Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yüksekdağ: 'Meclis, 'Kadın Güvenliği Paketi' İçin Olağanüstü Toplanmalı'
TBMM’nin kadına yönelik şiddetin engellenmesi gündemle olağanüstü toplanması çağrısında bulunan HDP Eş Başkanı Figen Yüksekdağ, “Bu siyasi iktidar güvenlik paketi adı altında karşımıza yeni şiddet paketleri getiriyor. Faşizan yasalarla toplumsal yaşamı tahakküm altına almak istiyor” dedi.
“Sokakta her gün 3 kadın öldürülürken kadının güvenliği paketi mi olmalı yoksa iç güvenlik paketi mi olmalı” diye soran Yüksekdağ, AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş ve diğer AKP’lilerin saldırıya ilişkin savunmalarını 1990’lı yılların polisine benzetti. “’Ayağı kaydı düştü, HDP milletvekilleri kendi kendini darp etti ‘gibi savunmalar bize çok tanıdık geliyor. 90’lı yıllarda işkenceci polislerin verdikleri ifadeler bunlar. ‘Ayağı kaydı düştü.’ ‘Kendini astı.’ ‘İşkence olmadı.’ ‘Kendi kendisini darp etti.’ İşkenceci polislerin savunmalarıydı bunlar” dedi.
Yüksekdağ’ın değerlendirmeleri şöyle:
“‘BIÇAK KEMİĞE DAYANDI’ AŞAMASI GEÇİLDİ”
“Siyaset kadın ekseninde kadına yönelik şiddetin yoğunlaştığı bir yolda ilerliyor. Kadınları politikadan bağımsız bir yere koymak mümkün değil. Hunharca katledilen Özgecan kardeşimizin ölümünden sonra yaşanan gelişmeler olmuştur. Kadınların bağrında biriken öfkenin patlaması ve sele dönüşmesi olmuştur. Bu yeni aşamayı ifade eder. Bu vicdan ayaklanmasıdır. Kadın isyanıdır. Siyasi iktidarın bu gelişmeleri çok doğru okuması gerekir. Günlerdir katliamı lanetleyen kadın kitleleri ayakta.
Biz bugün tüm siyasi kurumlara Meclis’te tüm partileri uyarmak kadınların hak ve özgürlük talepleri eşiğinde kadınların bir politika ortaya koymasını sunmak için bu basın toplantısını yapıyoruz. ‘Bıçak kemiğe dayandı’ noktasını çoktan geçtik. Ataerkil bakış açısı tüm toplumu eritecek duruma gelmiş durumda. Kadına şiddetin ve kadın cinayetlerinin bu kadar organize gerçekleşmesi toplumun çürümesine, şah damarlarının kesilmesine denk düşüyor.
AKP iktidarı çok net sorumluluk üstlenmek zorundadır. Özgecan’ın katledilmesinden sonra geliştirilen hamaset, algıyı çarpıtma hamlelerinin hiçbir gerçeklik payı yoktur. Öneri diye önümüze çıkardığı idam, hadım gibi formüllere rağmen hala kadınlar şiddet görmeye devam ediyor. Meclis’in bir bütün olarak sorumluluk üstlenmesi AKP’nin de önünde engel olmaktan çıkması gerekiyor.
“MECLİS TEK BİR GÜNDEMLE OLAĞANÜSTÜ TOPLANMALI”
Meclis tek gündemle olağanüstü olarak toplanmalıdır. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için can güvenliğinin sağlanması için meclis olağanüstü toplantıya çağrılmalı etraflıca değerlendirmeler ve çözüm paketleri devreye koyulmalıdır.
“KADIN GÜVENLİK PAKETİ KONUŞULMALI”
İktidar güvenlik paketi altında yeni şiddet paketi getiriyor. Meclis’in tartıştığı gündem sokakta her gün üç kadın öldürülürken kadın güvenliğini tartışmak mı olmalı yoksa iç güvenlik paketini mi?
Bu güvenlik paketinin derhal geri çekilmesini istiyoruz. Onun yerine görüşülmesi gereken daha hayati acil paketler var. Meclis otursun kadın güvenliği paketini konuşsun.
“İKTİDAR HERKESİN GÖZÜNÜNDE KADIN VEKİLLERİMİZE SALDIRDI”
İktidar, herkesin gözü önünde kadın milletvekillerimize doğrudan saldırı düzenlemiştir. Kadına yönelik şiddetin nerden desteklendiğini nerden uygulandığını çok açık bir şekilde resmetmiştir. Kadına yönelik şiddetin sorumlusu AKP hükümetinden başkası değildir.
“ÖLÜMLERDEN SEN SORUMLUSUN DEYİNCE BURNUNDAN GETİRİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan Obama’ya akıl vermeyi biliyor. ‘Katledilen Müslüman gençlerden sen sorumlusun, başkansan sorumluluğunu yerine getir’ diyor. Biz bugün çıkıp Sayın Cumhurbaşkanı senin ülkende yaşanan ölümlerden de sen sorumlusun deyince bunu söyleyenin burnundan getirmeye çalışan bir siyasi iktidar anlayışı görüyoruz. Özgecan’ın ölümünü lanetleyen Cumhurbaşkanı eş zamanlı olarak bir kadına yönelik nefret söylemini geliştirerek kullanabiliyor. Bu yaklaşımın samimiyetine nasıl inanalım. Kadınlar böyle bir siyasi iktidara, Cumhurbaşkanı’na nasıl güvensin, canını emanet etsin? ‘Kadın mıdır, kız mıdır’ demeyin diye uyardık. Yaşam tercihleriyle oynamayın dedik. ‘Kadın erkek eşitliğine inanmıyorum’ demeyin dedik. Hayatımızı böyle bir siyasi iktidarın eline bırakmaya niyetimiz yok.
“KADIN BAKANLIĞI KURULMALI”
Müstakil özgün tüm kadın sorunlarını içeren bir bakanlık çalışması olmadığı takdirde şiddetin önüne geçilmesi mümkün değildir. Cinsiyet adaleti de mümkün olmaz. Bu bakanlığın kurulmasının sahiplendiğimiz talep olduğunu yeniden ifade ediyoruz. Meclis’in olağanüstü toplanarak şiddetin önlenmesi siyasal tedbirlerin hayata geçirilmesi için yoğun mesai harcaması gerekiyor.”
- ZETE