Kalbi Durduktan Sonra Yeniden Hayata Dönen Kişilerin Anlattıkları İçinizi Ürpertecek
Dünya üzerinde yaşayan her canlının eninde sonunda karşılaşacağı ölüm, birçoğumuz için büyük bir merak konusu. Özellikle de öldükten sonra neler olacağı konusundaki belirsizlik kafamızda bir soru işareti olarak geziyor. Hepimiz hayatımızın bir noktasında 'Ay öldüm öldüm dirildim.' dediğimiz bir olay yaşıyoruz. Peki, yaşadığımız şey gerçekten ölüp dirilmeye ne kadar benziyor? İşte, bu sorunun cevabını bunu gerçekten deneyimleyenler veriyor. Klinik olarak ölüp daha sonra hayata dönebilenlerin anlattığı bazı hikayeler gerçekten tüyler ürpertiyor. Haydi, beyaz parlak ışıkların gerçek olup olmadığını onların ağzından dinleyelim.
1. Kalp krizi geçiren biri, hayatının en konforlu uykusunu yaşadığını söylüyor.
Kalbiyle ilgili yaşadığı sorun nedeniyle hayata veda etmeye hazırlanan hastalardan biri, klinik olarak ölü olduğu zamanın sıcak bir karanlıktan ibaret olduğunu söyledi. Ölüm esnasında hayatının en iyi şekerlemesini yaptığını iletip beş yıldız üzerinden beş yıldız verebileceği bir uykudan bahsettiğinin altını çizdi. Yine de gerçekten ölmek için acele etmeyeceğini ama ölüm zamanı geldiğinde korkusuzca bu durumu atlatabileceğini de ekledi.
2. Yoğun bakımda ölmek üzere olan bir adam, yaşlı bir amcanın yanına gelip hayata geri dönmesi için onu motive ettiğini ve bu sayede yaşama döndüğünü anlatıyor.
Yoğun bakımda ölmek üzere olan bir adam vardı. Eşi perişan bir hâldeydi ve yoğun bakımda hastası olan diğer aileler kadına sürekli yardımcı olmaya çalışıyorlardı. Bu sırada yaşlı, ayağı ampute edilmiş bir amcanın ne yazık ki her şeyi ters gitmiş ve adam hayatını kaybetmişti ancak o hayatını kaybettikten sonra bile kızı, umutsuzca kocasının başında bekleyen kadınla kalarak ona yardım ediyordu. Adam kısa bir süre içinde uyandıktan sonra ise yaşlı ve ayağı olmayan bir adamla koridorda dolaştığını ve henüz gitme zamanının gelmediğini söylediğini belirtti. Kızının da o uyanana kadar bekleyeceğini ama kendisinin artık gitmesi ve adamın da bir an önce uyanması gerektiğini söylediğini anlattı.
3. Uykuya dalarken hissettiği ağırlık ve hafifliği aynı anda yaşadığını söylüyor.
Alkol yoksunluğundan hastaneye yatırılan ve kalbi bir süreliğine duran biri, aynı uykuya dalıyormuş gibi hissettiğini söyledi. O anlara dair hatırladığı tek şeyin dünyanın bütün yükünün omuzlarından kalktığını hissediyor gibi olmasıydı. O an dünyada umursadığı ve önem verdiği her şeyin ne kadar anlamsız olduğunu fark ettiğini de anlattı.
4. Beyaz ışığa doğru yürürken daha önce hiç görmediği iki kişinin ona doğru bazı anılar fırlattığını ve kendisinin ışığa gitmesini engellediklerini anlatıyor.
Aşırı doz ile intihar eden 19 yaşındaki bir genç, beyaz ışığı gördüğünü ve ona doğru yürüdüğünü söyledi. Ancak tam o sırada ışığın içinde iki gölge belirdiğini, birinin geniş kenarlı bir şapka taktığını ve onun beynine doğru anılar fırlattıklarını gördüğünü belirtti. Bu anılar onun için tanıdık değildi ama uyanıp annesine anlattığında ilginç bir gerçekle yüzleşti. Bu iki gölge, büyükannesi ve büyükbabasıydı. Anılarda gördüğü her şey ise onun bebekliğine aitti.
5. Hayatının en huzurlu anını, içini ısıttığını ve görebileceği en güzel renkleri gördüğünü söylüyor.
Klinik açıdan bir süre ölmüş olan biri, bu süreçte hayatı boyunca hissedebileceği en huzurlu duyguyu tattığını anlattı. Tarif edemeyeceği renkler gördüğünü ve içinin sıcacık olduğunu söyledi. Bu esnada dedesinin elini elinde hissettiğini ve dedesinin ona 'Şu an senin zamanın değil, geri dönmen gerek.' dediğini iletti.
6. Kendisinin dirilme anını adım adım izlediğini ve bu şekilde geri döndüğünü anlatıyor.
Ölüp dirilmeyi deneyimleyen bir başkası da ölü bir şekilde yatakta yatarken tavandan kendisini izlediğini söyledi. Kendisini dirilten kişiyi ve hayata geri dönüş anını da gördüğünü iletti. Bir anda vücuduna dönüp çok güçlü bir rüzgârın estiğini duyduğunu ve sonra hayata geri döndüğünü anlattı.
7. Ölümün, uzun bir seyahatten sonra eve dönüş hissi verdiğini söylüyor.
Bilincinin bedenini terk etmesi esnasında kendini izlediğini söyleyen biri, bunun yaşadığı gerçeklikten çok daha tanıdık geldiğini anlattı. En yüksek, en saf ve en gerçek olanın kendisi olduğunu ve sevgi dolu hissettiğini belirtti. Bu sırada kendisiyle karşılıklı konuştuğunu ve tüm hayatının gözünün önünden geçtiğini söyledi. 11 yıl süren klinik depresyon sürecine nasıl girdiğini görüp kendisine hayata geri dönmek isteyip istemediğini sorduğunu anlattı. Geri dönmeye karar verdiği an uyandığını ve o günden sonra çok daha sağlıklı bir hayata ulaştığını iletti.
Yorum Yazın
Neden kötü oy verdiniz. Ne yani yaşanmamiş mı oluyor siz beğenmediniz diye 😂