'Devlet Kesesinden Cömertlik Yapmak Kimsenin Hakkı Değildir'
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Nevşehir mitinginde konuştu.
Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları:
Libya açıklarında Türk gemisine yapılan saldırı ve Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in makam aracına ilişkin açıklamalarını üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yüklenen Bahçeli, “Erdoğan Cumhurbaşkanlığı makamını felç etmektedir. Her gün meydan meydan dolaşmakta, durmadan başkanlık ve yeni Anayasa propagandası yapıyor. Devlet akıl tutulması yaşıyor. Erdoğan 17-25 Aralık faciasının hesabını vermek yerine başkanlık için canını dişine takmaktadır. Yüce kitabımız Kur’an siyaset gündemindedir.
Libya açıklarında Türk Gemisine yapılan saldırı sözde diplomatik girişimlerle geçiştirilmiştir. Uluslararası sularda gemimiz saldırıya uğramış, Türk gemisine saldırı yapılmış, bu ne kepazeliktir. Önüne gelen Türkiye’ye çemkirmektedir. Hükümet ise başka gündemlerin elindedir. Rize’ye giden Erdoğan malum tekrarlarını sıralamıştır. Diyanet İşleri Başkanlığı üzerinden atıp tutmaktadır. Lüks Mercedes alınmış ve eleştiriler olmuştur. Gecikme ile de olsa yanlıştan dönülmüştür. Erdoğan ‘Benim bilgim olsa Mehmet hoca niye satıyorsun. Fiyatı ne ki. Niye manşetlere bakıyorsun?’ Nevşehirli kardeşlerim duyun bu sözleri sizi kuru ekmeğe muhtaç edenler bu otomobilin alınmasını normal görüyor. Sana göre devletin malı deniz diyenlerin cebi derindir.
Devlet kesesinden cömertlik yapmak kimsenin hakkı değildir. 1 trilyon 370 milyara Kaçak saray yaptırdı. İtibar sözleri ile eleştirileri göğüsledi. Vatandaşların nafakasını buraya gömdü. Çok şey var Sayın Erdoğan, AK Saray’ın hakkı var, kul hakkı var, yetim yapı var. Türk milletinin tamamen alacağı var. Ayakkabı kutularına yağmur gibi haram yağdı. Yatak odalarına haram şantiyeleri kuruldu. AKP hırsızlığa battı Erdoğan yoldan çıktı. Haramın sınırlarını biz kullar çizemeyiz. Neyin haram olduğunu Allah çizmiştir.
Erdoğan Başkanlık piyangosu sana vurmayacak. Çünkü sen haramla yollarını kesiştirdin. Türk milleti bu soygunculara prim vermez destek göstermez” şeklinde konuştu.
Bahçeli, “Nevşehir büyük alimimiz Arifimiz ve gönül insanımız Hacı BektaşVeli hazretlerinin diyarıdır. Hacı Bektaş Veli yozlaşmaya karşı panzehirdir. Türklüğün iftiharı, adalet ve hoşgörünün izzetli yüzüdür” dedi.
Devlet Bahçeli, “Bu topraklarda duanın bereketi milli şuurun görkemi vardır. Bu topraklarda engin bilgi birikiminin geniş kavrayıcı dünya görüşünün izleri vardır. Nevşehir açık hava müzesi gibidir. Bozgunculuk buralara nüfuz edememiş, fitne Nevşehir’in kapısından girememiştir. Çünkü Nevşehirli kardeşim dürüst bir hayatı ilke edinmiştir” diye konuştu.
