Üniversite öğrencisiydim ve kısıtlı bir bütçem vardı. Çok uzun süre kafamda tasarladığım, planlarını yaptığım bir yandan çok heyecanlandığım bir yandan da insanları “yapamazsın, gidemezsin yanında en azından biri gelsin” tepkilerinden dolayı çok korktuğum “Motosiklet ile Tek Başına Türkiye” isimli projemin 2018 Temmuz ayında ilk adımını attım. Antalya çıkışlı sırası ile tüm Akdeniz, Ege, Marmara, İç Anadolu, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Karadeniz bölgelerini gezdim. Genellikle gündüz saatleri yolculuk yaptım, belirli bir rotam da yoktu. Kalacak yerleri hazırlamadan çıktığım için de bazı zor durumlar yaşasam da yolculuk sürecinde tanıştığım güzel insanlar sayesinde hepsinin üstesinden geldim. Yolculuğum boyunca her gün düşündüm doğru bir şey yapıp yapmadığımı. Yolculuk sürecinde korktuğum çok fazla şey olduğu için bu sorunun cevabını veremedim ama arkaya dönüp baktığımda evet çok doğru yapmışım diyebiliyorum. En büyük sıkıntımı Karadeniz Bölgesi’nde yaşamaya başladım. Motorumun benzin pompası arızalanmıştı ve tek başıma yoldaydım. Aslında yolculuğuma çıkmadan önce bazı aksaklıkların yaşanabileceğinin farkındaydım ve bunun için çeşitli eğitimlere katıldım. Bunlar; yol-sürüş eğitimleri ve motosiklet tamir-bakım eğitimleri oldu. Fakat benzin pompamın bozulabileceğini asla tahmin etmemiştim. Motosiklet sürekli tekliyor ve 50 km’de bir tamamen benzini çekemez hale gelip duruyordu. Hemen geri dönme kararı verdim fakat Bartın’dan Antalya’ya dönüşüm hiç kolay olmadı. Ankara Polatlı’dan Konya yoluna inen kestirme bir yola girdim ve o yoldan geçenler bilir mükemmel bir sonsuzluktasınız, kimse yok sürekli bir tepe aşıyorsunuz ve 90 km boyunca benzin istasyonu yok. Yani sadece siz ve aracınız belki uğrarsa bir karga ile karşılaşırsınız. Motosikletim sürekli tekliyordu ve artık kendimi yapayalnız hissetmeye başlamıştım. Ne yapacağımı bilemez halde her yerde benzinlik arıyor, bir yandan da kaskın içinden hüngür hüngür ağlıyordum. Bir süre sonra motosiklet tamamen durdu ve çalışmaz hale geldi. Yolun kalan kısmını elimle motorumu ittikten sonra bir benzinliğe ulaştım saatler sonunda. Orada küçük bir sanayide motoruma uyan bir arabanın benzin pompasını kendi başıma telefondan tarif alarak değiştirmek zorunda kaldım. Daha sonrasında yoluma devam edebildim ve tekrar Antalya’ya ulaştım. Bu yolculuğun bana öğrettiği çok şey oldu. En önemlisi de ben istedim ve yaptım diyebiliyorum. Siz de istiyorsanız korksanız bile deneyin. Şimdi sırada Avrupa turum var, en kısa zamanda çıkmak için hazırlanıyorum.