Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Merhamet Yorgunuyuz Biz

etiket Merhamet Yorgunuyuz Biz

Prof.Dr. Duygu Aydın
23.01.2025 - 11:47 Son Güncelleme: 23.01.2025 - 11:50

Kocaman harflerle SON DAKİKA yazısını bir kez daha görürüz. Kime, nerede, ne olmuştu? Olayın anlaşılmasının ardından kalbimiz sıkışmaya başlar. Önce rakamlar verilir haber kanallarından. 10 kişi yaşamını yitirdi. Sonra 30, 50, 70 ve dahası olur. Binlerin telaffuz edildiği onca acılarımıza yenileri eklenir, hayatlar rakamlara dönüşür. Yaşanan trajedinin ardından detaylar birer birer ortaya çıkar. Her yeni hikâyede travmalar elden ele dolaştırılır. Çarşafları bağlayıp atlamış mıydı, önce çocuğunu mu atmıştı, yan odadakileri kurtarmaya çalışmış mıydı, başarılı bir öğretmen miydi, iyi bir baba mıydı, yeni mi evlenmişti, ailesine bakmak için ekmeğini kazanmaya mı gelmişti, karne tatilinde miydi?…gibi insan hikayelerini öğrendikçe acıyan yerlerimiz daha da acımaya başlar. Yalnızca kişisel değil, kitlesel bir travmanın da içine düşeriz. Ardı arkası kesilmeyen bu travmalarla tükeniş yolculuğu sürer gider. Evet, bizler merhamet yorgunuyuz. 

Yazının devamında merhamet yorgunluğunu bilimsel referanslara dayandırarak açıklıyorum. Ancak korkarım merhamet yorgunluğu konusunda da kutuplaşacağız. Çünkü bana göre merhamet yorgunluğu yaşayan insanlar sonuçları bakımından ayrışıyor. Kimileri merhamet yorgunluğu nedeniyle olaylara alışıyor ve duyarsızlaşıyor, kimileri ise ne kadar merhamet yorgunluğu yaşarsa yaşasın nihayetinde alışamıyor, alışamıyor…

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Merhamet yorgunluğu nedir?

Merhamet yorgunluğu nedir?

Merhamet yorgunluğunun kavramsal olarak ortaya çıkışı 90’lı yıllara dayanır. Hemşirelik gibi bakım vermeye dayalı işlerde çalışan insanların tükenmişlik duygularını tanımlamak için bilim dünyasında kullanılmaya başlanmıştır. Bu mesleklerdeki kişilerin güçlü ve empatik yönelimle birlikte çok sayıda travmatize bireyle çalışmalarının olumsuz sonuçları şeklinde tanımlamalar bulunur. Bakım mesleğinde olanların empati hissetme ve ifade etme konusunda büyük bir kapasiteye sahip oldukları ve merhamet yorgunluğu için daha fazla risk altında oldukları biliniyor. İnsanlar, doğası gereği empatiktir ve bu nedenle bakım veren konumlarda olan kişiler hem duygusal hem de fiziksel olarak, diğer insanlara kıyasla bundan daha fazla zarar görebilir. Travmatize olmuş veya acı çeken bir kişiye yardım etmekten kaynaklanan stres, kendini koruma önlemi olarak gelişen merhamet yorgunluğu ile sonuçlanabilir. Tükenmişlik, umutsuzluk ve merhamet yorgunluğu genellikle birbiriyle bağlantılıdır ve birbirini taklit eder.* 

Günümüze geldiğimizde merhamet yorgunluğunun birçok konuyla ilişkili olduğunu görüyoruz. Medya içerikleri ve tekrarları, merhamet yorgunluğuna aracılık eden toplumsal sistemlerin başında geliyor. Toplumsal sorunlara yönelik halkın endişesinin uyuşması şeklindeki tanımlar, bir noktada medya ile ilişkilendirilmek durumundadır. Yalnızca medya aracılığıyla felaketlere ve insan acısına maruz kalmak, artık kamu bilincini yükselten bir faktör değildir çünkü, şiddete ve acıya aşırı düzeyde maruz kalmak duyuları köreltiyor. Kayıtsızlık duvarını inşa ediyor.** 

Merhamet yorgunluğu genellikle empatiden kaynaklanan duygusal bir tepkidir. Olaylar karşısında aşırı uyarıldığımızda empatik tepkilerimiz istemsizce farklı şekillerde ve düzeylerde ortaya çıkabilir. Kişiler yaklaşma veya kaçınma davranışlarında bulunabilirler. Örneğin ölümcül hastaların bulunduğu odalardan olabildiğince uzaklaşmaya çalışan hemşireler üzerinde yürütülen araştırmalar, bu aşırı uyarılma hipotezini destekler. Kimi aşırı uyarılma durumunda empati, ne yardım etme ne de kaçınma şeklinde sonuçları ortaya çıkarır.** Empati temelli stres, dolaylı olarak travmaya maruz kalmanın empatik deneyimle birlikte gerginlik yarattığı bir travma sürecidir. Örneğin, dezavantajlı bir mahallede çalışan lise öğretmeni, marjinal ve 'risk altındaki' gençlerle zaman içindeki deneyimleri yoluyla dolaylı travma yaşayabilir. Şiddet, aşırı yoksulluk, suç hikayelerini duymanın bir sonucu olarak; istismarın fiziksel belirtilerine tanık olmak veya gözlemlemek şeklinde gerçekleşir. Bu deneyim sonucunda, öğretmen dünyayı daha az adil bir yer olarak görebilir, çalışmalarını anlamsız bulabilir veya umudunu kaybedebilir. Farklı sonuçlarda ise, zamanla birden fazla pasif travmaya maruz kalan insanların travmaya karşı duyarsızlaştığını ve empati azalmaları yaşadığını görebiliriz.***

