Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Test
Gündem
Magazin
Video
Girdiğiniz Ortamlarda Anlatınca Karizmanın Dibine Vuracağınız Herkesin Kafasını Kurcalayan Soruların Cevapları
Herkesin kafasını kurcalayan bu soruların cevabı çoğu zaman cevapsız kalıyor.
Sizler için bu soruların cevapları ile geldik! 👇
1. Hayvanlar tek eşli midir?
Biz insanlar arasında tek eşlilik söz konusu ancak memeli hayvanlarda durum tam tersi. Sosyal monogami (tek eşlilik), yarasalarda, gri kurtlarda, primatlarda ve Avrasya kunduzlarında görülür. Sosyal tek eşlilik, hayvanların bir çift olarak yaşaması ve kaynaklarını paylaşmasından meydana gelir. Kuşlarda ise tek eşlilik %90'dan fazla bir oran ile daha yaygındır. Fakat bu durum balıklarda, sürüngenlerde ve amfibilerde daha nadir görülür.
Ancak farkı bilmekte fayda var: Sosyal tek eşlilik, iki hayvanın birbirine sadakat sözü verdikleri bir durum değil. Hatta bir taraf bakmıyorken küçük kaçamaklara dahi girişiyorlar.
2. Dünyadaki tüm volkanlar aynı anda patlasaydı ne olurdu?
Dünyada aktif 1.500 volkan var. Bilim insanlarına göre, eğer bir volkan geçmiş 10 bin yıl içerisinde patladıysa 'aktif volkan' olarak sayılmalıdır. Ancak bunlardan sadece 550'sinin patladığı kaydedilmiş.
Tek bir volkan patlaması kuzey yarımkürenin ısısının altı ay boyunca 0.5 dereceye düşmesine sebep olmuştu, çünkü toz güneşi bloke ediyordu. 1816 yılı, 'yaz mevsimi olmayan yıl' olarak isimlendirilmişti ve tüm hasat, nehirler ve diğer her şey zarar görmüştü.
Ve tüm bunları yapan bir volkandı. Yani tüm volkanların aynı anda patlaması sonucunda her şey yok olma noktasına gelebilir. İnsanlık da dahil olmak üzere tüm yaşayan şeylerin sonu gelebilir. İyi haber ise böyle bir şeyin yaşanmasının imkansız olduğu söyleniyor! Her volkan kendi ani patlamasını yaşıyor ve aynı anda gerçekleşmesi olasılık dışı.
3. İnsanın vücut ısısı küresel ısınmayı etkiler mi?
Ortalama bir insan, elektrik ampulüne denk olan 100W ısı yayıyor. Sınırlı bir alanda, insan vücudu alanın ısısını arttırabilir. Ancak global anlamda bu durum göz ardı edilebilir.
Genel olarak küresel ısınma Dünya'nın ısı kaynakları yüzünden oluşmuyor; atmosferde ısıyı engelleyen sera gazları sebebi ile oluşuyor. İnsanlar olarak vücut ısımızla değil ama fosil yakıt yakarak ve sera gazı yaratarak küresel ısınmayı etkiliyoruz...
4. Rüzgar türbinleri kuşların ölümüne sebep oluyor mu?
Rüzgar enerjisi gitgide daha yaygınlaşmaya başladı. Ve bu türbinler tarafından öldürüldüğü söylenen kuşlar da fazla. Bu fenomeni incelemek için birkaç çalışma gerçekleştirildi. Ve İngiltere'de yılda 10.000 - 100.000 arası kuşun rüzgar türbinlerinin kanatları yüzünden öldüğü düşünülüyor.
Bu sayının çok fazla olduğu doğru. Ancak İngiltere'de evcil kediler tarafından öldürülen yıllık kuş sayısı 55 milyon! Yine de umuyoruz ki yapılan bu çalışmalar daha güvenli rüzgâr türbinleri geliştirmeye yol açar.
5. Hayvanlar fotosentez yapabilir mi?
Yiyecek bulup, avlayıp, yemek yerine fotosentez daha hızlı ve kolay! Bitkiler güneş ışığı ile karbondioksit ve suyu, oksijen ve şekere çeviriyor. Bitkiler hem kendilerini besliyorlar hem de bizim için oksijen üretiyorlar. Tüm bu sihir kloroplast dediğimiz organellerde meydana geliyor.
Bazı hayvanlar da fotosentezden yararlanabilir. Örnek olarak, deniz salyangozları fotosentetik deniz yosunlarını yediğinde, deniz yosununun içindeki kloroplastlar hayvanın bağırsak hücreleri ile birleşir. Su yosunu sindirilirken besin dışarı çıkar. Bu duruma 'kleptoplasti' adı verilir.
