Görüş Bildir

Süleyman Soylu Haberleri

Süleyman Soylu ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Süleyman Soylu ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

Trump’ın İlk Başkanlığı Döneminde Türkiye ile İlişkilerde Neler Yaşanmıştı?
Donald Trump, bir dönemlik ara sonrasında yeniden ABD Başkanlığına seçilerek Beyaz Saray’a çıkmaya hak kazandı. Trump’ın, 2017 ile 2021 arasında süren ilk başkanlık döneminde Türkiye ile çalkantılı bir ilişkisi olmuştu. Özellikle Trump’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yazdığı mektup çok konuşulmuştu. Ayrıca Suriye’de bulunan SDG’ye verilen silahlı destek ve Rahip Brunson olayı da çok konuşulmuştu. İşte Trump’ın ilk döneminde Türkiye ile yaşanan ilişkiler…
5 Kasım Salı Akşamı Kaçırdığın Haberler
Dün akşam gözden kaçırdığınız ya da tüm detayları ile yeniden okuyup 'ne olmuştu ya?' diyeceğiniz haberleri sizler için derledik.İşte 5 Kasım Salı akşamının gözden kaçırılmaması gereken ve mutlaka okumanız gereken içerikleri...
Umut Oran: Ey Yürütmenin Başı Hem Korkuyorsun Hem Titriyorsun Hayırdır!?
 CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, kendisini eleştiren AKP'li Hüseyin Çelik ve Süleyman Soylu’ya yazılı açıklamayla yanıt verdi.- Ey yürütmenin başı hem korkuyorsun hem titriyorsun hayırdır!? - 2010 yılında “ne özeli, genel bu genel” diyerek sarı öküzü teslim edip sürünün ilk kurbanını vermekle hatalar zincirini başlattı. - Hodri meydan, kaset tezgahlarının failleri kimse açıklayın, açıklamazsanız, müfterisiniz, başyalancısınız.- 40 milyon sosyal medya kullanıcısını karşısına almak bir siyasetçi için intihar demektir. Bunu göze alan siyasi kişiliğin sosyal medyaya yansımasından korktuğu çok büyük bir korkusu, günahı, defosu olması gerekir.  ANKARA CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, AKP genel başkan yardımcıları Hüseyin Çelik ve Süleyman Soylu’nun kendisine yönelik sözlerine yanıtladı. Umut Oran, “ - Ey yürütmenin başı hem korkuyorsun hem titriyorsun hayırdır!? 2010 yılında “ne özeli, genel bu genel” diyerek sarı öküzü teslim edip sürünün ilk kurbanını vermekle hatalar zincirini başlattı. Hodri meydan, kaset tezgahlarının failleri kimse açıklayın, açıklamazsanız, müfterisiniz, başyalancısınız. 40 milyon sosyal medya kullanıcısını karşısına almak bir siyasetçi için intihar demektir. Bunu göze alan siyasi kişiliğin sosyal medyaya yansımasından korktuğu çok büyük bir korkusu, günahı, defosu olması gerekir” diye konuştu. Kağıttan şatonuz yıkılmak üzere CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran yazılı açıklama yaparak AKP’li Çelik ve Soylu’ya kendisiyle ilgil sözlerinden dolayı yanıtladı. “Anlaşılan o ki seçime 7 gün kala AKP büyük panik yaşıyor ve her sözümüzü çarpıtmak için fırsat kolluyor. Korkunun ecele faydası yok, kağıttan şatonuz yıkılmak üzere” diyen Umut Oran’ın açıklaması şöyle: İstihbaratçı Yılmazer daha yeni açıkladı şantajı Sayın Hüseyin Çelik, 12 yıldır uyguladıkları, üstadı oldukları siyasi şantaj suçlamasında bulunmuş ama bu işin ustası kendileridir, kimse ellerine su dökemez. İstihbaratçı emniyet müdürü, Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte siyası linç, şantaj davalarını nasıl kurguladıklarını daha bu hafta açıkladı. CHP açık, saydam, temiz siyaset yapar. Biz siyasi olarak farklı görüşü savunanları düşman değil rakip olarak görürüz, Erdoğan ve yardımcıları gibi “ya bendensin ya onlardan” “bunlar, şunlar, onlar”, “bitaraf olan bertaraf olur” demeyiz, her siyasi görüşe saygı duyuyoruz. AKP’ye oy veren dürüst, namuslu vatandaşlarımıza ‘harama karşıysanız, helalden yanaysanız, sandıkta vicdanınızın sesini kullanarak oy kullanın’ diyoruz. Sonuç olarak biz kimseyi düşman olarak görmüyoruz ama bir siyasi parti yurttaşlarının bireysel hak ve özgürlüklerini, demokrasinin nimetlerini düşman olarak görüyorsa ona karşı direnmek, 76 milyonun hakkını savunmak da CHP olarak bizim görevimizdir. Fırıldak Kubi’yi hatırlattı Türk siyaset tarihine 1995’lerin “Fırıldak” ünvanlı siyasetçisi kadar önemli iz bırakacak olan ve daha dün Erdoğan ve AKP hakkında ettiği koca koca lafları yutarak tıpış tıpış bu partiye giden Sayın Süleyman Soylu’ya yanıt vermeye gerek dahi yok. Ancak kamuoyunu bilgilendirmek adına bir şeyler söylemek gerekmektedir. Müneccim olmaya gerek yok 30 Mart sonuçları ve Erdoğan’ın siyasi geleceği hakkında öngörülerde bulunmak için müneccim olmaya gerek yok, görünen köy kılavuz istemez. 12 milyonu twitter olmak üzere toplamda 40 milyon sosyal medya kullanıcısı vatandaşımızı karşısına alma pahasına AKP ve Erdoğan niçin canhıraş biçimde yasak silahına sarıldılar? Yürütmenin başı korkuyorsun ve titriyorsun hayırdır 40 milyon sosyal medya kullanıcısını karşısına almak bir siyasetçi için intihar demektir. Bunu göze alan siyasi kişiliğin sosyal medyaya yansımasından korktuğu çok büyük bir korkusu, günahı, defosu olması gerekir.  30 Mart’ta çıkacak sonuç ne olursa olsun 40 milyonu karşısına alan Erdoğan zaten yürütmenin başında kalamaz. Erdoğan’ın 17 Aralık sonrasındaki tavır ve hamleleri, koyduğu sert yasaklar, uyguladığı faşizmin dozunu giderek artırması, aklıselim herkeste aynı kanıyı uyandırıyor: Ey yürütmenin başı hem korkuyorsun hem titriyorsun hayırdır!? Sarı öküz 2010 yılında verildi Bugün geldiğimiz noktada “at iziyle it izinin” birbirine karışmasına yol açan bizzat Erdoğan ve uyguladığı şantaj politikasıdır. Bugün tapelerden, görüntü ve ses kayıtlarından yakınan yürütmenin başı, 2010 yılında “ne özeli, genel bu genel” diyerek sarı öküzü teslim edip sürünün ilk kurbanını vermekle hatalar zincirini başlattı. 2011 seçimleri öncesinde MHP’ye karşı da bu kirli tezgah yürütüldü. Amiral gemisi gazetemizde 7 sütuna manşet olacak şekilde hani MİT’e talimat vermişti Erdoğan peki ne oldu? 4 yıl oldu kaset tezgahını kuranlar kimlerdir, bunu açıklayacak olan elindeki yüzbinlerce kolluk görevlisi ve binlerce MİT ajanı olan iktidardır, yürütmenin başıdır! Anamuhalefet partisi nasıl soruşturma yürütecek de failleri bulup ortaya çıkaracak? Hepiniz oradaydınız, hodri meydan açıklayın Erdoğan ve şürekası işine gelmeyen konularda muhalefet temsilcisi gibi konuşmaktan artık vazgeçmelidir, Türkiye’nin bu hale gelmesinde 12 yıllık iktidar olarak bizzat sorumludurlar, kaçamazsınız bunlar yaşanırken hepiniz oradaydınız! Abdestinden şüphesi olmayanın namazından şüphesi olmaz. Hodri meydan, kaset tezgahlarının failleri kimse açıklayın, açıklamazsanız, müfterisiniz, başyalancısınız.
