onedio
Görüş Bildir

depresyon Haberleri

depresyon ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. depresyon ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Aldatıldığını Televizyondan Öğrenmiş: Şebnem Ferah'a Şarkılar Yazdıran Süha Yavuz ve Ebru Gündeş İhaneti!
Kariyerine büyük acıların içinde kaldığı dönemde başlayan Şebnem Ferah'ın Kelimeler Yetse albümündeki kült birçok şarkıyı 2000'li yıllarda yaşadığı büyük ihanete ithafen yazdığını biliyor muydunuz?Peki ya ihanetin başrolünde Ebru Gündeş'in olduğunu?Gelin, önce aklınızı oynatmanıza sebep olacak ihanetin detaylarını beraber inceleyelim. Sonra da şarkılar yazdıran ihanetten hangi parçalar çıkmış da senelerce ciğerimizi sökmüş onu görelim.
Sahte Brad Pitt'e İnanıp Kocasından Boşanan ve 800 Bin Euro Dolandırılan Kadın
ABD'li oyuncu Brad Pitt, dünyanın en yakışıklı insanları arasında. Peki Brad Pitt'e olan hayranlık, ne kadar ileriye gidebilir? Fransa'da Brad Pitt ile sevgili olduğuna inanan bir kadın, milyoner kocasından boşandı. Kanser tedavisi gördüğünü söyleyen sahte Brad Pitt'e de 800 bin euro gönderdi. Kandırıldığını aylarca fark etmeyen kadın, Facebook'tan ünlü isimle konuştuğunu düşünüyor ve hatta yapay zekayla yapılmış fotoğraflar bile alıyordu.Kaynak
Köpeğiniz Depresyonda Olabilir: Kış Aylarında Köpeklerin Depresyonda Olduğu Anlamanın Yolları
Kış aylarının yalnızca insanlar için değil, sevimli dostlarımız olan köpekler için de zorlu geçebileceğini biliyor muydunuz? Kısa günler, soğuk hava ve azalan aktivite, tıpkı bizde olduğu gibi onların da ruh halini etkileyebiliyor. Son dönemde 'köpeklerde depresyon' konusundaki aramaların ciddi oranda artması, bu durumun giderek daha fazla fark edildiğini gösteriyor. Peki, dostunuzun bu soğuk aylarda mutsuz olduğunu nasıl anlayabilirsiniz ve onun neşesini geri getirmek için neler yapabilirsiniz? İşte uzmanlardan gelen öneriler ve dikkat edilmesi gereken işaretler!
Kitap Kurtlarının Tercihi Olan Haftanın En Çok Satan Kitapları
Okumakta olduğunuz kitap bitmek üzere ve şimdiden ne okuyacağım derdine mi düştünüz? O zaman hemen buraya. Bu haftanın en çok satılan ve en çok okunan kitaplarını fiyatları ve yorumları ile beraber listeledik. Favori türünüzü seçin ve kitabı hemen sepete ekleyin. Merak etmeyin Amazon kitapları gerçekten çok hızlı gönderiyor. Elinizdeki bitmeden yenisi kapınıza çoktan gelmiş olur bile...'Bu içerik iş birliği içeriyor.'*Satın aldığınız ürünlerde satıcılardan kaynaklanan sorunlardan Onedio sorumlu değildir.Bu içerik 17.01.2025 tarihinde güncellenmiş olup, bu içeriğe erişim sağladığınız zamana göre listelenen ürün fiyatlarında değişiklikler olmuş olabilir.
Orgazm ve Longevity Seks
Orgazm, cinsel birleşmenin doruk noktasıdır ve kişinin fiziksel, zihinsel ve duygusal durumunu olumlu yönde etkileyen yoğun bir haz durumudur. Orgazm temelde ikiye ayrılır; bedensel orgazm ve tinsel orgazm…
Hangi Psikolojik Hastalığa Yakalanma Riskin Var?
Hepimiz günlük hayatın getirdiği stres, duygusal çalkantılar veya zihinsel yorgunluklarla yüzleşiyoruz. Ancak bazen bu durumlar, farkında olmadan bizi belli psikolojik rahatsızlıklara daha yatkın hale getirebilir. Bu testte, karakterine ve hayata bakışına göre hangi psikolojik duruma daha yatkın olduğunu analiz ediyoruz. Hazırsan başlayalım!
Günlük Hayatta Beynimizi Öldüren 9 Gerçek
Günlük yaşamımızda gerçekleşen her olaydan biz farkında olmasakta beynimiz etkilenir. Yediğimiz gıdalardan, yılların verdiği kötü alışkanlıklardan, beynimizi kullanmak zorunda olduğumuz güçten.. Tüm bu etkileşimler zekamızın artmasına ya da bazen azalmasına sebep olur. Zihinsel gücün gelişiminde çok önemli rol oynayan ama bizim fazla önemsemediğimiz bu alışkanlıklar veya olaylar bizim beyin hücrelerimizin ölmesine veya zihinsel durgunluk diye adlandırdığımız ama halk arasında düşük zeka olarak adlandırdığımız olaya sebep olur. Bu alışkanlıklardan kurtularak ve uzak durarak en önemli organımızı kurtarabiliriz.
Gebelik Depresyonunun Nedenleri
Hamilelikte kadınların çok sık karşılaştığı uyku bozukluklarını ve depresif ruh halini gözardı etmemek gerekir. Kişinin kendisini iki haftadan daha uzun bir süre üzgün, mutsuz ve umutsuz hissetmesi depresyon olarak tanımlanabilir. Bu duygu durum hali kısa bir zaman içinde geçebileceği gibi uzun da sürebilir. Hamilelikte ve sonrasında pek çok kadında oluşan duygusal ve vücutsal değişimler, depresyon belirtileri ile benzerlik gösterdiği için bu süreçte kişinin depresyona girdiğini anlaması son derece güçtür. Yorgunluk, uyku problemleri, kilo değişimleri, duygusal dalgalanmalar hamilelik dönemi ve sonrasında gözlemlenebilen değişimlerdir. Bu belirtiler hamileliğin normal seyri olabileceği gibi depresyon belirtileri de olabilir. Aşırı uyuma isteği veya uyuyamama. Gereğinden fazla yemek yeme isteği veya asla yemek istememek gibi beslenme düzensizlikleri. Gebeliğin özelikle ilk 3 ayında ruh halinizin dalgalanma göstermesi normal karşılanabilir. Ancak bu durum yaşam kalitenizi alt üst ediyor ve uzun süredir geçmiyorsa depresif bir belirti olarak görülebilir. Hamilelikte ...haber kaynağı: 724saglik.org/gebelik
Bilinçaltımız Hastalıklara Yol Açabilir mi?
Hastalıklarımızın sebeplerinin sadece fiziksel olmadığını, duygusal çatışmalarımızın da hasta olmamızda büyük bir etken olduğu bilinen bir gerçek. Ruhsal Gelişim Danışmanı Gülnur Ünal duygusal çatışmalarımızn hastalık sebebi olduğunu belirtiyor ve “Hastalığı bedenden uzaklaştırmak tedavi edilmeli. Ancak, bilinçaltımıza yerleşmiş ve hastalığa neden olan olumsuz düşünceleri tespit ederek onları dönüştürdüğümüzde hastalıkları kalıcı biçimde ortadan kaldırmak mümkün” diyor. Son zamanlarda hangi doktora gidersek gidelim, “stresten uzak durun” önerisini sık sık duymaya başladık. Yaşamımızdaki her deneyim gibi hastalıklarımızı da düşüncelerimizle, bilinçaltımıza yerleşmiş inançlarımızla kendimiz yaratıyoruz. Ruh, zihin ve beden bütünlüğünü bozduğumuz zaman ruhsal veya fiziksel rahatsızlıklar baş göstermeye başlıyor. Öfke en önemli etken Ayrıca öfkenin hasta olmamızla ilgili çok önemli bir etken olduğunu vurgulayan Gülnur Ünal Şunları söylüyor: “Yaşadığımız olaylar ve bunların bizde bıraktığı düşünce, inanç ve duygular bilinçaltımızda kodlamalar olarak yerleşiyor. Geçmişte yaşanmış bir olayı kodlayan bilinçaltı, o durumu hatırlatan bir imgeyle karşılaştığında sorunu aktifleştiriyor. Duygusal çatışma yaşadığımız her durum bedenimizde belirli bir bölgeyi etkiliyor. Çatışmanın şiddetine bağlı olarak rahatsızlığın ölçüsü de değişiklik gösteriyor. Yorgunluk, halsizlik, isteksizlik, çarpıntı, sırt ve boyun ağrıları, egzama gibi rahatsızlıklar; en çok da korku, endişe, öfke, güvensizlik duyduğumuz zamanlarda ortaya çıkıyor. Öfke ya da korkuya kapıldığınızda kalbinizin ritmini, akciğerlerinizi ve diğer organlarınızın sağlıklı çalışmasını bozabilirsiniz.” www.unimetre.com Ayrıca kimi duygu ve düşüncelerin vücudun belirli yerlerinde rahatsızlıkara yol açabileceğini söyleyen Gülnur Ünal, bunları şu şekilde sıralıyor; •Baş Ağrısı: Kendini muteber görmemek. Kendini eleştirmek. Korku. • Kilo: Korku, korunma ihtiyacı. Duygulardan kaçmak. Güvensizlik, kendini reddetmek. Doyum aramak • Bulimia: Kendinden nefretin çılgın bir doldurma ve boşaltması. Umutsuz dehşet. • Bunama (Alzheimer): Çocukluğuna sözde geri dönüş. Bakım ve ilgi talep etmek. Hayatın yükünden kaçış. • Cinsel Soğukluk: Korku, zevk almayı reddetmek. Cinsel ilişkinin kötü bir şey olduğuna inanmak. Duyarsız partnerler. Babadan Korkmak. • Depresyon: Sahip olma hakkına sahip olmadığını hissetmekten kaynaklanan kızgınlık. Umutsuzluk. • Hiperaktiflik: Korku. Kendini baskı altında ve çılgın hissetmek • Diyabet: “Keşke öyle olsaydı” düşüncesinden kaynaklanan özlem. Büyük bir kontrol ihtiyacı. Derin keder. “Geriye hiçbir tatlılık kalmadı.” • Horlama: Eski düşünce kalıplarını bırakmayı inatçı bir biçimde reddetmek. • Kalp Krizi: Para ya da mevki uğruna kalbindeki tüm sevinci yok etmek. • Kanser: Derin incinme. Uzun zamandır süren içerleme. İnsanı yavaş yavaş yiyip bitiren bir sır ya da üzüntü. Nefretleri taşımak. “Ne yararı var ki?” yaklaşımı. • Kısırlık: Korku ve yaşama sürecine direnme veya ebeveynlik deneyimine ihtiyacı olamama. • Menepoz: Artık arzu edilmeme korkusu. Yaşlanma korkusu. Kendini reddetmek. Kendini yeterince iyi, yeterli hissetmemek. • Sağırlık: Reddetmek, inatçılık, kendini tecrit etmek. “Duymak istemediğiniz nedir? “Beni rahatsız etmeyin?” • Selülit: Biriktirilmiş öfke ve kendini cezalandırmak. • Tiroit- boğaz rahatsızlıkları: Kendi duygu ve düşüncelerini ifade edememe: • Göz rahatsızlıkları: Hayatından memnun olmama, kendine güvensizlik, umut kaybı. • Dalak, pankreas rahatsızlıkları: Hayatın zevklerini yaşayamama, gelecekten ve başaramamaktan korkma • Boyun, omuz ağrıları: Yaşamda esnek olmama, inatçılık, öfke kaynaklı duygusal çatışmalar.
'Türkiye'deki Siyasi Gerilim Cinsel İsteksizliğe Neden Oldu'
Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği, '17 Aralık'la başlayan siyasi kriz ve ekonomide hissedilen yansımalarının toplumun yüzde 30’unun cinsel yaşamı olumsuz etkilediğini ortaya koyduTÜKETİCİ Güven Endeksi’ni olumsuz etkileyen 17 Aralık operasyonu, cinsel yaşamı da olumsuz etkiledi. Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED), 17 Aralık operasyonuyla başlayan siyasi kriz ve ekonomide hissedilen yansımalarının toplumun yüzde 30’unun cinsel yaşamını askıya aldığını ortaya koydu. İnternet üzerinde 1000 kişiyle yapılan araştırma, kadınların yüzde 70’inin, erkeklerin ise yüzde 60’ının yaşanan siyasi ve ekonomik krizden cinsel yaşamlarının etkilendiğini ortaya koydu. Her 3 erkekten biri ekonomik kaygılar nedeniyle cinsel isteksizlik yaşadığını belirtti. CİSED Genel Başkanı Psikiyatr & Psikoterapist Uz. Dr. Cem Keçe , “Cinsel işlev bozukluklarının tetikleyicisi olan olumsuz duygu birikimleri, ruhsal hastalıklara, sertleşme sorunlarına, cinsel isteksizliğe ve erken boşalmaya neden olabiliyor” dedi. Klinik trafiği arttı Demet Cengiz 'in Hürriyet'te yer alan haberine göre Cem Keçe, araştırmadan çıkan çarpıcı sonuçları şöyle değerlendirdi: “Araştırmaya katılanların yüzde 70’i yaşanan olaylardan dolayı gelecek korkusu taşıdığını ve cinsellikten soğuduğunu dile getirdi. Krizden cinsel yaşamı etkilenenlerin başında çalışan kadınlar, orta yaş ve üstü erkekler bulunuyor. Kadınların yüzde 70’i eskisi kadar sık cinsel ilişkiye girmediklerini dile getirdi. Kliniklerden aldığımız bilgiye göre de, bu tür vaka müracaatlarında yüzde 10-35 arası artış yaşanıyor.” İşsiz kalma korkusu Psikolog Danışman Çiğdem Tiryaki “İşsiz kalma veya maaşını alamama korkusu depresyon, panik atak, endişe ve kaygı bozukluğu gibi pek çok soruna neden olabiliyor. Ekonomik krizler ayrıca uyku bozukluğu, aile içi şiddet ve hatta intihar vakalarının artmasına bile neden olabiliyor” dedi. Stres hormonu arttı CİSED Genel Başkanı Cem Keçe, yaşam standartlarını koruyamama korkusunun, insanların kabuklarına çekilmelerine neden olduğunu söyledi. Stres hormonunun bu dönemlerde arttığına dikkat çeken Keçe “Stres hormonları ‘Savaş ya da kaç!’ mesajıyla, cinsel isteği azaltabiliyor” dedi. Aldatmak için ‘bahane’ Cinsel performans kaybı yaşayan erkeklerin, bunu tekrar kazanmak için başka partnerlere yönelebildiğine de değinen Cem Keçe “internette ilişki arayan her 10 erkekten 4’ü istikrarlı ilişkisini canlandırmak için başka biriyle maceraya hazır” diye konuştu.T24