onedio

Oruç Haberleri

Oruç ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Oruç ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

TRT 1'in Reyting Rekortmeni Dizisi Taşacak Bu Deniz'de Sürpriz Çift Evleniyor!
TRT 1'in sevilen dizisi Taşacak Bu Deniz'de heyecan asla dinmiyor. Son bölümde Şerif, Esme kendisine dönsün diye Ballı'yı öldürmüş ve şantaj yapmıştı. Geçmişteki düşmanlıklar nedeniyle Furtuna ve Koçari aileleri sıkıntı yaşarken Birsen Altuntaş, sürpriz bir evlilikler düşmanlığın son bulacağını açıkladı.KAYNAK: Birsen Altuntaş
Futbolda Bahis Soruşturması: PFDK 248 Kişiye Daha Ceza Verdi
Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu, aralarında futbolcu ve hakemlerin bulunduğu 248 isme daha hak mahrumiyeti cezası verdi. PFDK'ya bahis soruşturması kapsamında sevk edilen 197 amatör statüdeki futbolcu ile daha önce sevk edilen 1024 futbolcunun haricinde soruşturması tamamlanan 27 futbolcu ve 152 hakem haricinde ilave soruşturma kapsamındaki 22 hakem ve daha önce haklarında kurul tarafından incelemenin devamına karar verilen 2 hakem hakkında değişen oranlarda hak mahrumiyeti cezası kararı verildi.
Taşacak Bu Deniz'i Mizahına Alet Ederek Hepimizi Güldüren Goygoyseverler
TRT 1 ekranlarında izleyiciyle buluşan Taşacak Bu Deniz, ilk bölümünden bu yana heyecanı sürdürmeyi başarıyor. Sezonun en sevilen dizilerinden olan Taşacak Bu Deniz, son zamanların reyting rekortmenlerinden. İzleyiciler dizinin yayın günü olan cuma gününü adeta ipte çekiyor. Şimdiyse heyecanıyla duygusallığıyla bir bölümü daha geride bıraktık. Diziseverler ise bölümün ardından X’te goygoy paylaşımları için yerini aldı biz de sizler için derledik. İşte Taşacak Bu Deniz’i mizahına alet eden yaratıcı kullanıcılardan derlemeler…
Kah Güldürdüler Kah Ağlattılar: 2025'te Oyunculuklarıyla Yıldızını Parlatan Ünlü İsimler
2025 öyle bir yıl oldu ki, televizyonu açtığımız her akşam başka bir dünyaya ışınlandık resmen. Bir yanda yıllardır hayatımızda olan, karakterleriyle adeta aile fertlerimize dönüşen dizilerin vedasına tanıklık ettik; öte yanda daha ilk bölümden “Bu iş tutar!” dedirten yepyeni yapımlar ekranı ele geçirdi. Kimi projeler reyting listelerinde fırtına gibi esti, kimi dijitalde kendi sadık kitlesini yaratıp sosyal medyayı kasıp kavurdu.Dramın dibine vurduğumuz sahnelerde gözyaşlarımızı silerken, bir sonraki gün aynı oyunculara bambaşka bir rolde kahkahalar eşliğinde eşlik ettik. Hastane koridorlarından Karadeniz’in hırçın dalgalarına, Mardin'deki konaklardan şehrin arka sokaklarına uzanan hikâyelerde; bazı isimler öyle performanslar sergiledi ki sezonda yıldızlarını parlattılar!Kimi uzun süredir tanıdığımız ama bu sene resmen level atlayan oyuncular, kimi de ilk kez başrol ya da büyük projelerle karşımıza çıkan taze yüzler… Ortak noktaları ise tek bir şey: 2025’te ekranı sadece doldurmakla kalmadılar, adeta “oyunculuk” dersi verdiler.Biz de bu içerikte, yıl boyunca kah güldürüp kah ağlatan, sahneleriyle ekranları kasıp kavuran, ödüllerle ve övgülerle adından söz ettiren o isimleri bir araya getirdik. Hazırsanız, 2025’te oyunculuklarıyla yıldızını en çok parlatan ünlüleri birlikte hatırlayalım; buyurun, detayları beraber inceleyelim.
Zilhicce Ayı Nedir, Ne Demek? Zilhicce Ayı  Ne Zaman Başlayacak?
Zilhicce ayı Müslüman dünyası için önemli bir ay olarak kabul edilir. Zilhicce'nin anlamı, hac ve kurban olmak üzere iki ana ibadeti kapsaması nedeniyle İslam dünyası için mühimdir.  Hem hac hem de kurban ibadeti gerçekleştirilen bu ay, 'hac ayı' olarak bilinir.  Vatandaşlar, Zilhicce ayı ne zaman? sorusunu araştırmaya başladı. Peki, Zilhicce ayı nedir, ne demek? 2022 Zilhicce ayı ne zaman, hangi güne denk geliyor? Zilhicce ayının önemi nedir? İşte 2022 Zilhicce ayı...
Sevgiliye Hediye Edilecek En Güzel 10 Kitap
İnsanoğlu’nun kısacık yaşamında aradığı yegane şey sevgi ve bu anlamlı duygu yerini bulduğunda karşınızdaki kişiye dünyaları vermek istemeniz son derece anlaşılır bir duygu. Çoğu zaman hepimizsevgiliye hediye fikirleri bulmak konusunda zor anlar yaşayabiliriz, bunun için sevgilinize hediye edebileceğiniz en güzel 10 kitap adlı bir makale hazırlamaya karar verdim.Hediye alırken erkek sevgiliye hediyeve kadın sevgiliye hediye diye iki ayrı kavram olsa da sanırım bu “kitaplar” için geçerli değil, aşağıda sizler için hazırladığım listenin çok güzel duygular ile karşılık bulmasını diliyorum.
SPK'da Başkan Yardımcıları ve Daire Başkanları Görevden Alındı
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), bugün gerçekleştirdiği kurul toplantısında dört başkan yardımcısından üçünün ve 12 daire başkanından 11′inin görevlerinden alınmasına karar vererek yerlerine yeni atamalar gerçekleştirdi.Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), bugün gerçekleştirdiği kurul toplantısında dört başkan yardımcısından üçünün ve 12 daire başkanından 11'inin görevlerinden alınmasına karar vererek yerlerine yeni atamalar gerçekleştirdi. SPK'dan yapılan resmi açıklamada, değişikliklerin 'yönetimde görülen lüzum üzerine' yapıldığı kaydedildi. ATANAN İSİMLERYeni görevlendirmelerle birlikte Kurul Başkan Yardımcıları Tevfik Kınık, Ayşegül Ekşit, Bora Oruç ve İ. Ömer Gönül'den oluştu. Daire Başkanları ise Uğur Yaylaönü, Gül Ertan, Enver Usca, Fatma Akgün Olum, Hasan Seyman, Esra Ada Vural, Yusuf Kaya, Ali İhsan Güngör, Emre Önyurt, Ahmet H. Halaçlıoğlu, Yalçın Ay ve Hüseyin Emre Üzer oldu.Haber Türk
Acil Müdahaleye Giden Hemşire, Ağabeyinin Cesediyle Karşılaştı
BURSA’da odun ve talaş yakılarak ısıtılan tarihi Oruçbey Hamamı’nı işleten 46 yaşındaki İsmail Varol ile kendisini ziyarete gelen komşusu 80 yaşındaki Mehmet Durdu Özcan ölü olarak bulundu. Varol ve Özcan’ın karbonmonoksit gazından zehirlenerek öldüklerini belirlendi. İhbar üzerine olay yerine gelen 112 Acil Servis ekibinde görevli hemşire Şehriban Şentürk ölenlerden İsmail Varol’un ağabeyi olduğunu görünce gözyaşlarına boğuldu. Merkez Osmangazi ilçesi Hisar Mahallesi Oruçbey Sokak’ta bulunan Sultan 2’nci Murat devrinde, Kara Timurtaş Paşa’nın oğlu Oruç Bey tarafından yaptırılan tarihi Oruçbey Hamamı işleten babası İsmail Varol, geceyarısı olmasına rağmen eve gitmedi. Merak eden oğlu 25 yaşındaki Orhan Varol, hamama gidince babası ile birlikte komşuları Mehmet Durdu Özcan’ın cesetleriyle karşılaştı. İhbar üzerine gelen polis ekipleri odun ve talaş yakılarak ısıtılan Oruçbey Hamamı kapılarının kapalı olmasından dolayı yayılan karbonmonoksit gazından etkilenen İsmail Varol ve Mehmet Durdu Özcan’ın dışarı çıkmak isterken kapıyı açamayınca öldüğünü belirledi. Polis ekipleri tarafından çağırılan 112 Acil servis ekibinde görevli hemşire Şehriban Şentürk ölen kişilerden İsmail Varol’un ağabeyi olduğunu görünce gözyaşlarına boğuldu. Birlikte çalıştıkları arkadaşları tarafından teselli edilen Şehriban Şentürk’ün haber vermesi üzerine olay yerine gelen yakınları sinir krizleri geçirdi. Cumhuriyet Savcısı’nın olay yerinde yaptığı incelemenin ardından İsmail Varol ve Mehmet Durdu Özcan’ın kesin ölüm sebeplerinin belirlenmesi için cesetleri otopsi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu Morgu’na kaldırıldı. DHA
Ateistler: Mezarlık Tahsis Edilmeli, Krematoryumlar Açılmalı
Ateizm Derneği, belediyelerden ateistler için mezarlık yeri tahsis edilmesini, isteyenler için krematoryumlar açılması gerektiğini istedi. Ateizm Derneği, “Türkiye’de İnanç Özgürlüğü Kapsamında Görüş ve Önerilerimiz” başlıklı rapor hazırladı. Ateizm Derneği, Ceza Kanunun 216. Maddesinin değiştirilmesi, zorunlu din dersleri, yasal statü, cenaze defin işlemeleri konusunda önerileri var. Dernek, belediyelerden mezarlık yeri tahsis edilmesini istedi. Uygar Gültekin ’in Agos’taki haberine göre, Türkiye’de ilk kez dernek çatısı altında örgütlenen ateistler, ilk kez ateistlerin karşılaştığı sorunları ve çözüm önerilerini yüksek sesle dile getirdi. Ateizm Derneği, Ceza Kanunun 216. Maddesinin değiştirilmesi, zorunlu din dersleri, yasal statü, cenaze defin işlemeleri konusunda önerileri var. Dernek, belediyelerden mezarlık yeri tahsis edilmesini istedi. Ateizm Derneği tarafından hazırlanan raporun önemli başlıklarından biri Ceza Kanun 216. Maddesine ilişkin. Maddenin 3. Bendinde yer alan “halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” ifadesinin muğlak bir suç tanımı olduğuna dikkat çekiyor. Maddenin uygulanmasında ‘kamu barışının bozulması’ şartının dikkate alınmadığı belirtilen raporda, gayrimüslim ve ateistlerin aleyhine kararlar çıktığı belirtildi. Yasanın bu haliyle kalmasının İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’ndan ağır tazminat cezalarına neden olacağı uyarısında bulunuldu. Rapor yasanın inançsızları da kapsayacak şekilde demokratikleşmesi gerektiği belirtilen raporda bu konuda iş birliğine hazır olunduğu çağrısında bulunuldu. Raporda, zorunlu din dersleri uygulamasında gayri Müslimlerden ve Alevilerden çok daha fazla mağduriyet yaşandığı belirtildi. Raporda, “Bir Hıristiyan ya da bir Musevi, mensup olduğu dinin deşifre olmasını kabul ettiği takdirde zorunlu din dersinden muaf tutulabilirken, bir ateistin -deşifre olmayı göze alsa bile- zorunlu din dersinden muaf tutulması maalesef mümkün olmamaktadır. Zorunlu din dersi konusunda ailelerin kararına güvenilmeli, çocuklarının din dersinden muaf tutulması konusunda öğrenci velisinin okul yönetimine sözlü beyanı yeterli hale gelmelidir. Bu durumda hem azınlık ailelerin dini inancı açıklamaları zorunlu tutulmayacak, hem de hangi dinden olursa olsun çocuklarının zorunlu din dersinden muaf tutulmasını talep eden ailelerin isteği göz ardı edilmemiş olacaktır. Çocuklarının geleceğine, alacakları dini eğitime karar vermek, devletin değil, ailelerin tasarrufuna bırakılmalıdır” önerisinde bulunuldu. Rapor, atesitlerin yasal statüsü konusundaki sorunlara da dikkat çekiyor; “Bilindiği gibi din ve inanç, genetik aktarımla, biyolojik olarak nesilden nesile geçen bir özellik değildir. 