Ak Parti Seçim Sonucuna İtiraz Etti
AK Parti Adana Büyükşehir'de kaybettiği seçim sonuçlarına itiraz ederek yeniden sayım istedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu'nun bu konu için görevlendirildiği bildirildi. AK Parti, yüzde 1.7 oranında oy farkıyla kaybettiği Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde birçok sandığın yeniden sayılması için itirazda bulundu. Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu da, MHP'li Hüseyin Sözlü'nün Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı kazandığı seçimlere itirazlarıyla ilgili gelişmeleri izlemek için Adana'ya geldi. Resmi olmayan seçim sonuçlarına göre Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı MHP'nin adayı Hüseyin Sözlü yüzde 33.5 oy oranı ile kazanırken, AK Parti adayı Abdullah Torun yüzde 31.8'le ikinci oldu. AK Parti İl Başkanlığı, bazı sandıklarda çıkan sonuçlara itiraz edip yeniden sayılmasını istedi. Ayrıca seçim kurullarından birinin sabaha karşı işlemlere ara vermesi de tutanak altına alınarak Yüksek Seçim Kurulu'na başvuru yapıldı. Bu gelişmeleri izlemekle görevlendirilen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, Adana Milletvekili olan Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik ve İl Başkanı Fikret Yeni ile bir değerlendirme yaptıktan sonra sandık sayımlarına yapılan itirazların yerinde izleme kararı aldı. AK Parti Adana İl Başkanı Fikret Yeni, 'Adana'da girdikleri yerel seçim mücadelesinden hak ettikleri sonucu alabilmek, sandıklarda adaletli neticenin ortaya çıkması ve Adanalının demokratik tercihinin tam anlamıyla tezahür etmesi için çalıştıklarını' söyledi. Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini MHP 410 bin 370 oyla kazanırken, Ak Parti'nin oyu ise 390 bin 132 oldu. Adana'nın Karaisalı ilçesinde seçimi MHP'nin adayı Saadettin Aslan 12 oy farkla kazandı. AK Parti, sonuca itiraz etti. Mevcut Belediye Başkanı MHP'li Babacan Durak'ın aday olmadığı Karaisalı ilçesi, kıyasıya bir seçim yarışına tanıklık etti. 16 bin 54 kayıtlı seçmenin bulunduğu ilçede MHP'nin adayı Saadettin Aslan ile Ak Parti'nin adayı Yusuf İyi arasında kıran kırana geçen yarışta resmi olmayan sonuçlara göre geçerli 14 bin 606 oyun 6 bin 570'ini alan Saadettin Aslan seçimi kazanan isim oldu. Yusuf İyi ise 6 bin 558 oy alarak seçimde ikinci oldu. Aslan'ın 12 oy farkla Karaisalı Belediye Başkanı seçildiği seçimin ardından Ak Parti, seçim sonuçlarına itiraz etti. İtirazı bugün görüşecek olan İlçe Seçim Kurulu'nun kesin sonuçları bugün açıklaması bekleniyor.CNN Türk
Bu İllerde Sonuçlar Değişebilir
Türkiye elektrik kesintilerini, yakılmış oy pusulalarını, kimi il ve ilçelerde bir oyla kazanıp kaybedenleri, sandık görevlilerince tutulmuş yüzlerce tutanağı konuşuyor. Hemen her partiden sonuçlara itiraz var. Seçim sonuçlarına itiraz edilen kritik yerler CHP adayı Mansur Yavaş ile AK Parti adayı Melih Gökçek arasında kıyasıya yarış vardı. Kesin olmayan sonuçlara göre Gökçek seçimi kazandı. Ancak hem CHP’den hem AK Parti’den itiraz var. CHP’li Mansur Yavaş, usulsüzlükler nedeniyle CHP Genel Merkezi’nde 500 kişilik bir ekip kurulduğunu ve 12 bin 400 sandığın tek tek incelendiğini söyledi. Yavaş, “Ben özel dilekçe verdim Yüksek Seçim Kurulu’na. 500 kişi çalışıyor şu anda. Ankara’nın oyuna sahip çıkıyor” dedi. Yenimahalle’de de seçim sonuçlarına itiraz eden ve oyların tekrar sayılmasını isteyen CHP’liler sabahın erken saatlerinde Yenimahalle İlçe Seçim Kurulu önüne geldi. Ankara’da Çankaya oyları ise Seyranbağları Öğretmen Necla Kızılbağ Anadolu Lisesinde sayılıyor. Bir grup vatandaşın da okul önünde bekleyişi sürüyor. Ayrıca Ankara için saat 14.00’da YSK önünde toplanma çağrısı var. Gökçek de sonuca itiraz edeceğini söyledi: “Ankara’da 90 binden fazla oyun iptal edildi. Bu 3 puan anlamına geliyor. Bizim tespitimize göre 70 bin oy bize ait olan oy.” İSTANBUL AK Partı 30 Mart 2014 yerel seçim sonuçlarıyla ilgili İstanbul Kartal’da itirazda bulundu. Grup Başkanvekili Belma Satır, milletvekilleri Erol Kaya ve Metin Külünk İlçe Seçim Kurulu’na itiraz dilekçesi vermeye geldi. AK Parti Grup Başkanvekili Belma Satır, “325 sandığa itiraz etmiş bulunuyoruz. Bir kısım oy sandıkları vaktinden önce açılıp, bazı düzeltmeler yapılmıştır. Bir kısım seçmene eksik oy pusulası verildiği bize bildirilmiştir” dedi. Üsküdar’da ise resmi olmayan sonuçlara göre az bir farkla seçimi kaybeden CHP, sonuçlara itiraz etmeye hazırlanıyor. ADANA AK Parti, yüzde 1.7 oranında oy farkıyla kaybettiği Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde birçok sandığın yeniden sayılması için itirazda bulundu. Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu da, MHP ‘li Hüseyin Sözlü’nün Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kazandığı seçimlerle ilgili itirazlarıyla ilgili gelişmeleri izlemek için Adana’ya geldi. Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini MHP 410 bin 370 oyla kazanırken, Ak Parti’nin oyu ise 390 bin 132 oldu. İZMİR CHP Selçuk, Torbalı, Kemalpaşa ve Menderes ilçelerinde, AK Parti ise Bayındır ve Karabağlar ilçesinde seçim sonuçlarına itiraz etti. AK Parti il teşkilatı yöneticileri ve avukatları ise Bayındır ile Karabağlar’da ilçe seçim kuruluna itirazda bulundu. CEYLANPINAR (ŞANLIURFA) BDP ‘li belediye başkanı İsmail Arslan’ın 755 oy farkla başkanlığı AK Parti adayı Menderes Atilla’ya kaptırması ilçede gerginliğe yol açtı. Seçimlerde usulsüzlük yapıldığını öne süren BDP’liler İlçe Seçim Kurulu’na itiraz ederken, yüzlerce BDP üyesi de Kaymakamlık önünde oturma eylemi başlattı. GEVAŞ (VAN) Yerel seçim sonuçlarına göre Ak Parti adayı Sinan Hakan’ın 7 oy farkla kazanmasına BDP’liler itiraz etti. İlçedeki 78 sandıktan Ak Parti Adayı Sinan Hakan’a 6461, BDP adayı Basri Aslan’a ise 6454 oy çıktı. Bunun üzerine İlçe Seçim Kurulu’na BDP’nin yaptığı itiraz üzerine sandıkların yeniden sayılmasına karar verildi. YALOVA İl Seçim Kurulu Müdürü Ali Karadağ Yalova’da belediye başkanlığı seçimlerini 1 oy fark ile AK Parti’nin kazandığını duyurdu. Bunun ardından CHP ve AK Parti sonuçlara karşılıklı itirazlarda bulundu. CHP Grup Başkanvekili ve Yalova Milletvekili Muharrem İnce, birleştirilme tutanaklarında hata yapıldığını savundu. AK Parti Yalova Milletvekili Temel Coşkun ise “Biz 1 oyla geçtik. Şu anda hala geçerli olan o. Şu anki bizim hesabımıza göre, yaptığımız son incelemeye göre bizim aldığımız oyları başka partiye gitmesiyle arada 106 oyluk bir fark var. Bize göre 106 oyla seçimin galibiyiz öndeyiz” dedi. KÜTAHYA AK Parti adayı Kamil Saraçoğlu’nu resmi olmayan sonuçlara göre Kütahya Belediye MHP kanadında 5 bin 178 geçersiz oy kullanılması ve bir sandığın açılmaması üzerine MHP adayı Prof. Dr. Alim Işık, seçime itiraz edeceklerini ve sayım işlemlerinin yeniden yapılmasını talep edeceklerini ifade etti. ANTALYA CHP, il genelinde Büyükşehir Belediye Başkanlığı için kullanılan oyların tamamının yeniden sayımı için 19 ilçenin ilçe seçim kurulları ve İl Seçim Kurulu’na yarın itiraz edecek. Seçim günü akşamı Kepez 2 İlçe Seçim Kurulu’nda iki parti arasında yaşanan tartışmanın ardından CHP Antalya İl Başkanlığı’nda avukatlardan bir komisyon oluşturuldu. Komisyon üyeleri birleştirme tutanakları olmadan oyların sisteme girişinin yapıldığı gibi çeşitli usulsüzlükler olduğu gerekçesiyle yapılacak itirazlarda, il genelinde büyükşehir belediye başkanlığı için kullanılan tüm oyların yeniden sayımını isteyecek. HOPA Yapılan farklı sayımlarda CHP ve AKP’nin başa baş gittiği ve farklı sonuçlar elde edildiği Hopa’da da yeniden sayım işlemleri sürüyor. Radikal, Sendika.Org
Adana'da AKP ile CHP'den Ortak Seçim İptal Başvurusu
CHP Adana Büyükşehir Belediyesi Başkan adayı Yıldıray Arıkan ile AKP adayı Abdullah Torun ortak basın toplantısı düzenleyerek yapılan kural hatalarından dolayı seçimin yenilenmesi gerektiğini söylediler. CHP Adana Büyükşehir Belediyesi Başkan adayı Yıldıray Arıkan'ın daveti üzerine Ak Parti adayı Abdullah Torun'la birlikte Hilton Oteli'nde ortak basın toplantısı düzenlendi. Seçimde kural hatalarının yapıldığını kaydeden Arıkan, '298 sayılı kanunun 108 inci maddesi gereğince sandık kurulundan gelen sonuç tutanaklarının, ilçe seçim kurulunca ve seçim sonuçlarının belirlenmesi işlemi açık ve aralıksız olarak yapılması gerekirken, Seyhan 3'üncü seçim kurulunca sabah saatlerince ara verilmiştir. Bu durum o bölgedeki seçimin iptalini, dolayısıyla seçimin iptalini gerektirir. Sandık kurulları en az 4 kişiden oluşması gerekirken 3 ve daha az kişi tarafından kurulmuştur. Bunların hepsi seçimin iptalini gerektirir. Ayrıca ahlaki olmayan her türlü işlemler yapılmıştır. 25 yıldır Adana'da seçim hileleri hep gündeme gelmiştir. Malesef bu seçimde yine aynı kurallar işlemiş aynı durumlar ortaya çıkmıştır. Ben CHP Adana Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak bu seçimin iptalinin gerektiğini düşünmekteyim' diye konuştu. Seçmenin iradesinin bu seçimde yanıltıldığını savunan Arıkan, sözlerini şöyle tamamladı: 'Ben CHP Belediye Başkanı olarak, sosyal-demokrat bir insan olarak konuşuyorum. Sahte manipülasyonla, anket manipülasyonlarıyla, özellikle sosyal-demokratların izlediği Halk Tv ve Sözcü Gazetesi'nde her türlü hileye başvurulmuştur. Ben açık gönüllülükle ve ve saf duygularla söylüyorum, dolayısıyla seçmenin asıl iradesi sandığa yansımamıştır. Onun ötesinde bir sürü kural hatası yapılmıştır. Tutanaklarda en az 4 imza olması gerekirken tek imza olmuştur. Dolayısıyla bizce bu seçimin iptali gerekir. Oyların sayılmasından ziyade iptali gerekir. Örneğin, Seyhan 1'inci bölgede bulunan Yeşilyurt Mahallesi'nde 1255 No'lu sandık tutanakları deftere sabittir. Bunlar incelendiği zaman hepsi ortaya çıkacaktır. Dolayısıyla bu seçimde maalesef hem seçmen iradesi yok sayılmış, hem de kural hatası yapılmıştır.' AKP Adana Büyükşehir Belediyesi Başkan adayı Abdullah Torun ise, Arıkan'ın araması üzerine böyle bir toplantıya ihtiyaç duyduklarını kaydederek şunları söyledi: 'Adana seçimleri 2009'da ki seçimler dahil olmak üzere üzerinde her türlü gölgeyi barındıran bir sistem, bir yapı üzerinde yapılıyor. Bir çok kurallar hatası oluşmuştur, tam kanunsuzluk hali mevcuttur. Seyhan 3'üncü bölge seçim kurulunun birleştirme tutanaklarının tanzimi yapılmadan kurulu bırakıp gitmeleri ara vermeleri tekrar gelip başlamaları bu bir tam kanunsuzluk halidir. Muhtarlık zarflarıyla Belediye için kullanılan zarflar farklı olmasına rağmen, belediye seçimlerine alakalı oy tutanakları muhtarlık zarflarına konulmuştur. İlçe seçim kurullarına itirazlarımızı yaptık. Kurulların bir kısmı oyların sayılmasına karar verdi, bir kısmı da ne hikmetse vermedi, bir kısmının da yarın karar vereceğini duyduk. Oyların sayılmasından niçin rahatsız olalım. Adana kamuoyunun yıllardan beri bu konuda vicdanı sızlamaktadır. Adana kamuoyu ve bize oy veren seçmenlerin vicdanının rahatlaması için oyların sayılmasından tekrarlanmasından kimsenin rahatsız olmaması kanaatindeyim. Tüm bunları bir araya getirdiğimiz zaman ve tüm bu maddi hataları bir araya getirdiğimiz zaman. Biz güveniyoruz hem il seçim kurulumuza hem Yüksek Seçim Kurulu'na tam kanunsuzluk hali mevcuttur, deliller ortadadır. Bu seçimin yenilenmesini de Adana kamuoyu beklemektedir. Öncelikle oyların sayılmasını talep ediyoruz, oylar sayıldıktan sonrada yine kamuoyu tatmin edilemezse seçimlerin yenilenmesi için tüm şartlar oluşmuştur' Adana'da yaklaşık 50 bin seçmenin oyunun iptal edildiğini aktaran Torun, bu iptallerin haklı gerekçelere dayalı olmadığını dile getirdi. MHP: Reddedilmeli MHP Konya milletvekili Faruk Bal, MHP İl Başkanı Mustafa İzgioğlu ve ilçe başkanlarıyla birlikte basın toplantısı düzenledi. Bal, 'AKP bu galibiyeti hazmedememekte, iktidar gücünün vermiş olduğu hırsla, Adana'daki seçimleri, yargı üzerinde, seçim kurulları üzerinde baskı yapmak suretiyle değiştirme çabası içindedir' dedi. AKP Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu'nun Adana'ya gelip Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik ile birlikte ilçe seçim kurullarına müdahale amacını taşıyan söylemleri olduğunu savunan Bal, şöyle konuştu: 'Adana Büyükşehir Başkanlığı seçiminde 20 bin oy farkı vardır. AKP, her sandığa matbu dilekçelerle itiraz etmektedir. Bunlar, 298 Sayılı Kanunun 112'nci maddesine göre, delilsiz, gerekçesiz, mesnetsiz dilekçeler hükmündedir. Dolayısıyla incelenmeden reddi gerekmektedir. AKP bunu bilmesine rağmen hazmedemediği seçim sonucunu, süreci uzatarak, kurgu ve maddi hata gibi tabirlerle sonuçların net olarak elde edilmesini engellemek istemektedir. Kanun hükmüne rağmen AKP'nin bakanlarını, genel başkan yardımcılarını gönderip, onlarla birlikte valisi, kaymakamı, emniyet müdürüyle seçim kurullarını baskı altında bulundurması, demokratik anlayışın ürünü değildir. AKP'nin otoriter yapısının Adana üzerine kara bir buluttur.' Başka Haber
Adana'da Yeniden Sayım Bitti
MHP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi, Konya Milletvekili Faruk Bal, Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde AK Parti'nin tüm oyların yeniden sayılmasına ilişkin taleplerinin ilçe seçim kurullarında reddedildiğini söyleyip, '22 bin civarında oy farkıyla kazanmış olan MHP'nin adayı Sayın Hüseyin Sözlü'nün önüne konulmak istenen takoz kaldırılmıştır' dedi.Faruk Bal, Seyhan 3'üncü Seçim Kurulu'nda itirazlar üzerine 114 sandıkta geçersiz oyların tekrar sayılması sonucunda da AK Parti'ye 64 oy, MHP'ye 60 oy çıktığını belirtti. Bal, Hüseyin Sözlü'nün pazar veya pazartesi günü mazbatasının verilmesine beklediklerini ifade etti. 'İTİRAZLAR SURATLARINA ŞAMAR GİBİ ÇARPTI' Adana'daki seçimle ilgili Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu'yu eleştiren Bal, 'Adana'da seçim sulh ve sükunet içinde geçti, ama seçimden sonra fırtınalar koptu. AKP her şeyi hazmeden bir parti ama Adana'daki seçim sonuçlarını bir türlü hazmedemedi. Başta Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, seçimlerin ilk sonuçlarının alındığı andan itibaren bir fişek attı, 'Adana'da iki gün içinde her şey değişebilir' dedi. Arkasından Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, devlet gücünü de arkasına almak suretiyle seçim kurulları üzerinde yoğun bir baskı uyguladı. AKP Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu da aynı şekilde akla ziyan iddialar ile Adana bir kamuoyu yaratmaya çalıştı. Amaçları belliydi, seçim kurulları üzerinde baskı yaparak, Adanalıların iradesini seçim kurulları kararlarıyla ortadan kaldırmaktı, Adana'daki seçimleri iptal ettirmekti. Bu akla ziyan işler, ilçe seçim kurullarına yapmış oldukları itirazların bumerang gibi geri dönüp, suratlarına şamar gibi çarpılmasıyla sona ermiştir' dedi. Bal, itiraz sürecinin devam ettiğini ancak Hüseyin Sözlü'ye mazbatasının pazar veya pazartesi günü verilmesini beklediklerini kaydetti. Bal, CHP Adana Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Yıldıray Arıkan'ın AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Abdullah Torun ile birlikte basın toplantısını ise şöyle değerlendirdi; 'Nasıl ikna ettilerse etmişler, o emellerine, yani seçimin iptali sonucuna ulaşabilmek için beyanını alabilmişler. Yani ben tebrik etmek istiyorum AKP'yi bu başarısından dolayı.' Bünyamin YIL- Çağlar ÖZTÜRK/ADANA,(DHA)
Erdoğan: 'Birileri Haşhaşı Fazla Kaçırmış Olabilir'
Başbakan Erdoğan, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Partisinin haftalık grup toplantısında konuşan Başbakan Erdoğan, yerel seçimlerde belediye başkanı seçilen isimlerin yerine yapılan atamaları kürsüden anons etti. Muhalefete ve son dönemlerde alınan yargı kararlarını eleştiren Erdoğan 'Tek başımıza kalsak da bu ülkenin çıkarlarını milletin çıkarlarını hukuku sonuna kadar hukuka inanmış olan yargı mensuplarıyla savunmaya devam edeceğiz. Birileri haşhaşı fazla kaçırmış olabilir. Ama biz sonuna kadar bu hukuksuzluğun takipçisi olacak yılmadan ve geri adım atmadan bu çetenin üzerine gideceğiz. Suç işleyenler er ya da geç yargının karşısına çıkacaklar' dedi. Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları; Bu yıl Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yanısıra Kültür ve Turizm bakanlığı ve diğer bazı kurumlar da Hazreti Peygamberimizi çeşitli etkinliklerle hatırlıyorlar. Merhum Mehmet Akif'in ifade ettiği gibi 'her bir fert hatta bütün beşeriyet Hazreti Peygambere medyundur'. Kutlu doğum haftası vesilesiyle Hazreti Nebi ve ashabına salatu selam ediyorum. İSTANBUL İÇİN YENİ PROJE İBB tarafından yapımı tamamlanan Ambarlı İleri biyolojik Atık Su arıtma tesisi cumartesi günü hizmete girdi. 350 milyonluk bir yatırım olan tesis 1 milyon 600 bin nüfusun atık sularını arıtacak. Marmara'ya 55 bin ton çamurun karışması önlenmiş olacak. 1994'te İstanbul'dan görevi aldığımızda sadece iki tane atık su arıtma tesisi vardı. 20 yıl içinde biz İstanbul'a 53 yeni tesis kazandırdık. İstanbul'un atık sularının yüzde 97'si arıtma tesislerinden geçiyor. Atık sular biyolojik olarak yüzde 74 oranında arıtılıyor. İnşallah bu tesisler bitince yüzde 99 oranında biyolojik arıtma olacak. Biz göreve geldiğimzde Haliç'te balık bulmak mümkün değildi. Şimdi ise 47 çeşit balık bulunabiliyor. 'İSTANBUL GERİYE GİTMİYOR GÜZELLEŞİYOR' İstanbul'un nüfusu artmasına rağmen geriye gitmiyor güzelleşiyor. Büyüyen İstanbul'un ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Daha yaşanabilir hale getiriyoruz. Seçimlerden 13 gün sonra büyük bir açılış töreniyle bunu gerçekleştirmiş olmak 'durmak yok yola devam dediğimizi' ortaya koyuyor. YENİ İSİMLERİ KÜRSÜDEN ANONS ETTİ Geçtiğimiz hafta Merkez Yürütme Kurulumuzu ve Merkez Karar ve Yönetim Kurulumuzu topladık. Belediye başkanlıkları sebebiyle arkadaşlarımızın boşalttığı görevlere yeni atamalar yaptık. Fatma Şahin kardeşimiz Gaziantep Belediye başkanı seçildi malumunuz. Kendisine bu denli önemli bir göreve seçilmesi sebebiyle Allah'tan başarılar diliyorum. Aynı şekilde Menderes Türel kardeşimiz genel başkan yardımcımızdı. Yerel yönetimlerden sorumluydu. Bir dönem aradan sonra tekrar kendisini aday yaptık ve Antalyalıların büyük ilgisiyle yeniden Belediye başkanı seçildi. Mali ve idari işlerden sorumlu genel başkan yardımcımız Ahmet Edip Uğur kardeşimizi de Balıkesir'e aday gösterdik. Balıkesirli vatandaşlarımızın ilgi ve alakasıyla Ahmet Edip Uğur kardeşimiz de Balıkesir'e büyükşehir belediye başkanı seçildi. Kendilerini kutluyorum. Merkez Karar ve Yönetim Kurulundan ayrıldılar. Onların yerine Mehmet Muş, Hamza Dağ, Mustafa Akış ve Tülay Kaynarca Merkez Karar yönetim kurulu üyesi iken şimdi de bundan böyle Nurettin Nebati Kardeşimiz Mali ve İdari işlerden sorumlu genel başkan yardımcısı oldu. Abdulhamit Gül kardeşimiz yine genel başkan yardımcısı oldu. Teşkilat işlerinden sorumlu genel başkan yardımcılığına Süleyman Soylu kardeşimiz geldi. Ekrem Erdem bey de Ar-ge'den sorumlu genel başkan yardımcılığına geldi. Kendilerine yeni görevlerinden ayrıca başarılar diliyorum. 