Hastane Haberleri

Oda TV'nin özel haberine göre Deniz Akkaya, eski kocasının talebi üzerine Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine sevk edildi, tüm mal varlığına tedbir konuldu.KAYNAK: Oda TV

Milyon liralık araçlar, altın varaklı hastane odası… Akıllara Menzil Cemaati’nin gelmesi kaçınılmaz. Devletin her kurumunda neredeyse örgütlenen Menzil Cemaati’nde kardeşlerin miras kavgası boyut atladı. Menzil tarikatı lideri Abdülbaki Erol’un 12 Temmuz 2023’te ölmesinin ardından kardeşler miras peşine düştü.Geçen günlerde miras için tarikat mahkemesi kurduklarını açıklayan cemaatten ağızları açık bırakan suçlamalar ortaya atıldı. Cumhuriyet’ten Aytunç Ürkmez’in haberine göre kardeşler şu an cemaatin mevcut lideri Muhammed Saki Elhüseyni’yi tarikat mahkemesinin yetkisini kısıtlamakla suçladı. Elhüseyni ise Semerkand vakfı yöneticilerinin ‘şebeke’ kurarak 10 milyar TL vurgun yaptığını söyledi.Kaynak

Peyk grubunun solisti İrfan Alış geçtiğimiz gün hayata veda etti. 53 yaşındaki sanatçı beynine pıhtı atması sonucu hayatını kaybetmişti. Müzikseverleri yasa boğan bu gelişme sonrası, Alış'ın besteleri ve bıraktığı izler konuşulmaya başlandı. Ancak öyle bir paylaşım var ki, okuyunca insanın hüznünü daha da artırıyor. Ünlü sanatçının sosyal medya hesabından yazdığı 'Son doğum günü' yazısı, Alış'ın ne kadar güzel yürekli bir insan olduğunu bir kere daha hatırlatıyor sevenlerine...

Şu sıralar Now TV ekranlarında yayınlanan Leyla dizisiyle adından bahsettiren başarılı oyuncumuz Gonca Vuslateri kızı Asya'yı kucağına almasından kısa bir süre sonra setlere geri dönmüştü. Geçtiğimiz gün sosyal medya hesabından duygusal anlarını paylaşan Vuslateri kızı Asya'nın ilk hastane deneyimini anlattı.

'Son dakika magazin haberleri neler? Bugün yine magazin dünyasında hangi ünlü isimler çok konuşuldu?' gibi sorularınıza cevap olacak haberlerin hepsi için sizi içeriğe doğru alabiliriz...👇

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan'ın Osmaniye'deki mitinginde açtığı 'Hırsız var' pankartı sonrası gözaltına alınıp salıverilen 35 yaşındaki İbrahim Alıcı, başbakanın korumaları tarafından dövüldüğünü öne sürdü. Vücudundaki morlukları gösteren Alıcı, 'Beni başbakanımızın konuştuğu platformun arka tarafındaki minibüse bindirdiler. Üç dört tane başbakanlık koruma polisleri de binip elimi arkadan kelepçeleyip yaklaşık 45 dakika, bir saat kadar copla dövdüler' dedi. Dün Devlet Bahçeli Bulvarı'ndaki Başbakan Erdoğan'ın mitingine üzerinde 'Dikkat. İtinayla yürütme yapılır' yazan ve ampul bulunan tişörtle giden eski uzman çavuş İbrahim Alıcı, Başbakan Erdoğan konuşmaya başladıktan sonra yanında getirdiği 'Hırsız var' yazılı pankartı açtı. Partililer tarafından tartaklanan Alıcı, polis tarafından gözaltına alındı. SUÇU, KAMU GÖREVLİSİNE HAKARET Güvenlik Şube Müdürlüğü'nde kamu görevlisine hakaret suçundan ifadesi alınan Alıcı, daha sonra cumhuriyet savcısının talimatıyla tutuksuz yargılanmak üzere dün saat 23.30'da serbest bırakıldı. 'BAŞBAKAN'A GÖTÜRÜLMEYİ İSTEDİM' 2000 yılında Siirt'te muvazzaf jandarma uzman çavuş olarak görev yaptığını ve 2003 yılında da 'Yetersizlikten' dolayı görevine son verildiğini belirten Alıcı şunları söyledi: '10 yıl önce evlendim ve 1'i kız 2 çocuğum var. Geçimsizlikten dolayı 2013'te eşimden ayrıldım. Yıllardır taksicilik, güvenlik, garsonluk gibi günübirlik işlerde çalışarak geçimini sağlamaya çalıştım ve son 2 yıldır da işsizim. Başbakanımıza defalarca ulaşmaya çalıştım. Başbakanımızın korumaları aracılığıyla ona ulaşıp 'iş imkanı bulurum' diye bunu yaptım. Korumaların beni başbakanın yanına götüreceğini düşünerek bu eylemi yaptım ama emniyete götürüldüm. Maalesef amacıma ulaşamadım.' EMNİYETTE KAFAMA SİLAH DAYADILAR Amacını emniyetteki ifadesinde de söylediğini belirten Alıcı, emniyette götürülmeden önce kendisinin Başbakan Erdoğan'ın konuştuğu platformun arkasında bulunan bir minibüse bindirildiğini söyledi. Vücudundaki morlukları göstererek başbakanın korumalarının kendisini dövdüğünü iddia eden Alıcı, yaşadıklarını şöyle anlattı: 'Olaydan sonra başbakanlık koruma polisleri tarafından darba ve işkenceye maruz kaldım. Pankart açtıktan sonra alandaki iki kişiden yumruk yedim. Bunlar zaten kamera kayıtlarında mevcuttur. Beni başbakanımızın konuştuğu platformun arka tarafındaki minibüse bindirdiler. Üç dört tane başbakanlık koruma polisleri de binip elimi arkadan kelepçeleyip yaklaşık 45 dakika, bir saat kadar copla dövdüler. Darp raporlarımız mevcuttur. Hastaneden darp raporu aldık ama hastane polisi 'Raporu savcılıktan alırsın' diyerek bana vermedi. Başbakanlık koruma müdürü emniyete geldi, 'Kesinlikle şikayetçi olmayacaksın, sonun iyi olmaz' diye tehditte bulundu. Ben de davacı olacağımı belirttim. Kafama silah dayayıp, silahın horozunu çekip çekip bıraktılar. Heyecan yarattılar. Cop hiç durmadı baldırlarıma kollarıma vurdular, açık ve seçik bir şekilde işkence gördüm. Bunlardan şikayetçi olacağım. Bunlara yetki verilmese böyle bir şey yapmazlardı.' İbrahim EMÜL / OSMANİYE (DHA)

