Görüş Bildir

Yeni Yargı Paketi Haberleri

Yeni Yargı Paketi ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Yeni Yargı Paketi ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

Dört Suçun Cezası Artıyor
Hükümetin bu hafta Meclis’e sunacağı ve kısa sürede yasalaştıracağı tasarı, kadın ve çocuğa şiddet, cinsel istismar, hırsızlık ve uyuşturucu suçlarına ciddi oranda ceza artırımı getiriyor. Meclis’in bu haftaki gündemini, Adalet Bakanlığı’nın hazırladığı yeni yargı paketi oluşturacak. Türkiye’de son dönemde yeniden gündeme gelen çocuk cinayetlerinin ardından hükümet, cezalarda artırıma yoluna gidecek. Çocuk istismarı ve çocuk cinayetleri cezalarında müebbet hapis vermeyi öngören tasarı, bu hafta TBMM Başkanlığı’na sunuluyor. Yaklaşık 100 maddelik yeni yargı paketinde, hasta tutukluların elektronik kelepçeyle korunması, hırsızlığa yönelik caydırıcı yeni cezaların da yer alması öngörülüyor. Vatan gazetesinin haberine göre, basit ve daha ağır cinsel saldırılar için cezalar kademeli olarak artırılacak. Beden ve ruh sağlığının bozulup bozulmadığının tespiti için muayene ve Adli Tıp raporuna da ihtiyaç kalmayacak. Suçun sarkıntılık yoluyla işlenmesinde de ceza artırımı uygulanacak. Suçun cinsel ilişki şeklinde işlenmesi halinde ceza yine artacak. 15 yaşını bitirmiş yetişkinler tarafından kandırılarak veya ikna edilerek cinsel ilişkiye girilmesi durumunda da yüksek cezalar uygulanacak. Tutuklamayı zorlaştıran 3. yargı paketinin yürürlüğe girmesiyle “organize” olmayan hırsızlık suçlarında artış yaşanmasının ardından yeni yargı paketinde bu konuda da düzenlemeye gidiliyor. Özellikle ev, işyeri ve otomobillerden yapılan hırsızlıklarda cezaların caydırıcı olmaması ve cezaevlerinde aşırı kalabalığı azaltmak için getirilen “denetimle serbestlik” hükümleri de zorlaştırılacak. Hırsızlıkta hükmün açıklanmasının geri bırakılması, erteleme ve paraya çevirme kaldırılacak. Artık uyuşturucu kullananlarda hapse girecek. 1 ila 2 yıl arasında olan ve denetimli serbestliğin önünü açan ceza iki kat artırılacak. Uyuşturucu satanlar 8 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle yargılanacak. Yeni paketle birlikte hırsızlıkta 1 yıl olan ceza alt sınırı 3 yıla çıkarılacak. Böylelikle hırsızların denetimli serbestlikten yararlanmaları engellenecek. Suçun tekrarlanması durumunda ise cezalar artırılacak. Hırsızın verdiği zararı tanzim etmesi ve elektronik kelepçe takması gibi düzenlemeler de yapılacak. 6 aydan 2 yıla kadar olan konuta girilerek yapılan hırsızlığın cezası ise 1 ila 4 yıl arasında yükseltilecek. Ceza ertelenmeyecek ve paraya çevrilemeyecek. Türk Ceza Kanunu’na göre basit hırsızlık suçunu işleyenlere 1 yıldan 3 yıla kadar, kamu kurumları, kilitli yerler, toplu ulaşım araçları ve açıkta kullanılan eşyayı çalanlara 2 yıldan 5 yıla kadar, kapkaç ve yankesicilik suçları ile kilit açarak, bilişim sistemleri kullanılarak, işlenmesi halinde 3 yıldan 7 yıla kadar hapis verilebiliyor. Hasta mahkûmların tahliye edilmeleri konusunda yaşanan sıkıntıların aşılamaması nedeniyle yeni yasa tasarısında elektronik kelepçe kullanılmasının önü açılacak. Cezaevinde kalamayacak durumda olmanın belirlenmesi için aranan “hayati tehlike” kriteri yerine, “yaşamını tek başına idame ettirememe” kriteri getirilecek. Yasa “tehlikeli” olduğu gerekçesiyle tahliye edilmeyen hasta hükümlülere “elektronik kelepçe” ile tahliye imkanı verecek.T24
Meclis'te Gündem Soma
301 kişinin hayatını kaybettiği facia siyasetin de ana gündem maddesi. Kazanın ardından çalışmalarına ara veren Meclis Genel Kurulu, haftaya Soma ile ilgili komisyon taleplerini görüşerek başlayacak. Bakanlar Kurulu da Soma gündemiyle toplanıyor. Bakanlar Kurulu iki haftanın ardından Salı günü toplanıyor. Toplantıda Soma faciasında hayatını kaybedenlerin ailelerine yönelik iyileştirmeler ile kazayla ilgili başlatılan soruşturmanın seyri ve alınabilecek tedbirler masaya yatırılacak. Bu kapsamda kazada hayatını kaybedenlerin 'sivil şehit' sayılabilmesi için yapılması planlanan düzenlemenin ayrıntıları ele alınacak. Meclis Genel Kurul'nda aynı gün, Soma'daki kazanın nedenlerinin araştırılması için AK Parti, CHP ve HDP'nin verdiği önergeler birleştirilerek görüşülecek. Üç partinin ortak irade gösterdiği talebin kabul edilmesi ve Meclis'te bir komisyon kurulması bekleniyor. Komisyon üç ay süreyle çalışacak, süre yetmezse uzatılacak. Komisyon üyeleri Soma'ya da gidecek. Olayla ilgili kamu ve özel sektör temsilcileri ve olaya tanıklık eden madencilerin anlatacaklarıyla komisyon raporu oluşturulacak. Grup toplantılarında da gündem Soma Partilerin grup toplantılarının gündemi de Soma olacak. Başbakan Tayyip Erdoğan Pazartesi günü bir açılış töreninde yaptığı konuşmada Hürriyet gazetesi yazarı Yılmaz Özdil'i sert sözlerle eleştirdi, maden sahibi Alp Gürkan'ı ilk kez Soma'da gördüğünü belirtti. Erdoğan'ın Soma'yla ilgili değerlendirmelerini kapsamlı bir şekilde bu kez grup toplantısında yapması bekleniyor. Soma'yı ziyaret eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Lideri Bahçeli ve HDP Eş Başkanı Ertuğrul Kürkçü de yine mesajlarını ve eleştirilerini grup toplantılarında dile getirecek. Cumhurbaşkanlığı seçim süreci MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli cumhurbaşkanlığı için 'çatı aday' önerisiyle ilgili Cuma günü başladığı görüşmelerine devam edecek. Bahçeli 9.Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in ardından Salı günü 10.Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile bir araya gelecek. Bahçeli'nin bu kapsamda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'le de görüşebileceği belirtiliyor. Bahçeli daha sonra turlarına siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşlarıyla devam edecek. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile de bu hafta içinde bir araya gelmesi bekleniyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Salı günü basına açık yapılan grup toplantısının ardından Çarşamba günü de partisinin milletvekilleriyle kapalı bir grup toplantısı yapacak. Bu toplantıda milletvekillerinden cumhurbaşkanlığı adaylığı ile ilgili isim isteyecek. Yeni yargı paketi Salı günü Meclis'te önemli bir düzenleme de ele alınacak. Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu, çocuğa yönelik cinsel suçlarda cezaları artırmayı da içeren yeni yargı paketini 'tali komisyon' olarak görüşmeye başlayacak. Yeni yargı paketiyle ilgili Adalet Komisyonu bünyesinde oluşturulan alt komisyon da çalışmalarını sürdürüyor. Doping Raporu açıklanacak Sporda doping olaylarını araştırmak için kurulan komisyon çalışmalarını tamamladı. Çarşamba günü Sporda Doping Araştırma Komisyonu Başkanı Osman Aşkın Bak komisyon raporunu kamuoyuna açıklayacak. Kaynak: Al Jazeera
Adalet Komisyonu Cinsel Suçların Cezasını Arttırıyor
Kamuoyunda 5. yargı paketi olarak bilinen ve Türk Ceza Kanunu’nda bazı değişiklikler öngören yasa tasarısı Meclis Adalet Komisyonu'nda kabul edildi. Tasarı; çocuklara karşı işlenen suçlarda cezaları artırıyor. Çocuklara karşı işlenen suçlardaki artış üzerine hükümetin harekete geçerek hazırladığı yeni yargı paketi, Meclis Adalet Komisyonu'nda kabul edildi. Yargı paketi, çocuklara karşı işlenen cinsel suçların cezalarının arttırılmasını öngörüyor. Bu suçlardan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alanlar 30 yıl yerine 39 yıl cezaevinde kalacak. Müebbet hapis cezası alanlar ise 24 yıl yerine 33 yıl hapis yatacak. Ensest ilişkinin cezası mevcut haliyle 6 aydan 2 yıla kadar hapis olarak uygulanıyordu. Yeni yasayla bu suçun cezası 7 buçuk kat arttırıldı, üst sınır 15 yıla çıkarıldı. Sarkıntılık suçunun işlenmesi halinde mağdur yetişkinse 2-7 yıl arasında, çocuk olması durumunda ise 4-8 yıl arasında hapis cezası verilecek. Aljazeera
Kentsel Dönüşümün Önünü Açacak Paket
Kentsel Dönüşüm ve Hukuk Platformu Başkanı Prof. Dr. Gürsel Öngören, “Yeni yargı paketi olarak bilinen paketten kentsel dönüşüme ilişkin iki düzenleme çıktı. Bu değişiklikle, idari yargıda birkaç yıl süren, riskli alanlardaki kentsel dönüşüm davaları birkaç ay içinde bitirilecek” dedi. AA muhabirine kentsel dönüşüm konusunda yapılana yeni düzenlemeler hakkında bilgi veren Öngören, 6545 numaralı Türk Ceza Kanunu ile “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 28 Haziran tarihli Resmi Gazete’de yayımlandığını hatırlattı. Öngören, bu kanun ile riskli alanların belirlenmesi ve ilan edilmesi hakkındaki Bakanlar Kurulu kararlarının “ivedi yargılama” kapsamına alındığını söyledi. Gürsel Öngören, riskli alanlarda uygulanacak olan acele kamulaştırma kararlarına karşı açılacak olan davaların da “ivedi yargılama” kapsamına alındığını, normalde 3 yıl süren davaların ivedi yargılamayla üç-beş ayda bittiğini kaydetti. Riskli alanlarda kentsel dönüşüme katılmayan vatandaşların durumunun dramatik resimlerle kamuoyuna duyurulduğuna dikkati çeken Öngören, “Fikirtepe’ de 30 bin metre kare alan içinde 10 metre derinliğinde hafriyat yapılmış ve 200 metre kare bir ev hafriyat çukurunun ortasında tek başına yıkılmadan ‘direnen ev’ olarak fotoğraflanmıştı. Bu tip direnen vatandaşları sistemin dışına çıkarmak ve kitlenen kentsel dönüşümü açmak için 6306 sayılı kanunda düzenlenen ‘acele kamulaştırma’ yolunu bakanlık uygulamaya karar vermişti. Bu yolla riskli alanlarda direnen kişilerin mülkleri kamulaştırılacak ve paraları verilerek sistemin dışına çıkarılacak ve kentsel dönüşüm devam edecek” diye konuştu. Öngören “Yeni yargı paketi” ile hem acele kamulaştırma işlemleri hem de 6306 sayılı “Afet RiskiAltındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun” a dayanarak, bir bölgede kentsel dönüşümü toplu olarak yapmaya yönelik riskli alan ilanı hakkındaki Bakanlar Kurulu kararlarının da ivedi yargılama kapsamına alındığını söyledi. “Devlet kentsel dönüşümün arkasında duruyor” Öngören, “Yeni Yargı Paketi” olarak bilinen paketten kentsel dönüşüme ilişkin iki düzenleme çıktığını belirterek, “Bu değişiklikle, idari yargıda birkaç yıl süren, riskli alanlardaki kentsel dönüşüm davaları birkaç ay içinde bitirilecek” dedi. İvedi yargılamanın idare mahkemeleri veya Danıştay’da yapılan yargılamayı yaklaşık on kata kadar kısaltan bir yol olduğuna işaret eden Öngören, ivedi yargılama usulünde dava açma süresinin otuz gün olduğunu vurguladı. Öngören, sözlerini şöyle sürdürdü “Açılan davada yedi gün içinde ilk inceleme yapılır. Savunma süresi dava dilekçesinin tebliğinden itibaren on beş gün olup, bu süre bir defaya mahsus olmak üzere en fazla on beş gün uzatılabilir. Savunmanın verilmesi veya savunma verme süresinin geçmesiyle dosya tekemmül etmiş sayılır. Bu davalar dosyanın tamamlanmasından itibaren en geç bir ay içinde karara bağlanır. Ara kararı verilmesi, keşif, bilirkişi incelemesi ya da duruşma yapılması gibi işlemler ivedilikle sonuçlandırılır. Verilen nihai kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir. Temyiz dilekçeleri üç gün içinde incelenir ve tebliğe çıkarılır. Temyiz dilekçelerine cevap verme süresi on beş gündür. Temyiz istemi en geç iki ay içinde karara bağlanır. Karar en geç bir ay içinde tebliğe çıkarılır. Temyiz üzerine verilen kararlar kesindir. İvedi yargılamada kentsel dönüşümü ve işlemlerini geçici olarak durdurmak için davacılar yürütmenin durdurulmasını da isteyebilirler. Mahkemede yürütmenin durdurulması isteğine ilişkin olarak verilecek kararlara üst mahkemede itiraz edilemez.” “Yeni Yargı Paketi” ile Fikirtepe gibi kentsel dönüşüm alanlarında yapılacak olan acele kamulaştırmalara karşı mağdur olanlar veya haksızlığa uğrayanlar tarafından mahkemeye başvurulması halinde davaların üç-beş ayda bitirileceğini anlatan Öngören, mahallesi veya oturduğu sitesi haksız olarak riskli alan kapsamına alınanların haksız bakanlar kurulu kararlarını bu yolla kısa sürede Danıştay’da iptal ettirebileceklerini söyledi. Öngören, 14 Haziran’da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın kentsel dönüşümün alt yapısını oluşturan, imar planlarının yapılma ve değiştirilme ilkelerini belirleyen “Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği”ni de çıkarttığını vurguladı. Gürsel Öngören “Bildiğiniz gibi çarpık kentleşmeyi ortadan kaldırmak için önce şehrin tamamını veya ilçenin tamamını ulaşım ağından kat yüksekliğine kadar yeniden planlamak gerekiyor. Şehir planlamasının, bütünsel bir bakışla yapılması da bu yönetmelikle sağlanıyor. Netice olarak, eskisi gibi gündemde ön sırada olmasa da, kentsel dönüşüm sakin sakin ilerliyor, uygulamada ortaya çıkan aksamalar veya gecikmelere çözüm üretme çabaları devam ediyor ve devlet kentsel dönüşümün arkasında duruyor” değerlendirmesinde bulundu. haber7
'Türkiye Polis Devletine Dönmeyecek'
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş polisin dinleme yetkilerine genişleten düzenlemenin demokratik haklardan geri gidiş anlamına gelmediğini söyledi. Kurtulmuş, 'Türkiye polis devletine dönmeyecek' dedi.Polisin dinleme yetkilerini artıran yeni yargı paketi 'Türkiye polis devletine dönüyor' eleştirilerine neden oldu. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ise, 'Hiçbir şekilde ne polis devletine dönüş olacaktır, ne demokratik kazanımlarda Türkiye geriye gidecektir.' dedi.AK Parti Genel Merkezi'nde Karadeniz bölgesi milletvekilleriyle istişare toplantısına gelen Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kurtulmuş, Meclis Adalet Komisyonu'nda görüşmelerine başlanan ve ağırlıklı olarak hükümetin 'paralel yapı' olarak tanımladığı devlet içindeki örgütlenmeye dönük tedbirler içeren yargı paketini değerlendirdi. Kurtulmuş tedbirlerin 'polis devletine dönüş' anlamı taşımadığını savundu:'Bütün kamuoyu rahat olsun. Hiçbir şekilde ne polis devletine dönüş olacaktır, ne demokratik kazanımlarda Türkiye geriye gidecektir. Tam tersi. Bu kadar yıldır demokrasi ve bu anlamda atılan adımlar konusunda kararlı duran bir irade, tabii ki Türkiye'nin tekrar polis devleti olması istikametinde bir adım atmayacaktır. Bu arada bir denge kurulacak. Bir tarafta güvenlik, bir tarafta Türkiye'de gerçekten devletin kendisini koruyacak mekanizmalarının kullanılması, ama bunu yaparken de asla terörle, sokaktaki olaylarla ilgisi olan, olmayan vatandaşların, rahatsız edilmemesi. Esas mesele budur. Yani teröre bulaşanların bir türlü geniş kitleye tehdit teşkil etmeyecek hale gelmesi tasarlanmıştır, planlanmıştır.'Üç hâkim izni teke indirildiTasarının içinde 'dinleme' ile ilgili düzenelemeler de var. Dinlemeler için 3 hakim yerine tek hakimden izni yeterli hale getiriyor. AKP kısa süre önce bu konuda tam tersi bir düzenleme yapmıştı. Bunun bir geri adım olup olmadığı sorusuna Kurtulmuş, 'O adli anlamdaki dinlemeydi, bu önleyici dinleme, arasında fark var.' dedi:'Mahkemelerin delil olarak kabul edeceği adli dinleme üç hakimin, ağır ceza mahkemesinin vereceği bir karardı. Bu ise herhangi bir tehlikenin ortaya çıkması ihtimali üzerine önleyici dinlemedir. Burada getirilen tedbirlerin tamamı önlemeye dönük tedbirlerdir. 'Başbakan Yardımcısı, atılan adımlar için 'insanları baskı altına almak, bu olaylarla ilgisi olmayan insanları taciz etmek, hürriyetleri kısıtlamak anlamında atılan adımlar değildir' ifadesini kullandı.'Demokratik protesto' ile 'tehdiş'in ayrılması gerektiğini söyleyen Numan Kurtulmuş, ' Üzerinde durulan konu budur. Demokratik hakların kullanılmasına sonuna kadar evet, ama demokratik hakların kullanılması maskesi altında sokakların tedhiş (yıldırma) ortamına döndürülmesi de herhalde hayır demek gerekir' dedi.Kaynak: Al Jazeera
Almanya Dediğiniz Hitler’in Nazi Almanya’sı Mı?
CHP’den Davutoğlu’na yargı paketi tepkisi: Amacınız tüm muhalifleri, CHP ve MHP’lileri cezaevine koymak mı?Hükümetin alelacele TBMM’den geçirmeye çalıştığı yargı paketine tepki gösteren CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, Başbakan Ahmet Davutoğlu’na, “Almanya dediğiniz Hitler’in Nazi Almanya’sı mı? Amacınız tüm muhalifleri, CHP ve MHP’lileri cezaevine koymak mı? - Bu paketle getirmek istediğiniz düzenlemelerin Hitler Almanya’sı, Nazilerin özel muhafız birliği SS ve gizli polis Gestapo’nun uygulamaları ile aynı olmasının gerekçesi nedir? Gestapo’ların ‘koruyucu gözaltı’ uygulaması ile sizin getireceğiniz ‘önleme gözaltısı’nın farkı nedir?” diye sordu.CHP’li Umut Oran, Başbakan Davutoğlu’nun yanıtlaması istemiyle TBMM’ye soru önergesi verdi. Oran önergesinde, 'Hükümetinizce hazırlanan, ancak AKP milletvekillerince yasa teklifi adı altında Türk Ceza Kanunu, Ceza Muhakemesi Kanunu dahil çok sayıda kanunda köklü değişiklikler öngören 35 maddelik yargı paketi 14 Ekim 2014 tarihinde TBMM’ye sunuldu. Pakette, savunma hakkının kısıtlanması, anayasal suçlarda şüpheli veya sanığın bütün mal varlığına el konulabilmesi, arama kararı için somut delil yerine “makul şüphenin” yeterli olması ve sulh ceza hâkiminin Türkiye’nin her yerinde operasyon yapabilmesi düzenlenmektedir” dedi. Oran, Davutoğlu’na şu soruları yöneltti:Kastettiğiniz Nazi Almanya’sı mı?- Bu paket için sürekli Almanya örneğini vermenizin gerekçesi nedir? Bu açıklamanızla Hitler dönemi Nazi Almanya’sını mı kastediyorsunuz?Amacınız CHP ve MHP’yi saf dışı bırak mı?- Bu paketle amacınız, muhalefette olup da meşru yollardan iktidara gelmeye çalışan CHP ve MHP gibi partilerin yöneticilerini, üyelerini polis ve istihbarat personeline izletip saf dışı bırakıp, cezaevine koymak mıdır?- Bu paket aynen yasalaştığı takdirde Anayasal suç bahanesiyle AKP karşıtlarının tamamının iletişimlerinin polis tarafından dinlenilip izlenmesine yol açmayacak mı?- Somut delil yerine “makul şüphe” ile tutuklama sadece AKP karşıtlarına, muhaliflere mi uygulanacak?Gestapo ve SS’den farkı nedir?- Bu paketle getirmek istediğiniz düzenlemelerin Hitler Almanyası, Nazilerin özel muhafız birliği SS ve gizli polis Gestapo’nun uygulamaları ile aynı olmasının gerekçesi nedir? Gestapo’ların “koruyucu gözaltı” uygulaması ile sizin getireceğiniz “önleme gözaltısı”nın farkı nedir?- Bu pakette yer alan her bir düzenlemenin Alman mevzuatındaki karşılığı nedir?Yasalara 12. Cumhurbaşkanı mı karar veriyor ?- Selefinizin açıklamaların hemen üstüne bu paketin hazırlanması karşısında TBMM’nin hangi yasayı çıkaracağına 12. Cumhurbaşkanı mı karar vermektedir?Sıkıyönetim, OHAL’e dönüş- Sulh ceza hâkiminin tek başına Türkiye’yi kapsayacak operasyon kararı alabilmesi Devlet Güvenlik Mahkemesi, Özel Yetkili Mahkeme’lere verilmiş olan yetkiyle aynı değil midir? Türkiye bu paketle sıkıyönetim, OHAL yargı düzenine dönmüş olmayacak mı?- Böylesine köklü bir düzenlemeyi neden ilgili tüm kurumların görüşünü alarak yasa tasarısı şeklinde TBMM’ye sunmadınız? Paketi, içeriği nedeniyle mi yasa teklifi olarak TBMM’ye sundunuz?Venedik Komisyonu’na aykırı- Temel hak ve özgürlükleri kısıtlayacağı eleştirileri getirilen bu düzenleme için AB normlarıyla uyum açısından AKP veya Başbakanlık olarak Avrupa Birliği Venedik Komisyonu’ndan herhangi bir görüş aldınız mı, böyle bir girişiminiz oldu mu? Fasıllar açılmaz!- Avrupa Parlamentosu’nda Yargı ve Temel Haklar ile ilgili 23. Fasılla ve Adalet, Özgürlük ve Güvenlik başlıklı 24. Fasılların açılması yönünde girişimlerin olduğu bilinmektedir. Bahse konu yeni yargı paketi ilgili fasılların açılmasını tehlikeye düşürmez mi, bu konuda herhangi bir önlem aldınız mı, aldığınız önlem varsa bunlar nelerdir?
HRW: 'Yeni Yargı Paketinde Problemli Noktalar Var'
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Türkiye’nin gündemine “makul şüphe” ifadesiyle gelen yeni yargı paketi tasarısıyla ilgili bir açıklama yaptı.İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Türkiye’nin gündemine “makul şüphe” ifadesiyle gelen yeni yargı paketi tasarısıyla ilgili bir açıklama yaptı.HRW tasarının yürürlüğe girmesi durumunda “Şubat ayında kabul edilen reformların tersine çevrileceği” uyarısında bulundu.Örgütün Türkiye araştırmacısı Emma Sinclair-Webb, “Hükümet, arama ve telefon dinleme yetkisinin kontrol etmek için çok ihtiyaç duyduğu reformları tersine çevirmeye niyetli gibi görünüyor” dedi.Örgütün internet sitesinde yayımlanan açıklamada, bu yasanın komisyona özellikle Diyarbakır'da ve Kürtlerin ağırlıklı olarak yaşadıkları diğer illerde meydana gelen olaylarda 40 kişinin hayatını kaybetmesinden sonra geldiği belirtiliyor.Açıklamada, yeni tasarı ile Ceza Muhakemeleri Kanunu'na ve Türk Ceza Kanunu'na eklenen 5 maddenin özellikle “problemli” olduğu söyleniyor.Örgüt bunların başında, tasarıda yer alan ve Türkiye’nin gündeminde en çok tartışılan konulardan biri “makul şüphe” ifadesinin geldiğini belirtiyor.'İç güvenlik reformu' tasarısında şüphelilerin ev ve işyerlerine arama yapabilmek için ‘somut delile dayalı kuvvetli şüphe’ ifadesi ‘makul şüphe’tanımlamasıyla değiştirilmişti.Dile getirilen eleştirilerin arasında, ceza soruşturması nedeniyle mal varlıklarına el koyma ihtimali de bulunuyor.Örgüt, bu maddenin Fethullah Gülen ile bağlantılı olduğu düşünülen şirketlere karşı kullanılabileceği uyarısında bulunuyor.Açıklamada ayrıca Çarşı taraftar grubu ile ilgili Aralık ayında görülecek davaya da dikkat çekiliyor ve mallara el koyma ile ilgili maddenin bu grup üyeleri için de uygulanabileceği uyarısında bulunuyor.BBC Türkçe
Adalet Bakanlığı: 'Yargıtay Başkanı Siyasal Değerlendirmeleri Partilere Bırakmalı'
Adalet Bakanlığından, Yargıtay Başkanı Ali Alkan'ın TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmeye başlanacak ve kamuoyunda 'yeni yargı paketi' olarak bilinen 'Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ne eleştirilerine ilişkin yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:'Kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak, TBMM'nin yetki ve görevleri arasındadır. TBMM'deki yasama faaliyetleri, yürütme ve yargıya müdahale değildir. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşülen kanunların yargıya müdahale olarak değerlendirilmesi, yasama faaliyetlerinin yapılmasını imkânsız kılar.Yasama, yürütme ve yargı, TBMM’nin çıkardığı kanunlara uymak ve bunları uygulamakla yükümlüdür. Yargıtay’ın daire ve üye sayısı, kurulları, personeli ve işleyişine ilişkin yasal düzenleme yapma, TBMM’nin münhasır yasama yetkisi içindedir. Yargıtay Başkanı’nın vazifesi, bu düzenlemeleri doğru anlamak ve uygulamaktır.Yargıtay Başkanının bu şahsi açıklaması, mevcut ve yeni seçilecek Yargıtay üyeleri ile HSYK’nın henüz oluşmamış iradesine karşı önyargıya dayanan açık bir güvensizlik itirafıdır.Açıklamasında Yargıtay Başkanı, objektif bir hukuksal değerlendirme yerine siyasi iradeyi hedef alan bir niyet okumayı tercih etmiştir. Yargıtay Başkanı’na düşen siyasal içerikli değerlendirmeleri siyasi partilere bırakarak, objektif hukuksal değerlendirmeler yapmasıdır.'AA
‘Makul Şüphe'den İlk Gözaltı
AK Parti hükümetinin hazırladığı ve gece yarısı Meclis'e sunduğu yeni yargı paketi daha kanunlaşmadan uygulamasına geçildi.Mevcut kanunlarda arama kararı için 'somut delil' şartı aranırken yeni hazırlanan taslağa göre arama kararı için 'makul şüphe' kavramı devreye giriyor. Taslak kanunlaşmadan ilk uygulaması bu sabah Adana'da gerçekleşti. Gazeteci, yazar Aytekin Gezici, 'makul şüphe' ile evi aranarak gözaltına alındı. Avukatı Yusuf Özer, gözaltı ve aramanın atılan bazı tweet'lerle ilgili olduğunu söyledi.Cihan Haber Ajansı'ndan  Bilal Öğütçü'nün haberine göre kararda, Aytekin Gezici'nin evinde arama yapılarak; bilgisayar, cep telefonu, harddisk, fotoğraf makinesi, kamera, program, sim kartı, ses ve görüntü depolayan her türlü cihaza el konulmasına izin veriliyor. Sabah saatlerinde evinde arama yapılan Aytekin Gezici, gözaltına alındı. Adli Tıp'ta sağlık kontrolünden geçirilen Gezici, daha sonra Emniyet'e götürüldü.
‘Güvenlik'te Yeni Düzen Nasıl Olacak?
Başbakan Davutoğlu güvenlik paketinde çoğunu ‘devrim’ olarak nitelediği 9 alanda değişiklik yapılacağını anlattı: İçişleri Bakanlığı yeniden yapılandırılacak, Jandarma Genel Komutanlığı İçişleri Bakanlığı’na bağlanacak Molotof bomba, eylemde maske takan ‘olağan şüpheli’ sayılacak, Polise 24 saat önleme gözaltısı yetkisi tanınacak.Başbakan Ahmet Davutoğlu, hükümetin Kobani eylemlerinin ardından gündemine aldığı İç Güvenlik Reformu Paketi’ni grup toplantısında açıkladı. Dokuz farklı alanda düzenlemeler içeren paket kapsamında farklı bakanlıklar, farklı kanun tasarılarını hazırlayarak TBMM’ye gönderecek.İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün yeniden yapılandırılmasını; Jandarma Genel Komutanlığı ile Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın bütünüyle İçişleri Bakanlığı bünyesine alınmasını; molotofun bomba, yüzünü kapatarak eyleme katılanın “olağan şüpheli” sayılmasını içeren pakette, polise 24 saat önleme gözaltısı yapma yetkisi tanınacak. Pakette, soyadını dilekçeyle değiştirme başta olmak üzere vatandaşların günlük hayatını doğrudan ilgilendiren birçok düzenleme de yer alıyor. Paket, Gezi ve Kobani gibi eylemlerde sosyal medyadaki şiddet çağrısı içeren mesajların engellenmesi için hükümete adım atma yetkisi de tanıyacak.Paketin “torba” olarak değil alanlara göre düzenlemelere ayrılarak 1-2 aylık süreç içerisinde Meclis’e sevk edileceği öğrenildi. Paketi açıklayan Davutoğlu, “Özgürlük güvenlik dengesi dedik. Şimdi, özgürlük, güvenlik uyumu diyoruz” diye konuştu. Davutoğlu’nun verdiği bilgilere göre dokuz alanda yeni düzenlemeler yapılacak. Davutoğlu, bazı alanlarda yapılacak düzenlemeleri de alt başlıklara göre ayırdı. Paketteki düzenlemeler şöyle:Nüfusa gitmeye gerek yokGüvenlik paketindeki “birinci alan” düzenlemelere göre, doğum, evlenme, boşanma ve ölüm gibi hallerde, nüfus müdürlüklerine gitme zorunluluğu ortadan kaldırıldı. Davutoğlu, “En yakınımızı kaybederiz, cenaze hazırlıklarıyla uğraşırken kâğıt almaya çalışırız. Devletimiz vatandaşına güvenmelidir. Bu çerçevede nüfus müdürlüklerine gitmeden bildirimle sağlanacak” dedi. Düzenlemeyle nüfus kayıt örneği ve ikametgâhlar da e-devlet üzerinden verilecek.İsim dilekçeyle değişecekDüzenlemeye göre de vatandaşlar adlarını ve soyadlarını değiştirmek için artık mahkemeye gitmeyecek. İçişleri Bakanlığı’na verilecek bir dilekçe ile ad ve soyad değiştirilebilecek. Kütük ve benzeri kayıtlar, TC kimlik numarasıyla düzenlenecek. Davutoğlu, “Kimse adı için izin alma zorunluluğunda olmayacak. Hiçbir mahkeme süreci olmayacak” dedi. Kızının nüfus kaydı için başından geçen bir olayı da anlatan Davutoğlu, “Kızımı kaydederken nüfus memuru Meymune adını kaydedemem Arapça demişti. Baktım adı Mahmut, bu isim de Arapça dedim. Artık kimse çocuğuna vereceği isim konusunda hakime gitmeyecek. Yüz kızartan soyadları var” diye konuştu.Pasaport ve ehliyetler, emniyet tarafından değil Nüfüs ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü tarafından verilecek.Jandarma’da Radikal değişiklikDüzenleme kapsamında İçişleri Bakanlığı yeniden yapılandırılacak. Bakanlığın “piramidinin” bozulduğunu ifade eden Davutoğlu, “Yeni Türkiye inşa edilirken kurumlarımızın kendilerini muhasebeden geçirmeleri gerekiyor. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün etkinliğini ve esnekliğini güçlendirecek tedbirler alacağız” dedi.Üçüncü alanı ‘devrim’ diye nitelediDavutoğlu’nun “devrim” olarak nitelendirdiği “üçüncü alan” içindeki bir düzenleme de Jandarma ve Sahil Güvenlik komutanlıklarının İçişleri Bakanlığı’na bütünüyle bağlanması olacak. Bu iki komutanlığın da atama ve sicil işlemleri üst komutanlar tarafından değil, İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülecek. İki komutanlığa üst düzey atama, şimdi olduğu gibi YAŞ kararıyla olacak ama alt kadroların disiplin ve atamalarına İçişleri Bakanlığı ile illerde valilikler bakacak. Böylece polis ve jandarma illerde valiliklere bütünüyle bağlı entegre iki ayrı kolluk olarak çalışacak. Davutoğlu, “ Askeri konular hariç, bütün diğer konularda yetkiler İçişleri Bakanı ve bakanlığına veriliyor” dedi.183 bin üniforma değişiyorJandarmaların giyeceği kıyafetler de değişecek. 183 bin 847 jandarma askeri üniforma giymeyecek. Kıyafetler için lacivert-krem ağırlıklı renklerin düşünüldüğü, askeri kamuflaj yerine yazlık ve kışlık olarak bu kıyafetlerin kullanılacağı bildirildi.Polisin önleme dinlemeleri, İçişleri Bakanlığı, Başbakanlık Teftiş Kurulu tarafından denetlenecek. TBMM’de de denetim için 17 kişilik komisyona oluşturulacak ve komisyon denetim raporlarını inceleyecek. Davutoğlu, “Dinlemelerin hepsi TBMM’de bütün partilerin katıldığı bir komisyonda değerlendirilecek” dedi.‘Maskeli potansiyel suçlu’Davutoğlu’nun “Şiddete dönüştüren her türlü eylem suç sayılacak” diyerek anlattığı dördüncü alandaki düzenlemeler şöyleMolotof kokteyli ateşli silah sayılacak. Davutoğlu, “Hâkimlerimize saygımız sonsuz ama son yaşanan olaylardan sonra bu konuda kimseye takdir hakkı tanımayız. Molotof bir saldırı aracıdır. Bunun adı özgürlük olamaz” dedi. Davutoğlu, İngiltere’de molotof bulundurma ve kullanmanın patlama gerçekleşmese bile ömür boyu hapisle cezalandırılan bir suç olduğunu belirterek, “Yabancı basın Türkiye otoriterleşiyor diye yaygara yapmaya kalkmasınlar; kendi ülkelerine baksınlar” diye konuştu.Yüzünü kapatanlar eylemlere alınmayacak ve suçlu sayılacak.Eylemde maske takıp silahla ateş açanlara karşı polis orantılı karşılık verebilecek. Davutoğlu, “Maskeler takarak şiddet amaçlı bir şekilde sokağa çıkanlar potansiyel suçlu muamelesi görürler; bu konuda hiçbir şikâyet hakları yoktur” diye konuştu.Gösterilere silahla katılmanın cezası artacak. Başbakan, Avrupa’da eylemlerde çakının suç olduğunu ifade ederek, “6 aydan 3 yıla kadar olan ceza; 2.5 yıldan 4 yıla kadar artırılacak” dedi.Eylemlerde atılan tweet’ler de takibe alınacak, hükümet bu konuda tedbir alabilecek. Davutoğlu, “‘Silahlı ayaklanmaya başlıyoruz herkes silahını alsın’ gibi tweet’ler atıldı. Bu özgürlük müdür? Yaygın şiddete dönüşen durum söz konusu olursa sanal ortamla ilgili tedbirler alınacak” dedi.Polise şüpheli durumlarda üst ve araç arama yetkisi verilecek. Bu aramalar mahkemeye şikâyet edilebilecek ve denetime açık olacak.Davutoğlu’nun komutanlıkların İçişleri’ne bağlanması dışında “devrim” olarak nitelediği ikinci konu ise polise yetki denetimi oldu. Düzenlemeye göre, “Kolluk Gözetim Komisyonları” oluşturulacak ve bu komisyonlar polise verilen yetkilerin denetimini yapacak. Yetki aşımı tespit edilirse savcılıklara bildirilecek. Komisyonda Başbakanlık İnsan Hakları Kurumu Başkanı, Barolar Birliği ve üniversite temsilcileri bulunacak. Davutoğlu, “Tamamıyla sivil bir yapıda olacak” dedi.Polise 24 saat gözaltı hakkıPolise, vali yardımcısı ve üst amirin talimatı ile 24 saat önleme gözaltısı yapma yetkisi verilecek. Savcı bu süreyi 48 saat daha uzatabilecek. 6-7 Ekim Kobani olaylarını 6-7 Eylül olaylarına benzeten Davutoğlu, “İngiltere’de, 36 saat; Almanya’da 24 saat muhafaza amaçlı gözaltı var” dedi.Eylemlerde verilen zarar suçu işleyene rücu edilecek. Bu işlemde zaman aşımı da kaldırılacak ve suçlu ne zaman tespit edilirse zarar o zaman alınacak. Davutoğlu, “Vandallar bu ülkenin sahipsiz olmadığını görsünler” ifadesini kullandıUyuşturucuya terör muamelesiPakete göre uyuşturucu satanlar, aracılık edenler terör suçu gibi ceza verilecek. Davutoğlu, “Bonzai ve diğer uyuşturucu işi yapanlar terör muamelesi görecekler. Her biri birer teröristtir” dedi.Engelliler hastalar ve yaşlılar evlerinde ifade verebilecek. Karakola veya mahkemeye çağrılmayacak.‘Kişisel veriye’ yeni kanunBaşbakan Davutoğlu, “altıncı alan” olarak İş sağlığı ve güvenliği konusunda düzenlemelerin yapılacağını, “yedinci alan” olarak “kişisel verilerin korunması” alanında düzenlemelerin yapılacağını açıkladı. Davutoğlu, mahremiyetin korunması, kişisel verilerin işlenmesi, depolanması, değiştirilmesi konusunda tamamıyla vatandaşların hukukunu gözeten düzenleme yapılacağını ve bunun da en kısa zamanda kanunlaşacağını söyledi. Davutoğlu, “sekizinci alan” olarak “patent haklarının korunması” olduğunu kaydetti. Davutoğlu, “dokuzuncu alan” olarak da, elektronik ticaretin düzenlenmesiyle ilgili çalışma olduğunu ifade ederek, elektronik ticaretin düzenlenmesiyle de tüketici haklarını teminat altına alan yasal çalışmayı tamamladıklarını ve en kısa zamanda Meclis gündemine geleceğini söyledi.Paket alt komisyona havaleTBMM Adalet Komisyonu, kamuoyunda tartışma yaratan “makul şüphe” düzenlemesinin de içinde yer aldığı “Yeni Yargı Paketi”ni alt komisyona sevk etti. Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya’nın başkanlığında toplanan komisyonda, Ak Parti’lilerin teklifi ile muhalefet milletvekillerinin teklifleri birleştirildi. Ancak BDP Milletvekili Hasip Kaplan kendi teklifiyle, iktidarın teklifinin aynı olmadığını belirterek birleştirmeye karşı çıktı. Kaplan, “Bu baskı yasasıdır” dedi. Oylamanın ardından Ak Parti, CHP ve MHP milletvekillerinden oluşan 7 kişilik komisyon kuruldu. KIVANÇ EL | Milliyet