Burcuna Göre Hangi Kişilik Bozukluğuna Yatkın Olduğunu Söylüyoruz!

Burcuna göre hangi kişilik bozukluğuna yatkın olduğunu söylüyoruz! Eğer hazırsan;Başlayalım!Öncelikle Paranoid kişilik bozukluğu, saçma olmayan bir kurgu ve iyi düzenlenmiş bir düşünme biçimiyle, herkesten şüphelenmektir. Sen de kendi içinde aslında bu kişilik bozukluğuna yatkın gibisin. O kadar şüphecisin ki etrafındaki kimseye güvenemiyorsun. Sanki en yakın arkadaşın bile senin arkandan işler çeviriyor gibi geliyor. O yüzden hiçbir sırrını veya duygunu kolay kolay paylaşmıyorsun. Bi nevi bu durum seni yalnızlığa yani içine kapanık bir insan olmaya sürüklüyor. Çünkü bu güvensizlik ve şüphe duygusu, etrafındaki herkesin senin kötülüğünü istiyormuş gibi hissettiriyor. Bu yüzden aslında kimseyle tam anlamıyla yakınlık kuramıyorsun. Aranda insanlara karşı aslında kimsenin göremediği ama senin koyduğun bir duvar var. Onu geçtiğin an sanki zarar görecekmişsin gibi hissediyorsun. İlişkilerinde de bu sorunu sıklıkla yaşıyorsun. Aşık olduğun kişi sanki her an seni aldatıyormuş gibi bir şüpheye kapılıyorsun. Yalnız kaldığında kafanda kendi senaryonu kuruyor ona inanıyorsun. Bu durum da davranışlarına yansıyor ve ilişkinize zarar veriyor. Hem kendine hem karşındaki insanlara hem de ilişkilerine zarar veren bir şüphecilik var gibi. Bunun önüne geçmeli ve dikkatli olmalısın. Kendine zarar vermemelisin...Öncelikle Şizoid kişilik bozukluğu veya şizoid kişilik, sosyal ilişkilere ilgi azlığı, duygusal soğukluk, içe dönüklük ile karakterize bir kişilik bozukluğudur. Son zamanlarda bu burcun insanları genel bir sosyal hayattan soğukluk yaşıyor gibi. İnsanlarla konuşmama isteği, iletişim kurma isteksizliği ve içine kapanıklı gibi durumlar söz konusu. Yakın gördüğün insanlara karşı da bir yabancılaşma oluyor. Yani genel olarak bir sosyal ilişkilere isteksizlik var. Tabii insan ilişkilerinde olduğu gibi kendi içinizde de bir duygusal soğukluk yaşıyorsunuz. Bu durum her şeyi kendi başınıza çözmenize ve yalnız kalmanıza sebep oluyor. İçsel olarak yaşadığınız problemleri çözmeye çalışırken kendinizi psikolojik olarak da yoruyorsunuz. İnsanlarla iletişim kurmamak ve onlara kendi hislerinizden bahsetmemek de bir süre sonra yoruyor. O yüzden güvendiğiniz ve sevdiğiniz insanlarla bir şekilde iletişim kurmaya sağlamak size iyi gelecektir.Histrionik kişilik bozukluğu, yetişkinliğin ilk dönemlerinde başlayan, aşırı duygusallık ve dikkat çekmek, çevresi tarafından onay arama ihtiyacının yüksekliği ile kendini belli eden kişilik bozukluğu olarak tanımlanmıştır. Genelde çok duygusal ve dramatik bir ruh hali içerisinde olurlar. Etrafındaki insanlara olumlu bir izlenim bırakmak isterler. Sen de insanların ne düşündüğünü önemseyen ve ona göre davranan bir insansın. Kendi isteklerinden çok onların isteklerine odaklanıyorsun kimi zaman. Bu da yapmak istediğin şeylerin önüne engel koyuyor gibi oluyor. Bir ortamda her zaman dikkat çekmek isteyen bir yapın da var gibi. Yani benlik duygun aslında tamamen dış dünyanın seni nasıl gördüğü ve etkilediğine bağlı bi yandan. Bırak insanlar ne düşünürse düşünsün sen kendi istediğini yap. Sen onlardan çok çok daha değerlisin. Bir başkasının sana biçtiği değer seni değerli veya değersiz yapmaz. Sen zaten kendi başına değerlisin. Sadece bunun farkına varmalısın...Öncelikle Borderline Kişilik Bozukluğu, genç erişkinlik döneminde başlayan, kişilerle olan ilişkilerde, kendilik algısında ve duygulanımda tutarsızlıklar ve ani dürtüsel davranışlarla karakterize bir durumdur. Sen de bu hayatta her zaman net olan bir insansın. İnsanlar veya duygular ya siyah olmalı ya da beyaz, hiçbir zaman ortası yok gibi. Fakat bu iki net çizgi arasında büyük bir karmaşa yaşıyorsun. Kendini zaman zaman gerçek anlamda güçlü, cesur ve başarılı hissederken ani bir değişimle kendini değersiz hissedebiliyorsun. Bu ani değişimler sadece kendine olan bakış açını değil, etrafındaki insanlara da yansıyor. Tek bir hareketleriyle bile çok sevdiğin ve değer verdiğin bir insanı direkt kara listeye alabiliyorsun. Bu bitmek bilmeyen kargaşada kendini oldukça kötü hissediyorsun. Kimi zaman öfkeli kimi zaman mutsuz kimi zaman saldırgan bir ruh haline sahip oluyorsun. Bu zıt kutuplarda olan iki dünya arasında çalkalanıp duruyorsun. Duyguların, düşüncelerin bir anda değersizleşebiliyor. İnsanların seni dışladıklarını bile düşündüğün oluyor. Kendine bunu yapmamalı ve ne kadar değerli bir insan olduğunu fark etmelisin…Öncelikle Narsistik kişilik bozukluğu bulunan kişiler, başkasının düşüncelerine ve isteklerine ilgisiz kalan kişilerdir. Kendini herkesten üstün gören, başkalarının doğrularını kabul etmeyen, yaptıkları hatanın bile üstünü bir başkasıyla kapatmaya çalışan insanlar aslında narsist insanlardır. Alçak gönüllülük onlar için çok uzak bir kavramdır. Bu dünyaya sadece kendi istek ve arzuları için geldiklerini ve özel olduklarını düşünürler. Kendi hayal dünyalarında yaşarlar ve istediği şeyler gerçekleşmediğinde öfkeli bir insana dönüşürler. Dünya sadece onların etrafında dönüyormuş gibi bütün olayları kendilerine bağlarlar. Aslında gerçeklikten biraz kopmuş bir yapıları vardır. Sadece kendilerini iyi hissettiren ve benlik duygularını tatmin eden insanlarla iletişim kurmayı tercih ederler. Kendilerini abartılı övmeye müsaitlerdir. Her konuyu kendilerine bağlayabilirler. Sende de 'bencilik' duygusu oldukça yüksekte olabilir...Öncelikle Obsesif kompulsif bozukluk, mantık dışı olduğunu bilindiği halde tekrar tekrar zihni meşgul eden kontrol altına alınamayan düşünceler ve düşünce takıntılarının sebep olduğu sıkıntının yok olması amacıyla bazı hareketleri defalarca yapmak şeklinde seyreden kişilik bozukluğudur. Mükemmeliyetçilik ve düzenlilik olmazsa olmazlarıdır. Zihinlerinin içinde sürekli dolanan kaygılandırıcı düşüncelere sahiptirler. Sezgilerine pek fazla güvenmezler. Sen de zaman zaman çok kaygılanan ve çoğu şeyi yapmaktan çekinen bir insansın. Eğer bir işi yapacaksan onun aklına yatması gerekir. Belirsizlik, düzensizlik seni aşırı derecede gerer. Aynı zamanda detaylara çok takılan bir yanın var. Hatta bazen detaylarda kaybolur, asıl varmak istediği yere varamazsın. Duygularını kontrol etmekte zorlandığın zaman o durumu ertelersin. İşin içinden çıkamayacağını bilirsin. Seni kaygılandıran her şeyi ertelemeye çalışırsın. İnsanlardan biraz da olsa onay görme ihtiyacı görürsün...