Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Kötü Futbol, Operasyonu Gölgelemesin!
Geçtiğimiz hafta, TFF 2. Lig’inden Sarıyer’in bir maçını izlemiştim. Bugün sahada, geçtiğimiz hafta Galatasaray’a kök söktüren Beşiktaş değil, sanki Sarıyer vardı. Bugün oynanan futbolla TFF 2. Lig’inde bile zirveye zor oynanır.
Takımın 11 futbolcusu da son derece kötü bir futbol sergilediler. Ayağına top gelen her futbolcu, en müsait pozisyonda olan arkadaşına topu aktarmak yerine, gelişi güzel topu uzaklaştırmak isteyince bu toplara rakip oyuncular kolaylıkla sahip oldular.
Ajax maçından sonra “keşke Galatasaray’ı Süper Kupa finalinde 5-0 yenmeseydik. Bu galibiyet takımın gerçek durumunu görmemizi engelledi” diye yazmıştım. O maçta Mustafa Hekimoğlu’nun gol atmasından sonra hoca, santrafor ihtiyacım yok, demişti. Oysa son birkaç maçtır, Immobile’nin yetersiz kaldığını ve Mustafa’nın şampiyonluk hedefi olan bir takımın ikinci santraforu olamayacağını net olarak görüyoruz. Şampiyonluğa oynayan bir takımın en az üç güçlü santraforu olur.
Bu sezonun kadro planlamasında ciddi hatalar yapıldı.
Maçın hakemi de sonucu ciddi olarak etkiledi!
Zorbay Küçük’ün Galatasaraylı olduğu herkes tarafından bilinen bir gerçek. TFF ve MHK’daki lobi, Beşiktaş’ın Arda Kardeşler hamlesine karşı rest çekerek, bu maça da bir Galatasaraylı hakemi atadı.
Daha 7. dakikada Sadık, gole giden Rafa Silva’yı iki eli ile birlikte arkadan iterek düşürüyor. Hakem bu pozisyona uzak değil. Görmemiş olamaz. İyi niyetli bir hakem olsa, kaleciyle karşı karşıya kalmış olan Rafa Silva’nın kendini yere atmayacağını bilir. Bu hareketin cezası doğrudan kırmızı karttır. Hadi Zorbay Küçük atladı, peki VAR hakemleri defalarca izleyip, bu pozisyonu çözemediler mi? VAR hakemleri Abdullah Buğra Taşkınsoy, AVAR hakemi Deniz Caner Özaral’ın isimlerini de yazın bir kenara.
Hakemler, Beşiktaş kötü oynarken daha rahat doğruyorlar. Çünkü maçtan sonra hakem kararlarının değil skorun ve Beşiktaş’ın performansının konuşulacağını biliyorlar. Maç 2-1’e geldikten sonra ne olur ne olmaz kaygısı ile tüm yakın temaslarda Beşiktaş aleyhine düdük çaldı. Üçüncü gol öncesi Can Keleş’e yapılan net faulü vermeyerek, eksik yakalanan Beşiktaş defansına karşı Kasımpaşa’nın atağa çıkmasını ve üçüncü golün atılmasına katkı sağlamış oldu.