‘Ko, let’s watch the rain as it’s falling down
(Ko, Gel hadi yağmuru yağarken izleyelim)
Now let’s do this one for Peep
(Hadi bunu Peep için yapalım)
Sunlight on your skin when I’m not around
(Ben yokken cildine vuran güneş ışığı)
Shit don’t feel the same when you’re out of town
(Sen şehir dışındayken aynı görünmüyor)
So ‘Ko, let’s watch the rain as it’s falling down, yeah’
(Bu yüzden, Ko, gel hadi yağmuru yağarken izleyelim, evet)
Ko, let’s watch the rain as it’s falling down (falling down)
(Ko, gel hadi yağmuru yağarken izleyelim (yağarken))
Sunlight on your skin when I’m not around (I’m not around)
(Ben yokken cildine vuran güneş ışığı (ben yokken))
Shit don’t feel the same when you’re out of town (out of town)
(Sen şehir dışındayken aynı görünmüyor (şehir dışındayken))
O-o-oh, o-oh, o-oh
So ‘Ko, let’s watch the rain as it’s falling down
(Bu yüzden Ko, gel hadi yağmuru yağarken izleyelim, evet)
O-o-oh, o-oh, o-ohRain keeps falling, tears keep falling
Rain keeps falling, tears keep falling
(Yağmur yağmaya devam ediyor, gözyaşları düşmeye devam ediyor)
Darling, your love is like walking a bed of nails
(Canım, senin sevgin çividen bir yatakta yürümek gibi)
And I just can’t keep on fighting
(Ve ben sadece iyi bir şekilde devam edemiyorum)
O-o-oh
‘Ko, let’s watch the rain as it’s falling down (falling down)
(Ko, gel hadi yağmur yağarken izleyelim (yağarken))
O-o-oh, o-oh, o-oh
Sunlight on your skin when I’m not around (I’m not around)
(Ben yokken cildine vuran güneş ışığı)
O-o-oh, o-oh, o-oh
Shit don’t feel the same when you’re out of town
(Sen şehir dışındayken aynı görünmüyor)
O-o-oh, o-oh, o-oh
So ‘Ko, let’s watch the rain as it’s falling down
(Bu yüzden Ko, gel hadi yağmur yağarken izleyelim)
O-o-oh, o-oh, o-oh
His name will live, bro’
(Onun adı yaşayacak, dostum)
No, I got—, I feel hella shitty because it’s like, yo
(Hayır, ben, gerçekten çok boktan hissediyorum çünkü, yo)
Like, if I would have known he was so cool
(Eğer onu tanıyor olsaydım bu harika olurdu)
And it’s like, yo, if I would have watched interviews sooner, bro, we were so alike
(Ve bu, yo, keşke röportajları daha erken izleseydim, çünkü biz çok benziyoruz)
It’s unfortunate because it’s like, yo,
when people die, that’s when you’re there, you know?
(Ve bu bir açıdan berbat, çünkü insanların değerini onlar öldüğünde anlıyorsun)
‘Cause your remorse kinda makes you check ’em out
(Çünkü vicdan azabın onlara dikkat etmeni sağlıyor)
Darling, your love is like walking a bed of nails
(Canım, senin sevgin çividen bir yatakta yürümek gibi)
And I just can’t keep on fighting’
(Ve ben sadece iyi bir şekilde devam edemiyorum)
Ko, let’s watch the rain as it’s falling down (falling down)
(Ko, gel hadi yağmuru yağarken izleyelim (yağarken))
O-o-oh, o-oh, o-oh
Sunlight on your skin when I’m not around (I’m not around)
(Ben yokken cildine vuran güneş ışığı (ben yokken))
O-o-oh, o-oh, o-oh
Shit don’t feel the same when you’re out of town (out of town)
(Sen şehir dışındayken aynı görünmüyor (şehir dışındayken))
O-o-oh, o-oh, o-oh
‘Ko, let’s watch the rain as it’s falling down
(Ko, Gel hadi yağmuru yağarken izleyelim)
O-o-oh, o-oh, o-oh
Yorum Yazın
XXXTENTACİON😔🖤