- Siyasi İrade:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, IMF ile yeni bir anlaşmaya karşı olduğunu defalarca dile getirdi ve muhalefeti böyle bir hareketi desteklediği için eleştirdi. Erdoğan, geçmişte IMF'yi Türkiye'ye şartlar dayatmakla suçladı ve Türkiye'nin borçlarını IMF'nin yardımı olmadan geri ödemeyi başardığını söyledi.
- Kamuoyu:
Türk halkının çoğunluğu IMF ile yeni bir anlaşmayı desteklemiyor. Yakın zamanda yapılan bir anket, Türklerin yüzde 75'inin böyle bir harekete karşı çıktığını ortaya koydu. Muhtemel ki siyasi kadrolar, IMF ile anlaşma öncesinde yeni bir kamuoyu araştırması yaptıracaklardır.
- Alternatif finansman kaynakları:
Türkiye, Katar gibi diğer ülkelerden ve uluslararası pazarlardan finansman arıyor. 2020'de Türkiye, Katar ile 15 milyar dolarlık bir döviz takas anlaşması imzaladı ve uluslararası yatırımcılara 9 milyar dolarlık tahvil ihraç etti. Özellikle Swap (İkili para takası) konusunda ve Swap için belirlenen kur konusunda da farklı rakamlar telaffuz ediliyor.
IMF nedir ve hangi pozisyona sahiptir?
IMF, Türkiye’nin de dahil olduğu 190 üye ülkesi olan uluslararası bir finans organizasyonudur. Her üye gibi, her yıl aidat ödediğimiz bir yapıdır. Misyonu küresel ekonomik istikrarı teşvik etmektir. IMF, ekonomik zorluklarla karşı karşıya olan ülkelere kısa vadeli krediler ve teknik yardım sağlamaktadır.
IMF, yaklaşık 713 milyar SDR (yaklaşık 1 trilyon ABD doları) kredi kapasitesine sahip bir finans kuruluşudur. Bu ödünç verme kapasitesi iki bileşenden oluşur: Kotalar ve SDR’dir ( Özel Çekme Haklarıdır / Special Drawing Rights).
Kotalar, üye ülkelerin IMF'ye yaptıkları katkılardan oluşuyor. Bir ülkenin kotasının büyüklüğü, IMF'deki oy gücünü ve IMF'den ödünç alabileceği para miktarını belirler.
SDR'ler IMF tarafından oluşturulan uluslararası bir rezerv varlıktır. Fiziksel bir para birimi değil, uluslararası borçları ödemek için kullanılabilecek bir defter tutma girişidir.
2021'de IMF, üye ülkelere yaklaşık 123 milyar SDR (yaklaşık 157 milyar ABD doları) kredi sağladı. Bu, IMF'nin tek bir yılda yaptığı en büyük kredi miktarı oldu.
Türkiye IMF'den yeni bir kredi talep ederse, IMF muhtemelen karşılığında bir dizi ekonomik reform talep edebilir. Bu reformlar şunları içerebilir:
- Ekonomik reformlar:
IMF, Türkiye'den enflasyonu azaltmak, cari açığı azaltmak, dış borcu yönetmek, döviz rezervlerini artırmak ve döviz kuru oynaklığını önlemek için ekonomik reformlar uygulamasını gerektirebilir. Bu reformlar arasında para politikasının sıkılaştırılması, bütçe disiplininin sağlanması, vergi sisteminde reform yapılması, bankacılık sektörünün güçlendirilmesi ve yapısal reformların uygulanması yer alabilir.
- Siyasi reformlar:
IMF ayrıca Türkiye'nin siyasi belirsizliği azaltmak, demokratik kurumları güçlendirmek, hukukun üstünlüğünü korumak ve insan haklarına saygı göstermek için siyasi reformlar uygulamasını gerektirebilir. Bu reformlar arasında yargı bağımsızlığının sağlanması, basın özgürlüğünün korunması, muhalefetin güçlendirilmesi ve dış politikada diyaloğun artırılması yer alabilir.
Son dönemde IMF, anlaşma yapacağı ülkenin sürdürülebilir, çevreci ve iklim değişikliği ile mücadele gibi politikalar yürütmesini de anlaşma şartlarına dahil ettiği görülüyor.
Bu reformlar Türkiye'nin ekonomik istikrarını sağlamak için gerekli olacak, ancak Türkiye'nin egemenliğinin ihlali olarak da algılanıyor. Sonuç olarak, Türkiye'nin IMF'nin tüm taleplerini kabul etmeye istekli olması pek ihtimal dahilinde görünmüyor.
Ancak, yeni kabine ile birlikte faiz artırımına ve ortodoks politikalara da karşı olan siyasi iktidar muhtemel ki IMF konusunda da farklı bir yaklaşım içinde olabilir. Bu görüş kapalı kapılar ardında konuşulduğu söyleniyor.
Yorum Yazın