Okulda Değilse Nerede? 15 - 17 Yaş Grubunda Kaybolan 1.578.941 Gelecek
Her sabah milyonlarca öğrenci okul ziliyle ders başı yaparken, aynı saatlerde evde, sokakta veya bir atölyede çalışmak zorunda kalan yüz binlerce genç bulunuyor. Burada bugün sessiz bir krizi ele alıyorum. Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası'nın (Eğitim Sen) 2024 - 2025 yılı birinci yarıyıl raporuna göre, örgün eğitim dışında kalan çocuk sayısı 1.578.941'e ulaşmış durumda. Bu sayı, sadece bir istatistik değil; her biri bireylerin, potansiyelin ve geleceğin kaybını temsil ediyor.
Peki, 15-17 yaş grubundaki bu çocuklar neden okulda değil ve okulda olmadıkları zaman nerede?
Uzun vadeli sonuçlar
Eğitim dışı kalan gençlerin toplumsal etkileri, yalnızca bireysel kayıplarla sınırlı değildir; bu durum, gelecekteki ekonomik, sosyal ve kültürel yapıyı da derinden etkiler. OECD verilerine göre, eğitimsiz bireyler arasındaki işsizlik oranı, eğitimli bireylere göre %50 daha yüksektir. Bu bireyler, iş gücüne katılamadıkları gibi, ekonomik üretkenliği ve verimliliği de düşürür.
Eğitimden mahrum kalan bireyler, sosyal dışlanma riskiyle daha sık karşılaşır. Bu bireyler, yalnızca ekonomik olarak değil, sosyal sermaye açısından da zayıf bir konumda yer alır. Sonuç olarak, bu durum sosyal adaletsizlikleri ve gelir eşitsizliklerini derinleştirir, toplumsal kutuplaşmayı artırır.
Kriminolojik açıdan, eğitimsizlik bireyleri yasa dışı faaliyetlere iten bir faktör olabilir. Eğitimden kopmuş gençler arasında suç oranlarının daha yüksek olduğu birçok çalışmada ortaya konulmuştur. Ayrıca, eğitimsiz bireylerin sağlık durumu genellikle daha kötüdür, bu da sağlık hizmetlerine olan talebi ve devlet harcamalarını artırır.
Bu zincirleme etkiler, yalnızca bireyleri değil, makro ölçekte toplumun kalkınmasını ve sürdürülebilir gelişimini tehlikeye sokar. Eğitimsizlik, ulusal ekonomilerde derin çatlaklar oluşturabilir ve toplumsal bütünleşmeyi sekteye uğratır.
Çözüm: Kaybolan nesli geri kazanmak
Son söz olarak;
Eğitim, sadece bireylerin yaşam kalitesini artırmakla kalmaz, aynı zamanda toplumların kolektif refahını, ekonomik büyümeyi ve sürdürülebilir kalkınmayı şekillendiren temel bir araçtır. Bu bağlamda, 15-17 yaş arasındaki eğitim dışında kalan 1.578.941 çocuk, yalnızca sayısal bir kayıp değil, aynı zamanda tüm bir neslin potansiyelinin yitirilmesi anlamına gelmektedir. Bu bireyler, sadece eğitim sisteminin dışına itilmekle kalmaz, aynı zamanda toplumsal eşitsizliklerin, ekonomik uçurumların ve sosyal huzursuzlukların derinleşmesinin de önünü açan bir konumda yer almaktadırlar.
Sonuç olarak, eğitim hakkından mahrum bırakılan her çocuk, yalnızca bireysel bir trajedinin değil, aynı zamanda toplumsal bir çöküşün de habercisi olmaktadır. Bir toplum, gençlerini kaybettiğinde sadece mevcut yapıyı değil, aynı zamanda geleceğini de kaybetmiş olur. Bu kayıp, yalnızca bugünün değil, yarının da belirsizliğe sürüklenmesiyle sonuçlanır.
Özellikle bu yaş aralığı, bireylerin kimliklerini inşa ettikleri, potansiyellerini keşfettikleri ve toplumsal rollerini şekillendirdikleri kritik bir dönemi temsil etmektedir. Eğitimden mahrum kalmak, yalnızca bir bireyin gelişimini engellemekle kalmaz; aynı zamanda toplumun kültürel, ekonomik ve demokratik yapılarının da zayıflamasına yol açar.
Eğitim, sadece bilgi aktarımının ötesinde, bireylerin özgürleşmesini, yaratıcılıklarını geliştirmelerini ve toplumla olan bağlarını güçlendirmelerini sağlayan bir süreçtir. Dolayısıyla, her çocuğun hayatında çalacak bir eğitim zili, yalnızca bireysel bir ihtiyaç değil, toplumsal bir sorumluluk olmalıdır. Eğitim hakkından feragat etmek, sadece çocukların değil, tüm toplumun geleceğini ipotek altına almak anlamına gelir. Bu noktada, sadece çocuklarımızı değil, toplumsal yapıyı da koruma sorumluluğumuzun bilincinde olmalıyız.
O halde, eğitim hakkından mahrum bırakılan bir nesil, yalnızca kendi potansiyelini kaybetmekle kalmayacak, toplumsal yapıyı sürdürülebilir kılma ve demokratik değerleri yaşatma kapasitesini de yitirmeyecek midir?
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!