'BU GÖREVLER KOLAY DEĞİL' AK Parti Merkez karar ve yönetim kurulundaki bu görevler kolay değil, zor kutlu ve o denli de heyecan verici görevlerdir. Bu değişikliklerin de ülkemiz milletimiz ve partimiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum. 'BÖLGEMİZDE ÖNEMLİ GELİŞMELER YAŞANIYOR' Bölgemizde önemli gelişmeler yaşanıyor. Suriye'de rejim mezalimi arkasında 200 bine yakın cansız beden ve milyonlarca sürgün bırakarak devam ediyor. Mısır'da askeri darbeyle başlayan süreç cansız bedenler yetmezmiş gibi 529 idam kararıyla tekrar dünya gündeminde sıcak yerini koruyor. Aynı şekilde Ukrayna'da kaygı verici gelişmeler yaşanıyor. Dışişleri Bakanımız temaslarını aralıksız sürdürdü. Şu anda da devam ediyor. Biz de Azerbaycan resmi ziyaretimizle birlikte dışpolitika temaslarımızı yoğunlaştırdık. Bugün ABD temsilciler meclisi başkanı bir heyetle geliyor. Onu kabul edeceğiz. Yarın Letonya Cumhurbaşkanı ile görüşeceğiz. Perşembe günü de Malezya'dan misafirimiz var. 'DÜŞMAN GELSE BÖYLE NAMERTÇE DAVRANMAZDI' Hükümeti yıpratmak gayretiyle içerden ve dışardan saldırı girişimleri oldu bazıları şu anda da devam ediyor. İçerde huzur demokrasi çözüm sürecine saldırılırken dışarda da Türkiye'nin imajına yönelik planlı bir kampanya başlatıldı. Bunların hangi niyetle yapıldığını çok iyi biliyoruz. İçerde algı operasyonları yapılırken aynı paralelde dışarda da operasyonlar gerçekleşti. İçerde çeteler marifetiyle Mİt'in tırlarına saldırıldı. Amaç Türkiye'ye teröre yardım eden ülke iftirası atmaktı. Bu ülkenin kurumlarına yerleşmiş çete mensupları kendi ülkelerine bu yaftayı yapıştırmak için bu operasyonu yaptılar. TIRları durdurup MİT mensuplarını tartaklayanlar bunu sadece ve sadece Türkiye'yi uluslararası arenada zora sokmak adına yaptılar. Düşman gelse böyle namertçe davranmazdı. Azılı düşmanları kıskandıracak ihanetler yaptılar. Bazı haber ve köşe yazıları marifetiyle farklı bir operasyon başlatıldı. Hala devam ediyor. Kimyasal saldırı ile Türkiye'nin bağlantısı varmış gibi asılsız bir iddia ortaya atıldı. Elkaide ile Türkiye arasında bağlantı varmış gibi algı oluşturulmak istendi. O malum medya bu iddiaları anında alıyor Türkiye ve dünya gündemine taşıyor. Bunun dışında da ihanet girişimlerine şahit oldu. 'BU ÇEVRELERİ ACIYARAK İZLİYORUZ' AB içinde Türkiye'yi hiç tanımayan belli kaynaklardan haber alan kesimler nezdinde kara propaganda yapıldı. ABD'de aynı şekilde propaganda yapıldı. Ülkelere mektuplar yazılarak hatta Ermeni lobisi temsilciliğiyle işbilrliği ve parasal destek verilerek kampanya yürütülüyor. Tüm bu ihanet ve taarruz girişimlerini bu insanlara bu çevreleri acıyarak izliyoruz. Bunlar bir acziyetin ifadesinden başka bir şey değildir. Tüm bu girişimler 30 Mart'ta çok ağır cevap alan kaybetmiş çevrelerin hezeyanından öte değildir. 'DÜNYADA VAR OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ' Birileri yanılmasın Türkiye küresel ölçekteki etkinliğini imaj çalışmalarıyla sanal olarak inşa etmiş değildir. Türkiye gazete haberleriyle yalan raporlarla köşe yazılarıyla imajı zedelenecek bir ülke değildir. Türkiye büyüyen ekonomisi ve demokrasisiyle varlık gösteren bir ülkedir. Biz imajla değil aktif önalıcı samimi barışçı dış politikamızla dünyada varız ve var olmaya devam edeceğiz. 'CASUSLAR LEHİNE KARAR ALINIYOR' Türkiye'yi terörle yanyana göstermeye çalışan her rapor her haber ve yorum sahiplerinin itibarını sarsacak ama Türkiye'nin itibarına en küçük bir zarar veremeyecektir. AB nezdinde bu tür saldırıları etkisiz kılmak için de yoğun çalışmaya devam edeceğiz. Bu arada MİT'e ait tırların hukuksuzca durdurulması bakanlık toplantısının dinlenmesini de yakından takip ediyoruz. Casusluk faaliyetleirnin açığa çıkarılmasının önünde ciddi bir direnç var. Adana'da bir vatanseever savcı çıktı. Bazıları gözaltına alındı ve tutuklandı. Aradan bir kaç gün geçmeden o paralel yapının mensupları devreye girip soruşturmaya müdahale ettiler. Paralel yapının medyası manşet atıyor. Talimatı almışcasına zanlılar serbest kaldı. Tutuksuz yargılama kararı çıktı. Ortada apaçık bir ihanet varken haklarında delil bulunan zanlıların serbest bırakılması gerçekten düşündürücüdür. Aynı şey sınavlardaki yolsuzluk soruşturmasında da yapıldı. Aradan yıllar geçti ve belki de deliller karartıldı. Yargıdaki bu çeteleşmeyi kokuşmuşluğu dile getirdiğimizde siyaset yargıya müdahale ediyor diye yaygara yapıyorlar. Arada çok açık bir hukuksuzluk var. Casuslar lehine hainler lehine karar alınıyor. 'BU MESELE BENİM MESELEM MİDİR?' Başta HSYK olmak üzere yüksek yargı da bu hukuk cinayetlerini uzaktan film izler gibi izliyor. Bu mesele sadece benim meselem midir? Bu mesele bir Türkiye meselesi değil de nedir? Bu ülkenin c.başkanının başbakanının dinlenmesinden daha vahim ne olabilir. Bu ülkenin en gizli toplantısının dinlenilip servis edilmesinden daha vahim ne olabilir. MİT'in tırlarının durdurulmasından darpedilmesinden daha vahim ne olabilir. 'DAHA NE KADAR SUSACAKLAR?' CHP MHP BDP bu hukuksuzluk karşısında hiç konuştular mı? Daha ne kadar susacaklar? Ne kadar üç maymunu oynayacaklar? HSYK daha ne kadar sessiz ve takipsiz kalacak. Yargı içindeki paralel çeteye cesaret veren bu tavırlar ne kadar devam edecek. Tek başımıza kalsak da bu ülkenin çıkarlarını milletin çıkarlarını hukuku sonuna kadar hukuka inanmış olan yargı mensuplarıyla savunmaya devam edeceğiz. 'BİRİLERİ HAŞHAŞI FAZLA KAÇIRMIŞ OLABİLİR' Birileri haşhaşı fazla kaçırmış olabilir. Ama biz sonuna kadar bu hukuksuzluğun takipçisi olacak yılmadan ve geri adım atmadan bu çetenin üzerine gideceğiz. Suç işleyenler er ya da geç yargının karşısına çıkacaklar. Suça göz yumanlar, açık delillere rağmen suçun üzerini örtenler bunun hesabını yargı önünde verecekler. Devletin koridorundan çeteleri nasıl kovduysak kimsenin şüphesi olmasın adliye koridorlarından da o çeteleri şebekeleri kesinlikle temizleyeceğiz. 'BİZ GEREKENİ YAPIYORUZ' Bunu akşamdan sabah kadar yapmak kolay değil. 35 yıllık bir sürecin temizliğini yapacaksınız. Kimsenin yaptığı yanına kar kalmayacak. Kuvvetler ayrılığını hassasiyetle savunduk. Bunu savunmayı sürdüreceğiz. Ama yasama ve yürütme olarak yargıda tuzun kokmasına da müsade etmeyeceğiz. Biz gerekeni yapıyoruz. Vazifelerini ihmal edenlere de vazifelerini hatırlatacağız. 'CHP TABANINI OYALADI' 30 Mart'ta ağır yenilgiye uğrayan siyasi partilerin hezimeti örtmek için gündemi değiştirmeye çalıştıklarına şahit oluyoruz. Seçimin üzerinden 16 gün geçmesine rağmen halen çıkıp özeleştiri yapmadılar. Hala değerlendirmediler. CHP 30 Mart akşamından itibaren seçimlere hile karıştığı iddiasını gündemde tutarak tabanını oyaladı. MHP 30 Mart akşamından itibaren seçim sonuçlarını konuşmak yerine Cumhurbaşkanlığı seçimlerini gündeme getirdi şimdi salı günleri şu grup toplantısı da olmasa konuşacak bir şeyi yok. Bunu da dostlar alışverişte görsün havasıyla ister istemez yapıyorlar. 'HAİNLERLE İŞBİRLİĞİ YAPANLARI UNUTMAYACAĞIZ' BDP'nin de seçim yenilgisini örtmeye çalıştığını görüyoruz. Yapay gündemler bu üç muhalefet partisinin de seçimin verdiği mesajlardan kaçmalarına yaramayacak. Bu partiler tabanlarına gereken hesabı vermezlerse oy veren kardeşlerim yönetimleri sorgulamaya başlayacaktır. Nitekim CHP'de bu sorgulamalar başladı. Paralel yapıyla işbirliği yapmanın bir bedeli olmalıdır. CHP ve MHP kendi tabanlarına karşı bunun hesabını vermelidir verecektir. Biz ne bu ihaneti ne de bu hainlerle işbirliği yapanları asla unutmayacağız unutturmayacağız. Bu ihanetin üzerinin örtülmesine de asla göz yummayacağız. Biz hiçbir zaman gerilimin tarafı olmadık. Siz o sesi çok çıkanlara o malum medya eliyle kara propaganda yapanlara aldırmayın. Biz eser siyasetinin temsilcisi onlar gerilim siyasetinin temsilcisi. Şunu soracaksınız... Ne yaptınız? Bu ülkede neleriniz var hangi eseriniz var? Bunu sorun yeter. 12 yıl boyunca biz eser ürettik hizmet ürettik onlar sadece gerilim ürettiler. 12 yıl içinde 8 seçime girdik. Her seçimden birinci parti olarak zaferle çıktık. 'ÖBÜR YANAĞINI UZATANLARDAN DEĞİLİZ' Her seçim sonrasında başta medya olmak üzere bizden balkon konuşması istediler. Hep bunu söylediler. Biz de bunu yaptık. Büyüklük bizde kalsın dedik. Her seçim sonrasında gerilimi düşürdük. En son 12 Haziran 2011 akşamı yine genel merkezde balkona çıktık. Herkesten helalleşme istedik. Açtığımız davalardan feragat ettik. Biz bu büyüklüğü olgunluğu gösterirken ne CHP'den ne MHP'den aynı olgunluğu göremedik. Biz elimizi uzattık onlar yumrukla karşılık verdiler ve kaçtılar. Biz musafaha yapalım istedik onlar yumruklarını sıktılar. Gidelim ziyaret edelim dedik o nezaketi bile göstermediler. İşte MHp'ye üç kez talebimiz oldu. Kardeşim şimdi gerilimin tarafı kimdir? İşte bunlar. Biz CHP ile de gittik ziyaret ettik daha önce makamlarında ziyaret ettik. Görüştük. Anlaşırız anlaşmayız ayrı... Ama görüştük. Fakat MHp ile bunu hiç yapamazsınız. 3 kez talep etmemize rağmen bu ülkenin iktidar partisiyiz biz sizden ziyaret istiyoruz konuşalım istiyoruz beyefendiler evet diyemiyorlar. Hayır... Peki kim gerilimin tarafı? Bunlarda insani ilişkiler noktasında da maalesef böyle bir şey yok. Ben burada bir ifade kullandım. Bahçeliyle ilgili. Beyefendi rahatsız olmuş. Aynı gün Bahçeli'nin şahsıma yönelik hakaretlerini duyan kulaklar sağır mıydı? Sen bu ülkenin başbakanına hakaret ediyorsun, başbakan isminizi anmadı size hala cevap vermeyecek. Biz bir yanağına tokat atıldığı zaman öbür yanağını uzatanlardan değiliz. Bizim kültürümüzde bu yok. 'BU ADAMLARA SÖYLEYİN...' Biz Akif'in ifadesiyle uysal koyun değiliz. Bugüne kadar olan süreçte gösterdiğimiz bundan sonra aynı şekilde devam etmeyecektir. Bu nasıl bir hesap Allah aşkına. Kazanan biziz, zafere ulaşan biziz ama adeta özür dilememizi bekler gibi balkon konuşması beklenen biziz. Bu adamlara da söyleyin çıkıp onlar da bir konuşma yapsınlar ya. Gerilim siyasetini üreten gerilimi düşürür. Gergin üslup konusunda bizi itham edenler aynada kendilerine baksınlar. Şu anda da yapmak istedikleri bu. Başarısızlıklarını beceriksizliklerini gizlemeye çalışıyorlar. Üretilen yapay gündemler AK Parti için kurulmuş tuzaktır. Biz bu tuzağa düşmeyeceğiz. 'SİYASET OMURGALI DURUŞ GEREKTİRİR' Cumhurbaşkanlığı seçimlerine de 2015 genel seçimlerine de sükunet içinde ve demokratik kültürle gidilmesini istiyoruz. Önümüzde 4 ay var. 4 ay içinde ilkeli duruşumuzu onurlu ve omurgalı duruşumuzu muhafaza edeceğiz. Siyaset omurgalı duruş gerektirir. İlkeli duruş gerektirir. Ayrıntılar geliyor...
"10 Ağustos Yeni Bir Milat Olacak"
AK Parti Genel Başkan Yardımcı Süleyman Soylu, “10 Ağustos’ta yeni bir milat başlıyor. 10 Ağustos bir tarihin kapatılıp, yeni bir tarihin açılacağı gündür” dedi.Samsun’un Bafra ilçesinde AK Parti İlçe binasında ilçe teşkilatını ziyaret eden AK Parti Genel Başkan Yardımcı Süleyman Soylu, Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili açıklamalarda bulundu. Soylu, “30 Mart’tan sonra yeni bir süreç başlamıştır. Ama 10 Ağustos’ta yeni bir milat başlıyor. 10 Ağustos, bu topraklarda yeni bir miadın adıdır. 10 Ağustos, milletin devletinin bir daha bu ülkenin topraklarından uzaklaşmayacağı bir tarihtir, adıdır. Artık milletin devletidir. Sayın Başbakanımızın defalarca söylediği gibi ‘hizmetkar devletiz’. Bu milletin emrinde olan, bu milletin ihtiyaçlarına bu milletin değerlerine ve bu milletin bütün hasretlerine tabi olan bir devletin en önemli imzası 10 Ağustos tarihinde bu ülkede atılacaktır. Darbelere bu millete kurulan oyunlara, bu milleti bölmeye parçalamaya çalışanlara, bu milletin ekonomisini faiz boyunduruğu altında alt etmeye çalışanlara karşı bu millet 10 Ağustos’ta bir defteri kapatacak” diye konuştu. “Evet, 30 Mart’ta Cumhuriyet tarihinin, demokrasi tarihinin en önemli seçiminden bu millet bizi büyük bir zaferle çıkardı” diyen Soylu şunları kaydetti: “Ama biz zaferi demokrasiyi en yüksek noktaya çıkarttığımız, milli iradeyi en yüksek noktaya çıkarttığımız gün kutlamaya 30 Mart’ta değil, bizim günümüz 10 Ağustos bu kadar basit. Selçuklu ve Osmanlı’dan itibaren ilk kez bu topraklarda halk kendi devlet başkanını seçecek. ‘Yol yaparsınız, köprü yaparsınız, hastane yaparsınız, okul yaparsınız ama siz bu devleti idare edemezsiniz’ diye milletin önüne set çekmeye çalışanlara karşı, artık biz ne bu devletin her safhasını kendi irademizle halkın oyuyla idareye etmeye yönelik iradeyi 10 Ağustos’ta ortaya koyacağız, denilen haykırışın adı Cumhurbaşkanının seçimlerinden geçiyor. Aslında millet ilk duruşunu 30 Mart’ta verdi. Hem de her şeye rağmen verdi. Bir taraftan paralel yapılanma, bir taraftan CHP, bir taraftan Milliyetçi Hareket Partisi, bir taraftan bildiğimiz bilmediğimiz bütün dış unsurların tamamı ülkemizin Başbakanı’na, AK Parti’ye bu güzel unsurların tamamına yüklenmesine rağmen bu millet dedi ki ‘biz seni yalnız bırakmıyoruz’. Bu millet kendi evladını, kendi iradesine, kendi davasına sahip çıkan evladını 10 Ağustos günü her türlü etkiye rağmen seçecek. Gezi olaylarının bir tek sebebi vardı, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine müdahale etmek. 17 ve 25 Aralık’ın bir tek sebebi vardı, Cumhurbaşkanlığı’na müdahale etmek. Türkiye’de faizleri yükseltmeye çalışan lobinin bir tek sebebi, bir tek hedefi vardı Cumhurbaşkanlığı seçimlerine müdahale etmek. Onlar mühendislikle müdahale etmeye çalışırken bu millet 60 gramlık oy pusulasıyla beraber onları ters düz etmiştir. 10 Ağustos bir tarihin kapatılıp, yeni bir tarihin açılacağı gündür. Keşke, daha kuvvetli cümlelerle daha kuvvetli sözlerle ifade edebilsem. Bu ülkede bir tarihin kapatılıp bir tarihin açılacağı gündür 10 Ağustos. Uzun zamandır bizim hasretle beklediğimiz, her Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bizi dumura uğratanlara bu milletin kendi iradesiyle vereceği, artık bu millet ‘bizim malımızdır’ diyebileceği bir haykırışın tarihidir 10 Ağustos.”İHA