''Türkiye'nin Kralıyız''
''Türkiye'nin Kralıyız''
Emanuel Emenike Fanatik gazetesine özel açıklamalarda bulundu.
“O, sahada konuşmayı sever” diyorlardı; sağolsun saha dışında da konuşan yüzünü gösterdi. Her sorumuzu yanıtladı, hiç geri vites yapmadı. Sözü uzatmaya gerek yok, bundan sonrası Emenike’de...
Santrforlar bencil olur’ denir. Emenike için de zaman zaman böyle yorumlar yapılıyor. Fakat bakıyoruz istatistiklere; 12 gol, 6 asisti var. Üstelik onunla birlikte hücum hattında oynayan Sow’un 14 gol-2 asist, Webo’nun 9 gol-2 asist, Kuyt’ın da 10 gol-8 asisti var. Bu çerçevede Fenerbahçe’nin hücum hattını nasıl değerlendirir?
Fenerbahçe’ye gelmeden önce de izliyordum bu oyuncuları. Kesinlikle, böyle bir hücum hattıyla oynamak benim için büyük mutluluk verici. Moskova’dayken uzaktan takip ettiğim insanlarla beraberim şu an. Böyle golcülerle, böyle futbolcularla, böyle insanlarla birlikte olmak çok güzel. Saha içine gelince... Bizim için pozisyonun gol olması önemli, kimin attığı değil... Çünkügol atarsak hep birlikte kazanıyoruz.
'Ölüm dakikalarıydı, ağladım...'
Ligin ilk yarısına dönelim; Erciyes maçına... 90+5’te attın golünü, Fenerbahçe kazandı, sen gözyaşlarına boğuldun. Gelelim ikinci yarıya... Sow üst üste birkaç gol kaçırdı, oyundan çıkarken ağladı. Sonuçta profesyonel futbolcularsınız. Bu duygusallığın nedeni nedir? Aidiyet duygusu mu?
- Benim attığım golden bahsedecek olursak... Erciyes maçında artık ‘ölüm dakikaları’ydı. Kuyt ortaladı, ben kafayı vurdum ve gol oldu. Hakem maçı bitirmek üzereyken üç puanı almıştık. Bu forma altındaki ilk golümdü ve bu golle kazanmıştık. Orada duygularıma hakim olamadım ve ağlamaya başladım. Bu, kesinlikle aidiyet duygusu...
'O babam, ben onun oğluyum'
Spartak Moskova formasıyla Kadıköy’e geldiğin zaman Aykut Kocaman’ın elini öpmüştün. Bu, bize ait olan bir kültür ve şaşırtmıştın bizi... Neden bunu yapmaya ihtiyaç duydun?
Benim bir başka duygusal anılarımdan biri de budur. O dönem Spartak’ın oyuncusuydum ve kuralar çekildiğinde bir de baktık ki, Fenerbahçe ile eşleşmiştik. Bütün takım arkadaşlarım yanıma koşarak geldi ve bana ne hissettiğimi sordular. Fenerbahçe’ye ilk transferimde de, maalesef Spartak Moskova’ya giderken de, hep yanımda Aykut Kocaman vardı. Kesinlikle gitmemi istemiyordu, fakat o günkü şartlar maalesef beni buna mecbur bıraktı. Aykut Kocaman sürekli konuştu benimle... Üzülmemem gerektiğini söyledi, bir gün mutlaka Fenerbahçe’ye geri döneceğimi söyledi. İşin doğrusu, geri dönüşümde de büyük katkısı oldu. Onunla aramızda bir ‘babaoğul’ ilişkisi var. Benim kalbimde Aykut Kocaman’ın yeri her zaman ayrıdır.
emenike fenerbahçe erciyesspor - Eurosport
'Fenerbahçelilik başka bir şey'
Geçelim şampiyonluk maçına... Tribünlerde yaklaşık 52 bin kadın ve çocuk vardı. Çünkü Fenerbahçe Kulübü’ne yine ceza verilmişti! Fakat bu ceza, Fenerbahçe için bir ödüle dönüştü sanki! Nasıl yorumlar o günü? Kariyerinde böyle bir başka gün var mı?
Şu an burada, Fenerbahçe’de olduğum için böyle konuştuğumu düşünmeyin. Kesinlikle dürüstçe yorum yapıyorum; Fenerbahçe taraftarı, benim hayatım boyunca gördüğün en büyük seyirci topluluğu... O maçta da muhteşemlerdi, ondan önceki maçlarda da... Bize, sezon boyunca inanılmaz destek verdiler. Her hafta sonu, hayatın diğer tüm telaşını bir kenara bırakıp stada gelmeleri, bize destek vermeleri alkışa değer. Kesinlikle, dünyanın en iyi, en büyük, en vefakâr taraftar topluluğu bizde.
'En gaddar oyuncu Melo'
Bir santrforsun ve hemen her maç, rakibin en sert oyuncularına karşı mücadele ediyorsun. Sence, en gaddar oyuncu kim Süper Lig’de?
Düşünmeye gerek yok; Felipe Melo...
Bruno Alves’e karşı oynasaydın, bu soruya vereceğin yanıt değişebilir miydi!
Daha önce Bruno Alves’e karşı oynadım zaten! Ben Spartak Moskova’daydım, o da Zenit’te oynuyordu. Yani Bruno hakkında da tecrübem var! Bruno, kesinlikle çok iyi bir oyuncu... Agresif... Sahip olan takıma çok büyük katkısı olur her zaman.
'Arjantin de düşünsün Messi de!'
Biz yokuz, fakat sizleri takip edeceğiz. Senin açından ilginç bir şampiyona olacak. Messili Arjantin mi Emenikeli Nijerya mı daha şanslı grupta?
Dünya Kupası’na giden her takımın kendine göre farklı bir özelliği, gücü ve elbette takdir edilmesi gereken bir kadrosu vardır. Bu açıdan bakıldığında, her takıma saygı duymak gerekir. Messi de elbette çok büyük bir oyuncu, ama sahaya çıktığınızda işler farklı oluyor. Nijerya için Arjantin maçı çok zorlu geçecektir; ancak şunu da herkes bilsin, Arjantin için de Nijerya maçı çok zor geçecek.
'Hedefi Nijerya hükümeti'
Bir futbolcu olarak hayatındaki en büyük hedefin nedir?
Şampiyonlar Ligi’ni kazanmak. O kupayı gökyüzüne kaldırmak...
Peki futbolculuğunu bırak bir kenara; bir insan olarak en büyük hedefin nedir?
Nijerya hükümetinin içinde yer almak isterim. Ülkeme bir başka platformda daha hizmet edebilmek isterim.
Dünya futbolunda insanlar ikiye ayrılır; Peleciler, Maradonacılar... Senin idolün kim?
Benim için 1 numara Pele’dir.
Gidersem kebabı çok özlerim
Sahanın içinde ne olduğunu artık hepimiz biliyoruz az çok. İzin verirsen özel hayatınla ilgili bir şeyler sormak isterim. Ne dinlersin mesela? Pop, caz ya da arabesk! Şampiyonluk kutlamalarında çalınan şarkılar, hepimizi şaşkına çevirdi çünkü!
Ben genelde Nijerya müzikleri dinlerim. Yerel müziklerimizi yani...
Türkiye’den ayrıldığın an özlemini çekeceğin yemek nedir? Keşke olsa da yesek diyeceğin...
Kebap! Mükemmel bir şey bu...
Şimdi sana isimler soracağım ve sen de o isimlerin senin için ne ifade ettiğini söyleyeceksin. Hazır mıyız?
Evet...
Benim için bir baba.
Aykut Kocaman...
İkinci babam.
Ersun Yanal...
Hocam.
Çok iyi arkadaşım.
Pierre Webo...
O da, arkadaş.
Büyük kardeşim ya da büyük abi.
Fenerbahçe...
Her zaman kalbimde olan kulüp.
Fenerbahçe taraftarı...
Her zaman seveceğim.
Emre’yle aynı. Büyük kardeşim ya da büyük abi.
Peki, ya Emenike?
Her zaman kazanmak isteyen insan.
Son sorum seni biraz zorlayacak! Bir gazeteci olsaydın, şampiyonluğunuzu bize hangi başlıkla sunardın?
Türkiye’nin kralıyız...
KAYNAK: FANATİK
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın