İnsanlığın Geleceğine Tesla'nın Yıkılan 'Wardenclyfee' Kulesi mi Yön Verecek?
Enerjinin kablosuz aktarımı mümkün olabilir mi? "Wardenclyfee" kulesinin amacı neydi? J.P Morgan neden korktu? İşte tüm bilinmeyenleriyle "Wardenclyfee" kulesi:
Enerjinin kablosuz olarak aktarımı 200 yıla aşkın bir süredir üzerinde kafa yorulan bir düşünce olmasına rağmen hala hazırda çözümünü etkin olarak yaşama geçiremediğimiz en önemli sorunlarımızdan birisi. Tesla ile başlayan bu serüven, teknolojinin çok disiplinli bir alan olarak yön almasıyla önemini giderek artırmış, farklı disiplinlerin ortak bir çalışma alanı haline gelmiştir. Dahası ileride yaşanabilecek muhtemel sorunların çözümü olarak gösterilen bir takım önerilerin hayata geçirilmesinde kablosuz enerji aktarımı önemli rol oynamaktadır. Örneğin yaşanan enerji darboğazıyla birlikte elektrikli araçlar geleceğimiz için olmazsa olmaz hale gelirken, beraberinde şöyle bir soru da getiriyor: Kim aracını prize takıp şarj etmek ister ki? Bu yüzden enerjinin kablosuz aktarımı sadece kendi içinde değil, diğer birçok alanla birlikte değerlendirilmesi gereken bir olgu. İnsanoğlunun bu zorlu olguyla mücadelesi Tesla’nın büyük gayretine rağmen sonuçlanmamış, aradan geçen uzun yıllar sonra Intel ve Sony ile devam etmiş, nihayetinde ilk somut başarı 2007 yılında MIT profesörlerinden oluşan bir takım tarafından elde edilmiştir. Çalışmaların sonuçları şu anda küçük ölçekli olsa da kablosuz enerjinin geleceği için büyük umutlar vaat ediyor.
Neden Elektriği Kablosuz İletemiyoruz
Kablosuz elektrik enerji iletiminin hayata geçirilememesinin sebepleri araştırıldığında en önemli iki faktör: enerjinin iletimi sırasında ortamda bulunan canlılara zarar verme olasılığının yüksek olması ve iletimdeki ortam koşulları sebebiyle verimin çok çok düşük olmasıdır. Bu faktörler tüm çalışmalara rağmen kabul edilebilir seviyelere indirgenememiştir. Bu durum bilim insanlarını daha küçük boyuttaki enerjinin iletimi konusunda çalışmaya yöneltmiştir.