Midye ve bağırsak solucanları gibi diğer hayvanlar da deniz yosununun fotosentetik güçlerinden faydalanır. Ancak sembiyotik gerçekleşen bu süreçte deniz yosununa bir zarar gelmez. Güneş ışığından faydalanabilen tek omurgalı hayvan ise semenderdir. Suda yaşayan deniz yosunları, yeni semender yumurtalarını hemen sarıyor. Embriyonik hücreleri ile birleşerek hayvanların ihtiyaç duyduğu besini sağlıyor.
6. Bir hacker bizi telefonumuzdan gözetleyebilir mi?
Neredeyse on yıl önce bir İsrailli teknoloji firması ismi 'Pegasus' olan casus yazılıma sahip bir telefon geliştirdi. Bir silah olarak sınıflandırılan bu cep telefonu, diğer ülkelere yollanılması için İsrail Savunma Bakanlığı'ndan izin aldı. Son zamanlarda ortaya çıkan bilgiye göre, bu yazılım diğer devletler tarafından aktivistleri, gazetecileri ve siyasi liderleri gözlemlemek için kullanılıyormuş.
Bu casus yazılımı ise oldukça zekice hazırlanmış; telefonunuzdaki farklı uygulamaların zayıf noktalarından faydalanıyor. Bir linke tıklamanız sonucunda telefonunuza girebilir. Ancak en kötüsü, IOS cihazlarında sadece iMessage'den gelen bir mesajı açmak bile yeterli olabiliyor... Bir kere virüs girdi mi, şifrelerinize, konumunuza, mesajlarınıza, ve aramalarınıza erişim sağlanabilir.
Pegasus tek casus yazılımı değil. Daha fazlası birçok başka zeki servis ya da suçlu örgütler tarafından kullanılıyor. Bazı kötü ve casus yazılımlar o kadar zeki ki, fabrika ayarlarına döndürmek için reset attığınız zaman bile işe yaramıyor.
iPhone cihazınıza bu virüslerin bulaşıp bulaşmadığını şarjınız hızlı bitiyorsa, bildirim yokken ekran ışığı yanıyorsa ve silinenler klasöründe çekmediğiniz fotoğraflar varsa anlayabilirsiniz.
7. Hapşırdığımızda kalbimiz durur mu?
Hapşırmak, bir diğer ismi ile aksırmak, ciğerlerimizdeki havanın ani ve istemsiz olarak ağız ve burnumuzdan çıkması eylemidir. Hapşırmadan önce nefes alırsanız, göğsünüzdeki baskı artar. Eylem süresince nefes verdiğinizde de baskı azalır.
Bu kalpte geçici bir ritim bozukluğuna sebep olur ancak hemen düzelir. Yani, kalbiniz bir anlık durmuş gibi hissettirse de, kalbiniz atmayı hiç bırakmıyor.
8. Hayvanlar da birbirlerine bizim gibi isimler koyuyor mu?
Bunun her ne kadar insanlara özgü olduğunu düşünsek de, bazı hayvanlar da isimlere cevap veriyor ve anlıyor. Yaz papağanlarının yuvada yavrularına isim verdiği biliniyor.
Yunus balıkları ise annelerinden aldıkları kendilerine ait özel bir ıslığa sahipler. Bu ayrıca diğer yunusların 'isimlerini' hatırlamaya da yarıyor. Bu isimlerin her biri anlam dolu. Erkek yunusların değişken ıslıklardansa yardım isteyen ıslıklara daha fazla cevap verdiği gözlemlenmiş.
9. Zürafalara şimşek çarpması riski daha mı fazladır?
Neredeyse 5 metre uzunluğunda olmalarına rağmen zürafalara şimşek çarpma ihtimali çok düşüktür. Ama bunun asıl sebebi hem zürafaların hem de şimşeklerin çok nadir olması.
Kayıtlara geçen böyle vaka yalnızca 5 tane bulunuyor (1996-2010 yılları arasında). O zaman diliminde zürafa popülasyonu 140.000 civarıydı ve bu oran her yıl binde 0.003 gibi bir orana denk.
Bu oldukça düşük bir risk, ancak aynı zamanda Amerika'da şimşek çarpması sonucu ölen insan sayısının 30 katına denk düşüyor.
10. Kelebekler tırtıl zamanlarındaki anılarını hatırlayabiliyor mu?
Tırtılın kelebeğe dönüşüm hikayesi hayvanlar aleminin en büyüleyici olaylarından biri olabilir. Dönüşüm boyunca vücut parçaları sıvılaşıyor, yeniden şekilleniyor ancak anılara ne olduğu bilinmiyor. Bilim insanları tırtıllara etil asetat koklatarak acısız bir elektro şok verene dek...
Larvalar yetişkin güvelere dönüştüğünde çoğu hala kokudan uzaklaşmaya çalıştı. Bu da güve ve kelebeklerin, larva zamanlarındaki deneyimlerini hatırladıklarına işaret ediyor.
Bu içerikler de ilginizi çekebilir:
Dipçik Gibiler: Hayvanlar Aleminde Alkol Bir Tek Hamsterları Çarpmıyor!
Yorum Yazın