Görüş Bildir

Reyhanlı Haberleri

Reyhanlı ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Reyhanlı ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

'Siz Sandığınız Kadar Çok, Biz de Sandığınız Kadar Az Değiliz' Denebilmeliydi
CHP Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan, Cumhurbaşkanı adayı olması için başlatılan girişimler ile ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Tarhan açıklamasında, 'Bana göre, 'çatı benim, çatı benim' diye şişinip duran bir adam doğrulanmamalı, onun kurallarına uyulmamalıydı. 'Siz sandığınız kadar çok, biz de sandığınız kadar az değiliz' denebilmeliydi inançla… Çünkü, toplum siyahla gri arasında seçim yapmaya zorlanmamalı, 'ben kırmızıyım' diyenlere de seçenek sunulmalıydı' ifadelerine yer verdi. Doğan Haber Ajansı’nda yer alan habere göre Tarhan, 'Milletvekili arkadaşlarım tarafından Cumhurbaşkanı adayı olmam için başlatılan girişimin her kesimden ilgi görmesi ülkemin geleceğine dair beni umutlandırmış ve yüreklendirmiştir. Türkiye'nin her bölgesinden gelen olağanüstü desteğe, özellikle gençlere, kadınlara, demokratik kitle örgütlerine, emekçilerimize, sanatçılarımıza teşekkür ediyorum. Girişimi başlatanlara da gösterdikleri güven nedeniyle teşekkür ediyorum' dedi. Tarhan, 'Gösterilen çatı adaya ben imza vermedim. Çünkü, gücünü demokrasiden alması gereken bir partide adayın tespit yöntemi demokratik, şeffaf değildi. Halk tarafından seçilecek ilk cumhurbaşkanı adayını biz partililer medyadan öğrenmemeliydik, eleştirdiğimiz yöntemleri biz uygulamamalıydık. Çünkü, aday bize ait ilkeleri, Anadolu aydınlanma kültürü ve değerlerini, baskıya karşı adalet mücadelesini ve tarihimizin en özgürlükçü halk hareketi olan Gezi'nin ruhunu temsil etmiyordu. Ben orada, sıralı bir ölümü beklemeden öldürülen oğulların uğruna can verdiği değerlerin sararıp solmaması gerektiğine inanıyorum. Ve ben, Madımak'ın, Yarbay Ali Tatar'ın, Silivri'nin, Reyhanlı'nın, Berkin 'in, Ali İsmail'i n, Abdullah 'ın, Ethem 'in, Mehmet 'in ve daha niceleri ile Soma'nın hiç unutulmaması gerektiğine inanıyorum. Çünkü özgürlükçü değerlere vurgu yerine bugün ülkede hâkim olan iklime teslim olunmasına karşı çıkıyorum. Tercihi sadece ' Recep Tayyip Erdoğan' ı kullanmak' üzerinden yapmanın insanımızın birikimine haksızlık olduğunu düşünüyorum. Bana göre, 'çatı benim, çatı benim' diye şişinip duran bir adam doğrulanmamalı, onun kurallarına uyulmamalıydı. 'Siz sandığınız kadar çok, biz de sandığınız kadar az değiliz' denebilmeliydi inançla… Çünkü, toplum siyahla gri arasında seçim yapmaya zorlanmamalı, 'ben kırmızıyım' diyenlere de seçenek sunulmalıydı. Ben nasıl bir aday isterdim? Ülkedeki haksızlıklarla ilgili -mücadeleyi geçiyorum- hiç değilse bir kelam etmiş olsun isterdim. Ellerini oğuşturarak fırsatını kollayan kaymak tabakanın değil, halkın taleplerine kulak verilmesini isterdim. İlla çatıysa mesele, ortak paydası ezilenler olsun isterdim. Aday, hangi gencin, hangi yoksulun, hangi özgürlük yolunda bedel ödemiş, hangi maden yolunda ömür tüketmişin, hangi masa başında ter dökenin gözünü parlatacak ona bir bakardım. Şimdi onlar, bırakın çatıyı, saçak altı bulabilecekler mi ayakları ıslanmadan?' dedi. Tarhan, 'Cumhuriyetimizin, devrimlerin, CHP'nin varlığına yönelik her türlü saldırıya karşı onuru ve alınteriyle çalışan, her gün iktidar ve türevi zihniyetlerin saldırısına uğrayan, partimizi sırtında taşıyan örgütümüz, inandığı değerler için mücadelesine tanık oldukları birisi için çalışsın isterdim. Eminim onlar da ülkedeki adaletsizlikleri, emek sömürüsünü kenardan izleyen değil, bunlarla savaşan birini görmek, onun için heyecanlanmak isterlerdi… Çatı, kölelik düzeniyle, kadının yok sayılmasıyla/aşağılanmasıyla, baskılarla, taassup örtüsü örtülmüş hırsızlıklarla mücadelenin çatısı olsun isterlerdi. Çünkü ben, artık her seçimde aday içine sinmese de, bir umutla sandığa koşan özverili insanlarımızın yine bir seçim akşamı başlarını eğmelerini istemiyorum. Sonuç ne olursa olsun, mücadele etmiş olmanın onuru ve yarından itibaren yeniden mücadele edecek olmanın azmi ile başlarını gururla kaldırmalarını istiyorum. Bunları söylemek, partisinin değerleri için mücadele ettiğini defalarca kanıtlamış ve başarılı olmasını isteyen bir siyasetçi olarak en doğal hakkım ve -eğer değiştirilmemişse- parti kültürünün gereğidir. Gelelim reel politiğe… Unuttuk sanırım, iki turlu değil miydi seçim? İlk turda herkes kendisini temsil eden bir adaya oy verseydi, katılım daha yüksek olmaz mıydı? Bize oy veren kitlelerin bilinçle ama illaki heyecanla sandık başına gittikleri hiç düşünülmedi mi? Katılımı güçlendirecek bir formülle ilk turda rakibin kazanma ihtimali yok edilemez miydi? CHP'nin bu anlayışla çıkaracağı adayın ikinci tura kalmasının önünde bir engel mi vardı? Büyük uzlaşmalar, taraflar samimi ve kararlı ise böyle de sağlanamaz mıydı? Ve bunu gören, söyleyen, seçenek sunanlardan neden korkuluyor?' İfadelerini kullandı. Tarhan, 'Son olarak, olası bir başarısızlığa günah keçisi yaratmak için sıkça ve gayet 'veciz' sözcüklerle yapılan disiplin tehditlerine gelince… Partimizin anayasası olan programımız, 'CHP; bağımsızlık ruhunun temsilcisidir… Laik demokratik cumhuriyetin kararlı savunucusudur… Kemal Atatürk önderliğinde oluşturulan ve dünyada başka örneği olmayan çağdaş Türkiye modelinin güvencesidir' der. Yeni Osmanlıcılığı değil, çağdaş Türkiye'yi hedef alır. Teslimiyeti değil, mücadeleyi öngörür. Buna, yani partimin değerlerine inandığım, savunduğum için disipline verileceksem, hazırım. Disiplin kuruluna giderim, arkamdan kimin geldiğine de bakmam. Ancak böyle bir sürecin kimlerin parti programını ve değerlerini ihlal ettiğinin sorgulanacağı bir dönem olacağını ve en yüce disiplin makamının CHP tabanında kimlik bulacağını da hatırlatırım' sözlerine yer verdi.T24
Patriotlar Suriye Füzesini Engelleyemedi
Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde, Suriye sınırına yakın boş alanda önceki gece meydana gelen şiddetli patlamanın nedeninin, Suriye’den atılan uzun menzilli füze olduğu ortaya çıktı. Suriye’nin İran’dan aldığı nokta atışı yapan FATEH-110 füzesi Reyhanlı’ya düştü. Rejimin muhalifleri vurmak için Türkiye sınırına 185 kilometre mesafeden ateşlediği füzeyi Patriotlar vuramadı.Suriye rejiminin İdlip’teki muhalifleri vurmak için Tartus Limanı’nın güneyinden, Türkiye sınırına 185 kilometre mesafeden ateşlediği FATEH-110 taktik balistik füze, Hatay’ın Reyhanlı ilçesindeki Cübeyde Mahallesi’ndeki dere yatağına düştü. Konutların olduğu alana düşmesi halinde çok sayıda can kaybına yol açacağı belirtilen füze, 15 metre genişliğinde, 7 metre derinliğinde bir çukur oluşturdu. Genelkurmay Başkanlığı, İran yapımı füzenin Türkiye’ye düşmesinin ardından angajman kuralları gereği hemen karşılık verdi ve Suriye’deki rejime ait topçu mevzisine, iki Fırtına obüsü ile ateş açıldı. Türkiye’de konuşlu Patriotlar ise atıldığı yerin radar menzili dışında olması nedeniyle füzeyi etkisiz hale getiremedi. İran’ın 2010’da kullanmaya başladığı ve nokta atışı yapabilmesi nedeniyle özellikle İsrail’de endişeye yol açan FATEH-110 füzesini, Irak’taki Şiiler’e gönderdiği biliniyordu. Gökçer Tahincioğlu'nun Milliyet'te yer alan haberine göre, Suriye rejiminin de biri Türkiye’ye düşen füzelerden 5’ini İdlip’teki rejimle çatışan muhaliflerini vurmak için ateşlediği öğrenildi.Suriye rejiminin, rejim güçlerine karşı son günlerde kazanımlar sağlayan İdlip’teki muhaliflerini vurabilmek için Tartus Limanı’nın güneyinden, Lübnan’a yakın bir bölgedeki füze birliklerinden ateşlediği beş füzeden biri Türkiye’ye düştü. İran’ın 2010’dan bu yana geliştirip kullandığı FATEH-110 tipi taktik balistik füze, daha önce terör saldırılarıyla büyük yara alan Reyhanlı’nın Cübeyde Mahallesi’ndeki dere yatağına düştü. Mahalledeki evlere isabet etmesi durumunda büyük can kaybına yol açabileceği belirtilen füze, 15 metre genişliğinde, 7 metre derinliğinde bir çukur oluşturdu.
Bugün Mutlaka Okumanız Gereken 10 Köşe Yazısı
Çektiğimiz yeni bayrak PKK/YPG'nin kontrolünde bir alanda, Facebook yönetimine dahi baskıyla kaldırttığınız Öcalan bayraklarının hemencecik yanında! İronilerin şahı!Eşme’ye bayrak diken Türk askerlerinin fotoğrafı Pazar sabahı basına servis edildiğinde Radikal yazıişleri harika bir refleks ile hemen şu başlığı attı: “Iwo Jima’dan Eşme’ye.”Japonya-ABD arasında (1945’te) Iwo Jima adasında yaşanan kanlı savaşın sembollerinden biri Amerikan askerlerinin bir tepeye bayrak diktiği fotoğraftı. Tabii ki o anda çekilmemiş, fotoğraf çekilsin diye askerler bir kez daha ‘o anı canlandırmıştı.’ Asıl mühim kısmı ABD hükümeti tarafından bu fotoğrafın savaşa desteği artırmak için bir propaganda malzemesi olarak kullanılmasıydı.
Türkiye'de Bulunan En Etkileyici 15 Arkeolojik Eser
Anadolu toprakları, çok eski zamanlardan beri insanların yerleştiği yerlerden biri olması bir çok uygarlığın bu bölgede yaşamalarının ve aynı zamanda bir çok tarihi eser bırakmalarının nedenidir. Bu yüzden ülkenin her yanında tarihi eserlere rastlamak mümkündür. Ne yazık ki tarihi açıdan çok zengin olan bu topraklarda çıkarılan birçok tarihi eser de, kaçırıldıkları ülkelerde sergileniyor. Birbirinden ilginç yöntemlerle yurt dışına kaçırılan tarihi eserler uluslararası anlaşmalara rağmen iade edilmiyor.  Kültürel varlıkların korunması için 1970 UNESCO Sözleşmesi, Avrupa Arkeolojik Mirasın Korunması Sözleşmesi gibi uluslararası anlaşmalara rağmen, 'kültür varlıkları yerinde güzeldir' anlayışından uzak birçok ülke, Anadolu topraklarından çıkarılan tarihi eserleri iade etmemek için direnirken, bu tarihi eserlerin Türkiye'ye geri getirilmesi için mücadeleler de sürdürülüyor. Onedio | Özel
Bugün Mutlaka Okumanız Gereken 10 Köşe Yazısı
Normalde gazetecilikte “haber atlatma” diye bir kavram var. Meslek dışındakiler için “haberi ilk veren olma” ayrıcalığı diye kısaca tarifleyebiliriz. Eskiden gazeteciler için bir başarı kriteriydi. AKP’nin kendi medyasını oluşturma süreciyle bu kriter de ortadan kalktı. Haber atlatmayı bırakın, 7-8 gazetenin aynı manşeti atarak “özel haber” yapmasına sık sık şahit oluyoruz. Bu durum artık haber değeri bile taşımıyor. Aksine iktidar medyası, aynı konuyu aynı şehvetle sahiplenmeyince, bir haber değeri taşıyor. Buna son olarak, “Sümeyye Erdoğan’a suikast iddiası”nda şahit olduk. Doğru dürüst bir belge olmadığı gibi, belge diye sunulanların da ağır inandırıcılık sorunu yaşamasıyla olay adeta havada kaldı. 20 Şubat günü, Star, Akşam ve Güneş gazetelerinin manşetlerinden verdiği bu garip iddia, iktidar basınının diğer taraflarında doğru dürüst sahiplenilmedi. Hemen arkasından Süleyman Şah Türbesi’nin mobilizasyon projesi de çıkınca gündemden hızla çekiliverdi.
Bugün Mutlaka Okumanız Gereken 10 Köşe Yazısı
Oy verme gününe 16 gün kaldı. Bir hafta kadar önce yaptığımız araştırmada, deneklerin yüzde 90'dan fazlası 'kesinlikle oy vereceğim' diyordu.  Verilere göre, bu günden sonra seçmenin büyük çoğunluğu oy vereceği partiyi değiştirmeyecektir; ancak yüz seçmenden 3-4'ü oyunu değiştirmeyi düşünebileceğini söylemektedir. Bunların hepsinin aynı partiye oy vermesi düşünülemeyeceğinden, olsa olsa seçimlere kadar bugüne göre yüzde bir iki fark olacaktır.Oy oranı değişmeyeceğine göre, siyasal hayatta işlevi olan kişilerin bundan sonraki görevi, seçmenin oy vermesini kolaylaştırmak ve sonuçların doğru sayılması, tutanağa doğru yazılmasına yardım etmek, yanlışlıklar karşısında kurullara itirazdan başka yapacakları bir şey yoktur.Bugün beklenen oy dağılımı, ancak demokrasiyle bağdaştırılamayacak olaylarla değiştirilebilir.Anlatmaya çalıştığım şudur: Seçime bu kadar yaklaştıktan sonra seçim sonuçlarını partililerin umdukları gibi değiştirmeleri zordur.Bundan önceki seçimlerde görüldüğü gibi, son bir ay içinde bir parti oyunu en çok yüzde 2-3 çevresinde değiştirebilir.
Reyhanlı Davası Ankara'ya Nakledildi
Hatay’ın Reyhanlı İlçesi’nde 5′i çocuk 52 kişinin hayatını kaybettiği, 130 kişinin de yaralandığı 11 Mayıs 2013′te meydana gelen bombalı saldırıyla ilgili Hatay 1′inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava, güvenlik gerekçesiyle Ankara’ya nakledildi.10′u tutuklu, 11′i tutuksuz, 7′si firari 33 sanığın yargılandığı dava, Hatay’da görülmeye devam ederken bazı sanık avukatları davanın başka bir kente nakledilmesi için Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu. Başsavcılık, başvuruyu uygun bulunca dosyayı Adalet Bakanlığı’na gönderdi. Bakanlık da başvuruyu ve dosyayı inceledikten sonra görüşünü bildirip karar için Yargıtay’a gönderdi. Dosyayı inceleyen Yargıtay 5′inci Ceza Dairesi, 24 Kasım’da Hatay 1′inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde duruşması olan davanın güvenlik gerekçesiyle Hatay’da görülmesinin sakıncalı olduğunu belirtip Ankara’ya nakledilmesine karar verdi. DHA - Zete
İdlib'de Patlama: 35 Ölü
Suriye'nin Türkiye sınırına yakın, İdlib'in Atme kasabasındaki çadırkentte patlama meydana geldi. Patlamada ilk belirlemelere göre 35 kişinin öldüğü, çok sayıda kişinin de yaralandığı belirtildi.
Bugün Mutlaka Okumanız Gereken 10 Köşe Yazısı
Hemen çıkmaz ortaya…Saklanır.Ortalığın yatışmasını bekler.“Yazılı açıklama” yapar.“Kınıyorum” der.“Şiddetle” kınar.“Lanet”ler.“Menfur saldırı” der.“Teessürle öğrendiğini” söyler.“Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine ve aziz milletimize başsağlığı, yaralılara acil şifalar” diler.
Kılıçdaroğlu'ndan Yıldırım'a IŞİD ile İlgili 11 Soru
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, IŞİD ile ilgili Başbakan Binali Yıldırım'a 11 soru sordu. Hazırladığı soruları bu ülkede yaşayan ve terörden şikayet eden tüm vatandaşlar adına sorduğunu belirten Kılıçdaroğlu, Atatürk Havalimanı'ndaki saldırıyla ilgili Meclis'teki araştırma önergesinin AKP'li vekillerin oylarıyla reddedilmesine ilişkin ise, 'IŞİD ile AKP arasında bir ideolojik akrabalık vardır. Temel nedeni budur' dedi.