Görüş Bildir
Haberler
Stoik Yazar Matt Haig

etiket Stoik Yazar Matt Haig

Uzun zamandır okuma/dinleme listemde olan ve sıranın bir türlü gelmediği (neredeyse bir yıldan fazla bir süredir beklediğini rahatlıkla söyleyebilirim) İnsanlar kitabına nihayet sıra geldi. Kitapseverler beni anlayacaktır, hiç bitmeyen okuma listelerimiz, almayı planladıklarımız, online bir sitede sepette bekleyen kitaplarımız, müdavimi olduğumuz kitapçımıza girdiğimizde görüp dayanamadıklarımızla okunmayı bekleyen çeşit çeşit kitap listelerimiz vardır. Tabii son yıllarda bu listelere bir de sesli kitap eklendi. Bu liste konusu uzar gider. Hemen asıl konuma dönüyorum.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Geçenlerde kitapsever bir arkadaşımla tabii ki kitaplar üzerine yaptığımız bir sohbet sırasında konu Matt Haig ve kitaplarına geldi.

Geçenlerde kitapsever bir arkadaşımla tabii ki kitaplar üzerine yaptığımız bir sohbet sırasında konu Matt Haig ve kitaplarına geldi.

Bu sohbetin de etkisiyle artık vakti geldi, diyerek kitabı hemen okumak istedim ama kitabı almayı bile beklemek istemediğim için hemen sesli kitap olarak dinlemeye başladım. Sonrası muhteşem bir dünyanın içinde bir kitaptan diğerine devam eden bir yolculuk: İnsanlar, Gece Yarısı Kütüphanesi, Rahatlama Kitabı

Storytel kullanıcısı olduğum için üç kitabı da dinledim. Bu nedenle kitaplardan bahsetmeden önce kitaplara ses veren isimlerden de söz etmek isterim.

"İnsanlar"ı Kubilay Tunçer, "Gece Yarısı Kütüphanesi"ni Sezin Akbaşoğulları ve "Rahatlama Kitabı"nı Sercan Gidişoğlu seslendirmiş.

"İnsanlar"ı Kubilay Tunçer, "Gece Yarısı Kütüphanesi"ni Sezin Akbaşoğulları ve "Rahatlama Kitabı"nı Sercan Gidişoğlu seslendirmiş.

Hepsinin de emeğine sağlık. Seslendirme eşleşmesi kitabın dinleme hızını ve dinleyenin kitaba odaklanmasını etkiliyor. Üç kitabı arka arkaya dinleyebilmemi hem kitapların içeriği hem de seslendiren isimlerin doğru olması sağladı. Kitabı okumak için elimize aldığımızda iş yazardadır ama dinlemek istediğimizde yazar yeterli olmaz, denkleme seslendiren kişinin doğru olup olmaması da eklenir. Özellikle İnsanlar kitabı hem içeriğiyle hem de Kubilay Tunçer’in performansıyla bu üç kitap arasında beni en çok etkileyen oldu.

İnsanlar ve Gece Yarısı Kütüphanesi kitaplarını bitirdiğimde böylesine büyülü bir dünya kuran, stoik felsefenin izlerini kurgusuna kusursuzca yerleştiren “Matt Haig kimdir?” sorusunun peşine düştüm. Kendi hayatında neler olmuştu da kitaplarını okuyan insanların kendilerini ve hayatlarını sorgulamalarını sağlayabiliyordu. Ayrıca okurlarına “Ne yaşarsanız yaşayın her zaman kendi gücünüze inanın” mesajını kendiliğinden ulaştırabiliyordu.

Hadi gelin önce biraz Matt Haig’i tanıyalım, sonra da henüz okumadıysanız dinlediğim ve etkilendiğim kitaplarını neden okumalısınız/dinlemelisiniz bakalım.

Matt Haig hakkında

Matt Haig hakkında

Matt Haig, 3 Temmuz 1975 tarihinde İngiltere'nin Sheffield şehrinde doğdu. İlköğrenimini ve lise eğitimini Sheffield'da tamamladıktan sonra, Hull Üniversitesi'nde İngiliz Dili ve Edebiyatı alanında başladığı eğitimine, Leeds Üniversitesi'nde yüksek lisans yaparak devam etti. (Bazı kaynaklarda lisans eğitimi tarih bölümü olarak geçiyor.)

Küçüklüğünden beri anksiyete problemleri yaşayan Matt Haig, 1999 yılında İbiza’da hayatının ilk büyük depresyon atağını geçiriyor. Neredeyse kendine zarar vermesine neden olacak bir noktaya giden bu olaydan sonra İngiltere’ye ailesinin yanına dönüyor. Bu süreçte yaşadıklarını ve depresyonu nasıl atlattığını anlatan kitabı Yaşama Tutunmak İçin Nedenler, yazarın kişisel gelişim türünde sayılabilecek ilk kitabı.

