Gök Taşının Çarptığı İlk ve Tek İnsan: Ann Hodges’ın Akıllara Durgunluk Veren Hikayesi
Bir gök taşının atmosferi geçerek dünyaya çarpması oldukça nadir bir olaydır. Peki, bu gök taşının bir insanın üzerine düşme ihtimali ne kadar olabilir? 1954 yılında, Alabama’da yaşayan Ann Hodges’ın başına gelenler, bu ihtimali gerçeğe dönüştürdü. Tarihe “Bir gök taşı tarafından yaralanan ilk insan” olarak geçen Ann Hodges’ın hikayesi şans mı, talihsizlik mi, hala tartışma konusu!
O gün gökyüzünden gelen bir kaya, Ann'in hayatını sonsuza dek değiştirdi!

Tarih 30 Kasım 1954. Saatler 12:46’yı gösterdiğinde, ABD’nin Alabama eyaletinde bulunan Sylacauga kasabası sakinleri, gökyüzünde sıra dışı bir olay yaşadı. O gün, parlak bir ateş topu şeklinde gökyüzünü yaran bir meteor, büyük bir hızla dünyaya doğru ilerledi.
Atmosfere girdikten sonra büyük bir patlama ile en az üç parçaya ayrıldı.

Bu parçalardan biri, akıllara durgunluk verecek bir şekilde Ann Hodges’ın evine yöneldi. O sırada 34 yaşındaki Ann, evinde, kanepesinde huzurlu bir şekilde uyuyordu. Her şey bir anda gerçekleşti: Çatıdan gelen bir gürültü, etrafa yayılan tozlar ve büyük bir çarpma sesi...
Meteorun bir parçası, Ann’in evinin çatısını delip geçti.

Önce odadaki radyoya çarptı, ardından hızını kaybetmeden Ann’in sol üst bacağına ve eline isabet etti. Kadıncağız bir anda uykusundan büyük bir acıyla uyandı. İlk başta ne olduğunu anlayamadı, çünkü odanın içinde her yer toz duman içindeydi.
Daha da inanılmaz olan, Ann’in bu çarpışmadan sağ çıkmasıydı!

Ann’in bacağına aldığı darbe sonucu büyük bir morluk oluştu, ancak bu sadece fiziksel bir iz bırakmadı. Ann’in evinde olan annesi, önce bacanın çöktüğünü düşündü. Ancak etraftaki dağınıklığın sebebini fark ettiklerinde gözlerine inanamadılar: Yerde duran taş, uzaydan gelmişti!
Ne yapacaklarını bilemeyen Ann ve annesi, hemen polisi ve itfaiyeyi aradılar.

Kasaba halkı olayın haberini aldıktan sonra Ann’in evinin önünde toplanmaya başladı. Herkes, bu gizemli taşın ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Ann’in eşi Eugene Hodges, akşam saat 6 gibi işten eve geldiğinde hayatının şokunu yaşadı.
Eşi, başına gelenleri anlatırken, Ann’in sadece “Ufak bir heyecan yaşadık.” demesi, Eugene’i daha da şaşırtmıştı.
Kısa süre içinde olay yerine ABD Hava Kuvvetleri yetkilileri geldi.

Onlara göre bu taş, araştırılması gereken bir nesneydi. Çünkü uzaydan gelen bu tür cisimler, askeri ve bilimsel açıdan büyük önem taşıyordu. Yetkililer, hiçbir izin almadan taşı yanlarına alıp götürdü.
Ann ve eşi Eugene, taşın kendilerine ait olduğunu düşündükleri için büyük bir şaşkınlık içindeydi.

Ancak işin içine hukuk ve mülkiyet hakları da karışınca işler iyice karmaşık bir hale geldi.
Hava Kuvvetleri, meteorun gerçekliğini doğruladı ve onun chondrite türünde bir gök taşı olduğunu tespit etti. Ancak asıl olay, taşın kime ait olduğu konusunda yaşandı.
Meteor çarpması Ann’in hayatında sadece fiziksel değil, psikolojik bir iz de bıraktı.

Eşi Eugene, Ann’in olaydan sonra giderek içine kapanık bir hale geldiğini, sosyal kaygılarının arttığını ve sağlık sorunlarının çoğaldığını söylüyordu.
Zamanla Ann’in psikolojik durumu kötüleşti. 1972 yılında, böbrek yetmezliği nedeniyle hayatını kaybetti. Onun üzerine düşen gök taşı ise bugün Smithsonian Ulusal Doğa Tarihi Müzesi’nde sergileniyor.
Bu olay, bir meteor tarafından yaralanan ilk ve tek insan olarak tarihe geçti. Şans mıydı, talihsizlik mi? Karar sizin!

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
Yardım ediyoruz ayağına kadının taşını çalmışlar.