrası dehidratasyon nedeniyle cildin geri çekilmesi, saç ve tırnakların uzadığı izlenimini yaratır.

5. Tıraş olunca kılların daha da kalınlaştığı düşüncesi.

5. Tıraş olunca kılların daha da kalınlaştığı düşüncesi.

Tıraş olunduğunda saçın daha kalın ve koyu renkte geri çıktığı yönünde bir yanılgı vardır. Ancak yapılan birçok çalışma, tıraş olmanın saçın daha kalın geri uzamasına neden olmadığını göstermiştir. Gerçekte ise tıraş olununca kılın kalın kısmı öne çıkar ve normalden daha koyu gözükür.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

6. Fal kurabiyelerinin Çinlilere ait olduğu düşüncesi.

6. Fal kurabiyelerinin Çinlilere ait olduğu düşüncesi.

Fal kurabiyelerinin Çin'den geldiğine dair bir inanç vardır. Ancak bu kurabiyelerin kökeni 1870'lerde Kyoto, Japonya'ya dayanmaktadır. Bu kurabiyelerin ABD'ye gelmeleri, 1880'ler ve 1900'lar arasında Japon göçmenlerin Kaliforniya'ya gelmesiyle gerçekleşti.

7. Yutulan sakızın yıllarca vücutta kaldığı inancı.

7. Yutulan sakızın yıllarca vücutta kaldığı inancı.

Yuttuğunuz sakızın vücudunuzda yedi yıl kaldığına dair bir mit vardır. Ancak bu doğru değildir. Sakız sindirim sürecine karşı oldukça dirençlidir, ancak sonunda sindirim kanalından geçer.

8. Aziz Patrick İrlandalı olduğu yanılgısı.

8. Aziz Patrick İrlandalı olduğu yanılgısı.

Aziz Patrick'in İrlandalı olduğuna dair bir inanış bulunmaktadır. Ancak aslında İskoçya'da doğmuştur. İrlandalı korsanlar tarafından kaçırıldıktan sonra İrlanda'ya götürüldü ve orada bir çoban olarak çalıştırıldı. Daha sonra İngiltere'ye kaçtı ama İrlanda'ya Katoliklikliği yaymak için geri döndü.

9. Şekerli yiyeceklerin hiperakiviteye neden olması.

9. Şekerli yiyeceklerin hiperakiviteye neden olması.

1970'lerin sonlarında şekerin çocuklarda hiperaktiviteye neden olduğu inancı popüler hale geldi. Ancak bu, birçok bilim insanı tarafından desteklenmemekte ve aksi tekrar tekrar kanıtlanmaya devam etmektedir.

10. Orta Çağ'da insanların Dünya'nın düz olduğuna inandığı düşüncesi.

10. Orta Çağ'da insanların Dünya'nın düz olduğuna inandığı düşüncesi.

İnanılanların aksine, Orta Çağ'da insanlar Dünya'nın düz olduğunu düşünmüyordu. Delaware Üniversitesi Felsefe Profesörü Kate Rogers'a göre 9. yüzyıldan itibaren, Dünya'nın düz olmadığı Aristoteles'in keşifleri ve gözlemleri sayesinde yaygın bir bilgiydi.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

11. Hasta olunca patates kabuklarının yardımcı olacağı düşüncesi.

11. Hasta olunca patates kabuklarının yardımcı olacağı düşüncesi.

İnanılana göre hasta olunduğunda patates kabuğunu çorabızın içerisine koyarak iyeleşebilirsiniz. Bunun sebebi ise patateslerin toksinleri emdiği ve bu yüzden karardıkları inancıdır. 

Aslında, patatesler vücudunuzdan herhangi bir toksin emdiği için siyahlaşmazlar, ancak okside olurlar. Çiğ patates kabukları havaya maruz kaldığında kararabilirler. Ayrıca, patatesleri kesmek için kullanılan bıçağın içinde demir varsa, bu da patateslerin kararmasına neden olabilir.

