Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yuh Artık!
Yuh Artık!
Türkiye’de hukuka, kişi haklarına saygılı yayın yapan, her haberde kılı kırk yaran haber portallarının başında t24.com.tr geliyor. Doğan Akın ’ın gazetecilik kimliği ve kişisel tavrından kaynaklanan bir yayıncılık anlayışı bu. Bu çizgisi sayesinde de burayı saygın, izlenilinir bir haber kaynağı haline getirdi.
Bugün mesleğe yıllarını vermiş ama Türkiye’nin siyasi ortamı nedeniyle yazacak bir yer bulamayan bir çok saygın ve tecrübeli gazeteci, burada düşüncelerini ifade imkanı buluyor ve bu da bazı odakları fena rahatsız ediyor.
Günlerdir Twitter’de, Youtube’da Sabah ve atv’nin Turkuaz Grubu’ndan Kalyon Grubu’na satışına ilişkin tapeler yayınlanıyor. Polis tarafından takibi yapılmış ve soruşturma dosyasına konulmuş dinleme kayıtları olduğu açık.
Genelde bu kayıtlara yok muamelesi yapılıyor, görmezden geliniyor. Büyük bir skandalın kahramanı insanlar, ağır ithamları duymazdan gelmeyi tercih ediyor.
Aslında ülkenin önemli bir medya grubunun en hafif deyimle tartışmalı bir şekilde satılmış olması, bu amaçla kamu bankaları kaynaklarının devreye sokulduğu iddiası, demokrasi açısından da, halkın bilgi alma özgürlüğü açısından da çok önemli bir durum.
Normal demokrasilerde ve hukuk devletlerinde kıyamet kopması, sorumluların yargı önünde hesap vermesi gerekir.
Ancak Türkiye normal bir hukuk devleti, sağlıklı bir demokrasi olmaktan çıktığı için tam tersi oluyor. Ülkemizde bu tip yolsuzluk iddialarının üzerine giden polisler soruşturuluyor, savcılar cezalandırılıyor.
Bununla da yetinilmiyor.
Haberin duyulması, yayılması önlenmeye çalışılıyor. TİB eliyle gözdağı veriliyor, kimi durumlarda daha ileri gidilerek yargı kararı olmaksızın kimi sitelere erişim engelleniyor. Serdar Akinan’a ait Vagus.tv’nin başına gelen tam da bu.
Vurgun ve yolsuzluk iddialarına sansürü aşan bir karartma uygulanmaya çalışılıyor. Onlar bu yollara başvurdukça, yasaklanan o haberlere ve iddialara ilgi daha da artıyor. Ama olan demokrasimize, hukuk devletinin işleyişine oluyor.
Keyfi yasaklar, yargı kararlarının yok sayılması, sansür, vurdumduymazlık ilke haline geliyor. Bakın t24.com.tr ’yi susturmaya çalışmaları ve bunu bir pervasızlıkla yapıyor olabilmeleri, ülkenin içinde bulunduğu durumun en açık göstergesi.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ve Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nın, kendilerine gönderilen İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi kararını gerekçe göstererek T24 içeriğinden çıkarılmasını istedikleri haber, CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran'ın soru önergesini içeriyor.
'CHP ’ li Oran ’ dan Erdoğan ’ a: Sabah ve ATV için satın alma talimatı verdiniz mi?' başlığını taşıyan haberde, yayın yasağı getirilen 17 ve 25 Aralık soruşturmaları kapsamında mahkeme kararlarıyla dinlenen herhangi bir telefon konuşmasına ilişkin tape bulunmuyor. Yani, kimsenin özel hayatı ihlal edilmiyor, kimsenin pazarlık konuşmaları yer almıyor.
Ancak, Sabah ve atv’nin satışına usulsüzlük karıştığının duyulmasından bile korkuyorlar. t24.com.tr’nin bu konularda özgürce habercilik yapmasının, sindirdikleri veya satın aldıkları kimi medya kurumları için kötü örnek olmasından korkuyorlar.
Umut Oran’ın soru önergesi dün akşam saatlerinde kendilerine merkez diyen medya gruplarının sitesinde yoktu. TİB ve BTK’nın t24.com.tr’ye ulaşımı engellemeye yönelik uyarı mektubu da bu sitelerde yer almamıştı.
İşadamları TÜSİAD’ın açıklamasına sahip çıkamıyor da, medya patronları basın ve ifade özgürlüğüne sahip çıkabiliyor sanki. İşadamları sefilse, medyanın sahiplerine ne demek gerekir kelime bulamıyorum.
Söylenecek tek söz var, bu gidiş iyiye gidiş değil.