0 (sıfır) yaşındaki bir bebeğin salt ailesinin dininden dolayı, x bir dine mensup olduğunu varsayan devlet, taraf olduğu BM çocuk hakları sözleşmesini ihlal etmektedir. Çocukta doğuştan var olmayan bir inancın, çocuğun kimliğindeki din hanesine yazılması, çocuğun yasal statüsünü tanımlamakta ve kendi dini tercihlerini seçmesini yavaşlatmakta ya da engellemektedir. Buna ek olarak deist, agnostik ya da ateist bireylerin de felsefi hayat görüşleri yasalar tarafından tanınmamakta, hiçbir yasal statüleri olmadığı için de gerek eğitim hayatında, gerek iş hayatında ve sosyal yaşamda, gerekse defin işlemlerinde mağdur edilmektedir” Yasal statü konusunda öneriler şöyle; Kişilerin doğuştan x bir dine mensup olduğunu varsayan anlayış değişmeli, T.C nüfus cüzdanlarındaki din hanesi, çocuklar reşit olana kadar boş bırakılmalıdır. 18 yaşını doldurmuş her yurttaş, istediğinde ya da gerek gördüğünde bireysel başvurusunu yaparak din hanesine istediği dini/mezhebi ya da inancı yazdırabilmelidir. Devlet sadece azınlık vakıfları ve dernekleriyle değil, Ateizm Derneği, İnanç Özgürlüğü Girişimi gibi STK'larla da müzakere etmeli, mevcut yasal düzenlemelerin demokratikleştirilmesi ile ilgili uluslararası ateist/seküler kurumlarla işbirliği yapmalıdır. Dinsizliği ve/veya Ateizmi bir tür aşağılama aracı olarak kullanılmasına, inançsızlara karşı nefret suçu işlenmesine yönelik gerekli yasal düzenlemeler ivedilikle yapılmalı, bu tür nefret suçu işleyenlere karşı yasal işlem başlatılmalı ve caydırıcı hukuki yaptırımlar düzenlemelidir. Diyanet İşleri Başkanlığı dindarlar ve dinsizler arasındaki ayrımcılığı besleyecek açıklamalardan kaçınmalı, örneğin ramazanda oruç tutmayan ailelerin toplumsal linç kampanyasına maruz kalmasına karşı hoşgörüyü teşvik eden açıklamalar yapmalıdır. Dinsiz/Ateist olduğunu açıklamış olan bireylere karşı hakaret, basın yoluyla hedef gösterme, iş hayatında ya da okulda ayrımcılık yapan ve bunu teşvik eden kişilerle ilgili yasal düzenleme yapılmalıdır. Rapor ayrıca cenaze ve defin işleri konusunda da önerileri var. Belediyelerin dinsizlere ve ateistler için mezarlık alanı oluşturması önerisinde bulunuldu. Defin işlemleri konusunda raporun önerileri şöyle; Dinsiz ve ateist (non-teist) bireylerin ölümlerinden sonra bedenleriyle ne yapılacağı konusunda öncelikle kendi vasiyetleri esas alınmalıdır. Sadece dinsiz ve ateistler için değil, toplumun her kesimi için organ ve kadavra bağışını teşvik edici kampanyalar düzenlenmelidir. Türkiye’nin hemen her bölgesinde aktif krematoryumlar açılmalı, öldükten sonra yakılmak isteyen bireylerin vasiyetleri kendi istekleri doğrultusunda yerine getirilmelidir. Küllerinin mezarlıkta muhafaza edilmesini ya da ailelerine teslim edilmesini isteyen bireylerin taleplerinin yerine getirilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Mezarlık tahsisi işi, din ve inanç özgürlüğü kapsamında, devletin tarafsızlık ve çoğulculuğu gözetme sorumluluğunu esasına göre yapılmalıdır.T24