12. "Alfa" ve "Beta" kurtlara olan inanç

12. "Alfa" ve "Beta" kurtlara olan inanç

Scientific American'a göre, yaban hayatı biyologları 'alfa' ve 'beta' terimlerini kullanmayı büyük ölçüde bırakmışlardır çünkü kurt sürüleri aslında doğada aileler gibi çalışır. 1900'lerin ortalarında bu terimlere yol açan çalışmalar esir kurtlar üzerinde yapılmıştır ve bu kurtlar, vahşi sürülerden çok farklı şekillerde çalışır ve genellikle aynı aile ilişkisini paylaşmaz, bu da sürüde hiyerarşi için savaşmanın çok daha olası olduğu anlamına gelir.

Bunun aksine vahşi sürüler ebeveynler ve onların yavrularından oluşur. Doğada, bir sürünün tüm üyeleri sürünün annesine ve babasına saygı gösterir ve üstünlük için savaşmazlar.

13. Vikingler boynuzlu miğferler giyerdi.

13. Vikingler boynuzlu miğferler giyerdi.

Düşünülenin aksine Vikingleri boynuzlu miğferler ile gösteren hiçbir tasvir yoktur. Gerçekte ise 19. yüzyılın sonlarında Wagner'in 'Der Ring des Nibelungen' adlı eseri için kostüm tasarımcıları şarkıcılara boynuzlu miğferler taktığında bu garip inanç başlamış oldu.

14. Napolyon'un boyunun kısa olduğu düşüncesi.

14. Napolyon'un boyunun kısa olduğu düşüncesi.

Napolyon'un boyu bir zamanlar yaygın olarak 5 feet 2 inch (yaklaşık 152 cm) olarak bilinirdi, ancak bunun sebebi Napolyon'un boyunun Fransız birimleri kullanılarak ölçülmesiydi. İngiltere'de kullanılan ölçüm birimleri de Fransız ölçüm birimleri ile aynı isme sahip olduğu için ölçümler kafa karıştırmıştı.

Napolyo'nun boyunu normal birimlere çevirdiğimizde ise aslında 5 feet 7 inch yani 169 cm olduğunu görüyoruz. Bu, o dönemdeki boy ortalamasından biraz daha uzundu.

15. Uyurken her yıl 8 örümcek yediğimiz düşüncesi.

15. Uyurken her yıl 8 örümcek yediğimiz düşüncesi.

Ortalama olarak insanların her yıl uyurken sekiz örümcek yedikleri gibi rahatsız edici bir inanç vardır. Ancak, bu durumun aslında böyle olmadığını bilerek rahat bir uyku çekebilirsiniz. Aslında, ağır nefes almamız ve kalp atışlarımızın sesi, duyarlı bu canlılar için o kadar rahatsız edicidir ki genellikle bizden tamamen kaçınma eğilimindedirler.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

16. Boğaların kırmızı rengini sevmedikleri inancı.

16. Boğaların kırmızı rengini sevmedikleri inancı.

Boğa güreşinde matadorun kullandığı pelerinin kırmızı rengi sadece bir gelenektir ve boğanın saldırganlaşmasının nedeni değildir. Boğaları tahrik eden aslında pelerinin hareketidir, renk değil. Ayrıca kullanılan boğalar, özellikle kapalı bir yerde tutulduklarından saldırgan olmaları için yetiştirilir.

17. Japon balıklarının sadece 3 saniyelik hafızaya sahip olduğu yanılgısı.

17. Japon balıklarının sadece 3 saniyelik hafızaya sahip olduğu yanılgısı.

Hepimiz Japon balıklarının üç saniyelik hafızalara sahip olduğu fikrini biliyoruz. Ancak bilim insanları şimdi Japon balıklarının hafızalarının yaklaşık bir ay sürdüğüne inanıyorlar.

İlginizi çekebilir:

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
3
3
1
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
KumdanKum

1# %28 çok şaşırdım 5# uydurma sayılmaz aslında arkadaşım cılız diye çocuğunun saçını sıfıra vururdu baya gür çıktı :)