Küçük Ticaret Kentinden Başkentliğe Uzanan Yolculuk! 94. Yılında Ankara'nın Başkent Oluşu
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Küçük Ticaret Kentinden Başkentliğe Uzanan Yolculuk! 94. Yılında Ankara'nın Başkent Oluşu
13 Ekim 1923'te Ankara, Türkiye'nin başkenti olarak kabul edildiğinde, küçük bir ticaret kentiydi sadece. Mustafa Kemal Atatürk'ün ve Türkiye Büyük Meclisinin bu kararını sorgulayanlar çok oldu. Ama Ankara'nın başkent olması neden bu ülke için gerekliydi? Neden diğer kentler değil de Ankara'ydı peki, başkent olması gereken kent?
Ankara'nın başkent oluşunun 94. yılında, gelin hep birlikte bakalım bu soruların cevaplarına.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Ankara tarih boyunca, stratejik yollar üzerinde ve geçilmesi zorunlu olan bir kenttir.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Çok eski bir geçmişi olan Ankara, Augustus Tapınağı ve yazıtlarıyla her dönemde turistlerin ilgisini çekmiştir. İlk sendika sistemi olan “Ahilik”in ve ticaretin merkeziydi. Çünkü tüm kervan yolları buradan geçerdi. Tiftik keçisinin kaynağı ve üretildiği yerdi.
Ankara, XVII. ve XVIII. yüzyıllarda 100.000 nüfuslu iyi bir ticaret merkeziyken, XIX. yüzyıl sonlarına doğru merkez ilçesinin nüfusu 26.105’e düşmüş, ticaret de, bu nüfusun üçte birini oluşturan Hristiyanların eline geçmişti.
1838 yılında, Anadolu’daki birliklerimizde görevlendirilen Prusyalı subaylardan bazıları da Ankara’ya atanmışlardır.
1886 – 1894 yıllarında Ankara Valiliği yapan Abidin Paşa zamanında, kaybolmaya başlayan tiftik sanayi canlanmış, kente 20 km. uzaktan su getirilmiş ve tren işlemeye başlamıştır.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
27 Kasım 1892’de demir yolu Ankara’ya ulaşmıştır. Ayrıca demir yolu Eskişehir üzerinden Konya ve Adana’ya doğru da uzandığından, Kurtuluş Savaşımızın strateji ve taktiğinde önemli rol oynamış, ikmal konusunda da yararlı olmuştur.
Başkentin İstanbul’dan Anadolu’ya naklini ilk defa öneren Mareşal von Der Goltz’dur.
"Başkenti İstanbul’dan Anadolu’ya örneğin Konya’ya nakledin, çünkü İstanbul çalışmaya, iş görmeye elverişli bir yer değildir."
Atatürk, daha Erzurum Kongresinde “Meclis’in İstanbul’da değil, Anadolu’da” toplanması görüşünü savunmuştu.
Atatürk’ün Mondros Mütarekesi’nden hemen sonra 20’nci Kolordu’yu Ankara bölgesine göndermesi, daha o günlerde bazı stratejik düşünce ve tasarıları olduğunu göstermekteydi.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Ankara halkı, çok zeki ve uzak görüşlü, biraz da tüccar ruhluydu.
Atatürk, Nutkunda da belirttiği gibi Heyet-i Temsiliye’nin aynı zamanda batı illerine de, İstanbul’a da yakın olmasını istiyordu. Batı illerimizin bir kısmı Yunanlılar tarafından işgal edilmişti. Tehlike buradaydı.
27 Aralık 1919 günü Ankara’ya gelen Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları Dikmen sırtlarında çok kalabalık bir heyet tarafından büyük gösterilerle karşılanarak şehre gelindi.
28 Aralık 1919 günü Ankara halkıyla yaptığı konuşmada ülkenin siyasi ve askeri durumunu anlattı.
23 Nisan 1920’de, Türk milletinin gerçek temsilcilerinden kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükumeti de milletin alın yazısına idare ve devletin bağımsızlığını koruma savaşını yine Ankara’da sürdürdü ve sonuçta zafer kazanıldı.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
9 Ekim 1923 günü Malatya Milletvekili İsmet İnönü ve on dört arkadaşı, Meclis Başkanlığı’na sundukları bir önergeyle, Ankara’nın yeni devlete başkent yapılmasını istediler.
Böylece Ankara, dört yıllık bir mücadeleden sonra “Türkiye Cumhuriyeti’nin Başkenti” olmuştur.
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
Kalbi Kırıklar Bankası'nda part time çıkıkçı
- Zaman yolcusu -
Eski bayram övücü
Tüm içerikleri