Sıra Dışı Bir Astrolojik Danışmanlık Deneyimi
Astroloji ile yakından ilgilendiğimi bildiğinizi varsayarak konuya giriyorum. Bu defa konuğumuz Can Perimcek. Onu diğerlerinden ayıran şey haritanızı bir seans şeklinde yorumlamaktan ziyade sizi minimum 10 oturumluk bir kampa sokması. Haritama baktı anlattı, değil yani mesele.
Can sizi her hafta haritanızdaki zayıf noktaları güçlendirmek adına yaptıklarınızı (size ödevler veriyor) rapor olarak sunduğunuz bir görüşmeye çağırıyor. Zoom üzerinden gerçekleşen bu oturumlarda meditasyon ve nefes teknikleri de var. Birlikte uyguluyorsunuz.
Yani siz “Bu sene para kazanır mıyım acaba?” sorusu ile doğum haritasına baktıran biri iseniz Can ile karşılaştıktan sonra o soruyu sormuş olmaktan biraz utanıyorsunuz, en azından başlarda. 10’uncu oturumdan sonra mı ne oluyor? Hayata kendinizi bilerek, gölge yanlarınızın da farkında olarak devam ediyorsunuz. Meseleleri daha az kişisel olarak algılayıp, bütünü görmeye başlıyorsunuz. Denendi onaylandı.
-Doğum haritasına bakarak bir kişinin eril ve dişil dengesini analiz edebilir miyiz?

Elbette edebiliriz. Yin ve Yang enerjisini anlamak yaşamla temas etme şeklimizi değiştiriyor ve her insanın haritasında bu denge farklı. Yin (DİŞİL TARAF) karanlık, bilinçdışı ve içsel derinliği temsil ederken, Yang (ERİL TARAF) hareket, bilinçli irade ve dış dünyayla kurulan bağı ifade eder. Yin doğum haritasında ay ile ilişkilendirilir. Ay, duygularımızı nasıl işlediğimizi, şefkati nasıl algıladığımızı ve içsel güvenliğimizi nasıl sağladığımızı anlatır. Bir insanın Ay’ı haritasında güçlü konumdaysa, sezgileri kuvvetli, iç dünyası zengin ve duygularıyla barışık olabilir. Ancak zorlayıcı açılar altındaysa korkularıyla yüzleşmesi zorlaşabilir. Güneş de eril yani Yang’ın göstergesidir. Güneş, kişinin yaşam enerjisini, kimlik bilincini ve dünyadaki varoluşunu nasıl ortaya koyduğunu anlatır. Ancak, aşırı aktif bir Yang enerjisi, bireyi sürekli dış dünyaya odaklanmaya, rekabet etmeye ve bazen duygularını bastırmaya itebilir. Gerçek güç, Yin ve Yang’ın dengelenmesinde yatar.
-Eril ve dişil kelimelerini çok sık duyuyoruz. DİŞİL ENERJİYİ ARTIRMA çalışmaları hatta kamplar var. Bu biraz da PAZARLAMA etkisi gibi geliyor bana. Göbek deliğine gül yağı damlatarak içimizdeki dişi enerjiyi kuvvetlendirebilir miyiz cidden? Bu sadece bir örnek tabii…
Evet ne yazık ki, senin de söylediğin gibi bir pazarlama yöntemi. Dönemine göre ne popüler oluyorsa, kelimeler daha fazla ön plana çıkıyor. Ritüellerin tarihine baktığımızda çok çok eski dönemlerden günümüze yansıyan bir enerji akışı. Ve elbette yapılan ritüellerin enerji bedenimize bir faydası var fakat sadece bedenimizin bir yerlerine yağ sürerek, olumlamalar yaparak bir sonuç elde edemeyiz. Ritüel meditasyon gibi çalışmalar, bizlere dönüşüm yolculuğunda eşlik eden malzemelerdir sadece. Bu malzemeleri (aracıları) kullanıp beraberinde gerçek bir seçim ile harekete geçmiyorsak, bedenimizi tanımıyorsak, hangi duygu ile nefes aldığımızı ve bu duygunun bedende nerelere temas ettiğini fark etmiyorsak, uçucu yağlar bizi sadece uçurur :)) Yani kendini kandırmaktan öteye geçemez. Gerçek bir dönüşüm için, somatik dediğimiz, beden ile temasta olarak, içeride neler olup bittiğini fark ederek harekete geçmek gerekiyor.
-Somatik kelimesi de artık daha sık karşıma çıkıyor. Sen de kullanıyorsun. Ne demek bu? Nasıl bir çalışma? Neleri içeriyor?

“Somatik” kelimesi, Yunanca soma (σῶμα) yani “beden” kelimesinden türemiştir ve genellikle bedenle ilgili, bedene dair anlamında kullanılır. Tıpta, psikolojide ve kişisel gelişimde sıkça kullanılan bu terim, zihinsel veya soyut kavramlardan ziyade fiziksel bedenle bağlantılı olan her şeyi ifade eder. Somatik meditasyon yani oturumlarda birlikte yaptıklarımız beden farkındalığını temel alan bir meditasyon türü. Geleneksel meditasyon pratiklerinden farklı olarak sadece zihni sakinleştirmeye veya nefesi gözlemlemeye odaklanmaz; bedende depolanan duyguları, enerjileri ve farkındalığı keşfetmeye yönelik bir süreç. Bu, vücutta biriken stres, travma ve bilinçdışı gerginlikleri serbest bırakmaya yardımcı oluyor. Bu alanda araştırma yapmak veya çalışmak isteyenler ekstra olarak Dharma Yaşam’ın kurucusu çok sevdiğim Özlem Çetin hocamı takip edebilirler. Bence her insan, nefes aldığı sürece popüler ismi ile somatik çalışmalar yapmalı. Bazen sen, senin için önemli olan bir konuyu unuttuğunu veya zihninde dönüştürdüğünü zannedersin, oysa bedeninin bir parçası hala o konuya dair duyguyu saklıyor olabilir. Tıpkı limonu düşündüğümüzde ağzımızın içinde hareketlenmelerin olması gibi, konuya dair beden kayıt tuttuğu bölgeden tepki verir.
-Senin astroloji ile harmanladığın bu program neleri kapsıyor, müfredat ne? Onu da anlatalım…
Daha önceden bireysel seans olarak gerçekleştirdiğimiz akışı, 10 seanstan oluşan bir programa dönüştürdüm. Çünkü yıllar içerisinde gördüm ki, tekli seanslar bizi bir yere kadar götürebiliyor. Minimum on seanslık programda, hem kişi daha kararlı olmuş oluyor, hem de benim bireysel anlamda danışanımın yolculuğunu takip etmem daha efektif bir hale dönüşüyor. Temeldeki asıl hedef ise, nasıl düşündüğüme, nasıl hissettiğime, nasıl harekete geçtiğime ve nasıl sevdiğime dair bireysel noktalarıma derin bir farkındalık geliştirmek.
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!