2004 yılında ilk romanı olan The Last Family in England yayımlanıyor. Bu romanı yazmasında depresyonu yenmesinin büyük bir rolü olduğunu söyleyen Haig’e göre o sırada depresyonun bitmesi ona o kadar imkânsız görünüyor ki, depresyonu yendiğinde yazar olma fikri daha az imkânsız görünmeye başlıyor. Yetişkinler için hem kurgu hem kurgu dışı birçok kitap yazan Matt Haig aynı zamanda çocuklar için de hikâyeler yazıyor.

Yazarlığıyla ilgili bazı notlar

Yazar olma konusunda Matt Haig’i cesaretlendiren, onun yazmayı sevdiğini genç yaşlarda fark eden İngilizce öğretmeni, kitap okumanın bir video oyunu kadar eğlenceli ve heyecanlı olabileceğini gösteriyor. Hatta Haig, bir röportajında Gece Yarısı Kütüphanesi romanındaki Bayan Elm karakterini bu öğretmeninden esinlenerek yazdığını söylüyor.

Rahatlama Kitabı’nda kendinden, yaşadığı zor dönemlerden ve ağır depresyonundan samimiyetle bahsediyor. Henüz kitaplarını okumadıysanız kendinden ve hayatından bahsettiği bu kitabını hemen okumayın derim. Önce kurgu kitaplarıyla Matt Haig’in hayal dünyasına girip bıraktığı ipuçlarını topladıktan sonra tanıştığınızda, o hikâyeleri neden yazdığı daha anlamlı hale geliyor. Zorluklardan geçen, korkularıyla mücadele eden, hayatını sorgulayan ve nihayetinde de tüm çözümleri kendi içinde bulan biri olması, İnsanlar ve Gece Yarısı Kütüphanesi kitaplarının üzerimdeki etkisini daha da anlamlı hale getirdi.

Pek çok ülkede Gece Yarısı Kütüphanesi, Zamanı Durdurmanın Yolları ve Yaşama Tutunmak İçin Nedenler, İnsanlar kitapları haftalarca listelerin başında kaldı. Yazarlık kariyeri boyunca birden fazla ödül aldı ve kitapları otuzdan fazla dile çevrildi. Kurgu ve kurgu dışı kitap yazmaktan hoşlanan Haig belirli bir türle sınırlanmaktan hoşlanmıyor. Kitaplarında seçtiği konular kadar yazım tarzı da kitaplarının sevilmesini etkiliyor. Haig, özellikle kurgu dışı kitaplarında okurlarıyla karşılıklı sohbet ediyor gibi bir dil kullanıyor. Kendi hayatından örnekler vererek okurun “evet, bunu ben de yaşadım.” demesini sağlıyor. Hatta zaman zaman bir arkadaşımızla dertlerimizi paylaşıyor gibi hissetmemiz mümkün. 

Hayatında erken yaşlardan itibaren anksiyete ve depresyonla savaşmış biri olduğu ve sorunlarını kendi gücünün farkına vararak çözdüğü için, kişisel gelişim temalı olmayan romanlarında bile bu konuları kullanıyor. Kitaplarında alt metin olarak kişisel gelişim mesajlarını yakalamak mümkün olsa da bunu popüler kişisel gelişim kitaplarındaki gibi sıradan bir dil kullanarak değil, felsefeyi temel alarak işlediğini atlamayalım. Stoacı filozoflardan özellikle de Marcus Aurelius ve Epiktetos’tan ilham aldığını, okurlarını kendi içlerindeki gücü hatırlamaya çağırmasından bile fark etmek mümkün. Ayrıca Gece Yarısı Kütüphanesi kitabındaki Nora karakteri felsefe mezunu olduğu için Nora’nın hikâyesinde de birçok filozofa yer veriyor. Özellikle Henry David Thoreau dan pek çok alıntı yapıyor. 

Yazarken belirli bir rutini ve vazgeçemediği bir çalışma mekânı olmayan Haig, yazmak için özel bir masa ve alan hazırlasa da günün herhangi bir saatinde ve herhangi bir yerde yazabildiğini; kitaplarını yazmadan önce kafasında bir fikir olduğunu ama çoğu zaman hikâyenin süreç ilerledikçe değişip geliştiğini söylüyor. Akıcı ve sade bir dili olduğu için özellikle romanları daha ilk sayfalarda okuru içine çekiyor ve elinden bırakmak istemeyeceği bir hızla sürükleyici şekilde ilerliyor.

Dinlediğim kitapları hakkında

Dinlediğim kitapları hakkında

Dinlerken çok keyif aldım ama hem dinlediğim hem de henüz tanışmadığım kitaplarının kitaplığımda olmasını istiyorum. Özellikle İnsanlar kitabını dinlerken çok fazla altını çizme ihtiyacı duyduğum için bir kez de okumak isterim. 

