onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Vergi Mükellefleri Yasal Sınırlar İçerisinde Kalarak Vergi Yükünü Hafifletebilir mi?

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

etiket Vergi Mükellefleri Yasal Sınırlar İçerisinde Kalarak Vergi Yükünü Hafifletebilir mi?

Herkesin malumu olduğu üzere vergi kaçırmak hukuk dünyasında yaptırımı olan bir fiildir. Ancak vergiden kaçınmak da vergi kaçırmak gibi hukuka aykırı bir fiil midir? Vergi mükellefleri yasal sınırlar içerisinde kalmak suretiyle vergi yükünü hafifletebilir mi? Bu soruların cevabını aşağıdaki yazımızda bulacaksınız.

İlk olarak; vergi kaçırma nedir, vergi kaçakçılığı ve vergiden kaçınma arasındaki farklar nelerdir, bu hususlardan söz edelim.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Vergi Kaçırma Ne Demek?

Vergi Kaçırma Ne Demek?

Vergi kaçırma fiilini; vergi ve vergi ile ilişkili diğer yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya eksik şekilde yerine getirilmesi olarak tanımlamak mümkündür. 

Vergi Kaçakçılığı Nedir?

Vergi kaçakçılığı vergi kaçırmanın nitelikli halidir demek yanlış olmaz. Vergi kaçakçılığı suçunu işlemeye olan eğilim dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi Türkiye’de de yaygındır. Bu suçu işlemeye olan eğilimin yaygın olmasının sebepleri arasında vergi oranlarının mükellef nezdinde yüksek olması, kayıt dışı sektörlerin denetiminin etkin olarak yapılmaması, rakip mükelleflerin de vergi kaçırması ve bu durum karşısında rekabet şansının azalması, dolaylı vergilerin dolaysız vergilere oranla fazla olması sayılabilir.

Vergi suçlarını ve hangi fiilin “vergi suçu” hangi fiilin “vergiden kaçınma” olduğunu anlayabilmemiz için öncelikle genel bir inceleme yapmamız gerekmekte. 

Vergi Usul Kanunu’nun “Kaçakçılık Suçları ve Cezaları” başlıklı 359. maddesi vergi kaçakçılığı ile ilgili hükümler ihdas edilmiştir. Vergi Usul Kanunu’nda vergi kaçırma suçunun hangi fiillerle işlenmiş olacağı düzenlenmiştir. Bu maddeye göre aşağıda sayılan yöntemlerle sübut bulan vergi kaçakçılığı suçunun yaptırımı 18 aydan 5 yıla kadar hapis cezasıdır (Vergi Usul Kanunu Madde 359/a-1 ve 2):

-Defter ve kayıtlarda hesap ve muhasebe hileleri yaparak,

-Gerçek olmayan veya kayda konu işlemlerle ilgisi bulunmayan kişiler adına hesap açarak,

-Defterlere kaydı gereken hesap ve işlemleri vergi matrahının azalması sonucunu doğuracak şekilde tamamen veya kısmen başka defter, belge veya diğer kayıt ortamlarına kaydederek,

-Defter, kayıt ve belgeleri tahrif ederek,

-Defter, kayıt ve belgeleri gizleyerek,

-Muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyenler veya bu belgeleri kullanarak

işlenmesi halinde.

Ancak vergi kaçakçılığı suçu yalnızca bu fiillerden ve yaptırımlardan ibaret değildir. Aşağıda belirttiğimiz yöntemler ile işlenen vergi kaçakçılığı suçunun yaptırımı 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezasıdır (Vergi Usul Kanunu Madde 359/b):

-Defter ve belgeleri yok ederek,

-Defter sayfalarını değiştirerek veya yok ederek,

-Sahte belge düzenleyerek ve kullanarak.

Aşağıdaki yöntemlerle işlenen sahte belge düzenleme veya kullanma şeklindeki vergi kaçırma suçunun yaptırımı ise 2 yıldan 8 yıla kadar hapis cezasıdır (Vergi Usul Kanunu Madde 359/c):

-Ancak Maliye Bakanlığı ile anlaşması bulunan kişilerin basabileceği belgeleri, Bakanlık ile anlaşması olmadığı halde basarak veya bilerek kullanarak

işlenmesi halinde.

“Vergiden Kaçınma”nın Ne Anlama Geldiğine Değinecek Olursak;

“Vergiden Kaçınma”nın Ne Anlama Geldiğine Değinecek Olursak;

Kanuni sınırlar içinde kalmak suretiyle vergi yükünü hafifletme olanağı sağlayan “vergiden kaçınma” tabiri mükelleflerin kârını maksimize edebilmek için yaygın olarak başvurduğu birçok yasal yöntem için kullanılmaktadır. 

“Vergiden Kaçınma”nın Yolları

-Vergiden kaçınmanın birçok çeşidi bulunmakla birlikte örneklerine bakacak olursak bunlardan yaygın olan bir tanesi “gelir aktarımı”dır. Daha yüksek oranda vergi ödeyen mükellefler onlara nazaran düşük oranda vergi ödeyen veya hiç vergi ödemeyen tanıdıklarına veya “vergi cenneti” olarak tabir edilen düşük vergileriyle bilinen denizaşırı ülkelerdeki kurdukları şirkete gelir aktarması şeklinde karşımıza çıkmaktadır.

-Denizaşırı ülkede esasen ekonomik bir faaliyeti bulunmayan bir firma kurarak servetini o firmaya aktarmak da yabancı mükellef için bir vergiden kaçınma yöntemidir.

-Bunun yanında yatırımcı gerçekten de yurt dışında bir şirket kurarak yurt dışı merkezli bir faaliyet yöntemi de izleyebilir. Yatırımcı burada kendi ülkesindeki yüksek vergilerden kaçınarak vergi yükünü hafifletmektedir.

Yasal çerçeveler içinde vergiden kaçınma konusunda bunların dışında birçok örnek de mevcuttur:

-Vergi kanunlarında düzenlenen istisna, indirim ve muafiyetlerden yararlanmak (Örneğin kurumlar vergisi indirimlerinden yararlanmak, 29 yaş altı girişimci istisnası, taşınmazların Leasing sözleşmeleri sonucunda satış kazancı istisnası, Türkiye’de faaliyet alanı olmayan şirketlere yapılacak olan yazılım-tasarım-mimarlık hizmetlerinden kaynaklanan kazancın yüzde 50’sinin Kurumlar vergisinden istisnası vb.)

-Sponsorluk harcamaları yapmak

-Tahsili imkansız durumdaki alacaklar için yasal takip başlatmak ve gider göstermek

-Muhtelif “leasing” anlaşmalarında bulunmak

-Şirket birleşmeleri avantajlarından faydalanmak veya satın alımlarda bulunmak

-Şirket adına gayrimenkul alım-satımında bulunmak

-Şirket adına araç kiralamak veya satın almak

-Bir teknoloji ve bilgi arayışı amacıyla gerçekleştirilen Ar-Ge (Araştırma - Geliştirme) harcamalarını gider olarak göstermek

-Transfer fiyatlama yöntemi ile örtülü kazanç transferi yapılarak vergi matrahını düşürmek

-Bir şirketler grubunun sahip olduğu “maddi olarak duran varlıkları”nı daha az vergi verilen (vergi cenneti) ülkede faaliyet gösteren şirketlerinin mülkiyetine vermesi. Ardından düşük vergi veren ülkedeki şirketin yüksek vergi veren ülkede bulunan asıl şirkete lisans faturası düzenlemesi  

-Grup şirketlerinin kendi arasında ticari faaliyet gerçekleştirmesi ve ortak yapılan giderleri yeniden gözden geçirmesi

-Şirketler grubu için; yurt dışındaki grup şirketlerinden borçlanmak

-Nakit sermaye artışı yöntemi ile vergi avantajı sağlamak

-Enflasyonun arttığı dönemlerde vergi ertelemesi yöntemlerini uygulamak (enflasyon sebebiyle bugün ödenecek vergiyi sonraki senelere aktarmak da mükellef için bir avantajdır)

-Nakit sermaye artırımında bulunmak

-Enflasyonun arttığı dönemlerdeki üretim maliyetlerini belirlerken son giren ilk çıkar (LIFO) yöntemini uygulamak

-İhracatçı firmaların yıllık ihracat satış tutarlarının binde beşi kadar kadar götürü gider haklarını kullanması 

-İthalat ve ihracat sonucundaki karı daha düşük vergi mükellefiyetinin olduğu ülkelerde bırakmak

-Teknokentler veya serbest bölgeler gibi vergi avantajının sağlandığı sahalarda şirket kurmak

-Kanunen kabul edilmeyen giderleri incelemek

-Üretim şirketlerinin fire oranlarını yeniden hesaplanması

-İhracatçı firmaların ürünleri henüz gümrükten çıkmamış ise karşılık gelir yazılmamasına dikkat etmek

-Kur farklarını incelemek

-Azalan bakiyeler yöntemini uygulamak vd.

Son

Vergi yükü altında ezilmediğimiz; vergi sistemiyle barış içinde ve vergi mükellefiyetimizi rahatça yerine getirebildiğimiz bir yaşam dileğimle...

Instagram

Linkedln

Facebook

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın