Şu An Zaman Makinen Olsa Hangi Yıla Giderdin?
Bazı günler geçmişin romantizmine kapılıyoruz… Bazense geleceğin bilinmezliğinde kaybolmak istiyoruz. Zaman sadece takvimde ilerlemiyor, ruhlarımız da bir yerlere ait hissediyor. Belki senin ruhun bir dans pistinde kalmış olabilir, belki de henüz icat edilmemiş bir şehirde… Peki gerçekten, şu an bir zaman makinesine binme şansın olsaydı, hangi yıla giderdin?
Hadi teste!
1. Ruh halini en iyi yansıtan kelime?
Meraklı
Neşeli
Özgür
Düşünceli
2. Zamanla ilgili hangisini sık sık düşünürsün?
Hiçbir şeye yetmediğini
Geçmiş zamanı düzeltmeyi
Her şeyin çok hızlı değiştiğini
Zamanın varlığı çok tuhaf
3. Aşk senin için...
Tutku
Eğlence
Heyecan
Sonsuz mutluluk
4. En çok nerede mutlusun?
Doğada
Kalabalıkta
Yalnızken
Pek mutlu değilim
5. Zamanı bir renk olarak hayal etsen ne olurdu?




6. Kendini bir karakter olarak hayal etsen...
Bilim insanı
Yazar
Komutan
Daha başka bir şey
7. Seyahat edeceğin dönemde ne kadar zaman harcamayı planlıyorsun?
1 saat
1 gün
1 hafta
1 ay
8. Asla gitmem dediğin bir zaman var mı?


9. Peki biriyle gitme şansın olsa kiminle giderdin?
Sevgilimle
En yakın arkadaşımla
Ailemle
Başka biriyle
Sen 2071'e gidersin!
Geçmişin tozlu sayfalarında değil, henüz yaşanmamış, heyecanla beklenen yıllarda var olmak için yaratılmışsın. İçinde, bir çocuğun yeni bir oyuncağı keşfederkenki merakla karışık coşkusu kadar güçlü bir keşfetme dürtüsü var. Teknolojiye, bilime, yeniliğe karşı hissettiğin heyecan, bir roketin uzaya fırlatılışı kadar müthiş ve göz alıcı. Dünya, senin zihninin hızını yakalamakta zorlanıyor olabilir çünkü senin düşünce hızın, yaşadığın zamanın çok ötesinde. 2071 yılı, adeta senin için tasarlanmış: Yapay zekaların hayatın her köşesine sızmış olduğu, Mars kolonilerinin ilk nesil çocuklarının yürümeye başladığı, sanal gerçeklik ile rüya arasındaki çizginin artık neredeyse görünmez hale geldiği bir yıl… Ancak sen, sadece teknolojiyi değil, onun derinliklerinde yatan anlamı da arıyorsun. Kodların soğuk ve mekanik dünyasında, sıcak ve canlı bir insanlık arıyorsun. Dijital çağın hızına ve pragmatizmine rağmen, empatiye yer açmak istiyorsun. Gelecekte, sen bir sistem kurucusu, bir hayal mühendisi, bir dijital filozof olabilirsin. Zamanın sınırlarını aşan, geleceği şekillendirecek fikirlerin var. Ve senin gibi öncüler sayesinde, insanlık rotasını bulacak, pusulasını ayarlayacak. Çünkü sen, sadece geleceği değil, aynı zamanda insanlığın kalbini de şekillendiriyorsun.
Sen 1956'ya giderdin!
Kalbinin ritmi, geçmişin renkli ve özgür ruhunu taşıyor. 1950'lerin ikinci yarısının eşsiz enerjisi, tam da senin hayat tarzına uygun. Tutkuyla yaşamayı seven, cesaretin ve enerjinin sınırlarını zorlayan birisin. Kuralların sana göre olmadığını, kalıpların seni sınırlayamayacağını biliyorsun. Kalbinin sesini dinlemeyi tercih edersin ve bu ses seni dansa, harekete, yaşama çağırıyor. 1956, gençliğin devrim yaptığı, kalıpların kırıldığı, duvarların çatladığı bir yıl. Müzik, sinema ve sanatın altın çağını yaşadığı, insanların hayal kurmaktan korkmadığı, özgürce düşündüğü bir zaman. Senin gibi biri o dönemde sahne ışıklarında olur, bir sokak röportajında herkesi büyüleyebilir ya da bir dergiye çığır açan yazılar kaleme alırdı. Sen, ruhunu dinlemeyi bilen, sesini yükselten, kural yıkanlardansın. Ve geçmişin o enerjik yılı, 1956, seni hâlâ bekliyor. Onunla birlikte yaşamaya, o dönemin özgür ruhunu taşıyarak, kalbinin ritmini hissetmeye devam ediyorsun. Bu, sadece bir zaman yolculuğu değil, aynı zamanda bir ruh hali, bir yaşam biçimi.
