Kavga Haberleri

Anderlecht-Fenerbahçe maçı, tribünlerde çıkan kavga nedeniyle 6. dakikada durdu. Hakem Sandro Scharer, soyunma odasına gitti. Olayın ardından seyircilerin 'ırkçı' davranışlarını durdurması için anons yapıldı. Gerginlik sona erdi, mücadele kaldığı yerden tekrar başladı.

21 Şubat 2001'de Türkiye, ekonomik krizle karşı karşıya geldi. Yıllardır yaşanan ekonomik ve siyasi sıkıntılar büyük bir krizi doğurdu. Krizi tetikleyen en büyük olay, 19 Şubat 2001'de dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, dönemin Başbakanı Bülent Ecevit'e Anayasa kitapçığı fırlatması oldu. Bu kavga, Cumhuriyet tarihinin en büyük siyasal krizlerinden biriydi hiç şüphesiz.23 yıl önce krizi alevlendiren, tarihe geçen bu kavgayı yeniden hatırlayalım.

Türkiye ekonomisini sarsan, siyaset iklimini bir daha geri dönüşümü olmayacak şekilde değiştiren 2001 ekonomik krizinin bugün yıldönümü.  19 Şubat 2001'deki MGK toplantısında Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile Başbakan Bülent Ecevit arasında yaşanan 'Anayasa kitapçığı fırlatma' kavgasıyla körüklenen ekonomik kriz, Türkiye’nin yıllardır karşılaştığı siyasi ve ekonomik sorunların bir sonucu olarak yıkıcı etkilerle vuku buldu.2001 krizinin üzerinden 23 sene geçerken Türkiye yeni bir ekonomik krizle boğuşuyor. Peki son yıllarda yaşadığımız ekonomik krizle 2001 krizinin benzer özellikleri ve çıkarılması gereken dersler neler?

Pop müziğin en çok konuşulan isimlerinden Hadise ve Demet Akalın arasındaki gerginlik giderek tırmanıyor. Son olarak Demet Akalın, Hadise’nin “Fırtınam” klibinin kendi yapay zeka destekli klibiyle kıyaslanmasına sinirlenmiş ve sosyal medyada tepki göstermişti. Ünlü şarkıcı, “Sanki 30 hiti var gibi karşıma çıkartmazlar mı?” diyerek Hadise’ye ağır bir gönderme yapmıştı. Hadise’nin son konserinde yaptığı açıklamalar da bu sözlere karşı bir cevap olarak yorumlandı.

Yıllardır ekranlardan evlerimize konuk olan başarılı gazeteci Müge Anlı, her canlı yayını ile izleyicilerin takdirini toplamayı başarıyor. Müge Anlı ile Tatlı Sert programıyla ülkemizde belki de bir ilke imza atan ünlü sunucu kabul edelim ki oldukça zor bir iş yapıyor. Her gün kayıp insanlar, cinayetler ve dramatik hayat hikayeleriyle mücadele eden Müge Anlı, sadece ekranlarda değil, arka planda da büyük bir savaşı sürdürüyor. Her mesleğin zor yanları var elbette! Ancak birçok kişinin idolü olan Anlı, tüm bu mücadeleye rağmen ekranda nasıl dimdik duruyor? Onu izlerken hep bir yanımız bunu düşünüyor. Yayınlarında dile getirdiği kadarıyla başarısının ardındaki görünmeyen yükleri ve yaşadığı zorlukları öğrenince, ona olan hayranlığımız daha da arttı.

Film ve dizilerde izlediğimiz karakterler bizleri hikayeye bağlayan asıl unsur oluyor. Kimi zaman gündelik bir hayat süren kahramanlar kimi zamanda fiziksel ve zihinsel sınırlarını zorlayan olaylara maruz kalabiliyor. Tabii karakterler filmlerde ya da dizilerde olmanın avantajıyla çoğunlukla bu durumdan kolaylıkla sıyrılabiliyor. Peki ya bu olaylar gerçek hayatta yaşansaydı, karakterler gerçekten hayatta kalabilirler miydi? Ölmeyen karakterler ise bu şekilde uzun sağlıklı bir yaşam sürebilir miydi? Bizler de Chat GPT'den destek alarak tüm bu sorulara cevap bulduk. Hadi gelin, karakterleri gerçek hayata getirip mantık çerçevesi içerisinde bi' değerlendirelim! Bakalım neler olacak...

Ali Rıza Bey ve Hayriye Hanım'ın en küçük çocukları Ayşe, Yaprak Dökümü dizisinde en masum ve korunması gereken karakter olarak görünse de aslında ailesinin kaotik yapısı nedeniyle pek çok psikolojik sorun geliştirmiş olabilir. Çocuklukta maruz kaldığı travmalar, onun ruh sağlığını derinden etkileyebilir ve ilerleyen yaşlarda sorunlar yaşamasına davetiye çıkarabilir. Peki, Yaprak Dökümü'ndeki Ayşe'nin travmaları neler olabilir?

Ailesiyle bir süredir aralarında sorun yaşayan ünlü şarkıcı ve oyuncu Özcan Deniz, davalık olduğu ağabeyi Ercan Deniz hakkında uzaklaştırma kararı aldırdı. Mahkeme, Ercan Deniz’in üç ay boyunca Özcan Deniz, eşi Samar Dadgar ve oğlu Kuzey’e yaklaşmamasına hükmetti.

Sibel Can uzunca bir süredir, özellikle de son birkaç aydır sahneleri için seçtiği hepsi bir öncekinden daha da kötü elbiseleriyle gündeme oturuyor. Sibel Can her zaman çok güzel o apayrı bir konu fakat kendisinin sahne yolculuğunda daha önce giydiği assolist şık kıyafetler göz önüne alındığında, son zamanlarda ne yaptığını ve neden yaptığı bir türlü anlaşılamıyor. Daha önce kendisinin modacısı biricik dostu Nur Yerlitaş'tı biliyorsunuz. Sosyal medya kullanıcıları sürekli eleştiri yağdırıyor fakat değişen herhangi bir şey olmuyor. Biz de Chat GPT'ye bir danışmak istedik, acaba biz mi modadan anlamıyoruz emin olalım dedik; 'Sibel Can'ın kıymetli dostu ve modacısı Nur Yerlitaş yaşıyor olsaydı, sana göstereceğimiz elbiseler için yapacağı yorum ve analiz ne olurdu?' sorusunu yönelttik. Gelin, detayları beraber inceleyelim!

Vahşi doğada bir yolculuğa çıkalım... Yaralı gerçek kraldan sinirli karıncaya; yumurta çalan babundan kameraya son bakış atan kemirgene kadar doğanın korkutucu yüzünü keşfetmek ister misiniz? Doğanın ürkütücülüğü muhteşemlikle birleşince ortaya film afişi gibi görüntüler çıkıyor. İşte doğanın korkutucu yüzünü iliklerinize kadar hissetmenize sebep olacak birbirinden ürkütücü 15 yeni fotoğraf 👇Kaynak