Son zamanlarda pek çok anne adayı için suda doğum opsiyonu popüleritesini arttırdı. Eskiden suda doğum sadece ev şartlarında gerçekleştirilebilirken, artık pekçok hastane ve doğum merkezi, sancı ve doğum için tasarlanan küvetlere sahip. Suda doğum diğer doğum türlerinde olduğu gibi, ilaç kullanımına ya da suni sancı kullanma yöntemine gerek duyulmaz. Yıllardır anne adaylarının doğum esnasında çektikleri sancı ve doğum kaygısını azaltmaya yönelik araştırmalar yürütülmüştür ve bu konu üzerinde birçok farklı metodlar denenmiştir. Suda doğum, kadınları normal ve değişik bir yönteme özendirmekle hem maliyetleri azaltmayı hem de sezaryen doğum oranlarını düşürmeyi hedeflemektedir. Suda doğum yapmak için nedenler Suda doğum anneye ağrısız ve daha rahat bir doğum imkanı sağlar. Suda doğum sırasında su sıcaklığı ve suyun kaldırma kuvveti sayesinde rahme giden kan akımı artış göstermekte, rahim kasılmaları artmakta ve artan oksijen nedeni ile doğum esnasındaki ağrı ve sancılar azalmaktadır...haber kaynağı: 724saglik.org/hamilelik

İsrail askerleri Gazze sınırında tellere yaklaştığı gerekçesiyle zihinsel engelli olduğu söylenen bir kadını vurarak öldürdü.Yerel hastane kaynaklarına göre kadın İsrail'in Filistinlilerin girmesine izin vermediği bölgeye yaklaştığı sırada vuruldu. Görgü tanığı Gazzeliler öldürülen Emine Kıdeyh'in zihinsel engelli olduğunu söyledi. 50 yaşındaki kadının neden sınırdaki tellerin yakınında olduğu bilinmiyor. İsrail ordusu ise askerlerin Cuma günü geç saatlerde tellerin yakınında bir grubun dolaştığını tespit ederek uyarıda bulunduklarını, grubun çekilmemesi üzerine bacaklarına doğru ateş ettiklerini ve bir kişinin bacağından vurulduğunu iddia etti. Kıdeyh'in cesedi saatler sonra hastaneye götürüldü. Cuma günü İsrail ordusu Gazze'den İsrail'e roket saldırısı yapıldığını iddia ettiği bir noktayı vurduğunu, saldırıda ölen olmadığını açıklamıştı. İsrail ve Gazze'deki Hamas yönetimi 2012 yılında sekiz gün süren ve Gazze'de büyük yıkıma neden olan savaşın ardından ateşkes anlaşmasına varmıştı. O tarihten sonra sınır karşılıklı bir kaç saldırı dışında sakinliğini koruyor. 'Aşırı güç' suçlaması Uluslararası Af Örgütü Çarşamba gecesi yayınladığı raporda İsrailli güvenlik güçlerinin Batı Şeria'da 2013 yılında önceki iki yılın toplamından daha fazla Filistinliyi öldürdüğünü açıklamıştı. “Tetiği çekmeye hazır: İsrail’in Batı Şeria'daki Aşırı Güç Kullanımı” adlı rapora göre, İsrail saldırılarında Batı Şeria’da son üç yılda hayati tehlike oluşturmayan 45 Filistinli öldürüldü, 8 binden fazla kişi yaralandı. stargazete.com

Dijital Hastane sistemi sayesinde hasta bilgileri artık tek bir sistemde toplanacak, gerektiğinde hastanın izniyle ilgili hekim tarafından görülebilecek. Sağlık Bakanlığı ile hastanelerde IT kullanımı ile ilgili olarak uluslararası ölçekte akreditasyon sağlayan HIMSS (Healthcare Information and Management Systems Society) Avrupa organizasyonu 5 senelik anlaşmaya imza attı. HIMSS, dünyaca kabul edilen akreditasyon ve standart sistemi EMRAM (Elektronik Medikal Sağlık Kaydı Adaptasyon Modeli) skorlaması ile Türkiye’deki hastanelerde bilişim teknolojisi seviyesinin uluslararası standartlarda olacak...haber kaynağı: 724saglik.org/sağlık-haberleri

Yıkanmaktan korkma olarak adlandırdığımız bu fobiyi, bilinçaltında geliştirebilecek birçok olay çocukluktan gelmektedir. Çocukluklarında duş esnasında travma yaşayan insanlar da çok sık ortaya çıktığı incelenmiştir. Sapık filmini seyredip duşa girmekten o gecelik korkan normal insanların aksine, bu kişilerde, beyindeki savunma mekanizması durumu fazlaca abartıp bir daha duş almaması gerektiğini söylüyor olabilir. Bu tür fobiye sahip insanlar tedavi olmazlarsa gerçekten sefil bir yaşam süreceklerdir.