Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Test
Gündem
Magazin
Video
Temeli Antik Yunan'a Dayanan Günümüzdeki 10 Önemli Kavram ve Buluş
Demokrasiden sanat ve mimariye kadar Antik Yunan'ın modern dünya üzerindeki etkisinin büyüklüğü inkar edilemez. Antik Yunan ayrıca, günümüzde modern yaşamın merkezinde yer alan birçok teknolojik aleti de icat etmiştir. Bu içeriğimizde de Antik Yunan'ın bize bıraktığı mirasın hala kullanımına devam edildiği alanları ve kavramları derledik. İyi okumalar! :)
1. Arşimet Vidası
Buluş,vida benzeri bir bıçak ile her iki ucu açık kapalı bir silindire sahiptir. Silindir döndüğünde, cihaz silindirin alt açıklığına batan suyu verimli bir şekilde kaldırabilir. Bu icat elle döndürülebilir, tek bir kişi tarafından çalıştırılabilir ve suyu yükseltmek için oldukça yararlıdır. Artık elle çalıştırılmayan Arşimet Vidası'nın icadından bu yana en yaygın uygulama alanı sulamadır. İcat, suyu su kaynaklarından sulama hendeklerine yükselterek tarım için verimli bir su kaynağı sağlar.
2. Antik Yunan analog bilgisayarı
Bu icat, ana milin her iki yanındaki tahrik millerinin farklı hızlarda döndüğü, üç tahrik miline sahip bir dişli mekanizmasıdır ve Antikythera mekanizmasında ay ve güneşin açısal dönüşlerini sağlamak için kullanılmıştır. 20. yüzyılın başlarında da mekanik bilgisayarlar hesaplama yapmak için diferansiyel dişlileri kullanmıştır. Diferansiyel dişliler günümüzde en yaygın kullanımı otomobillerde olmak üzere çok çeşitli teknolojilerde yaygın olarak kullanılmaktadır.
3. Odometre
Klasik Dönem'in sonunda kilometre sayacının varlığına dair kanıtlar Büyük İskender'in fetihleri boyunca belgelenen yerlerden gelmektedir. Antik Yunan'da bematistler mesafeleri ve araziyi ölçme konusunda uzmandılar. Büyük İskender'in bematistleri tarafından ipek yolunun bir parçası olan Hekatompylos ve İskenderiye Areion arasında kaydedilen mesafeler, 527 millik bir mesafe boyunca yüzde 0,2 doğrulukla ölçülmüştür. Bu doğruluk seviyesi de mesafeleri ölçmek için bir çeşit kilometre sayacı kullanıldığını göstermektedir. Bu kilometre sayacının Helenistik Dönem'in başlarında nasıl bir şekil almış olabileceği net olmasa da, Roma döneminin başlarında mesafeleri ölçmek için dişli sistemiyle donatılmış bir savaş arabası ya da at arabası kullanıldığı açıktır.
4. Dengeleme halkası
Dengeleme halkasının bilinen ilk tanımı M.Ö. 3. yüzyılın sonlarına doğru Bizanslı Philo tarafından yapılmıştır. Bizans'ta doğan ve daha sonra İskenderiye'de yaşayan Philo'nun metinleri, su değirmeni ve yinelenen bir arbaleti yeniden doldurmak için kullanılan bir zincir tahriki de dahil olmak üzere bir dizi başka mühendislik icadının bilinen ilk tanımlarını içerir. Philo'nun termoskobu da günümüzde kullanılan termometrenin öncülüdür.
Philo'nun dengelem halkası tanımı, her bir kenarında delikler bulunan sekiz kenarlı bir tencere içine monte edilmiş bir hokkayı tarif etmektedir. Mürekkep hokkası farklı eksenlerdeki bir dizi metal halkanın içine monte edilmişti, yani kap hangi açıda döndürülürse döndürülsün mürekkep hokkası dik kalıyordu. Bu, mürekkebin deliklerden dışarı akmayacağı ve kabın herhangi bir tarafa yerleştirilebileceği anlamına geliyordu. Destek öğesini dik tutarken dış rotasyona izin veren dönebilen bir desteğin bu kullanımı günümüzde de çok çeşitli bağlamlarda kullanılmaktadır.