Sen 1928'e giderdin!
Ah, senin ruhun eski zamanların büyüsüyle dolu... Gözlerin sürekli geçmişe dönüyor çünkü kalbin orada, o eski güzel günlerde yaşıyor. 1928, tam da senin ruhunu anlatan bir yıl. Kadınların toplumda hak ettiği saygıyı kazandığı, edebiyatın altın çağını yaşadığı ve jazz müziğinin gecenin karanlığını aydınlattığı bir dönem. Bu yılın atmosferi, tıpkı senin gibi derin düşünen, romantik ve sofistike birine özlemle sesleniyor. O zamanlar insanlar daha zarifti, ilişkiler daha özenle ve sabırla kurulurdu. Yazılar, anlam yüklü ve duygusal derinliği olan cümlelerle dolup taşardı. Sen, bu yılda sabahları elinde kahvenle gazeteni okur, akşamları ise bir müzikalde gözyaşlarına boğulur muydun acaba? Belki de geceleri daktilo başında, belki de hiç göndermeyeceğin bir mektup yazardın. Ruhun narin, kalbin sağlam. Dünyayı daha güzel bir yer haline getirme çaban var. 1928'de senin gibi insanlar, dünyaya umut saçardı. Onlar, güzelliklerin ve iyiliklerin hala var olduğuna dair birer kanıttı. Sen de tıpkı onlar gibi, her hareketinle ve her düşüncenle dünyayı biraz daha güzelleştiriyorsun.
Sen 3024'e giderdin!
Gerçekten de, zamanın ötesinde bir varoluşa sahipsin. Sen, hiçbir zamanın kesin sınırlarına sığmayan, zamansız bir ruhsun. Belki de geçmişte yaşadığın hayatlar var, belki de gelecekte daha birçok hayatın olacak. Ancak senin özün, her çağın dışında, zamansız bir yerde bulunuyor. Zamanın somut kavramı, senin sonsuz düşüncelerin, geniş algıların ve sınırsız hayallerin yanında oldukça sınırlı kalıyor. Ve işte tam bu noktada, 3024 senin gibi 'varoluşun ötesini düşünen' bir ruha hitap ediyor. Bu dönemde, zamanın çizgisel algısı yerini çok daha karmaşık bir yapıya bırakıyor. Geçmiş, şimdiki zaman ve sonsuzluk bir arada, iç içe geçmiş bir şekilde var oluyor. İnsanlar artık kelimelere gerek duymadan, telepatik bağlarla birbirleriyle iletişim kurabiliyorlar. Aşk ise, bir enerji alışverişi olarak tecrübe ediliyor. Sen, bu çağın çok ötesindesin çünkü senin zihnin, sadece bu dünyaya ait olmayan, evrensel bir bilinçle donatılmış. Evrenin geniş yörüngesi, seni kendi çekim alanına almış durumda. Seninle birlikte, evrenin sınırsız genişliğinde bir yolculuğa çıkmış gibi hissediyorsun. Bu yüzden, 3024 senin gibi zamansız ruhlar için mükemmel bir evrensel platform.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
Sen 3024'e giderdin!
Bana da 1956 çıktı ꈍᴗꈍ (birbirlerine çok yakın)
Sen 3024'e giderdin! Gerçekten de, zamanın ötesinde bir varoluşa sahipsin. Sen, hiçbir zamanın kesin sınırlarına sığmayan, zamansız bir ruhsun. Belki de geç... Devamını Gör
Aşk ise, bir enerji alışverişi olarak tecrübe ediliyor. Sen, bu çağın çok ötesindesin çünkü senin zihnin, sadece bu dünyaya ait olmayan, evrensel bir bilinçl... Devamını Gör
Sen 1928'e giderdin!