onedio
Görüş Bildir

Tamir Haberleri

Tamir ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Tamir ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

İşlerini Yaparken Kendilerini En Çok Etkileyen Olayları Anlatan Doktorlar
İster doktor olmaya adım attığınız bir tıp öğrencisi olun ister göreve yeni başlamış bir doktor, işinizin insan olduğunu çok iyi biliyorsunuz. Tabii insanı sadece tamir edilmek üzere gelen bir beden gibi değil de hisleri, sorunları, geçmişi olan bir birey olarak görünce yaşadıklarınızdan çok daha fazla etkilenebiliyorsunuz. Twitter'da da bir tıp öğrencileri topluluğu bunu merak etti ve hekimlere en çok etkilendikleri olayları sordu. Kimi yanıtlar oldukça üzücüydü.
Günlük Hayatta Beynimizi Öldüren 9 Gerçek
Günlük yaşamımızda gerçekleşen her olaydan biz farkında olmasakta beynimiz etkilenir. Yediğimiz gıdalardan, yılların verdiği kötü alışkanlıklardan, beynimizi kullanmak zorunda olduğumuz güçten.. Tüm bu etkileşimler zekamızın artmasına ya da bazen azalmasına sebep olur. Zihinsel gücün gelişiminde çok önemli rol oynayan ama bizim fazla önemsemediğimiz bu alışkanlıklar veya olaylar bizim beyin hücrelerimizin ölmesine veya zihinsel durgunluk diye adlandırdığımız ama halk arasında düşük zeka olarak adlandırdığımız olaya sebep olur. Bu alışkanlıklardan kurtularak ve uzak durarak en önemli organımızı kurtarabiliriz.
iPhone 6'nın Ekranı Kendini Tamir Edebilecek!
Apple, iPhone 6'da devrimsel bir yenilik yaparak bu yepyeni teknolojiyi kullanabilir! Tüm teknoloji dünyası, iPhone 6 'da hangi yeni teknolojilerin kullanılacağını merak ederken ortaya çıkan bir sızıntı, telefon dünyasında dengeleri değiştirebilecek bir haber olarak gündeme damgasını vurdu. Apple'ın planlarına göre, iPhone 6'da çizilmelere karşı kendini tamir edebilen özel bir ekran kullanılacak. Bu sayede telefonun eskimesi oldukça zorlaşacak ve iPhone 6'nın göz alıcı parlak ekranı ilk günkü kadar yeni görünecek. Elbette aynı teknoloji diğer iOS cihazlarında ve iMac'lerde de kullanılacak. Apple'ın 27 Şubat tarihinde yaptığı patent başvurusunda ortaya çıkan bu teknolojinin iPhone 6'ya yetişmeme ihtimali de bulunuyor ancak en kötü ihtimalle sonraki iPhone'da karşımıza çıkmasını bekliyoruz. Telefon kullanıcılarının en çok şikayet ettiği çizilen ekran sorunu da bu şekilde tarihe gömülecek gibi görünüyor.chip
Telefon Kabloları Bir Zamanlar Böyleymiş!
19. Yüzyıl'ın New York'undaki telefon kablolarını gördüğünüzde, teknolojiden korkacaksınız! Bugün telefon hizmeti artık kablosuz ağlar üzerinden veya yer altından geçen modern kablolar üzerinden yürütülen bir teknolojiye sahip. Ancak bugünlere gelmenin hiç de kolay olmadığını, 19. Yüzyıl New York 'una baktığımızda görebiliyoruz. O dönemi anlatan hiçbir Hollywood filminde göremeyeceğiniz bu gerçek görüntüler, bir zamanlar telefon kablolarının şehirleri dev örümcek ağları gibi ördüğünün gerçek bir kanıtı. Alexander Graham Bell 'in 1875'te telefonu icat etmesinden sadece 12 yıl sonra çekilen bu fotoğraf, teknolojinin dikkatli planlanmadığında hayatı nasıl 'terörize' edebileceğini gösteriyor. Neyse ki yöneticiler bu akla mantığa ters durumun farkında varıyorlar ve 1888'de yaşanan büyük kar fırtınasında kopan telleri tamir etmenin ne kadar zor olduğunu da görünce, telefon kablolarını artık yer altına gömmenin daha akıllıca olduğuna karar veriyorlar. O günden sonra da büyük şehirlerde telefon kabloları yer altından çekilmeye başlanıyor. chiponline