Günümüz kullanım örneklerinden biri kameraların stabilize edilmesidir. Kamera operatör tarafından hareket ettirilirken 3 eksenli dengeleme halkaları kameranın dengesini ve eksenini korur. Dengeleme halkalarının çoğu rokette uzay aracının yönünü kontrol etmek için kullanılmıştır. Üç yerine iki eksen kullanan bu denge halkası, egzoz nozülünün yön değiştirmesini sağlar.
5. Asansör
Arşimet tarafından M.Ö. 236 yılında inşa edilen ilk asansör, Romalı Mimar Vitruvius tarafından anlatıldı. Asansör, elle çalıştırılan döner bir ırgat tarafından bir tambur etrafında bir makara sistemi kullanılarak tarif edilmiştir. Makara ve vinç sistemlerinin kullanımı Antik Yunan'da belgelenmiştir ve dönemin mimari başarılarının çoğundan sorumludur. Arşimet'in ilk bileşik makarayı icat ettiği kabul edilirken, vinç sistemlerine ilişkin en eski açıklama Yunan tarihçi Herodot'un bir metninde yer almaktadır.
6. Olimpiyatlar
Olimpiyatlar Yunan tanrılarına adanmıştı ve Olimpos'un antik düzlüklerinde sahneleniyorlardı. Oyunlar her iki yılda bir Korint Kıstağı'nda düzenlenirdi. Pythian Oyunları her dört yılda bir Delphi yakınlarında düzenlenirdi. En ünlü oyunlar Yunanistan'ın güneybatısındaki Olympia'da düzenlenir ve her dört yılda bir yapılırdı. Yunanistan'ın her yerinden insanlar bu gösteriyi izlemek için büyük bir heyecanla gelirdi. Kazananlara ödül olarak zeytin yaprağı çelenkleri ya da taçlar verilirdi.
7. Geometrinin temelleri
Geometri şüphesiz matematiğin en eski dallarından biridir, belki de aritmetiğin kendisinden bile daha eskidir. İnsanların pratiğe ihtiyacı, kayıtlı tarihten çok önce çeşitli geometrik tekniklerin kullanılmasına vesile olmuştur. Mısırlılar, Babilliler ve İndus Vadisi Uygarlığı bu tür teknikleri ilk kullananlar arasındaydı, ancak geometriyi yöneten kuralları ve aksiyomları bulmakla hiç ilgilenmediler. Babilliler Pi sayısının değerini 3 olarak kabul etmiş ve doğruluğunu hiç sorgulamamışlardır.
8. Tıbbın en eski uygulamaları
M.Ö. 460 yılında doğan Hipokrat, tıp tarihinin en seçkin isimlerinden biri olarak kabul edilen eski bir Yunan hekimiydi ve modern tıbbın gelişmesinde de önemli rol oynadı. Hipokrat Tıp Okulu'nun kurucusu olarak bu alana yaptığı kalıcı katkılardan dolayı Batı Tıbbının Babası olarak da anılmaktadır.
9. Modern Felsefe
Akıl yürütmeye ve gözle görülen dünyanın gözlemlenmesine dayanan felsefeleri, batı felsefe geleneğinin şekillenmesinde çok önemli bir rol oynamıştır. Sokrates, Platon, Aristoteles gibi filozoflar öylesine etkili felsefeler ortaya koymuşlardır ki, sonraki çağlarda bu filozofların çalışmaları Roma ve diğer batı kültürlerini ve günümüz felsefesini şekillendirmiştir.
10. Demokrasi kavramı
Geniş anlamda demokratik yönetim biçimlerinin M.Ö. 5. yüzyıldan çok daha önce dünyanın çeşitli bölgelerinde var olduğuna dair kanıtlar bulunmakla birlikte, genellikle demokrasi ve anayasa kavramlarının belirli bir yer ve zamanda - M.Ö. 508 civarında antik Atina'da - ortaya çıktığına inanılmaktadır. Bu nedenle Atina demokrasinin doğduğu yer olarak kabul edilir. Aristokrasinin sömürüsünden, toplumun tüm üyelerinin resmi siyasi güçten eşit pay aldığı bir siyasi sisteme geçiş, gelecekteki medeniyetler üzerinde önemli bir etkiye sahip olmuştur.
Yorum Yazın