onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Suyun Hafızası: Sıvı Bilgisayar!

etiket Suyun Hafızası: Sıvı Bilgisayar!

Burçak Yüce
15.03.2025 - 12:57

Günümüzde özellikle konuya hâkim bilim insanlarının suyu sıvı bilgisayar olarak kabul etiğini duydunuz mu?

Evet, suya sıvı bilgisayar deniyor çünkü suyun bir hafızası var. Yapılan ölçümler her bir hafıza hücresinin 440 bin bilgi hücresine sahip olduğunu söylüyor. Zamanında mitolojilerde bile ejderhaların, yılanların koruduğu su pek çok özelliğiyle hayati öneme sahipken onu kıymetli kılan özellikleri teknoloji ve bilim ilerledikçe gün yüzüne çıkıyor.

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Gerek bilim camiasından gerekse felsefecilerin hep üzerinde durduğu bir maddeydi su. Hatta madde değil, manası olan bir kavram.

Gerek bilim camiasından gerekse felsefecilerin hep üzerinde durduğu bir maddeydi su. Hatta madde değil, manası olan bir kavram.

Mesela meşhur filozof Tales, yüzlerce yıl önce insanın karakterinin bile sudan meydana geldiğini söylemekteydi. Ona göre her şey sudan meydana gelir ama o hiçbir şeye benzemez. Bizi biz yapan DNA molekülünün neredeyse %90’ı suyken buna şaşırmamak gerekir.

Diğer bir bilim insanı da Philip Ball bakın DNA’nın suyla ilişkisini nasıl anlatıyor:

Kendisi biyoloji bilimi için “biyolojinin tamamen DNA tarafından şekillendirilen protein ve genlerle ilgili olduğunu düşünüyor olabilirsiniz. Ancak bu yaptığınız, biyolojiyi basitçe ifade etmektir. Çünkü biyoloji tamamen bu moleküllerin su yapısı ve suyun kendisiyle etkileşimiyle ilgilidir.”

Leonardo Da Vinci içinse su, geçtiği ortamın çeşitliliği kadar çeşittedir. Bunun manası üzerinden aktığı bölgelerin mineral yapısını içine almasından kaynaklı değil. Ona göre her ortamın bilgisini yapısına, moleküllerine moleküler dizilim yoluyla kodlamakta.

İbnül Arabi’ye göre ise, hayatın aslı sudur ve sırrı suda saklıdır.

İbn-i Haldun’a göre, akan su içilen bölgelerde yaşayan insanlar sağlıklı, akıllı, güzel, dürüst ve hisleri güçlü olur.

Ne kadar ilginç değil mi?

Tıp sahasının piri İbni Sina da suyu yaşlılıkla ilişkilendirir. “Tıpkı bir kavunun güneşin altında beklerken suyunu kaybedip büzüşmesi gibi insan da yaşlandıkça su kaybeder yani dokuları ve hücreleri su tutma kapasitesini kaybeder. Bu da insanı yaşlılığa sürükler der.”

Nobel ödüllü biyolog Albert Györgyi suyu “hayatın rahmi, annesi ve aracı” olarak tanımlar.

Anlayacağınız bu konular daha çok su götürür…

Biz konumuza dönüp bu yazıda daha çok suyun hafızasından bahsedelim,

Günümüzde suyun hafızası denilince ilk akla Japon bilim insanı Masaru Emato ve su kristalleri deneyi gelmekte. Kendisi 5 derece sıcaklıkta suya farklı frekanslar yükler ve su donduğu anda kristal yapılarında bariz farklar vardır. Güzel duygularla güzel sözlerin frekansının yollandığı s molekülleri daa simetrik ve parlaktır. Kötü enerji ve sözlerin söylendiği su molekülleri ise az enerjili ve asimetrik şekildedir. Bu çalışma bazı kesimler tarafından eleştiri yağmuruna tutulur ve kabul edilmez.

Biz de konuya başka örneklerle devam ederiz…

Biz de konuya başka örneklerle devam ederiz…

1988 yılına geri gittiğimizde karşımıza diğer bir bilim insanı Jacques Benveniste çıkar. Kendisi diğer on bilim insanıyla “suyun hafızası” üzerine bir makale yayınlar. Üstelik bu makale hangi bilim dergisinde yer alır? Nature!

Bir başka bilim insanı, biyokimyager Prof. Madeleine Ennis ise aynı görüşü savunarak zamanla suyun hafızası olduğu konusunda fikrini belirtir. Yaptığı bir çalışmada maddeleri içerisinde tek bir molekül bile kalmayıncaya kadar suyla seyreltir. Beklentisinin aksine, maddenin biyolojik etkisi su içerisinde hala mevcuttur. Bu deney daha sonra Fransa ve İtalya’da da çift kör yöntemiyle onaylanmıştır.

Benveniste ise o sıra boş durmayarak bu çalışmayı bir adım daha öteye taşıyarak içindeki madde ve suyun olduğu çözeltinin dışındaki cam kabı bobin ile sararak çözelti içindeki bilgiyi, elektromanyetik titreşimlerle içinde madde olmayan yani bilgi taşımayan kaba aktarır. Sonuç inanılmazdır. Bilgi yani enformasyon diğer kaba da aktarılmıştır. Önceden bilgi içermeyen su şimdi aynı biyolojik özelliği göstermektedir. Benveniste buradan yola çıkarak, suyun hafızasının aktarımının da söz konusu olduğunu kanıtlar.

Sanıyorum zamanında su okuması yapabilme kabiliyetine sahip zatlar suyun hafızasındaki bu bilgileri okuyordu.

Kadim geçmişten günümüze ulaşan

Rüyaların suya okunması,

Suya bakarak geçmiş bilgilerin okunması,

Gidenin arkasından su dökülmesi,

İçmeden önce besmele çekilmesi,

Abdest…

gibi ritüellerin devam etmesinde de muhakkak bir hikmet var.

Bundan sonra sanırım suya bakış açımız biraz daha değişmiştir. İçtiğimiz bu maddeyi yabana atmayalım. Bilim insanları ilerleyen yıllar için “su yüzyılı gelmekte” açıklamasında bulunmaktalar. Suyla ilgili bilinenler henüz buzdağının görünen yüzü.

Bir sonraki yazıya kadar esen kalın.

Instagram

Facebook

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda chevron-right-grey
Reklam