Kanuni sınırlar içinde kalmak suretiyle vergi yükünü hafifletme olanağı sağlayan “vergiden kaçınma” tabiri mükelleflerin kârını maksimize edebilmek için yaygın olarak başvurduğu birçok yasal yöntem için kullanılmaktadır.
“Vergiden Kaçınma”nın Yolları
-Vergiden kaçınmanın birçok çeşidi bulunmakla birlikte örneklerine bakacak olursak bunlardan yaygın olan bir tanesi “gelir aktarımı”dır. Daha yüksek oranda vergi ödeyen mükellefler onlara nazaran düşük oranda vergi ödeyen veya hiç vergi ödemeyen tanıdıklarına veya “vergi cenneti” olarak tabir edilen düşük vergileriyle bilinen denizaşırı ülkelerdeki kurdukları şirkete gelir aktarması şeklinde karşımıza çıkmaktadır.
-Denizaşırı ülkede esasen ekonomik bir faaliyeti bulunmayan bir firma kurarak servetini o firmaya aktarmak da yabancı mükellef için bir vergiden kaçınma yöntemidir.
-Bunun yanında yatırımcı gerçekten de yurt dışında bir şirket kurarak yurt dışı merkezli bir faaliyet yöntemi de izleyebilir. Yatırımcı burada kendi ülkesindeki yüksek vergilerden kaçınarak vergi yükünü hafifletmektedir.
Yasal çerçeveler içinde vergiden kaçınma konusunda bunların dışında birçok örnek de mevcuttur:
-Vergi kanunlarında düzenlenen istisna, indirim ve muafiyetlerden yararlanmak (Örneğin kurumlar vergisi indirimlerinden yararlanmak, 29 yaş altı girişimci istisnası, taşınmazların Leasing sözleşmeleri sonucunda satış kazancı istisnası, Türkiye’de faaliyet alanı olmayan şirketlere yapılacak olan yazılım-tasarım-mimarlık hizmetlerinden kaynaklanan kazancın yüzde 50’sinin Kurumlar vergisinden istisnası vb.)
-Sponsorluk harcamaları yapmak
-Tahsili imkansız durumdaki alacaklar için yasal takip başlatmak ve gider göstermek
-Muhtelif “leasing” anlaşmalarında bulunmak
-Şirket birleşmeleri avantajlarından faydalanmak veya satın alımlarda bulunmak
-Şirket adına gayrimenkul alım-satımında bulunmak
-Şirket adına araç kiralamak veya satın almak
-Bir teknoloji ve bilgi arayışı amacıyla gerçekleştirilen Ar-Ge (Araştırma - Geliştirme) harcamalarını gider olarak göstermek
-Transfer fiyatlama yöntemi ile örtülü kazanç transferi yapılarak vergi matrahını düşürmek
-Bir şirketler grubunun sahip olduğu “maddi olarak duran varlıkları”nı daha az vergi verilen (vergi cenneti) ülkede faaliyet gösteren şirketlerinin mülkiyetine vermesi. Ardından düşük vergi veren ülkedeki şirketin yüksek vergi veren ülkede bulunan asıl şirkete lisans faturası düzenlemesi
-Grup şirketlerinin kendi arasında ticari faaliyet gerçekleştirmesi ve ortak yapılan giderleri yeniden gözden geçirmesi
-Şirketler grubu için; yurt dışındaki grup şirketlerinden borçlanmak
-Nakit sermaye artışı yöntemi ile vergi avantajı sağlamak
-Enflasyonun arttığı dönemlerde vergi ertelemesi yöntemlerini uygulamak (enflasyon sebebiyle bugün ödenecek vergiyi sonraki senelere aktarmak da mükellef için bir avantajdır)
-Nakit sermaye artırımında bulunmak
-Enflasyonun arttığı dönemlerdeki üretim maliyetlerini belirlerken son giren ilk çıkar (LIFO) yöntemini uygulamak
-İhracatçı firmaların yıllık ihracat satış tutarlarının binde beşi kadar kadar götürü gider haklarını kullanması
-İthalat ve ihracat sonucundaki karı daha düşük vergi mükellefiyetinin olduğu ülkelerde bırakmak
-Teknokentler veya serbest bölgeler gibi vergi avantajının sağlandığı sahalarda şirket kurmak
-Kanunen kabul edilmeyen giderleri incelemek
-Üretim şirketlerinin fire oranlarını yeniden hesaplanması
-İhracatçı firmaların ürünleri henüz gümrükten çıkmamış ise karşılık gelir yazılmamasına dikkat etmek
-Kur farklarını incelemek
-Azalan bakiyeler yöntemini uygulamak vd.
Son
Vergi yükü altında ezilmediğimiz; vergi sistemiyle barış içinde ve vergi mükellefiyetimizi rahatça yerine getirebildiğimiz bir yaşam dileğimle...
Instagram
Linkedln
Facebook
Yorum Yazın