Kristal Bilgi Çağı
2025 Yılında Jenerasyon gezegenleri gökyüzünde el değiştiriyor.
Burçlar kuşağı olarak adlandırılan Zodyak içerisinde bulunan gezegenlerden bazıları 2025 yılı içerisinde burç değiştiriyor. Dünya üzerindeki olayları anlayabilmek için tarihte benzerleri yaşanmış olaylara göz atmak gerekir. ‘’Tarih tekerrür eder’’ söylemi de burada önem kazanır. Çünkü Astroloji yalnızca bireysel konuları değil, kainat üzerinde vuku bulan olayları da ele alır. Tarihe bakılmasının nedeni ise benzer hatalara, krizlere ve yanlışlara çekilmemek içindir. Geçmişi ve tarihi referans aldığımızda hazır olda bekleyen tuzaklardan da haberdar olabiliriz. Gezegensel döngülerin her biri birden fazla konuyu temsil edebilir.
Dünyada ve kolektif alanda önemli farkındalıklar yaratır. Bireye sıradışı gelişmelerin içinde yer almadan mantıklı ve sağduyulu hareket etme becerisi kazandırır. ‘’Gökyüzü bizler için kılavuz, onun rehberliğinde yolumuzu rahatlıkla bulabilir, içimizdeki Everest'e ulaşabiliriz.’’ 2024 yılı kozmik açıdan önemli bir yıldı... Ancak 2025 yılı uyanış ve devrim senesi olacak... Kolektif açıdan değişimi, farkındalığı ve sorumluluğu temsil eden Satürn, Neptün ve Uranüs gezegenleri bu sene içinde kısa süreliğine de olsa değişimine gidiyor. Aslında bu değişim 2025 yılında kısa süreli olsa da tarihteki olayları tetikleyecek düzeyde etkilerini tıpkı bir filmin ön gösteriminde olduğu gibi bizlere çeşitli sinyaller veriyor olacak... Kesin ve kesintisiz geçişi ise 2026 yılında yaşayacağız.
Satürn, zodyakta en yavaş gezegenlerden biridir.
Her burçta yaklaşık 2,5 yıl seyahat eder ve kalır. Satürn, her 29 yılda bir zodyaktaki turunu tamamlar ve başa döner. Bu nedenle 29 yaş birey için önemlidir. Zodyaktaki anlamı ise yaşam boyunca karşılaşabileceğimiz zorluklar, engeller, gecikmeler ve zaaflarımızdır. Satürn, hedefin kendisini temsil ettiğinden 2025 Mayıs ayında çevrimiçi benliğimizi öne çıkaran Koç burcuna geçişiyle planlar hız kazanacak. Koç burcundaki transiti ile risk teşkil eden gündemlerde ağırlıkta seyredecek. Tabi Türkiye Astroloji haritasının 10. evinde konumlanacağından ülkedeki otoriteler açısından da zorlayıcı bir dönemin başladığını gözlemleyeceğiz. Ayrıca tarihi referans alacak olursak 7 Nisan 1996,1997 ve 1 Mart 1999 yılları arasıdır.
O yıllarda ülkede ve dünya genelinde çeşitli suikastler yaşanmış ve enflasyon tırmanışını sürdürmüştür. Ülkeler arasında askeri hareketliliğin en yoğun yaşandığı dönemler olmuştur. O yıllarda dikkat çeken ülkeler Rusya, Çin, Kırgızistan ve Avustralyadır. Bu dönemde çok sayıda kazanın ve saldırının olması, yeniden ülkeler arasında savaş çıkacak mı sorusunu da akıllara getiriyor haliyle... Zira tarihe baktığımızda en dikkat çeken başlıklar bunlardı. 2025 yılında da savaşa dair kısa bir film izler miyiz? Pek tabi ki mümkün. Özellikle ekonomik buhranın ve ruhsal hac isteğinin arttığını öngörebilirim. Peki bu yalnızca Satürn’ün yaratacağı bir dalga mı? Elbette hayır! Diğer jenerasyon gezegenlerimiz Neptün ve Uranüs'te bu duruma katkı sağlayacaktır. Neptün bunlardan en önemlisi diyebiliriz. Çünkü zodyaktaki turunu 165 yılda tamamladığı için bir burçta kalış süresi 14 yıldır. Bu sebeple harita içinde bulunduğu ev konumuyla daha fazla ön planda olacaktır. Neptün 14 Şubat 1862 yılından bu güne ilk kez Koç burcuna geçiş yapacak. Jenerasyon olarak bizlerde bu önemli geçişi ilk kez deneyimleyeceğiz.
Neptün Koç transitinde doğanlar tarihe yön verecek, katı geleneklerden ve kesinleşmiş yasalardan özgürleştirecek bireyler olacaklardır. Yıl içinde Neptün Satürn ikilisi kol kola Koç burcunda tüm kuralları yıkmak üzere birleşecekler. Otoriter düzene baş kaldıran gettolar Burjuva kesimine karşı da yargı oluşturmak isteyecekler. Fanatizmin hüküm sürdüğü topraklara ve ülkelere değişim büyük yankılar uyandırarak geleceğe benziyor. Bu Karadağ ve Makedonya’nın öne çıkacağı anlamına gelebilir. Yıllardır süregelen AB komisyonu müzakere geçişini tamamlayıp katılım sağlayabilecekleri koşullara hazır olacaklardır... Amerika için bu durum iç karışıklığa sebebiyet verebilir. 2024 Kasım ayında yapılmış seçimin tekrarı düzenlenebilir. Kendi ülkemize gelecek olursak burda işler biraz karışabilir. Özellikle de asayiş sorunlarının artabileceğini, yönetimde önemli değişimlere gidileceğini ve ordunun daha aktif olacağına da atıfta bulunuyor. Bireysel alanda ise hepimiz kırılma noktalarını deneyimleyeceğiz. Yeni başlangıçlar ve yaşam planımızdaki majör değişimler bizleri daha önce tanımadığımız ve tanımlayamadığımız durumlara yönlendirecektir. Daha istekli, daha coşkulu, cesaretli ve kararlı olacağız. Koç arketipi kişisel gelişimin başlangıç noktasını temsil ettiğinden 2025 azimli ve cesur olanların yılı olacak. Bu transitler bazılarında ise tam tersi etkiye sebebiyet verebilir. Bireyler kendini tehlikedeymiş ve özgüvenden yoksunmuş gibi hissedebilir.
Satürn ve Neptün istikrarın, ilhamın ve dinginliğin gezegenleridir. Koç’un ruhsal yapısı çabuk değiştiğinden istikrar ve sabır gerektiren işler ve olaylar üzerinde durmak ve orada olgunlaşmak hiç kolay olmayacaktır. Satürn, hesaplı bir gezegen iken, Neptün inancın, imanın ve sezgilerin gezegenidir. Fıtratlarına aykırı olan Koç burcu bu iki gezegeninde savaş ilan etmesine neden olabilir. Herkesin bildiği bir tabir vardır; ‘’Karnınız açken alışveriş yapmayın’’ çünkü orada gerçek ihtiyaç listenize odaklanamazsınız! Acele eder, elinize ne geçerse sepete atmak isteyebilirsiniz. Normalde almayacağınız ürünlere bile muhtaçmışsınız gibi hissedebilirsiniz. Tamamen dürtüsel davranır ve reyonun önünde istediği olsun diye ayaklarını yere vura vura tepinen bir çocuk gibi hareket edersiniz. İşte Satürn ve Neptün Koç geçişi sizi gerçek ihtiyaç listesine davet ediyor olacak. Ayaklarımız yere sağlam basmalı, aklımız başımızda olmalı ve ilkel duygularımız altında ezilmemeliyiz. Derdimizi dile getirirken şefkat ve şükran duygusunu unutmamalıyız. Çünkü sene içinde bunların tamamı hiç ummadığımız kapıların aralanmasına katkı sağlayabilir. Koç döngüsü ile Amerika ve Kremlin’in İngiltere dahil olmak üzere pek çok avrupa ve sovyet ülkelerine propaganda savaşı başlattığını görebiliriz ki sene içinde Rusya açısından hayli önemli görünüyor.
Global çerçevede çeşitli kimyasal savaşlara, kayıplara ve kişileri klişe yönetimlerden arındırıp, bireysel özgürlüğe ulaştıracak seçimlere yönlendirecek. Küresel bakımdan birleştirici olanları yıkmaya, ayrıştırıcı olanların ise yıkıma uğramaya açık olduğunu söyleyebilirim. Neptün’ün ütopyasında gerçekçi olmayan umutlar, sarhoşken alınan kararların tadı vardır. Mars’ın doğasında ise realite. Bu ikili transitte birleştiğinde, yüzleşirken savaşmak kaçınılmazdır. Ayakları zeminle birleşmeyen, bulutlara hayranlık besleyenlerin ufak çaplı hayal kırıklığına uğraması söz konusu. Zira Marsın Distopyasında havailiğe ve bilinmezliğe yer yoktur. Neptün toz bulutuysa, Mars onu çekip ortadan kaldıran elektrikli bir süpürge gibidir. Neptün Koç transiti için şu cümleyi söyleyebilirim.
‘’Yıkım bir lütuftur, yıkım değişime giden yoldur’’
Ayrıca 2025 yılında gövde gösterisi yapan ve ‘’savun saldır’’ mantığını kullanan bireylerin sadece balondan ibaret olduğunu, kılıcı kınından çıkarmadan saldırgan tavırlar sergilediğini ve uyum sağlamamak için direndiğini de görebiliriz. Sonuçta Mars’ın çocuğu olan Koç kötü bir şöhrete sahiptir. Savaşı simgeleyen yönüyle de yıkım ve kaos ile bağlantılıdır. Sene içinde kırmızı alarm verecek olan Koç döngüsü aynı zamanda kendisini adil bir sistem içinde savaşmaya, şekil değiştirenleri ve düzenbazları deşifre etmek için hazır olda beklemeye adayacaktır. Geriye bakmamak veya geri kamera moduna güvenmemek oldukça önemli. Koç her ne kadar ihtiyacımız olan kıvılcımı bize sağlıyor olsa dahi, elimizi kuvvetlendirecek destek bir kılavuza gereksinim duyacağız. Satürn, Neptün ve Koç transiti başladığı an ‘’kalkanları yukarı hizala’’ modunu açacağız. Elbette Atomu parçalayıp moleküllere ayırmayacağız ya da dünyayı yeniden keşfetmeyeceğiz lakin hayatımızın solgun bölümlerine ışık tutacak kararlılığı da kucaklamaya hazır olacağız. Yıl içinde düşman yaratmamaya, kendinizi geliştirmeye, yeni yollar keşfetmeye, heyecan verici girişimlere ve bireysel projelerinizi öne çıkarmaya gayret edin.
Öncü burçlar açısından sıradışı içgörüler sağlayacak bir yıl. Koç, Terazi, Oğlak ve Yengeç burçlarını potansiyellerini yükseltecek yeni rotalar bekliyor olacak. Astrolojinin kader ve özgür iradeyle birleştiğini belirtirsek kaderin birer piyonu olmadığımızı da söyleyebilirim. Tıpkı bir ‘’Ouroboros’’ gibi yeniden doğuşu ve sonsuzluğu simgeleyen dengeyi bulmak ilk hedefimiz olmalı. Zira ezoterik prensipte kundalini enerjisi ve felsefesi bizleri ‘’uyanışa’’ davet edecek. İçimizdeki kutsal ateşi yakmak ve ilahi döngüye uyumlanarak varoluştan içimize ihtiva edilen melekeleri yeniden kazanmak, yüksek bir bilinç deneyimine ve aydınlanma evresine geçmek demektir.
‘’Her şey gider, her şey geri gelir, sonrasızca döner varlık çarkı. Her şey ölür, her şey yine çiçeklenir, sonrasızca sürer varlık döngüsü’’ 2025 yılında burç değiştirecek bir diğer gezegenimiz ise Uranüs olacak. Zodyağı dolaşması 84 yıl süren ve her burçta ortalama 7 yıl geçiren Uranüs, Boğa burcundan çıkıp İkizler burcuna geçiş yapacak. Kendisi şahsına münhasır devrimlerin gezegenidir. Zincirlenmiş gibi hissettiğimiz, içinde sıkıştığımız tuzakları, nelere bağımlı olduğumuzu, çevremizi sarmalayan ve göremediğimiz felaketleri bizlere gösterir. Uranüs gelecek ve anı birbirine bağlayan bir gezegendir. Pek çok sıradışı konuyu temsil eder. Şayet uyumluysanız ve yaşayacağınız değişimlere ahenkle katkı sağlıyorsanız o zaman sahip olduğunuz değerleri daha iyi koruyabilirsiniz. 7 Temmuz 2025 Yılında 2018’den beri ilerlediği Boğa burcundan ayrılıp İkizler burcuna geçiyor. Ancak bu geçişin etkilerini ve yankılarını Mayıs ayı itibariyle gözlemleyeceğiz. Uranüs en son 1942 yılında İkizler burcunda transite başlamıştı. Şimdi ise yeniden sahneye çıkmaya hazırlanıyor. Sene içinde gayrimenkul ve değerlere sınırlamalar gelebilir, varlık vergisi adı altında yeni düzenlemeler yapılabilir. Bilim ve uzay teknolojileri alanında önemli buluşlara imza atabiliriz. Kanser gibi hastalıklara çare ve çözümler bulunabilir. Metaverse dünyasına daha hızlı bir girizgah yapacağız. Uranüs İkizler geçişiyle yapay zekanın evlerimize, işyerimize, hayatlarımıza oldukça dahil olacağını söyleyebilirim.Şimdiye kadar görmediğimiz gerçekçi Al çalışmaları, bireylerin görüntüleri üzerinden sahte kimliğe bürünen kişiler görebiliriz ki ayrıca, politikacıların profillerini kullanma, kimlik hırsızlığı ile kazanç elde etme gibi korkutucu sahnelere tanık olabiliriz.
Sene içinde siber saldırılara ve teknolojik arızalara da tanık olabiliriz. Kolektifin hazıra konuşlanma isteği ve beklentisi artacak gibi. Havayollarında çeşitli uçak kazaları haberleri, insansız uçuş denemelerinin daha sık olduğunu görebiliriz. Para birimlerinin değişime uğrayacağını, yeni bir coin ve para biriminin kolektifle buluşacağını söyleyebilirim. Nakit kullanımı yerine dijital sektörün öne çıkacağı aşikar. Uranüs'ün İkizler seyriyle tahayyül etmekte zorlandığımız icatlarla karşılaşabiliriz. Carl Gustav Jung’a göre birlik ve icat çağı olarak gözlemlenmiş. Bu durumda 5G, kuantum ağı, sanal iletişim, uzayla iletişim kurma, yeni nesil teknolojik ürünler halkın beğenisine sunulacak. Uranüs İkizlerin daha evvel ki geçişi 1858 yılında gerçekleşmiş o yılı takip eden yıllarda 1861-1865 arasında Amerikan iç savaşı sırasında Abraham Lincoln'un yayınladığı ‘serbest bırakma beyannamesi’ ile Haziran 1863 yılında resmi olarak kölelik kaldırıldı ve halk zorba klanlardan özgürleşti.
Zihinsel sınırlarımızın ötesindeki bilgi ve yenilikleri görmek şaşırtıcı olacaktır...
Bunlardan birkaçı yapay rahim, yeni bir lisan ya da birden fazla dilin birleşiminden oluşan yeni bir iletişim ağı geliştirilebilir.Yeni havayolu şirketlerinin kurulumu, uçakların içindeki teknolojinin daha gelişmiş hali ve hatta uçak içinde haberleşmenin sağlanması mümkün olabilir. Eğitim alanında denenmemiş teknikler kullanılabilir. Hologram ekranlar, gözlükler, kameralar piyasaya sürülebilir. Tarımın artırılması yerine kapsül besin denemeleri yapılabilir. Tek hapla çeşitli besin kaynaklarına ulaşabiliriz. Zamanda ve uzayda seyahat araştırmaları büyük ses getirebilir. Bazı alanlarda insan yerine robotların mekanik gücünden yardım alınabilir. Kristal ekranlar, parmak izi ödemeler, bazı ülkelerde çocukluğumuzun çizgi filmi olan ‘Jetgiller’ deki gibi uçan araçların demo denemeleri yapılabilir. Dünya sağlık örgütünün yeni genetik çalışmalar üzerinde durması, gen değişimi denemeleri, kişiye özel tedavi protokollerinin hızla yayılması, geliştirilmiş dna aktivasyonları, kalıtsal hastalıkların bazılarına yeni reçeteler düzenlenebilir.
Merkür tarafından yönetilen ve insancıl bir burç olan İkizler diğer hava grubu mensupları gibi insanlığı temsil eder. Tüm dünyada sistemler ve sosyal yapılanmalar hızla değişen bir döngüye neden olacak. Uranüs, sınırlarını son limite kadar zorlayan bir gezegen olduğundan toplu grevler ve göç durumu yaşanabilir. Göçmenlik büroları her zamankinden daha fazla mesai yapacak gibi görünüyor. Resmen bilgi ve telekomünikasyon alanında çığır açan icatlara şahitlik edeceğiz. Sistemler o kadar hızlı el değiştirecek ki sınırlarımız ve hudutlarımızda bu değişimden nasibini alacak. Bazılarına eğlenceli gibi görünse de işin içinde zodyağın şımarık ve asi çocuğu Uranüs var. Ayaklarımız tıpkı mehter senfonisi gibi bir ileri iki geri şeklinde çalışabilir. Peki sadece ayaklar mı? tabi ki hayır, zihnimizde bi o kadar karmaşık ve çalkantılı görünüyor. 2025 her bakımdan ipe sapa gelmez bir yıl! Bu kadar gezegenin yıllar sonra burç değiştiriyor olması tabi ki ‘’Bir tatlı huzur almaya geldim’’ nameleriyle olmayacaktır. Özgürlük ve arzular için çetin bir mücadele vereceğiz. Jenerasyon gezegeni Uranüs ile İkizler birleştiğinde devrim ve isyan kaçınılmazdır. Bilginin yayılma hızı saliseleri bulabilir! ancak bu yayılan bilginin tamamı doğru mudur? Yoksa asparagas haber midir? öğrendiklerimizin peşinden giderken sorgulanması da önem arz edecek. Çünkü bu geçiş gerçekleştiğinde ister aşk, ister kariyer, ister yaşadığınız lokasyon olsun durdurulamaz bir değişim arzusu hissedersiniz. İçinizde korku ve coşkuyla karışık duygular sizi huzursuzluğa itebilir. Ancak korku sizi yalnızca çemberde tutar, zira çemberin dışına çıkma cesareti göstermek büyümek ve gelişmek demektir. Gerçek benliğinizle yüzleşip pasifleşmiş duygularınıza yeni bir soluk kazandırabilirsiniz. Sıkıcı ve boğucu rutinlerinize yepyeni bir hayat enerjisi üflemek çok iyi gelecektir.Unutmayalım ki 2025 yılı kendimize ve özümüze duyduğumuz saygıyı yaratıcılığımız ve mantığımızla harmanlayabileceğimizi vurguluyor.
Sene içindeki Jenerasyon geçişleri özgürlük ve değişim için burjuva ve getto kesimin karşı karşıya geleceğini ancak günün sonunda ortak payda da buluşabileceğini ifade ediyor. Çünkü mevcut bağlılıkların dağılmasının ve yeni yapıların oluşmasının herkes için doğru olan yapı olduğunu gözlemleyeceğiz. Uranus bağımsızlığı ve özgürlüğü temsil ettiğini gözardı etmeyelim. Amacı kolektifi ilham verici bir varoluşa yönlendirmek, cesaret kazanmamıza yardımcı olmak ve gerçek benliğimizi uyumlu bir yolculuğa kaydırmamıza katkı sağlamaktır.
Uranüs İkizlerde kalış süresi
07 Temmuz 2025- 08 Kasım 2025
26 Nisan 2026- 03 Ağustos 2032
Satürn Koç burcunda kalış süresi
25 Mayıs 2025- 01 Eylül 2025
14 Şubat 2026-12 Nisan 2028
Neptün Koç burcunda kalış süresi
30 Mart 2025- 22 Ekim 2025
26 Ocak 2026- 23 Mart 2039
Yıldızlar rehberiniz olsun
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Video
Test
Gündem
Magazin
Video
Test