5 Bin TL'nin Altındaki Araç Nasıl Satılır?
5 bin TL’nin altındaki bir aracı satmak, 15 bin, 25 bin ve hatta 10 bin TL’lik bir aracı satmaya hiç benzemiyor. İkinci elde bu dilim, pazarın en dip noktası ve bu dilimdeki sorular ve cevaplar diğer dilimlerdekinden çok farklı. Bu yazımızda size 5 bin TL’nin altındaki aracınızı satarken nasıl problemlerle karşılaşabileceğinizden ve aracınızı en yüksek fiyata nasıl satabileceğinizden bahsetmek istiyoruz. Neyi tamir ettireceğinize karar verin:Bu fiyat diliminde aracınıza en gerçekçi şekilde bakmalısınız. Birkaç yüz bin kilometreyi devirmiş eski bir araçtan söz ediyoruz. Eğer takasa verirseniz muhtemelen elinize geçecek olan net değer sıfıra yakın olacaktır. Bu noktada vermeniz gereken karar tamir ettirmek mi olduğu gibi satmaya çalışmak mı olmalı. Elbette bu tamir masraflarının ne kadar olacağına bağlı fakat eğer büyük tamirleri önceden yaptırmışsanız satış süreci daha hızlı ve kolay olabilir. Eğer tamir maliyeti, satmayı düşündüğünüz rakamın yarısını buluyorsa parça olarak satmayı düşünmeniz yerinde olacaktır. Eğer tamir masrafları aracın fiyatının yarısından az ama sizin ödemek istediğiniz rakamdan çoksa potansiyel alıcıya bu durumu açmayı ve pazarlığa dahil etmeyi düşünebilirsiniz. Aynı zamanda potansiyel alıcılarla aracınızın servis bakım geçmişini de paylaşırsanız hem mevcut sorunları saklamadan iyi niyetli bir şekilde pazarlık ettiğinizi göstermiş olursunuz hem de olabilecek yanlış anlamaların da önüne geçmiş olursunuz. Pazarlık payı mutlaka bırakınTasit.com ‘da fiyatı 5 bin TL ve altında olan birçok otomobil ilanı bulunuyor.  Aracınıza bir fiyat biçmeden önce benzer araçların fiyatlarını bu ilanlardan inceleyerek bu ortalama fiyatın üzerine biraz da pazarlık payı eklemelisiniz.  Örneğin 5 bin TL’nin altına satmak istemiyorsanız ilanı 9 bin TL’den çıkmak size satışı 6.500 TL den kapatmanızı sağlayabilir. Aracınızın belli bir grup alıcı için cazip olabileceğini aklınızdan çıkarmayın. Vergi ödemek istemeyen ve gün içinde kısa yolculuklar için bir otomobil satın almayı düşünen kişiler her zaman vardır. Gelen yorumlara moralinizi bozmayın. Etkili bir ilan hazırlayınAracınızla ilgili ne kadar çok bilgi verirseniz satılma şansını da o kadar artırmış olursunuz. Tasit.com’da ilan açıklamasında kullanabileceğiniz neredeyse sınırsız bir alan var, onu kullanın. Açıklama kısmında aracınızın durumu konusunda net ve gerçekçi olun.  Tasit.com’da aracınızın 10 fotoğrafını boyut sınırı olmaksızın en yüksek kalitede ilanınıza ekleyebiliyorsunuz.  Aracınızın fotoğrafını çekerken dikkat etmeniz gerekenlerle ilgili hazırladığımız ipuçlarından da mutlaka yararlanmanızı öneririz. Alıcıların aracınızı görmek istemesi için önce ilanınızı okumaları gerekiyor. Aracınızla ilgili bilgileri maddeler halinde yazmak daha kolay okunmasını sağlayabilir. İlanınızın Yayınlanması Sonrasında..İlanınızın yayınını takip eden ilk birkaç gün genellikle en fazla talebi alacağınız günlerdir.  Aracınızı hafta sonu göstermeyi umuyorsanız ilanınızı hafta sonundan önce çıkmanızda yarar var. Gözü kapalı pazarlıkçılarDüşük dilimdeki araçlar için insanlar bazen aracı hiç görmeden fiyat pazarlığına girişebiliyor. Bu tavır size sorun çıkarabilir, çünkü aracı görmeden yapılan pazarlık, araç görüldüğü zaman ikinci bir pazarlığa kolayca dönüşebiliyor.  Amaç elbette sizin aracınızın fiyatı konusunda ne kadar esnek olduğunuzu tespit etmek. Kural olarak bu tip araçlarda karşınızdaki kişi aracı görmeden pazarlık yapmamanızı öneririz. Fiyatta yapılacak tüm değişikliklerin aracınızın durumunu ilgilendirdiğiniz bu yüzden araç görüldükten sonra pazarlık yapabileceğinizi söyleyebilirsiniz. Gülünç Fiyatlar ve TaleplerTelefon ve online iletişim bir ölçüde karşı tarafın kimliğini gizlemeye imkan tanıdığından alıcılar bazen birebir görüşmede asla yapmayacakları tekliflerle gelebiliyorlar.  Sizin satmaya çalıştığınızdan daha eski araçla takas talep edenler, kitap dergi koleksiyonunu teklif edenler  veya kendi zor durumunu anlatarak aracınızı bağışlamanızı isteyenler olabiliyor. Gülünç isteklere yanıt vermemeniz en doğrusu. Aracınızı tamir ettirip satmak isteyenlerBazı alıcılar eski otomobilleri alıp tamir ettirerek karlı bir şekilde satmak isteyebilirler ve bu gayet normal. Sadece bilmeniz gereken bu amaçla aracınızı almak isteyenlerin kar paylarını korumak için size olabilecek en düşük fiyatı vermek isteyecekleri. Aracı gösterecektiniz ama gelmediler..Bu fiyat diliminde sık rastlanan durumlardan birisi de aracı göstereceğiniz potansiyel alıcının anlaştığınız saatte aracı görmeye gelmemesi. Bu durumların önüne geçmek için, yaklaşık bir zaman vermektense net bir saat söylemeye önem verin. Alıcıya o saatten sonra uygun olmayacağınızı net bir şekilde açıklayıp,  alıcıdan eğer gelemeyecekse haber vermesini isteyebilirsiniz.
'Kahrolsun Cumhuriyet Düşmanları!'
Yalçın Küçük Silivri Cezaevi'nden ayrıldı. Küçük cezaevi çıkışında açıklama yaptı.Küçük'ün ilk sözleri, 'Yaşasın cumhuriyet, yaşasın emekçi cumhuriyet, yaşasın aydın cumhuriyet, kahrolsun cumhuriyet düşmanları' oldu. Küçük, 'İlker Paşa hazretleri çıktı. Çıkarken, kin ve nefret duymadığını söyledi. Doğrudur. Tuncay Özkan arkadaşımda çıktı bugün öğleden sonra, akşam üzeri. Kin ve nefret duymadığını söyledi. Doğrudur' dedi. Küçük sözlerine şöyle devam etti: 'Ancak bir gün 32. Gün'de bir oturumda Erol Mütercimler, 'Ordu iktidara gelecekmiş. Gelirlerse 25 yıl çıkmaz' dedi. Benim öyle bir niyetim yok, tavsiyem de yok, orada da söyledim. Ama bunların cumhuriyete verdikleri tahribatı 30 yılda tamir edemeyiz. Cumhuriyet tahrip olmuştur. Cumhuriyeti tahrip edenlerle, cumhuriyeti yeniden kurmak üzere savaşa devam edeceğiz. Bunları yapanlar, bunların karşılığını görecekler 1. 2 biz neyiz. Bizi kimse çıkartmıyor. Bizleri, Türkiye Cumhuriyeti'ni tahrip ettiklerini, yok ettiklerini düşündükleri için bizleri sembol olarak, o cumhuriyet olarak hapse attılar. Ama şimdi kendileri eriyorlar. Bizleri burada tutacak güçleri yok. Biz onun için dışarıya çıkıyoruz. Bizi kimse çıkartmıyor. Cumhuriyete yaptıkları zararları taşıyamaz oldular. Bunun için buradayız.' '30 YIL BUNUN İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ' Küçük konuşma yaptığı sırada tahliye olan Hasan Iğsız yanına gelerek Küçük'e hayırlı olsun dedi. Küçük daha sonra açıklamalarına devam ederek, 'Bu cumhuriyete verdikleri tahribatı yeninceye kadar çalışacağız' diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: 'Cumhuriyeti yeniden yapacağız. Bu Gezi Parkı'nın olduğu yer, bir kışlaydı, Topçu Kışlası, o kışladan 31 Mart çıktı. 31 Mart'tan önce Türkiye'de meşruti krallık kuruldu. Bundan sonra meşruti demokrasi, şartlı demokrasi kurmak zorundayız. Öyle al oy, bilmem neyi, kulların demokrasisi olmaz. Aydınların demokrasisi olacak. Kurulların demokrasisi olacak. Dört tane yüksek komutanla, dört tane Bakanlar Kurulu üyesi yan yana gelecek, eşit haklarla güvenlik meselelerini kuracak. Dört tane plancıyla, iktisatçıyla, yüksek görevliyle, dört tane Bakanlar kurulu üyesi gelecek, ekonomiyi yapacaklar. Şartlı. Bunlara olmaz, yüzde 34'le gelip de bir gece 40 kanun çıkartarak... Ona demokrasi denmez. Büyük kurtarıcının dediği gibi 'Büyük Türk milletine hiç kimse mazlum rolünü vermemelidir'. Türk milleti mazlumiyeti kabul etmez. Yaşasın o Türk milleti, Türkiye Cumhuriyeti yaşasın ve Kürt ve Türk emekçilerinin birlikte olacağı bir cumhuriyet kuracağız. Yaşasın Türkiye'nin Kürt ve Türk emekçileri, yaşasın yeni büyük cumhuriyetimiz. 30 yıl bunun için mücadele edeceğiz. Bunun için savaşacağız.' Haber-Kamera: Mehmet AKTARAN-İbrahim AKTÜRK-Faruk KAHRAMAN / İSTANBUL DHA
15 Maddede Sırlarla Dolu Esrarengiz 'Philadelphia Deneyi'
28 Mart 1943 tarihinde yapıldığı iddia edilen deneyin amacı, A.B.D. Deniz Kuvvetlerinin kendi donanma gemilerini düşman radarları tarafından tespit edilemez hale getirerek, II. Dünya Savaşında üstün duruma geçirmek istemesidir. Bu deneyler ve sonuçları hiçbir zaman kamuoyuna resmen açıklanmamıştır. Ancak deneylerde yer alan kişilerin çeşitli açıklamalarından ve yazılarından, deneyler ve sonuçları kısmen öğrenilmiş bulunmaktadır.İşte Philadelphia Deneyi:28 Mart 1943'te Amerika'da, Einstein’ın birleşik alanlar kuramına dayanarak bir “ışınlama” deneyi yaptığı iddia edildi. ‘Philadelphia deneyi” adıyla bilinen ve askeri gizlilik içerisinde gerçekleştirilen olayda, 104 mürettebatlı “USS Eldridge” adlı askeri gemi, tanıkların iddialarına göre Philadelphia Deniz Üssü'nde, yeşil bir sise bürünerek yavaş yavaş “kayboldu” ve kısa bir süre sonra 640 km. ötedeki Norfolk Deniz Üssü'nde ortaya çıktı.Deney ile ilgili medyatik ciddi araştırmalar, 1980’de deneyi anlatan bir filme izin verildikten sonra başladı. Daha öncelerde, kamuoyuna göre olay sadece saçma bir söylentiydi. Charles Berlitz ve William Moore’un ortak yazdıkları kitap, bir fantezi olarak kabul görmüştü. Ne var ki deney ile ilgili kuşkular günümüzde bile hala sürmektedir. Nedeni anlamsız bir söylenti dahi olsa, aşağıda okuyacağınız olaylar dizisi, şaşırtıcı, düşündürücü ve gerçekçidir.
Teknolojik Ürün Alırken Nelere Dikkat Etmeli?
Teknolojinin son sürat bir hız ile hat safhalara ulaştığı şu günlerde her gün binlerce yeni teknolojik ürünler alınmaktadır. Teknolojik ürün satışlarında cep telefonu ve bilgisayar satışları ilk sırayı almaktadırlar. Bunları televizyon,tablet,fotoğraf makineleri,beyaz eşyalar, ev aletleri... takip etmektedir.Teknolojik ürünler ne kadar hayatımızda önemli ise onların alımı satımı da bir o kadar önemli olmalıdır. Çünkü hem alıcı hemde satıcı kendi çıkarları doğrultusunda hareket ederek kendini en karlı biçimde ortaya çıkarmak istemektedir. Teknolojik ürünlerin alımı ve satımında ilk dikkat çeken etken ya da alıcı ve satıcıların ilk dikkat ettiği etken markadır. Her kategorideki ürünlerin yüzlerce marka ve modelleri vardır.   Hangi ürünü alırsanız alın karlı çıkmak için dikkat etmeniz gereken maddeler vardır. Bu yazımda sizlere bir alıcı gözünden 'Teknolojik ürün alırken nelere dikkat etmemiz gerekiyor?' konusunda bilgi vermeye çalışacağım. Araştırma ve Karşılaştırma Yapılmalı    Teknolojik ürün alırken ilk dikkat edilmesi gereken maddemiz 'Araştırma' ve 'Karşılaştırma'dır. Herhangi bir mağazaya gidip satış görevlileri ile veya oradaki bilgilendirici yazılara bakarak ürün asla alınmamalıdır. Farklı mağazalardaki satış görevlileri ile görüşüp oradaki bilgilendirici yazıları da incelemek gerekiyor. Satış görevlileri ile yapacağınız görüşmede ürünün özellikleri,kullanımı,montajı gibi konuların yanında ürünün eksi yönlerini de sormanız sizin için önemli olacaktır. Zira hiç bir ürünün eksiksiz yanı yoktur. Satış görevlisine ürünü daha önce alan kullanıcılardan yelen yorumları düşünceleri ve önerileri de sorabilirseniz sizin ürün hakkındaki bilgileriniz artacak kafanızda oluşan düşünce şekillenecektir. Ek olarak da internetin bize sunduğu nimetlerden forumları ve blogları kullanmak bizi bir adım daha yaklaştıracaktır. Kaliteli ürüne...Forumlardaki veya bloglardaki yetkili ve kullanıcıların yorumları da kafanızdaki düşünceye etki yapacaktır. Onların görüşlerini de ele almalısınız.   Son olarak belirlediğiniz ürünün fiyat karşılaştırmasını da yapmalısınız. Hangi mağaza ve satış merkezlerinde kesenize uygun ise orada almalısınız. Burada ekstra bir not daha düşmek istiyorum. Fiyatında çok büyük farklar olan ürünleri alırken iyi değerlendirmelisiniz.Çünkü herhangi bir hile,defo,atraksiyon ile karşılaşabilirsiniz.  İki veya daha ürün arasında kalmış iseniz yukarıda da belirttiğim gibi forum ve bloglardan yararlanarak bu karşılaştırma konusunda bilgi alabilirsiniz.  Araştırma ve karşılaştırma yapıp ürüne karar verdikten sonra dikkat etmeniz gereken bir kaç madde daha vardır. Onları da şöyle sıralayabiliriz: 1.Ulusal ve uluslararası belgeri (TSE,ISO,CE) gibi olan ürünleri tercih etmeniz ürünün güvenirliği açısından önemlidir. 2.Karar verip alacağınız ürünün servis ve montaj sistemleri hakkında detaylı bilgi edininiz. Yaşadığınız çevrede ürününüzün servisinin şubesi olup olmadığını sorup öğreniniz. Zira herhangi bir sorun ile karşılaştığımızda ek bir sorun daha yaşamak istemeyiz.  3.Markası tanınmayan ve yedek parçası bulmakta güçlük çekeceğiniz ürünleri ikinci plana atınız. Hatta almamaya çalışınız.  4.Garanti süresine ve garanti süresince oluşacak sorunları gözden geçiriniz. Bir çok ürün bozulma kırılma gibi durumlarda servislerden kullanıcı hatası nedeni ile kullanıcıya tamir edilmeden gönderilmektedir.5.Buzdolabı,klima gibi ürünleri alırken A sınıfı enerji belgeli olmasına dikkat ediniz. Özellikle bir çok buzdolabı yüksek oranda elektrik harcamaktadır. Bu da elektrik faturalarına ağır bir şekilde yansımaktadır.
Lösemi Hastalarını Umutlandıran Gelişme
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Fuat Bigat, 'Çocukluk çağı lösemisi tedavi edilebilen bir hastalıktır' dedi. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Fuat Bigat, 'Çocukluk çağı lösemisi tedavi edilebilen bir hastalıktır' dedi.  Halk arasında kan kanseri olarak da bilinen lösemi, çocukluk çağındaki kanser vakalarının en büyük kesimini oluşturuyor. Löseminin kemik iliği hücrelerinin kanseri olduğunu, kemik iliğinde bulunan bazı hücrelerin (lenfoid ve myeloid) çoğalıp kana geçmesi ile hastalığın kendini gösterdiğini söyleyen Bigat, 'Kanser hücreleri çoğalarak öncelikle kemik iliğini, daha sonra tüm organları istila etmesi söz konusudur. Bu nedenle erken teşhis ve tedavi oldukça önemlidir. Her yaşta görülebilen bir hastalık olan lösemi, daha çok 1-5 yaş arasındaki çocuklarda görülür. Erkeklerde hastalığa kızlardan biraz daha sık rastlanır (1,3/1). Tek yumurta ikiz eşinde lösemi olması riski arttırır. Çocukluk döneminde görülen lösemide genetik nedenler önemlidir. Ayrıca; çocuğun bedeninde kanseri engelleyen genlerde değişimlerin olması, radyasyona maruz kalma, virüsler, DNA tamir bozukluğu ile giden hastalıklar, bağışıklık eksikliği olan hastalıklar ve kimyasal maddeler de risk faktörleri arasında yer alır' dedi. Dr. Fuat Bigat, akut lösemilerde bulguların tanıdan ortalama 2-6 hafta önce ortaya çıktığını söyleyerek belirtileri şöyle sıraladı; İştahsızlık, kansızlık, kilo kaybı, ağız içinde yaralar, karın ağrısı, kemik ağrıları, lenf bezi büyümesi, cilt altı kanamaları (ciltte kırmızı noktalar veya morarmalar), burun ve dişeti kanamaları ve ateş. Bigat ayrıca; baş ağrısı, kusma ve görme bozuklukları gibi merkezi sinir sistemi bulgularının yüzde 4 oranında, erkek çocuklarda da testiste ağrısız kitle şeklinde kendini gösteren testis tutulumunun yüzde 10 oranında görülebileceğini belirtti. Tanıda rutin kan tetkikleri yanı sıra kemik iliği örneğinin alınması gerektiğini belirten Dr. Fuat Bigat, 'Çocukluk çağı lösemisi tedavi edilebilen bir hastalıktır. Hastalığın türüne göre bazı tedavi protokolleri uygulanmakta, uygun tedavi ve destekle iyi sonuçlar alınmaktadır. Akut miyeloid lösemilerde (AML) prognoz akut lenfoblastik lösemilere(ALL) göre daha kötüdür. Son yıllarda tanı ve tedavi olanaklarının artmasıyla birlikte akut lenfoblastik lösemilerde 5 yıl ve üzerinde tam remisyon (iyileşme) yüzde 70-80 oranında elde edilebilmektedir. Lösemi tedavisinde; Kemoterapi (ilaç tedavisi), radyoterapi (ışın tedavisi) ve kemik iliği nakli yapılabilir' dedi.