Hukuk mu Tıp mı?
Hukuk ve Tıp Fakülteleri Türkiye’de en fazla tercih edilen ana dallar arasında yer alıyor. Üniversite sınavlarında en yüksek puana sahip olan öğrencilerin yerleştiği bu iki geleneksel ana dal aynı zamanda popülaritesini her zaman koruyor. Tıp ve Hukuk ana dalları arasında kararsız kalan adayların öncelikle ilgi alanlarını, yeteneklerini ve kişilik özelliklerini bilmeleri gerekiyor. Ayrıca, bu iki ana dal arasında bir seçim yapmak için öncelikle ortaöğretimde Tıp için Matematik-Fen, Hukuk için ise Türkçe-Matematik alanına yönelmek gerekiyor.Hukuk ve Tıp Fakültesini arasında bir tercih yapmayı düşünen adayların kendileri için doğru bir karar vermelerine yardımcı olmak amacıyla bu iki ana dalın özellikleri, lisans eğitimindeki dersleri ve gerektirdiği kişilik özellikleri gibi konularda detaylı olarak inceledik.Hukuk Fakültesi eğitimi 4 yıl sürüyor ve öğrenciler Anayasa, Aile, Ceza, Vergi ve İnsan Hakları Hukuku gibi temel hukuk derslerinin yanı sıra tarih, ekonomi, sosyoloji ve genel kültür alanlarında da dersler alıyorlar. Tıp Fakültesi eğitimi ise, üç aşamadan oluşuyor ve 6 yıl sürüyor. Eğitimin ilk aşaması, yani birinci ve ikinci sınıflar, temel tıp bilimleri eğitimini: ikinci aşaması, yani üçüncü, dördüncü ve beşinci sınıflar, klinik bilimleri eğitimini; ve üçüncü aşama yani altıncı sınıf, öğrencilerin tıp fakültesi hastanelerinde, gözetim altında üstlendikleri görev ve sorumlulukları içeriyor.Hukuk Fakültelerinden mezun olan bireyler Hukukçu, Tıp Fakültesinden mezun olanlar ise Pratisyen Doktoru unvanını taşıyorlar. Hukukçular ulusal ve uluslararası kamusal ve özel kurum ve kuruluşlarda görev yapabiliyor. Hukuk okuyanlar, mezun olunca serbest ve kurumsal avukat olabilmenin yanı sıra, birer hakim, savcı, noter, uzman hukukçu, hukuk uzmanı ve hukuk müşaviri gibi çeşitli hukuk formasyonu ile ilgili mesleklere de yönelebiliyorlar. Pratisyen Doktorlar ise, akademik kariyerlerine devam edebilme seçeneklerinin yanı sıra Tıpta Uzmanlık Sınavında başarı kazandıkları takdirde farklı sürelerde eğitimlerine devam edecekleri onkoloji, nöroloji ve endokrinoloji gibi çeşitli alanlarda uzmanlaşabilirler. Uzmanlık eğitiminin ardından ise Uzman Doktor unvanı kazanırlar.Hukuk eğitimi almak isteyen bir bireyin genel olarak yerel sorunlara yerel bakış açısı ile, global sorunlara ise global bakış açısı ile bakabilmesi; bağımsız düşünebilmesi, eleştirel bir bakış açısına sahip olması, birey haklarına saygı gösteren ve toplumsal değerlere karşı duyarlı biri olması, adalet duygusuna sahip olması ve toplumsal ve bireysel problemlere duyarlı olması gerekiyor. Tıp eğitimi almak isteyen bir bireyin ise kimya ve biyoloji gibi temel bilimlere ilgili olması, hayat boyu öğrenmeye açık olması, insanlığa hizmet etmeye arzu duyması, empati yeteneğinin gelişmiş olması, güvenilir ve sorumluluk sahibi olması, insanları dinleyebilmesi ve insanlarla rahat iletişim kurabilmesi, detaylı araştırmalar yapabilmesi ve gelişmeleri takip etmesi gerekiyor.Hukukçu olmak isteyenlerin detaylı araştırmalar yapmaktan hoşlanması; bilgileri toplama, organize etme, analiz etme ve yorumlama becerisine sahip olması, sözlü ve yazılı iletişim becerilerinin gelişmiş olması, problem çözme ve problemlere alternatif çözüm yolları bulma konularında yetenekli olması ve analitik düşünme ve değerlendirme yeteneklerine sahip olması gerekiyor. Pratisyen Doktor olmak isteyenlerin ise güçlü iletişim yetenekleri olması, anatomi ve insan sağlığına karşı ilgili olması, hastalıklar hakkında bilgi sahibi olması, medikal tedavi ile ilgili olarak farklı kültürlerin tutum ve davranışları ile ilgili farkındalığa sahip olması, güncel bilgileri ve gelişmeleri takip etmesi, analitik zekası ve yorumlama becerisinin kuvvetli olması, hızlı ve doğru kararlar alabilmesi, araştırma yapmaktan hoşlanması, zaman yönetimi konusunda başarılı olması, bireysel çalışmalarda ve takım çalışmalarında başarılı olması, acil durumlarda soğuk kanlı olabilmesi ve baskı ve stres altında çalışabilmesi gerekiyor.