onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Seda Yekeler Yazio: Siz de Bir Deniz Yıldızısınız

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

etiket Seda Yekeler Yazio: Siz de Bir Deniz Yıldızısınız

Seda Yekeler
24.09.2021 - 17:21 Son Güncelleme: 25.09.2021 - 11:01

Ağustosta ülkemizi kasıp kavuran, insanları ve canlıları evsiz bırakan, çok büyük çevresel ve ekonomik etkileri olan yangınları hepimiz unuttuk sanırım. Sonbahar geldi, havalar serinlemeye başladı ve artık sıcak havalardan şikâyet etmemize gerek kalmadı. İklim değişikliği yazdan yaza hatırlansa yeterli zaten!

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Dünyada ve ülkemizdeki yangınların hepsi değil ama çoğu insan kaynaklı yangınlar.

Dünyada ve ülkemizdeki yangınların hepsi değil ama çoğu insan kaynaklı yangınlar.

Avustralya’daki yangınları hatırlıyor musunuz? İnsanlar güney yarım kürenin yaz aylarında termometrelerin 50°Cye ulaştığı Sydney’den, nispeten daha serin olan Canberra’ya göç etmeye başladılar. Orada daha çevre dostu konutlar inşa etmeye çalışıyorlar. Acaba ülkemizde iklim göçleri ne zaman başlayacak? Yoksa başladı mı bile? Ne olursa olsun, özellikle son 100 yılda yaptıklarımız yüzünden yükselen sıcaklıklar hemen düşmeyecek. Hatta ortalama sıcaklık artışını 1,5°C civarında tutmak bile başarı sayılıyor. Türkiye henüz Paris Anlaşması’nı imzalamadı ancak bu yönde açıklamalar yapılmaya başlandı; bu da şu an için olumlu bir adım. 1,5°C çok az bir artış gibi görünebilir ama öyle değil. 

Dünyanın birçok yerinde vahşi yaşamda toplu ölümler görülmeye başlandı, ülkemizde de göçmen kuşların belki de binlerce yıllık üreme noktaları olan göller ve göletler yok oluyor. Çok değil 2030 yılında bazı ülkelerde kişi başına günlük 25 litre su kullanım hakkı verilmesi gündeme gelebilir. 25 litre su ile günlük duş, tuvalet, yemek ve bulaşık yıkama gibi tüm günlük işlerimizi yapmamız gerekecek belki de. Yaz aylarında barajların doluluk oranları haber kanallarında aynı borsa ve döviz kuru bilgileri gibi dönecek ve insanlar suyun daha bol olduğu kuzey ve güney bölgelere göç edecekler belki de. Peki biz tek başımıza ne yapabiliriz ki demeyip bazı alışkanlıklarımızı değiştirip daha bilinçli alışveriş yapmak çok fazla şeyi değiştiriyor. Tek başına diktiği fidanlardan ormanlar kuran insanlar var, hem ülkemizde de var (Bkz. Mardinli Şeyhmus amca).

Hepimiz birer orman kuramayız belki ama bireysel olarak neler yapabiliriz, hepimiz için derledim:

Hepimiz birer orman kuramayız belki ama bireysel olarak neler yapabiliriz, hepimiz için derledim:

1- Şehrinizin milletvekillerine, il başkanlıklarına, belediye başkanlıklarına iklim değişikliğiyle mücadele için eyleme geçilmesini beklediğinizi anlatan mektuplar yazın, randevu alıp yüz yüze bu konuya ne kadar önem verdiğinizi ve oyunuzu kime vereceğiniz üzerinde etkili olacağını açıklayın.

2- Daha seyrek et tüketin ya da tüketim miktarınızı azaltın. Karbon salınımına en fazla katkı yapan gıda kırmızı et ve hamburger gibi kırmızı et kullanılarak yapılan yiyeceklerdir. Bezelye, nohut, bakla ve fasulye gibi bitkisel protein kaynaklarını ya da balığı tercih etmeniz sağlığınız açısından da tavsiye ediliyor.

3- Uçakla seyahatlerinizi azaltın. Eğer bizzat orada olmanız gerçekten çok önemli değilse video konferans yöntemiyle toplantılara katılabilirsiniz. Mutlaka gitmeniz gerekiyorsa tren ya da elektrikli araçları (ülkemizde henüz çok yaygın olmasa da) tercih edin. Dünyada gelişmekte olan bir trend var- Carbon Offsetting and Reduction Scheme for International Aviation (CORSIA). Anlamı uluslararası havacılık için karbon dengeleme ve azaltma programı. Uçakla yapmak zorunda olduğunuzda yarattığınız karbon ayak izinizi silmek için gönüllü olarak ekstra bir ücret ödeyebiliyorsunuz. Bu şekilde elde edilen gelirler ağaçlandırma ve orman bakımı gibi karbon silen alanlara yatırılıyor (detaylı bilgi için bkz. Ve ayrıca nasıl yapıldığıyla ilgili bilgi için bkz.) Ayrıca 1 yılda ne kadar karbon salınımına yol açtığınızı hesaplamak için de buraya tıklayabilir ve bu sayfadan da karbon izinizi silmek için bir bağış yapabilirsiniz.

