Görüş Bildir
Haberler
Özlem Gökbel Yazio: Kış Saati, Yaz Saati, Kaybettik Tümden Sıhhati…

etiket Özlem Gökbel Yazio: Kış Saati, Yaz Saati, Kaybettik Tümden Sıhhati…

Özlem Gökbel
07.11.2021 - 13:35 Son Güncelleme: 09.11.2021 - 20:48

Karanlık neden ürkütür? Kendi 3 boyutlu gerçekliğimizde çevremizde bildiğimiz her şey aynı şekilde varlığını sürdürüyor olmasına rağmen neden tedirgin olur insan? Musluk suyu aynı isteksizlikle akar, anahtar aynı aynanın önündedir, sokak kapısı gene içe doğru açılır, her gün yanından geçtiğin yalnız ağaç aynı mağrurlukla dikilmektedir, durak da yerli yerinde yolcusunu bekliyordur… Lakin senin için huzursuzdur. Bilinmeyenle el ele çıkarsın yola.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

İnsan özünde karanlıktan değil, bilinmezlikten korkar.

İnsan özünde karanlıktan değil, bilinmezlikten korkar.

Asıl endişe yaratan odur. An yerine geçmişte ve/veya gelecekte yaşamaya alışmış zihinlerimiz “bilmek” ister. Son iki yılın kitlesel olarak homo sapiense en sağlam hediyelerinden biri de işte bu: Bilinmezlik... Görünmez bir karanlık hali! Şimdi buna bir de gözle görülür bir ‘karanlık’ eklendi. Ne uykumuz kaldı ne sağlığımız ne de moralimiz… Onun adı: #KIŞSAATİ .

Saat sabah 08.00 olmuş, şehir yapay bir şekilde ışıldıyor. Sen ofiste, seni yutmaya hazır bilgisayarının önünde, elinde kahven, uyanık gözüken bedenine zihnini de uyumlamaya çalışıyorsun. Sirkadyen ritmin ayvayı yemiş. Uyuyorsun. Uyan!

Aynı saatlerde başka bir uyur-gezer, uyur-konuşur, uyur-sayar (artık her ne derseniz) tahta başında ders anlatabilir, bankanın kasasına girecek paraları sayabilir, hastasına dikiş atabilir, kırmızı ışıkta geçebilir; aynı saatlerde sırt çantalı genç bir kız ise korkabilir. Karanlık insanı bir türlü uyandırmadığı gibi kötülükleri sakladığı sanıldığı için korkutur da…  

Neyse, daha fazla iç karartmayayım, zaten hava yeterince karanlık. Şu anda pahalılıktır, kadın cinayetleridir, aşıdır, işsizliktir, tüm dertleri unuttuk. Hükümet’ten dilediğimiz tek şey: 7 Eylül 2016’dan beri tüm sene geçerli kılınan yaz saati uygulamasından kış saati uygulamasına geçilmesi! Nefesler tutuldu, yöneticilerin insafa gelmesi bekleniyor.

Konu, birkaç gündür Twitter’da da trendtopic olunca biraz araştırmak istedim. Neydi bu inadın arkasındaki gerekçeler ve realite?

Konu, birkaç gündür Twitter’da da trendtopic olunca biraz araştırmak istedim. Neydi bu inadın arkasındaki gerekçeler ve realite?

Yaptığım sörf karşıma, kısa kısa haberlerden sonra ironik bir şekilde Bilim ve AYDINLANMA Akademisi’ni (BAA) çıkardı. Ciddi efor sarf etmiş ve onlarca kaynak ve rapor üzerinden konuyu ‘aydınlatma’ya çalışmışlardı. Ben de yazımı BAA’nın bu çalışmasından kısacık bir özetle sonlandırayım, hava karardı ben hala laptop başındayım 😊   

  • Enlem, boylam, meridyenler gibi teknik konulara girmeden çok kısaca; bizim topraklarda martın son pazar günü saatler bir saat ileri alınır ve yaz saati uygulaması başlatılır; ekimin son pazar günü de bir saat geriye alınarak kış saati uygulamasına geçilir. Böylece yılın 5 ayında kış saati (UTC+2), 7 ayında ise yaz saati (UTC+3) kullanılır… dı… Artık 12 ay sabit hattayız.

  • Hükümet bu kararı gün ışığından daha uzun saatler faydalanmak ve enerji tasarrufu sağlamak amacıyla almıştı. TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) kalıcı yaz saati uygulamasının ilk yılında bir önceki yılın aynı aylarına göre elektrik enerjisi tüketiminde 7 milyar kilovat saatlik bir artış olduğunu kamuoyuna açıklamıştı. Uygulama Doğu bölgesi için ideal duruyor ancak nüfusun büyük bölümünün batı bölgelerinde yaşadığı ve sanayi kuruluşlarımızın da tamamına yakınının batıda olduğu göz önüne alındığında bu artış şaşırtıcı değil tabii. Bu durum “özellikle sabah erken saatlerde düşen elektrik tüketimini arttırarak elektrik üretim ve dağıtım şirketlerinin kârlarının artmasına mı yarıyor acaba” diye düşünmeden edemiyor insan.

• Avrupa kış saati uygulamasına geçtiği için oradaki şehirlerle aramızdaki saat farkının 2’ye çıkması da bazı kesimleri rahatsız ediyor.

• Avrupa kış saati uygulamasına geçtiği için oradaki şehirlerle aramızdaki saat farkının 2’ye çıkması da bazı kesimleri rahatsız ediyor.
  • Çocuklarını kör karanlıkta okula gönderen velilerin de içleri hayli huzursuz.

  • Bu uygulamada yazın gün ışığına gerektiği kadar maruz kalıyoruz, gün doğumunu yakalamak da sıkıntı değil, ancak kışın, normalde sabah saat 06.30 ile 07.30 aralığında gerçekleşmesi gereken gün doğumu bir saat gecikmekte, havanın aydınlanması bazı günler özellikle İstanbul ve İzmir gibi Batı şehirlerinde sabah saat 08.20’leri bulmakta. Neredeyse mesailer başladıktan ve çoğunluk zifiri karanlıkta kalkıp yollara koyulduktan sonra. Bir de çoğu iş yerinde mesai bitişleri akşam saat 18.00-19.00’u buluyor.

  • Kısaca nüfusun büyük bir kesimi kış aylarında neredeyse günü görememekte. İnsanın fiziksel ve ruhsal iyilik halinin korunabilmesi için şartlardan birisi, doğal aydınlık-karanlık döngüsüne uygun bir biyolojik döngü (sirkadyen ritim). Biyolojik döngümüzün gün ışığına, fakat özellikle sabah uyandığımızda günün ağarmış olmasına bağlı olarak sağlıklı bir şekilde işleyebildiği bilimsel çalışmalarla gösterilmekte. Uzmanlar yaz saati uygulamasının da sirkadyen ritim açısından çok önerilmediğini ancak bunun tüm yıla yayılmasının; öğrencilerde öğrenme güçlükleri, riskli erişkin gruplarda çok çeşitli sağlık sorunları; sabah saatlerinde artan trafik ve iş kazaları gibi sonuçlarla halk sağlığını negatif yönde etkilediğini düşünüyorlar.

Meclise kadar giren bu tartışma konusunda inadı bir bıraksalar da artık gün yüzü görsek! 

Instagram

Web

Linkedln

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
16
7
2
1
1
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın