Tüm Bildiklerinizi Unutun! 'İçmeyi Bırakırsam Öleceğim' Düşüncesiyle Günde 5 Bardak İdrar İçen Kadın
Evet insanlar birbirinden değişik alışkanlıklara sahipler ve ne olursa olsun kimseye önyargıyla yaklaşmamak lazım. Üstelik aşması zor engellerle karşı karşıya kaldığınızda her yolu deneyebilirsiniz, tıpkı Carrie gibi. Siz de benim gibi merak ediyorsunuz değil mi? Hadi detaylara birlikte göz atalım;
Kaynak: TLC
ABD'nin Colorado eyaletine bağlı Colorado Springs şehrinde yaşayan 53 yaşındaki Carrie'nin öyle bir bağımlılığı var ki tüm bildiklerinizi unutturacak cinsten.
Kendisi idrar içme bağımlısı. Evet yanlış okumadınız!
4 yıl önce kendi idrarını içmeye başlayan Carrie, aslında çok masum bir sebeple bu alışkanlığı edinmiş.
Carrie'ye 3. evre Malign Melanom kanser teşhisi konmuş ve 16 lenf bezi alınmış. Kemoterapiyi reddeden Carrie, hastalığını öğrendikten 2 yıl sonra idrar terapisine başlamış.
İdrar içmenin tıbben kansere iyi geldiğine dair kanıt olmamasına ve hiçbir doktor onayı almadan bu işleme başlamasına karşın Carrie, idrar içmenin kendisine iyi geldiği görüşünde.
Ona göre idrar içtiğinden beri kendisi daha enerjik biri olmuş. Eklemleri ve kasları da daha güçlenmiş.
Başlarda günde bir bardak kendi idrarını içen Carrie'yi artık 5 bardaktan aşağısı kesmiyor. Bu da günde 2.3 litreye denk geliyor.
Bugüne denk içtiği idrar miktarıysa 3.406 litre!
İdrar içmenin su içmekten daha kolay geldiğini söyleyen Carrie'ye göre idrarın tadı bazen tuzlu bazen de erik aromalı gazozu andırıyor. Hatta limonlu gibi geldiği de oluyor.
Yediği besinlerin idrarın tadını etkilediğini, mesela çok sevdiği kuşkonmazı sırf idrarının tadını bozduğundan artık yemediğini de ekliyor.
Ancak Carrie'nin yaptıkları bununla da sınırlı değil...
İdrarı diş macunu olarak kullanıyor.
Çünkü dişlerini daha da parlattığına inanıyor.
Yüzünde, kulak arkasında, saçında da idrar kullanıyor.
Ayrıca idrarıyla duş alıp, bekletilmiş idrarı da losyon olarak kullanıyor!
Cildi nemlenip dokusu değişiyormuş.
Mideler altüst oldu ancak esas can alıcı kısma henüz gelmedik...
Carrie için idrarı bardaktan içmek yeterli değil. Bu yüzden 'neti pot' denen bir yöntemle idrarı burnundan çekip içtiği de oluyor.
Dediğine göre burundan idrar içmenin acısı başka hiçbir acıya benzemiyormuş.
Ve işte sınırların zorlandığı yerdeyiz... Carrie, gözlerine de idrar banyosu yaptırıyor!
Göz kabına bir miktar idrar koyduktan sonra gözüne dayıyor. Bu sırada gözünü açık tutuyor!
İdrarda üre azotu ve kreatinin gibi toksinler bulunuyor. Bu maddeler fazla tüketildiği takdirde kişide sıvı kaybına ve böbrek yetmezliğine sebep olabilir.
Carrie'nin kızları sağlığından o kadar endişe duyuyor ki onu en sonunda doktora gitme konusunda ikna ediyorlar.
Çünkü Carrie idrar tedavisine başladığından beri tıbbi desteği de kesmiş durumda. Yani hem idrarın vücudunda yol açtığı hasarlar hem de kanserin ilerleyip ilerlemediği konusu tam bir muamma.
Carrie vücudumuzun idrar yoluyla dışarı attığı toksinleri tekrar tekrar vücuduna aldığından kan değerlerinde toksin yüzdeleri normalin çok üstünde çıkıyor.
Bu durum zihinsel değişikliğe ve hastalığa kapı aralıyor...
Doktor, Carrie'ye sırtında çıkan ben için biyopsi önerirken idrar terapisine de kesinlikle ara vermesini söylüyor.
Carrie tümüyle reddediyor tabii. İdrar terapisini bırakırsa öleceğine inanıyor.
Nihayetinde biyopsi yaptırmayı kabul etse de Carrie hâlâ idrarını içmeye devam ediyor.
Ne diyelim, umarız tüm sağlık sorunlarından kurtulur!
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Gelin, yorumlarda buluşalım!
Yorum Yazın
Bu embesil fazla yaşamaz bilir leş gibi de idrar kokuyordur. birlikte yaşadığı insanlara acıdım
lesss gibi kokuyordur simdi bunun evi midem alt ust oldu🤢
Nereye kusuyoruz