onedio
Görüş Bildir

canan karatay Haberleri

canan karatay ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. canan karatay ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Göbeğinizi Yumurta Yiyerek Eritin
Bel ve göbek çevresindeki yağlardan kurtulmak isteyenlere Prof. Dr. Canan Karatay, yumurta öneriyor. Günde, kayısı kıvamında pişmiş 4 yumurta yemenin yağ yaktığını söylüyor.Yumurtanın fazlası kolestrol yapar diye bilinir. Günde 4 yumurta yemek kolestrolü yükseltmez mi ? Köy tavukları gibi doğal yemle beslenen ve özgür dolaşan tavukların yumurtası kan kolesterolünü yükseltmez, hatta tersine düşürür.Yumurtanın hazmedilmesi çok uzun sürer. Bu nedenle uzun süre tok hissederiz. Kilolar da kolaylıkla gider. Ancak yumurtaları katı olarak haşlanmayın. Katı yumurta kanserojendir. Kayısı kıvamında, suda haşlanabilir, saf tereyağında pişirilebilir, omlet, menemen yapılabilir. Günde yenecek 4 yumurta kolesterolü orantılı olarak düşürür.Nasıl kolestrolü düşürüyor? 50-60 gram yumurta sarısında, 150-180 mg kolesterol bulunur. Bilinenin aksine bu kolesterol yumurta sarısı yendiği zaman kanımıza doğrudan doğruya geçemez. Bu nedenle yumurta sarısını yemekle kan kolesterolü yükselmez. Ayrıca yumurtada bir canlının oluşabilmesi için gerekli her şey vardır. Sarısında bulunan 'kolin' aminoasidi de karaciğer yağlanmasını önler. Karaciğerin yağlandığını nasıl anlayacağız?Göbek çevresinde oluşan yağlar, kadında da erkekte de pankreas ve karaciğer yağlanmasının belirtisi. En tehlikeli sağlık sorunudur, dikkatli olunması gerekir.
"Fenerbahçeli Futbolcular Muz Yesin"
Prof.Dr. Canan Karatay, taraftarı olduğu Fenerbahçe'ye kondüsyon reçetesi verdi: 'Bizim futbolcular 11 kişi 45 dakika oynuyor ve 15 dakika dinleniyor. Tenisçiler ise 8 saat koşturuyor. Ben de eski tenisçiyim, biz muz yerdik.' dedi.Söylemleriyle çığır açan Prof. Dr. Canan Karatay, genç futbolculara beslenme taktiği verirken Amerika'da tenis şampiyonu olduğunu söyledi. Başarısını ise muz yemeye bağladıTGRT Haber'e konuşan Beslenme konusunda çığır açan ünlü Kardiyolog Prof. Dr. Canan Karatay katıldığı bir canlı yayında, izleyicilerden gelen sorulara cevap verdi. Soruları cevaplarken canlı yayına bağlanan genç bir futbolcunun 'Nasıl beslenmeliyim?' sorusu üzerine Karatay, bir Fenerbahçe taraftarı olduğunu vurgulayarak genç futbolcunun sorusunu cevapladı. Geçmişte Amerika'da tenis şampiyonu olduğunu ve yarım boy muz yiyerek beslendiğini anlatan Canan hoca Fenerbahçe'nin son dönemdeki başarısızlığına da değindi. İşte Canan hocanın çarpıcı açıklamaları:Bizim zamanımızda Lefter en iyi futbolculardandı. Lefter 'Karbonhidrat sporcular için zehirdir' demiştir. Hayatında ekmek yememiş, yalnız yağ, yumurta ve balık yemiş. Hep zayıftı ve performansı yerindeydi.' Sözlerine Fenerbahçeli oyuncu Emre Belözoğlu üzerinden devam eden Prof. Dr. Karatay 'Emre, İspanya'ya gittiğinde fitti, buraya geldi, karbonhidart ağırlıklı beslendi şişmanladı' dedi. Bu açıklamasının ardından ise gerek Fenerbahçe'nin son zamanlarındaki başarısızlığına gerekse Türk futbolcularına değinen Prof. Dr. Karatay 'Bizim futbolcular ilk yarıda, 45 dakika oradan oraya çok güzel koşarlar. 2-3 gol atarlar. Ben eyvah derim. Çünkü ikinci yarıda gol yiyecekler. İkinci yarıda bizim çocuklar artık halsiz kalırlar. Bizim adetimizdir' ifadelerine yer verdi.Ünlü Kardiyolog sözlerine şu şekilde davam etti: 'Bizim futbolcular 11 kişi 45'er dakika oynuyor ve 15 dakika dinleniyorlar. Tenisçiler ise 8 saat teke tek koşturuyorlar ve çok yorulmuyorlar. Ben de tenis oynadım. Amerika'da şampiyonuluğum var. Yarım boy muz yerdim. Biraz da mineral için tuzlu su içerdim.' 'Son dakikada yüklenen karbonhidratın faydası yok. Adaledeki glikojen son dakikada birikmez.'Avustralya'da Ekmek tüketimiyle ilgili bin kadın üzerinde anket yapıldı. İnsanlar kilo vermek için ekmek yemezken uzmanlar, ekmeği beslenme düzeninden tamamen çıkarmanın hata olduğu belirtti. Özellikle kepekli ekmeği yememenin yarardan çok zarar getireceğini belirtildi.Kaynak: Hürriyet
Diyet Yapanların ve Canan Karatay'ın Kesinlikle Bakmaması Gereken 14 Fotoğraf
Manzara ve reklam fotoğrafçısı Carl Warner uzun yıllardır aynı tarz fotoğrafları çekmekten sıkılınca, yeni bir arayışa girmiş ve 'Yemek Manzaraları' anlamına gelen 'Foodscapes' adını verdiği çalışmalarına başlamış. Sanatçının benzersiz çalışmalarına aşina olanlar hemen hatırlar. Warner daha önce:  Soğan, maydanoz, biber ve mısırlarla dünyanın yedi harikasından biri olan Hindistan'daki Tac Mahal'i; karpuz, brokoli ve kepekli ekmeklerle de İngiltere'nin başkenti Londra'yı inşa etmişti. Bu kez de yeni çalışmaları ile döktürmüş. Beğeneceğinizi umuyoruz.
YGS'ye Gireceklere Uzmanından 10 Altın Tavsiye
Kaderiniz bu 160 dakikaya bağlı. Tüm hayatınız ve geleceğiniz işte bu 160 dakikada belirlenecek. Bunu SAKIN AKLINIZDAN ÇIKARMAYIN. Sınavdan önce ve sınav esnasında sürekli bunu düşünmek, sınavı ciddiye almanızı ve soruları daha dikkatli okumanızı sağlayacaktır.
Canan Karatay: 'Kola İçerseniz Hayatınız Kısalır'
İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, kolanın adeta bir eroin gibi insanı kendisine hapsettiğini belirterek, “Kola içerseniz hayatınız kısalır” dedi.Ordu’da Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen 'Şeker Hastalıkları' konulu konferansta konuşan Prof. Dr. Canan Karatay, şeker hastalığının 1980’li-1990’lı yıllarda hızla artış gösterdiğine dikkat çekti. Bu dönemde doğal, saf yağ fobisi ortaya çıkarıldığını, sağlıklı olan her türlü doğal yağın yasaklandığını belirten Karatay, ardından hastalıkların da giderek arttığını vurguladı. Şekerin kilo yaptığını, karaciğer yağlanmasını ortaya çıkardığını belirten Karatay, “Her türlü tatlandırıcı, gazlı içecek, unlar, nişastalar diyabet hastalığı ve kalp krizi nedenidir. Hazır meyve suyu C vitamini değildir. Ürik asidi yükseltir, gut hastalığına sebep olur” diye konuştu.“KOLA EROİN GİBİ”Şekerli tatlandırıcıların içerisinde özellikle kolaya çok dikkat edilmesi gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Karatay, “Kola adeta eroin gibidir. Kola içerseniz hayatınız kısalır” şeklinde konuştu. Karatay, kolanın vücutta 90 dakikada nasıl bir etki bıraktığını şöyle anlattı:“Bir kutu kola içtiğimiz zaman ilk 10 dakikada 10 tatlı kaşığı şeker, kana geçer. Bu, vücudumuzun günlük ihtiyacının 100 katı kadar şeker anlamına gelmektedir. 20. dakikada kan şekeri aniden yükselir, buna karşılık olarak da insülin hormonu yükselir. 40. dakikadan sonra kafeinin tümü kana geçer ve da bu kan basıncını yükseltir. 45. dakikadan sonra beyinde dopamin yapımı artar. Dopamin, mutluluk hormonudur ve yoğun enerjiyle devam eder. Bu beyinde eroine benzer bir etkidir. 60-90 dakika sonra ani halsizlik hissi başlar. Acıkma hissi, huzursuzluk, ellerde titreme ve ardından kola ve tatlılara saldırılır. Çünkü o yüklü enerji hissine artık bağımlılık başlamıştır. Beyinde meydana gelen dopamin mutluluğuna bağlılık başlamıştır. Bu bir kısır döngüye dönmüştür. Kişiler buna hapsolmuştur. Sonrasında karaciğer yağlanması başlar, arkasından göbek yağlanması, bel çevresi genişliği ve memelerin büyümesi artar.'İHA
Canan Karatay ve Ahmet Maranki Gibi İsimlere ‘Ekran Sertifikası’ Zorunluluğu
Medyatik uzmanların tartışmalı sağlık öğütlerine bakanlıktan önlem: ‘Ekran sertifikası ve akreditasyon’ şartı getiriliyor.HaberTürk'ten Lütfi Erdoğan'ın haberine göre Sağlık Bakanlığı, televizyon programlarının müdavimi olan ve söyledikleri büyük ilgi gören ünlü isimlerin “sıra dışı” sağlık ve beslenme önerileri üzerine harekete geçti. Bakanlık, sağlık ve beslenme konusunda yorum yapanlar için “ekran sertifikası ve akreditasyon” zorunluluğu getirmeye hazırlanıyor.“Kolesterol kalp hastası yapmaz, aksine kolesterolü yüksek olan çok yaşıyor” diyen Prof. Dr. Canan Karatay, tıp endüstrisinin ilaç satmak için hastalık icat ettiğini savunan Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, kendi web sitesindeki özgeçmişinde halk arasında “Türkiye’nin Lokman Hekimi” ya da “Bitkilerin Efendisi” olarak tanındığı belirtilen “kozmik bilimci” Ahmet Maranki ve diğerleri...Uzmanlıklarının yanında, gördükleri rağbetle artık birer ‘televizyon yıldızı’, sıra dışı önerileriyle de birer ‘tartışma öznesi’ haline geldikleri söylenebilir. Ancak ‘modern tıpçılar’la ‘gelenekselciler’ arasındaki tartışmaların büyümesi ve ekranlarda dile getirilen sıra dışı sağlık-beslenme önerileri üzerine halkın kafasının karıştığını düşünen Sağlık Bakanlığı, çok tartışılacak bir uygulamayı hayata geçirmeye hazırlanıyor. Sağlığın medyada tartışılmasını ‘bilimsel temel’e oturtmak isteyen bakanlık, özellikle ‘geleneksel ve tamamlayıcı tıp’ konularında televizyonların müdavimi olan ünlü uzmanlara ‘ekran sertifikası ve akreditasyon’ zorunluluğu getirmeye hazırlanıyor.‘KALBİ DURDURAN BİTKİLER VAR’ Uygulanacak sistemin ayrıntılarını HABERTÜRK’e anlatan Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Eyüp Gümüş, sağlıkta bilimsel temele dayanmayan söylemlerden kaçınılması gerektiğini belirterek şunları söyledi: “Ekranlarda birçok isim beslenme konusunda açıklamalar yapıyor. Bunların arasında hiçbir bilimsel kanıta dayanmayanlar var. Deniyor ki, ‘Kiraz yerseniz prostat kanseri geçer.’ Tamam da, öyle demekle kanser geçmiyor. Önerdikleri bazı bitkilerin fazla alınması sonrasında ölümler bile yaşanabilir. Ya da ‘Çay yap iç’ diyor. İyi de, çok içildiğinde kalbi durduran bitkiler var.”Türkiye Halk Sağlığı Kurum Başkanlığı’nın ekranlara çıkan isimlerle ilgili çalışma yapacağını ifade eden Gümüş şöyle devam etti: “Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) bünyesinde, Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Enstitüsü ile Kronik Hastalıklar ve Halk Sağlığı Enstitüsü açılacak. Ayrıca bir Kalite ve Akreditasyon Enstitüsü kuruyoruz. Özellikle televizyon programlarına çıkan isimlere bakılacak. O isimler geleneksel ve tamamlayıcı tıp alanında tavsiyelerde bulunuyorlarsa, önce çalışmalarını Kalite ve Akreditasyon Enstitüsü’ne göstererek onay alacaklar. Her önüne gelen kalkıp topluma bir şeyler öneremeyecek.”Kim olursa olsun, bilimselliği kanıtlanmamış, sağlıkla ilgili hiçbir bilginin televizyonlarda açıklanmasına izin vermeyeceklerini söyleyen Prof. Dr. Gümüş, “Öneride bulunacak uzmanlar, kendi alanlarıyla ilgili bile olsa, önce bize gelip anlatacaklar. Bilimsel verilerini ve kanıtlarınıönümüze koyacaklar” dedi.Kalite ve Akreditasyon Enstitüsü’nün bu ay sonu açılacağını ve başkanının atanacağını dile getiren Gümüş, sistemin nasıl işleyeceğini ise şu şekilde anlattı: “Oluşturulacak 20 kişilik bilim kurulu, ekrana çıkacak isimler için standartları belirleyecek. Geleneksel ve tamamlayıcı tıpla ilgili topluma önerilerde bulunacak isimler, varsa bilimsel çalışmasını önce o bilim kuruluna anlatacak. Bilim kurulu çalışmaları inceleyecek, uygun bulursa bu kişilere sertifika verecek. RTÜK ve medya kuruluşlarıyla da protokol imzalanacak, ekranlara çıkması uygun görülen isimlerin listesi sunulacak. Sertifikası olmayan isimler TV’lerde açıklama yapamayacak. Böylece bilimsel temeli olmayan konularda kamuoyu önünde bilgi vermelerini önleyeceğiz.”
Canan Karatay Diyeti Yemek Seçimi ve Pişirme Teknikleri
Canan Karatay Diyeti yapılmaya karar verilmişse mutlaka uyulması gereken noktalar vardır. Bu noktalara yani kurallara uyulduğu takdirde aç kalmadan sağlıklı bir şekilde kilo verilebilir. Canan Karatay diyetlerinde ödül olarak kişiye sağlık sunulmaktadır.  Sağlıklı kilo verebilmek ve verilen kiloların kalıcı olabilmesi için Canan Karatay Diyetinde hangi kurallara uyulmalıdır?Canan Karatay diyetinde yemek seçimi ve pişirme teknikleri çok önemlidir. Yemek seçimi ve pişirme tekniklerinde aşağıdaki noktalara dikkat edilmelidir.Hazırlanan yemeklerde kesinlikle un ile hazırlanan terbiyeler kullanılmamalıdır.Yemekler altı kısık ocakta uzun sürede pişirilmelidir. Kuru soğan ya da biber gibi sebzeler yağda kavrulmadan direkt tencereye diğer malzemeler ile atılarak pişirilmelidir.Yemekleri pişirmek için cam, emaye, çelik, fırın tepsisi ya da emaye kaplı döküm tencereler tercih edilmelidir. Alüminyum, teflon, fırın poşeti ya da mikro dalga pişirme yöntemlerinden kaçınılmalıdır.Mikser ya da blender tarzı el aletleri yemeğin işlem görmesine neden olabileceğinden mümkün olduğunca kullanılmamalıdır. Bu tür el aletleri sebzelerde bulunan liflerin yok olmasını sağlayarak yemeği sağlıksız bir hale dönüştüreceği için karıştırma işlemleri daha çok tahta kaşık ya da el çırpıcıları ile yapılmalıdır.Pişirilen yemeklerde sızma zeytinyağı, inek, koyun ya da keçi sütünden elde edilmiş tereyağı veya kuyruk yağları kullanılmalıdır. Tereyağı ev ortamında hazırlanarak yemekler için gönül rahatlığı ile kullanılabilir.Özellikle kızartma ve sıcak yemeklerde soya, ayçiçeği ya da kanola yağları asla kullanılmamalıdır. Bu yağlar ısıya maruz kaldığında doğallıklarını kaybederek trans yağ özelliğini alır. Trans yağlar vücut için oldukça zararlıdır. Karaciğer yağlanması gibi ciddi sağlık problemlerine yol açabilirler.Margarin şekline dönüştürülmüş sıvı yağlarda da oldukça fazla oranda trans yağa dönüşüm olacağından margarin kullanımından da kesinlikle uzak durulmalıdır.Et, balık gibi ürünlerin kızartılması kesinlikle kızgın yağda yapılmamalıdır. Bu tür ürünler için ızgara tekniği kullanılmalıdır. Şayet kızartma yapılacaksa da çok kısık ocakta, çok az bir sıvıyağ ile kızartılmalıdır.Izgara yöntemi kullanılacaksa ürünlerin yanmasına izin verilmemelidir. Ayrıca odun ve kömür isine maruz bırakılmamalıdır.Yemekler için buğulama yöntemi oldukça sağlıklı bir seçim olacaktır.Yemeklere pişirme esnasında eklenen su miktarı oldukça sınırlı tutulmalıdır. Bu sayede yemeklerin besin değeri yok olmaz ve yemekler daha lezzetli olur.Yemeklerin besin değerini koruması ve daha sağlıklı olması için pişirme işlemi günlük gerçekleştirilmelidir. Yemeği birkaç günlük hazırlayarak devamlı ısıya maruz bırakmak oldukça tehlikeli bir davranıştır.Yemeklerde kullanılan tuz miktarı oldukça az olmalıdır. Kaya tuzu ya da deniz tuzu kullanılmalıdır.Yemeklere salça ilave edilecekse ev yapımı salçalar tercih edilmelidir. Katkı ve koruyucu madde içeren salçalar kullanılmamalıdır.Mayonez ya da ketçap tarzı soslar yemeklere lezzet katmak için asla kullanılmamalıdır. Yemekler için kullanılacak soslar evde hazırlanmalıdır.Yemek pişirildikten sonra lezzet katmak için tercihe göre baharat ilavesi yapılabilir.Taze balık oldukça sağlıklı bir seçimdir. Ancak konserve balıklardan kaçınılmalıdır.Limon oldukça sağlıklı bir meyvedir. Bu nedenle salata, çorba, yemeklerde suyu kullanılabilir. Limon asitli bir içeriğe sahip olduğu için yemeklerin midede daha fazla kalmasına yol açabilir. Kullanılan limonun organik olmasına dikkat edilmelidir. Limon her zaman taze sıkılarak kullanılmalıdır.Keten tohumu çok fazla olmamak kaydı ile azar azar yemek ya da yoğurt gibi gıdaların içine eklenerek kullanılabilir. Keten tohumu kabızlık için kullanılabileceği gibi aşırı tüketimlerde ishal yapabilir. Bu nedenle bilinçli tüketilmelidir.Yemeklerin yanında ekmek, pirinç pilavı ya da makarna gibi gıdalar asla tüketilmemelidir.Çay, kahve gibi içeceklere kesinlikle tatlandırıcı ilave edilmemelidir.Ceviz, badem ve fındık gibi yemişler mutfaklardan eksik edilmemelidir. Fakat bu tür yemişlerin kavrulmamış olanları tüketilmelidir.