Görüş Bildir
Haberler
Zeynep Öztekin Yıldırım Yazio: İhtiyacın Kadar Çalış, İhtiyacın Kadar Tüket

etiket Zeynep Öztekin Yıldırım Yazio: İhtiyacın Kadar Çalış, İhtiyacın Kadar Tüket

Onedio Arena
21.02.2022 - 10:57 Son Güncelleme: 22.02.2022 - 09:28

Geçen gün arkadaşım Ceren’in doğum günüydü, aradım kutladım, konu çocuklara sonra iş mevzularına geldi. Covid sebebiyle kapandığımız o ilk zamanlardan beri evden çalışmaya devam ettiğini söyledi. “Sıkılmadın mı artık?” diye sorunca, “Hayır, aksine, huzura erdim, beni yoran dedikoducu insanlardan kurtulmuş oldum,” diye cevapladı.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Bu uzun kapanma dönemi bizlere uzun düşünme zamanları bahşetti.

Yaptığımız işi, ilişkilerimizi, hayallerimizi, ömrümüzün kalan zamanında gerçekten ne yapmak istediğimizi sorguladık durduk. Telefonu kapatırken “Biliyor musun, işe hiç dönmek istemiyorum, yalnız anne olduğum için istifa şansım yok ama keşke böyle devam edip emekli olsam,” diye de ekledi.

Onunla konuştuktan sonra Posta gazetesinde sevgili Rükzan Sağır’ın bir yazısına denk geldim. Arkadaşım ile konuştuklarımızın altını çizen cümleler birbiri ardına sıralanmış: “Dünya gündeminin nabzını tutan Reddit Platformunda 2021 yılında en çok konuşulan konulardan biri “çalışma karşıtlığı” imiş. Amerika Birleşik Devletleri’nde istifa dalgası haberleri sık sık karşımıza çıkıyordu. Artık bu bir nevi eyleme dönüşmüş. Genç nüfus özellikle 30-45 yaş aralığındaki kuşak, uzun çalışma saatlerinden, düşük ücretten, ömrünün neredeyse yarısını bir ev, bir araba almak için banka kredisi ödeyerek geçirmekten nefret ettiklerini ifade etmişler. 

Anne babalarının bu hatayı yaptıklarını görüp onlar aynı hatayı tekrarlamamaya karar vermişler. Artık çılgınlar gibi çalışmak değil yeterince çalışma dönemi başlamış. Eşlerden biri çalışırken diğeri evde kalıp çocuğa bakacak böylece neredeyse bir maaş eden bakıcı masrafından da kurtulmuş olacaklarmış. İstifa eden milenyum kuşağının %65’i 1980-1990’ların ortalarında doğanlar olmuş. 

İşten ayrılma sebepleri ise ara kademede bulunan yöneticilerin mobbingi, yapılan işe ödenen ücretin o işin ederi olmaması, müşterilerin hakaretine maruz kalmak, vs. İstifa edilen iş kollarının %40’ını ise hizmet sektöründe yer alan restaurant, bar, otel, seyahat, depolama gibi örnekler oluşturuyormuş. Microsoft’un yaptırdığı bir ankete göre her 10 çalışandan 4’ü ofise çağrılırsa işi bırakmaya hazırmış.”

Son günlerde twitter’da dikkatimi çeken diğer paylaşım başlığı ise “pek çok şeyi aynı anda yapabiliyorsun ama yapmak zorunda değilsin,” “her şeyi kısa sürede yapıyorsan süreyi uzat,” “bugün de ayaklarını uzatma günü olsun,” gibi cümleler.

Timeline’a düşen bu paylaşımlar Türk takipçiler tarafından da büyük kabul görüyor.

Korona salgınının yol açtığı depremin artçıları önümüzdeki günlerde hissedilecek anlaşılan. Ben kendi adıma konuşursam haftada 20 saatte yapacağım bir iş için 40 saat mesai saatini doldurmak zorundaydım yasalar gereği. Hayatta en çok değer verdiğim çocuklarıma harcayacak enerjim kalmadan eve dönüyordum. Her gün en az bir saatim de yolda geçiyordu üstelik. Artık iş ile ilgili bir görüşme yaparken ne kadar saat çalışacağımı soruyorum, daha az ücret alsam da daha az harcamayı öğrendim.  

Kapanma zamanlarında gezegenimize ne kadar çok zarar verdiğimizi anlayıp, gereğinden fazla tükettiğimizi gördük. Evlerimiz polyester üreticilerinin ucuz iş gücü ile ürettiği ürünlerin bedava depolarına dönüşmüş adeta. Market, terzi, kırtasiye, ufak tefek tamir işlerini bir güne toplayıp arabayı olabildiğince az kullanmaya çalışıyorum. Evde yenecek kadar yemek pişiriyorum. Kapitalist düzenin sevdiği bir tüketici örneği iken artık elime aldığım her şeye Dünyamıza atılacak bir çöp gibi bakmaya başladım. Evet, evet %70 indirimde diye o mor elbiseyi almıyorum artık!

İstifa depremi ya da ihtiyacın kadar çalışma dönemi ile insanoğlu yeni bir döneme giriyor. Daha az kazanıp, daha az tüketmeyi, daha az harcamayı öğrenip. Daha çok sorgulamaya, daha çok düşünmeye, elimizdeki kısıtlı kaynakları daha çok korumaya başlayacağız gibi. Ne dersiniz?

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
8
1
0
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Meral Kurulay

Zeynep bravo çok güzel yazmışsın. Kutlarım.