İnsanlar olaylar karşısında kendilerini güçsüz hissettiklerinde tükenmişlik daha da büyük bir risk olarak karşımıza çıkar. Kişiler o olayla ilgili yapabilecekleri hiçbir şey olmadığı hissine kapılırlar. Durum umutsuz görülür ve hiçbir şeyin değiştirilemeyeceği düşünülür. Sonucunda, bu sorunun çok büyük olduğu ve değiştirmeye çalışmanın anlamsız olduğu inanışı yerleşir. İleri boyutlarında, başkalarının ihtiyaçlarına karşı soğuk bir kayıtsızlık ve başkalarının duygularının duygusuz bir şekilde göz ardı edilmesi gibi tutumlar görülebilir.**

Medyada aynı kötülerin büyütülmesi ikincil travmadır.

Medyada aynı kötülerin büyütülmesi ikincil travmadır.

Medya, uyuşturma fonksiyonuyla sosyal konularda insanları duyarsızlaştırmak gibi bir etkiye sahiptir. Toplumun dikkati bir yerde eşik noktasına ulaşır ve konuyla ilgili iletişimin artırılması, farkındalık yaratmayı sağlamaz. Bu bir anlamda mesaj doygunluğudur. Bu nedenle, sosyal bir sorunla ilgili mesajlar, kişilerde doygunluk noktasına ulaştığında olumsuz bir etki yaratabilir. Medyanın her yerde bulunması, her bireyin adeta yayıncıya dönüşmesi, sosyal medya platformlarının çoğalması ve tüm bunlarda yer alan içeriğin 'aynılığı' nedeniyle mesaj doygunluğu büyütülür. Aynı kötü haberi, diğer medya kanallarında görmemenin imkansız hale geldiği noktaya kadar büyütülür. Haberler normalleşir ve bir süre sonra merhamet yorgunluğuna neden olur. Medyanın yarattığı yaygınlık ve doygunluk, kişilerde sorunla ilgili 'bilmem gereken her şeyi biliyorum' duygusunu tetikler. Hiçbir şeyin yapılamayacağı düşünüldüğünde ise, hayal kırıklığı ve duygusal duyarsızlık oluşur. Tükenmişlik, yalnızca yardıma ihtiyacı olan kişilerle doğrudan bir temas kurmanın sonucunda gelişmez. Aynı zamanda medya aracılığıyla insanların sorunlarına ve üzücü olaylara maruz kalmak da bu sonucu yaratır.**

Merhamet yorgunluğunun hazin hikâyesi budur. Kişisel ilişkilerimizde, arkadaşlıklarımızda, kitlesel olaylara verdiğimiz tepkilerde benzer senaryolar gerçekleşir. Elbette bu konuda medya suçludur yargısına ulaşmıyoruz. Medya burada olayların sıklığına ve içeriğine aracılık ederek doğal görevini gerçekleştiriyor. Medyanın üzerine düşen etik sorumlulukları uygulamasında ısrarcı olarak kamusal duyarlılığımızı gösterebiliriz ancak. Uzmanların merhamet yorgunluğu konusunda önerdiği çözümlerden biri sosyal iletişimin güçlendirilmesidir. Kişilerarası iletişimin toplumsal tabularla ilgili konulara karşı duyarsızlaşmayı önlemenin veya azaltmanın bir anahtarı olabileceği öne sürülüyor. Felaketlerin önlenmesi için akılcı politikaların uygulanması dururken, merhamet yorgunluğu gibi travmalarımızı konuşmak ise daha da yorucu. Bu yolun sonu tükenmişlik ve umutsuzluğa çıkıyor. 

Yararlanılan Kaynaklar

* Hunsaker, S., Chen, H. C., Maughan, D., & Heaston, S. (2015). Factors that influence the development of compassion fatigue, burnout, and compassion satisfaction in emergency department nurses. Journal of nursing scholarship, 47(2), 186-194.

** Kinnick, K. N., Krugman, D. M., & Cameron, G. T. (1996). Compassion fatigue: Communication and burnout toward social problems. Journalism & Mass Communication Quarterly, 73(3), 687-707.

*** Rauvola, R. S., Vega, D. M., & Lavigne, K. N. (2019). Compassion fatigue, secondary traumatic stress, and vicarious traumatization: A qualitative review and research agenda. Occupational Health Science, 3, 297-336.

X

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
2
2
1
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda chevron-right-grey
Reklam