İnsanlar: Matt Haig 2013 yılında yayımlanan İnsanlar kitabının sonuna eklediği notta, “Bu hikâyeyi yazmak aklıma 2000 yılında, panik atakların pençesindeyken geldi. O sıralar insan hayatı, hikâyedeki isimsiz anlatıcıya ne kadar tuhaf geliyorsa bana da o kadar tuhaf geliyordu. Yoğun ama mantıksız bir korku hâlinde yaşıyor, kendi başıma hiçbir yere gidemiyordum,” diyor. Böyle bir ruh halindeyken bilim kurgu ve psikoloji ağırlıklı bir kitap yazarak kendine hayatta tutunacak bir dal bulduğunu kanıtlıyor gibi. Haig, kitabında bir uzaylının insanların arasına karışarak kendisine verilen bir görevi yerine getirmesi sırasında başından geçenleri anlatıyor. Hem bize hem de kendine “insan” olmanın sıradan ama mucizevi yanlarını gösteriyor. Günlük hayatın koşturmacası içinde durup hiç bakmadığımız şeylere bakmamızı sağlıyor. 

“İnsan dediğiniz şey, orta zekâlı iki ayaklı bir yaşam formu. Evrenin çok ıssız bir köşesinde yer alan küçük ve sulu bir gezegende büyük ölçüde yanılsamalarla dolu bir varoluş sürdürüyor.”

Gece Yarısı Kütüphanesi: 2020 yılında yayımlanan kitabı iki milyondan fazla okura ulaşarak dünya çapında bir başarıya ulaşıyor. 2020 Goodreads Yılın En İyi Romanı Ödülü'nü kazanıyor ve 32 dile çevriliyor. Haig, Gece Yarısı Kütüphanesi kitabında; çocukluğundan itibaren panik atak ve depresyonla uğraşan, intihara meyilli başkahraman Nora Set’ in pişman olduğu seçimleri farklı olsaydı hayatı nasıl olurdu sorusuna cevap aramasını, bunu da görebileceği sayısız alternatif hayatı deneyimlemesi üzerinden anlatıyor. Matt Haig kurguladığı hikâye boyunca Shrödinger’in Kedisi deneyi, Çoklu Evrenler Teorisi, kuantum dalga fonksiyonu gibi ağır konularını hikâyeye kolaylıkla yerleştiriyor. Ebeveyn kaybı, yas süreci, depresyon ve pişmanlık gibi konulara her zamanki gibi çok yalın bir dille ve sakinlikle yer veriyor. Böylece hikâye okuru yormadan su gibi akıyor. 

Matt Haig bir söyleşisinde, tüm pişmanlıkların bugün bizi biz yapan şeyler olduğunu ve bu nedenle geçmişe takılı kalmak, geçmişle boğulmak yerine bugünü iyileştirmek gerektiğini hatırlatıyor ve Gece Yarısı Kütüphanesi’nin bir “kendini ve hayatı olduğu haliyle kabullenme” kitabı olduğunu vurguluyor. Kişisel gelişim kitaplarındaki gibi pasif bir kabullenmeden değil felsefeden temel alan aktif bir kabullenmeden bahsediyor. 

“Kütüphane dışarıdan kaçıp uygarlığa sığındığın bir yer gibiydi.”

“Hayatı anlamak zorunda değilsin, yaşaman yeterli.”

Rahatlama Kitabı: Matt Haig’in pandemi gündemiyle yazdığı kitabı The Comfort Book 2021 yılında yayımlanıyor. Haig kitabından bahsederken mental sağlık kitabı olmadığını özellikle vurguluyor. Covid nedeniyle evlere kapanılan ve pek çok insan gibi kaygılı hissettiği günlerde, her şeye rağmen hayatta kalmak ve umudunu yitirmemek için kendine yazdığı aforizmalar ve kısa hikâyeler içerdiğini söylüyor. Kitap belirli bir sırayı takip etmeden okunabiliyor ama ben dinlediğim için sırayla ilerledim. Yine de okurun özgür bırakıldığı bölüm içeriklerinden anlaşılıyordu. Kitapta Haig’in yazmayı çok sevdiği listeler de var. Müzik listeleri, aforizmalar, okunması iyi gelen kitaplar gibi.

İşte bu üç kitabından sonra tanıdığım, dilimize çevrilmiş olan diğer kitaplarını da okumak için sabırsızlandığım Matt Haig, çağdaş edebiyat dünyasında önemli bir yazar. Romanları, çocuk kitapları ve otobiyografik eserleriyle geniş bir okur kitlesine sahip ve zaman içinde birçok ödül ve takdir de almış. Başarılı kurgu dünyası, kullandığı sade ve akıcı dili sayesinde Haig'in kitapları gelecek nesilleri de etkileyecektir. 

Ben de onu kurgu kitaplarına yerleştirdiği stoik bakış açısıyla her daim özel bir yere koyacağım. Kitaplarında hem kendisine hem de okurlarına umudun gücünü hatırlatan bu yazarla henüz tanışmayanları da kitaplarını okumaya davet ediyorum.

Gamze İrez

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
4
2
0
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın