onedio
Görüş Bildir

Alevi Haberleri

Alevi ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Alevi ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Gündem Olan Emekli Bayram İkramiyesi Yanıtı:“Beni Dolduruşa mı Getirmek İstiyorsun?"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu. Toplantıdan ayrılan Erdoğan’a emekli bayram ikramiyesi soruldu. Sözcü TV muhabiri Aslı Kurtuluş Mutlu, 4 bin liralık emekli bayram ikramiyesine ekleme yapılıp yapılmayacağını sordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ise verdiği yanıt gündem oldu: “Daha ne olsun? Sen beni dolduruşa getirmek mi istiyorsun?”
Lazkiye'de Yaşanan Katliamlara ABD'den Açıklama Geldi
Suriye'de farklı cihatçı grupların Alevilere yönelik katliam gerçekleştirdiğine dair haberler, uluslararası kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.Lazkiye’de muhalif gruplarla Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) arasındaki çatışmaların yaklaşık dört gündür sürdüğü belirtiliyor.Bölgeden gelen bilgilere göre, Alevilere yönelik infaz, işkence ve kaçırma gibi insan hakları ihlalleri yaşanırken, AFP'nin haberine göre geçici hükümete bağlı silahlı güçlerin Lazkiye'deki saldırılarında 300’den fazla Alevinin katledildiği iddia edildi.ABD'den de konuyla ilgili açıklama geç de olsa geldi.
RTÜK Başkanı, Merdan Yanardağ'ın 'Katliam' Sözlerinin Ardından TELE 1'e Soruşturma Başlatıldığını Açıkladı
Merdan Yanardağ, TELE 1 ekranlarında izleyiciyle buluşan 18 Dakika programının 7 Mart tarihli yayınında Suriye'de yaşananlara dair açıklamalarda bulunmuştu. Suriye'de HTŞ'nin Alevi katliamı yaptığını dile getiren Yanardağ, HTŞ ile ilgili olarak şu ifadeleri kullanmıştı: 'Sivil, silahsız insanları gözünü kırpmadan katleden gözü dönmüş caniler... Bakın, dinci terörizm bu işte, cihatçı terörizm bu. Mezhep savaşı başlatmak dünyanın Orta Çağ'ına aittir, arızadır. 'İslam dünyasının Orta Çağ'ı devam ediyor.' derken benim kastettiğim buydu. Cihat başlatıp, 'Alevilerin katli vaciptir' diye bildiriler dağıtıp bu katliamları gerçekleştiriyorlar.' demişti. Dün akşam yayınlanan programda da benzer ifadelerde bulunan Yanardağ, Türkiye Cumhuriyeti ve Suriye karşılaştırması yaparak Türkiye'nin Suriye'deki olaylara müdahale etmesi gerektiğini belirtmişti.RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, Merdan Yanardağ'ın sözleri için 'Bu şahısların gerçek niyetleri, Suriye’deki gelişmeleri bahane ederek Türkiye’de bir mezhep çatışmasına zemin hazırlamaktır. Unuttukları ise; Türkiye artık eski Türkiye değildir ve milletimiz bu şark kurnazlıklarına kanmamaktadır.' diyerek TELE 1'e soruşturma başlatıldığını açıkladı.
Devlet Bahçeli, Öcalan için "Kurucu Önder" Demişti: MHP’li İsmail Özdemir’den "Teknik Bir Gerçeklik" Savunması
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada terör örgütü PKK’nın tutuklu bulunan lideri Abdullah Öcalan için “PKK'nın kurucu önderi' tabirini kullanmıştı. Habertürk’ten Nagehan Alçı’ya açıklamalarda bulunan MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, “kurucu önder” tabirinin teknik bir tanım olduğunu söyledi ve “Artık Türkiye’nin bazı şeyleri aşması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Devlet Bahçeli’den Suriye Açıklaması: "Ateşe Dökülen Benzin İlk Dökeni Yakar"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Suriye’de Alevi azınlıklara katliam yapılıyor iddiaları sonrasında açıklamada bulundu. “CHP’nin Baas artığı ve uzantısı gibi pozisyon alması çok tehlikeli bir kırılma ve kopuştur.” diyen Devlet Bahçeli, DEM Parti ile CHP arasında yapılacak görüşme için önerilerde bulundu.İşte Devlet Bahçeli’nin yaptığı açıklamanın detayları 👇
Yeni Şafak Yazarı Suriye’de Alevilere Yapılan Saldırıyı Savundu: Sosyal Medyada Tepkiler Çığ Gibi Büyüdü
Suriye’de son günlerde Alevilerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerde çatışma yaşanıyor. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne (SOHR) göre çatışmalarda ölen sivil sayısı 162’yi aştı. SOHR’nin raporunda yapılan saldırıların Suriye güvenlik güçleri HTŞ ile bağlantılı olduğu ifade edildi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Alevilere yönelik şiddetin artması sonucu AKP hükümetine çağrıda bulunarak “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini bu konuda daha etkin davranmaya, sivil kayıpların önlenmesi için Şam yönetimi nezdinde sonuç alıcı girişimlerde bulunmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullanmıştı. Yeni Şafak Yazarı İsmail Kılıçarslan bugün (8 Mart Cumartesi) yayımlanan yazısında akılalmaz ifadeler kullandı. Bölgede yaşayan Nusayrileri (Arap Alevileri) terörist olarak nitelendiren Kılıçarslan, hakaretler yağdırarak yapılan saldırıyı savundu. CHP Lideri Özel’e tepki gösteren Kılıçarslan yazısında, “Anadolu Aleviliği ile neredeyse hiçbir ortak paydası olmayan, Suriye’de emperyalistlerin köpekliğini yapan, yapmaya da devam eden Nusayrileri, üstelik son derece tehlikeli bir şey yaparak 'Alevi' parantezine de alıp savunmak ancak Özgür Özel’e yakışırdı zaten” sözlerine yer verdi.Kılıçarslan'ın yazısına sosyal medyada tepki çığ gibi büyüdü. Tepki gösterenler arasında AKP'li isimler de vardı.Tepki çeken yazının tamamına buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Baba Bingöl'den Oğlunun Sözlerine Tepki
Yavuz Bingöl, Ahmet Hakan'a verdiği röportajda 'Tayyip Bey'in annesine küfredildi, o da Berkin'in annesini yuhalattı. Bu çok insani' deyince çok tepki çekti. Tepki gösterenlerden biri de Yavuz Bingöl'ün babası Yılmaz Bingöl. Baba Bingöl, ''Keşke ben de Alzheimer olsaydım da bunları görmeseydim'' diyor.İzmir'de yaşayan Yılmaz Bingöl, 'Oğlum adına Berkin'in ailesinden özür dilerim' diyerek başladı söze... Sonra da oğluna tepkisini dile getirdi...Yavuz düşünmeden konuşuyorÜç-dört gündür uyuyamıyoruz. Yavuz'un toplumda büyük antipati uyandıran, gerçek Atatürkçüleri, devrimcileri ve biz Alevi kitlesini üzen bu davranışlarını tasvip etmiyoruz. Yavuz'u benden daha iyi tanıyan olmaz. Büyük oğlum Yavuz düşünmeden konuşuyor. Ancak eleştirilerin linç edilme haline dönüşmesi de beni üzer.Yavruma yazık, psikolojisi bozukYıllardır gelip gitmiyor. Geçinemiyoruz. Ama evladımdır. Yavruma yazık, psikolojisi bozuk. Yavuz toplumun sanatçısıydı. Artık kasetleri kırılıyor. 30 yıllık emeğini 3 günde heba etti. İnsanın en büyük düşmanı kendisi.Yavrum gaf yapıyor(Yavuz Bingöl'ün 'Babam, Alevi olduğumuz anlaşılmasın diye benim ismimi Yavuz, kardeşimin ismini de Oğuz koydu demesi) Bu bir yalandır. Zavallı yavrum gaf yapıyor. Ben harp okulundan ayrılıp, öğretmen okulunun yatılı kısmındaydım ve Yavuz'un doğduğu gece orada bulunamadım. Ağabey İstanbul'daydı. Kamil ismini düşünüyorlar. Doğumu yaptıran doktorun ismi Yavuz'muş. 'Babası Yılmaz ile uyumlu olur' diye bu adı önermiş. Biz geçmişteki olaylara takıntılı insanlar değiliz.Atadan, dededen CHP'liyizBiz atadan, dededen CHP'liyiz. Kılıçdaroğlu'nun adaylığında Yavuz onun için geceli gündüzlü çalıştı. Belki siyasette kendine bir yer edinmeyi istemiş olabilir. Ama bu konuda onun adına konuşmayayım.Yavuz İstanbul'da, Ankara'da, İzmir'de, ücretsiz veya düşük ücretler karşılığında CHP'li belediyelerin yanında olmuştur. Şimdi nasıl böyle oldu, anlamıyorum. Yavuz şaşkın. Tezcanlı olmasına, düşünmeden hareket eden yapısına bağlıyorum. Yavuz özünde iyi bir insandır.Keşke ben de Alzheimer olsaydımAnnesi rahatsız (Alzheimer) olduğu için gıyabında konuşmayı doğru bulmuyorum. Keşke ben de Alzheimer olsaydım da bunları görmeseydim.Kardeşi de Yavuz'dan şikayetçiDiğer oğlum Oğuz Almanya'da yaşıyor. Geçen ekimde onun evinde misafir oldum. Oğuz da Yavuz'dan çok şikayetçi. Zannedildi ki biz Yavuz'dan para istiyoruz, o da bize bakmıyor. Hayır. Para gönderse ben kabul etmem. Benim için 'kumar oynuyor' denilmiş. Ben kumar bilmem. Kahvehaneye bile gitmem. Üç-dört yıldır Yavuz ile görüşmüyorduk. Kanser olmama rağmen... Geçen mart ayında Yavuz bana telefon etti. 'Baba yanımda kız arkadaşım var. Sizinle tanışmak istiyor' dedi. 'Kapımız açık' dedim. Geldiler, bir akşam bende kaldıar. Yavuz'un bana maddi yardımı üçer, beşer bin lira olmak üzere toplamda 30 bin lirayı geçmez. Benim askerliğinden itibaren ona harcamalarım, verdiğini karşılar.Yavuz'un dik durmasını isterdimBen bu iktidarın anti demokratik uygulamaları karşısında Yavuz'un dik durmasını isterdim. Solcu olup da sağın nimetlerinden faydalanmak için sağa geçen, yalakalık yapan, mevki makam kapan, milyarları kazanan insanların yolunda yer almamalıdır.'''' Yavuz'un adına özür dilerim''Sözcü Gazetesi'ne konuşan Yılmaz Bingöl, Berkin Elvan'ın ailesinden özür dilediğini belirterek, ''Berkin Elvan, İsmail Korkmaz ve diğerleri... Hepsi evladım. Berkin ve annesine yapılan muameleye karşı dururum. Yavuz'un adına onlardan yüz defa özür diliyorum. Yavuz'un villaları vs. var. Gözü daha başka yerlerde... Yükselmek istiyor. Belki de yönünü siyasette makam mevki edinme rotasına yöneltmiş olabilir. Geçen yaz telefonda Yavuz'a 'Oğlum, Gezi'de insanlara zulmeden, gençleri öldüren, kör eden bir anlayışla nasıl yan yana olursun? Onların yanına nasıl gidersin? Onlarla nasıl türkü söylersin' diye sordum. Bana 'Peki baba ben milletvekili olursam ne yapacaksın? Evlatlıktan ret mi edeceksin' ifadelerini kullandı.CNN Türk
'Erdoğan Yargıya Müdahale Etti' İddiası
Youtube’daki ‘BAŞ ÇALAN’ hesabında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin arasında geçtiği edilen telefon görüşmelerinin kayıtları yayınlandı. Başbakan Erdoğan ve Sadullah Ergin arasında geçen telefon konuşmalarını içerdiği iddia edilen kayıtta; Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) Aydın Doğan’a karşı Semaye Piyasası Kanunu’na muhalefetten açtığı dava değerlendiriliyor. Aydın Doğan’ın yargılandığı davanın duruşması öncesinde eski Adalet Bakanı’nı arayan Başbakan Erdoğan, Sadullah Ergin’in dava sürecini yakın takibe alması için talimat veriyor. Duruşma sonrası Sadullah Ergin’i tekrar arayan Başbakan Erdoğan, Aydın Doğan’ın aldığı beraat kararından kendisinin duyduğu rahatsızlığı belirtirken, SPK’nın da ‘şok’ olduğunu söylüyor. Beraat kararını veren hakimin Alevi olduğunu söyleyen Sadullah Ergin, kararın Yargıtay tarafından bozulacağına dair Başbakan’a teminat veriyor. Başbakan Erdoğan ise, SPK’nın hassasiyetini ‘kesinlikle bunların mahkûm olması lazım’ sözleriyle belirtiyor. Dosyanın görüleceği Yargıtay Ceza Kurulu’ndaki kişi sayısının kaç olduğunu soran Başbakan Erdoğan,Sadullah Ergin’den “25-30 kişilik bir yapı” cevabını alıyor. Başbakan, yeni çıkarılan kanunla kişi sayısıyla oynayıp oynamadıklarını sorarken; Sadullah Ergin ise yapılan değişiklikle avukatlıktan gelen 2000′e yakın kişinin sisteme dahil olduğunu söylüyor. Zete
'Bu Kayıttan Sonra Artık Herhangi Bir Davanın Meşruiyeti Kalmış mıdır?'
CHP Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan, Başbakan Erdoğan'ın cevaplaması istemiyle soru önergesi verdi. Tarhan, soru önergesinde Adalet Bakanı Sadullah Ergin'e ait olduğu iddia edilen ses kaydını ve Reza Zarrab'ın tahliyesini sordu. İşte o soru önergesi: 'Dün gece bazı internet sitelerinde yayınlanan ve sizinle eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin’e ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarında, bir dava dosyasından söz edilerek hakiminin 'Alevi' olduğundan bahsedildiği, “2000 arkadaşın” hakim olarak sisteme transfer edildiği, bir dosyanın adı geçen bakan tarafından size getirilip “arz edildiği”, Adalet Bakanından bir dosyanın takibinin istendiği, Yargıtay Ceza Genel Kurulu Başkanına bir dosyaya ilişkin “hassasiyetinizin” bildirileceği vb. gibi bir hukuk devletinde kabul edilmesi mümkün olmayan ifadeler yer almaktadır. Kayıt şu ana kadar yalanlanmamıştır. Ayrıca yardımcınız Bülent Arınç tarafından şantaj ve tehdide maruz kaldığınız söylenmektedir. Size şantaj yapan kişi ya da kişiler kimlerdir, haklarında yasal işlem başlattınız mı? Başlatmadıysanız neden? Siz yönettiğiniz devletin anayasası’nda yazan aşağıdaki hükümleri hiç okudunuz mu? Madde 2 - Türkiye cumhuriyeti…. demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Madde 9 - Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır. Madde 138 - Hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar; anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz. Görülmekte olan bir dava hakkında yasama meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz. Okumadıysanız okuyup, aşağıdaki sorulara da cevap verin. Bu hükümlere göre bir Başbakanın Adalet Bakanı tarafından bir davanın takibini istemesi yargıya açık bir müdahale midir, değil midir? Kayıtta geçen ve tarafınızdan dile getirilen, “bu konudaki şeyi bayağı hassas bunların mahkum olması lazım” biçimindeki sözler doğrudan birilerinin ceza alması talimatı değildir de nedir? Adalet Bakanı tarafından bilgisi verilen ve “sisteme transfer edildiği” söylenen bu 2000 hakim “arkadaş” kimlerdir? Reza Zerrab ve bakan çocuklarını serbest bırakan hakim de 2000 kişilik arkadaş grubuna dahil midir? Bir hakimin Alevi ya da Sünni olması sizi neden ilgilendiriyor ki, bu konuda tarafınıza bilgi verilmektedir? Hakim savcıları fişliyor musunuz? Hangi dosya Adalet Bakanı tarafından size sunulmuştur? Yargıtay Ceza Genel Kurulu Başkanı temaslarınız sonucu dosya konusundaki “hassasiyetinizin” gereğini yapmış mıdır? Yakın çalışma arkadaşlarınızca dile getirilen “orduya kumpas” ve kamuoyunda bilinen adıyla “Ergenekon” ve “Şike” davaları ile diğer siyasi davalar konusunda da benzer görüşmeler yapıp davaları yönlendirdiniz mi? Bu “malumun ilanı” kayıttan sonra artık herhangi bir davanın meşruiyeti kalmış mıdır? Yaptığınız “temaslarla” kaç masum insan hala cezaevlerinde? Adalet dağıtmayı kömür dağıtma düzeyine indirdiniz ya, 'demokrasi bir araçtır, gitmek istediğiniz yere kadar gider, inersiniz' demiştiniz ya. Çıkmaz yola girdiniz, gidecek yolunuz kalmadı, inmeyi düşünüyor musunuz? Yaptığınız hukuk dışı atamalarla bu ülkede artık yargı eliyle seçim güvenliğinden söz edilebilir mi? Söyler misiniz, artık adalet kimin mülkünün, hangi villanın temelidir?' DHA