4- Arabaya binmek yerine toplu taşıma ya da bisiklet, elektrikli scooter kullanarak hatta en iyisi yürüyerek daha yeşil bir ulaşım şeklini tercih edebilirsiniz. Araba kullanımı sadece sera gazı salınımına neden olmuyor, aynı zamanda yarattığı şehir içi hava kirliliğiyle erken bunamaya ve doğmamış çocukların sağlığının bozulmasına neden oluyor. ABD’de yılda 30.000 kişinin hava kirliliğine bağlı olarak öldüğü hesaplanıyor. Uzun yol seyahatlerinde tren kullanmak ya da araç paylaşım sistemlerinden yararlanmak karbon salınımınızı düşürecektir. Ayrıca araç lastik havalarınızın inik olması karbon salınımınızı %3 oranında etkiler, oksijen sensörünüzün düzgün çalışmaması da %40’a kadar artışa neden olabilir. Ayrıca sürüş tarzınız da karbon salınımı açısından çok önemlidir.

5- Enerji kullanımınızı ve faturalarınızı azaltmaya çalışın. Bunu sadece para tasarrufu olarak düşünmeyin; evde şort ve tişörtle gezmek yerine eşofman ve kazakla gezmek karbon salınımını azaltacaktır. Kullanmadığınız tüm aydınlatmaları hemen söndürün, ampullerinizi LED ampullerle ya da tasarruflu ampullerle değiştirebilirsiniz. Ayrıca camlar ve kapıların ısı kaçağına neden olmadığından emin olun. Bu, ısı yalıtımıyla birleştiğinde %50 civarında tasarruf sağlayabiliyor. Duş başlığınızı enerji tasarruflu olanlarla değiştirebilirsiniz. Eğer kiralık bir ev arıyorsanız emlakçınıza ya da ev sahibinize binanın yalıtımlı olup olmadığını sorun ilk olarak. Bu sorular karşısında emlakçılar ev sahiplerine yalıtım konusunda baskı yapmaya başlayacak ve bir dönüşüm gerçekleşecektir zamanla. Ayrıca ülkemizde de Yeşil Tarife dönemi başladı ama maalesef çok duyulmadı.

6- Yeşil alanları koruyabilir ve çevreye saygılı olabilirsiniz. Eskişehir belediyesinin porsuk çayı kenarına örnek olması amacıyla yerleştirdiği Çekirdek Çitleyen Eşek heykelinin başına gelenleri okumuş muydunuz? Buyurun buradan okuyabilirsiniz. Yeşil alanlar toprak kaybını engellerken sel olasılığına karşı da bizi korur. Aşırı ısınan şehir içi alanları serinleten doğal klima görevi görürler, dünya için çok önemli olan arı gibi böceklere, kuşlara ve çeşitli hayvanlara barınaktırlar. Peki siz var olanlara zarar vermemek dışında ne yapabilirsiniz? Öncelikle bu konuda çocuklarınızı eğiterek başlayıp ailecek ağaçlandırma kampanyalarına katılabilirsiniz. Bu konuda engelleriniz varsa Tema Vakfı’nın sayfasına girip pek çok şekilde ağaç dikilmesine ve korunmasına katkıda bulunabilirsiniz. Ancak kendi evinizin içinde de cam önleri ve yaşam alanlarınızda yeşil alanlar oluşturabilirsiniz. Evinizdeki havayı en çok temizleyen bitkileri öğrenmek için sizi buraya alalım.

7- Dünyada “etik bankacılık” uygulamaları gelişmeye başladı. Paranızı yatırırken ya da bireysel emeklilik sigortası yaptırırken paranızın değerleneceği fonları yeşil enerji kaynaklarına destek olanlar arasından seçebiliyorsunuz. Türkiye’de de yenilenebilir enerji karma fonlarına yatırım yapabiliyorsunuz ama ben burada size bankacılıkla ilgili reklam yapmak istemiyorum. Basit bir Google aramasıyla bu fonlara ulaşabilirsiniz.

8- Tüketiminizi azaltın. Tükettiğimiz iğneden ipliğe her şeyin bir karbon ayak izi var. Tek kullanımlık ürünleri tercih etmemeye çalışın. Uzun süre dayanan kaliteli ürünlere ilk başta daha çok para verseniz de kullanım süreleri sayesinde aslında daha ucuza geldiklerini göreceksiniz. Ayrıca ülkemizde de üretim yapan sürdürülebilir moda şirketlerini tercih edebilirsiniz. Etik üretim ya da geri dönüşümlü üretim yapan bu firmalara destek olmanız, bu tür üretimi tercih eden firma sayısını kaçınılmaz olarak artıracaktır. Kullanmak istemediğiniz ürünlerinizi bağışlayın ya da 2. el ürün satış uygulamalarında satın. Yapabiliyorsanız tamir ederek kullanım sürelerini uzatmaya çalışın.

9- Yapabildiğiniz tüm olumlu değişiklikleri çevrenizdekilerle de paylaşın. Bu konuda baskıcı olmadan insanları teşvik edecek şekilde onlara tecrübelerinizi anlatın. Yeni tercihlerinizin kolay ve zorlayıcı yönleri konusunda da dürüst olun. 

Ben tek başıma ne yapabilirim diyorsanız, bir önceki yazımdaki deniz yıldızları hikayeme buradan ulaşabilirsiniz ve bir kişinin ne kadar çok kişinin hayatını etkileyeceğini küçük bir çocuğun ağzından dinleyebilirsiniz. Bu iki yazıyı okuduysanız ve hala ben ne yapabilirim ki diye düşünüyorsanız lütfen tekrar okuyun. Dünyaya ve çocuklarımıza karşı sorumluluklarımız var. Lütfen harekete geçelim artık.

Instagram

Twitter

Linkedln

Web

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
3
1
1
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın