Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
İsveç Tarihinde Her Şeyin Değiştiği ve Trafiğin Yeniden Şekillendiği Gün: Dagen H
İsveç'in komşu ülkeleri olan Finlandiya ve Norveç'in trafiği sağdan akıyordu. Bunu gerekçe göstererek ve kazalara da neden olduğunu iddia eden İsveç parlamentosu dünya tarihinin en radikal kararlarından birini aldı ve trafik akışının artık sağdan devam etmesine karar verdi. O günün öncesinde ve sonrasında yaşananları sizler için derledik, iyi okumalar!
3 Eylül 1967 İsveç için büyük bir gündü.
İsveç hükümetinin bu kararı almasının sebebi, tüm komşu ülkelerinin trafiğinin sağdan akmasıydı.
Trafiğin artık sağdan akması için İsveç hükümeti askeriyeden de yardım alarak günler öncesinden hazırlık yapmaya başladı.
Trafikte bu kadar çok araba varken taraf değiştirmek ise tamamiyle bir kabustu. Şeritleri ve tabelaları değiştirmek askeriyenin yardımıyla bir ay sürdü ki bu değişiklikle boğuşan yaklaşık iki milyon sürücüyü idare etmekten bahsetmiyoruz bile. Peki her şey soldan dikreksiyona göre ayarlanmışsa neden trafiğin tarafını değiştirdiler? 'Dagen H' olarak tarihe geçen ve sağ trafik anlamına gelen günün ayrıntıları, öncesi ve sonrasında yaşananlar sizlerle.
2 Eylül 1967’te her şey değişmiş olsa da İsveçli sürücüler arabanın icadından beri araçlarını soldan sürüyordu.
Bu aslında tamamen alışkanlık sonucu ortaya çıkan bir durumdu. 18. Ve 19. Yüzyıllarda at arabalarının trafiği İsveç’in dar yollarının mecburen solundan akıyordu ve motorlu araçlara geçildiğinde de soldan akmaya devam etti. İsveç’in tüm komşu ülkelerinin trafiğinin sağdan aktığını da belirtmiş olalım.
Onlarca yıldır, İsveç yetkilileri bu değişikliği yapmak istediler ancak halk şiddetle karşı çıkıyordu.
1955’te bu konuyla alakalı bir refendum yapıldı ve İsveçliler istemediklerini belirtmek için akın akın geldiler. Referendum sonucu seçmenlerin yüzde 82,9’u hala soldan gitmek istediklerinde ısrar etti.
1963’te İsveç parlamentosu kamuoyunun istediğini gözardı etti ve sonunda değişikliği yapmaya karar verdi.
Herkese kendilerini hazırlanmaları için yeterli zaman tanımak amacıyla bir tarih belirlediler: 3 Eylül 1967.
Yetkililer, Dagen H’yi bir kamu güvenliği önlemi olarak kabul etti ancak tüm halkı bir sosyal deneyin içine sürükledi.
Yaklaşan büyük gün hakkında herkesi uyarmak için büyük bir PR kampanyası başlatıldı. İsveç televizyonu yolun sağ tarafında araba kullanmakla ilgili şarkı yazma yarışması dahi düzenledi. O güne özel üzerinde 'H' harfi basılı şortlar ve çoraplar satıldı ve hatta “H” harfinin altında “3.9.1967.” yazıyordu!
Ülkenin dört bir yanında o günü hatırlatsın diye devlet tarafından logo tasarlandı ve asıldı. Ülke genelinde sokak ve otoyol levhalarına çevirilmeye veya değiştirilmeye başlandı.
Otobüs durakları caddelere taşındı. İsveç’in en büyük şehirlerinde tramvaylar raylarından çıkarıldı ve yerlerine sağ tarafında kapıları olan otobüsler getirildi. Yeni trafik işaretleri de yerlerini aldı. Devlet yetkililerinin trafik işaretlerini düzenlemesi için 3 Eylül sabahı saat 1’den akşam 6'ya kadar kimsenin araba kullanmasına izin verilmedi. Trafiğe çıkmalarına izin verildiğindeyse hız limiti sürücüler yeni düzene alışana kadar düşük seviyede tutuldu.
Daha büyük şehirlerde sivil trafiğin normal seviyelere dönmesi uzun zaman aldı ancak akşamın erken saatlerinde tüm ülke araçlarını yolun sağında sürmeye başladı.
“Dagen H” günü boyunca İsveç’te bildirilen 157 otomobil kazası gerçekleşti ki sıradan bir Pazar gününe oranla daha azdı! Pazartesi günü ise 125 kaza rapor edildi ve bu da bir günde gerçekleşen ortalama kaza sayısından daha azdı.
Altı hafta içinde sürücüler bu yeni düzene alıştı ve kaza oranı giderek azaldı.
Kaza seviyeleri altı hafta sonra normalde döndü ve değişikliğin hemen ardından meydana gelen düşüş, büyük ihtimalle dikkatli sürücülerin sayesindeydi.
Devlet yetkililerinin özeni ve dikkati sayesinde bu büyük değişim ufak tefek kazalarla atlatıldı.
Alınan ekstra tedbirler sayesinde trafik kazası oranları zamanla düşüşe geçti. Böylesine büyük bir değişikliğin günümüzde yapılmasının mümkün olmadığı söylenebilir. İsveç'in o dönemki tek iletişim kaynağı tek kanallı televizyonlardı. Günümüzde ise ortaya çıkacak bilgi kirliliğini ve kargaşayı hayal etmek mümkün bile değil.
Yorum Yazın