“DERSİM KATLİAMINI MODERN Kerbela OLARAK TANIMLAYANLAR EHLİBEYT’İN KEMİKLERİNİ SIZLATMIŞTIR”
“Kim Nevşehir’de yalan tezgahı açtıysa hak ettiğini bulmuştur. Hatırlarsanız 8 Kasım 2014 tarihinde aşure etkinliklerine Başbakan da katılmış son derece tarihsiz açıklama yapmış. Sözde Dersim katliamını modern Kerbela olarak tanımlamış Ehlibeyt-in kemiklerini sızlatmıştır. Bu sakat yaklaşım tüm inananların tepkisini çekmişti. Çok şükür Nevşehir bu sorumsuz açıklamaya itibar etmedi dikkate almadı. Ehlibeyt’in aziz isimleri ile isyankarların yan yana getirme girişimlerini Nevşehirli kardeşim hiç masum bulmadı. Nevşehir’in yolu birlik ve dirliğe açılmaktadır” diyen Bahçeli, şu şekilde konuştu:
“Teröristlere methiye dizenlere Nevşehir’de müsamaha yoktur, Dersim hainliğine Kerbela diyenler Ermeni çetelerinin katliamını görmedi, görmek istemediler. Ortak acılara vurgu yaparak tarihimize ters düştüler. 1915 olaylarını çarpıtmaktan geri durmadılar. Kınalı kuzularımızı kefensiz mezara sokanları saygı ile andılar. Klipler eşliğinde Vatan şehit, bayrak ezan diyerek sömürüde rekor kırdılar. Türk Milleti’ne nerede düşmanlık bekleyen vaksa AKP’den el aldı. Nevşehir olan bitenleri saygı ile seyretmektedir. Nevşehir kirli emelleri görmektedir. Nevşehir kiminle yürüyeceğini şimdiden belli etmektedir.
Onurlu bir geleceğe ulaşmak istiyorsanız bizimle yürüyün. Sosyal ve ekonomik meseleleriniz bitsin diyorsanız şüphesiz bizimle yürüyün. Bizim yürüyüşümüz ilkeli, adil, adaletli ve ahlaklıdır. Bizim yürüyüşümüz Türkiye’nin tarihsel menfaatlerini gözetmektedir. Vatan topraklarını bırakıp kaçanların bizim yürüyüşümüzü anlayamazlar. Yürüyüşümüz hainlerin korkulu rüyasıdır. Yolsuzluğa bulaşanları, kul hakkı yiyenleri tepeleyecek silip süpürecektir yürüyüşümüz.
“TARLADA 50 KURUŞ İLE ALINAN PATATES PAZARDA ATEŞ PAHASINA SATILIYOR”
Türkiye dardadır, darboğazdadır. Ekmeğimizi kendi unumuzdan yoğurmak istiyoruz çok görüyorlar. Hükümet iğneden ipliğe her şeyi ithal ediyor buna da başarı diyor. Tarlada 50 kuruş ile alınan patates pazarda ateş pahasına satılıyor. Şimdi de patates ithalatı gündeme alınmıştır. AKP kabahati stokçulara yüklemektedir, suçu spekülatörlerin üzerine atıyor. Hükümet gıda ürünlerindeki fahiş zam ve fiyat artışlarından yakayı kurtarmak için çırpınmaktadır. Dünyada gıda ürünleri ucuzlarken bizde artmaktadır. Bu nasıl bir sömürü çarkıdır. Türkiye’nin üzerinden kimler geçinmektedir. Ülkemizde son bir yıl içinde gıda enflasyonu yüzde 14’ün üzerinde artış göstermiştir. AKP’nin iktidar yıllarında hayat pahalılığı azaldı mı? Gelir yükseldi mi? İhtiyaçlar karşılandı mı?”
“EŞME’YE GİDERKEN PKK İLE TEMASIN OLDU MU?”
“Büyüme iddiaları tamamen yalan. Asgari ücret ile geçinen milyonlarca insanımız açlık sınırının altındadır. Kiralar belinizi büküyor, alışveriş merkezlerinden boş çıkılıyor. AKP’nın söz ve vaatleri çöptedir” diyen Bahçeli, Başbakan ve Cumhurbaşkanı’nı eleştirdi. Bahçeli, şöyle devam etti:
“Başbakan ne yapıyor, saraya kurulmuş Erdoğan ne yapıyor? Başbakan harvurup harman savurmaktadır. Uydu başbakan saray namına ve hesabına başkanlık hesapları yapmaktadır. Vatandaşların taleplerini dinleyen görülmemektedir. Başbakan ve hükümetinin gündemi bambaşkadır. Şanlıurfa’ya gittikten sonra Suriye’nin Eşme köyüne geçerek Süleyman Şah’ın ruhuna Fatiha okumuştur. Şanlıurfa’nın Süleyman Şah ile anılacağını söylemiş Davutoğlu ne yapacağını şaşırmış, bittiğini anladıkça ne yapacağını şaşırmıştır. Madem ziyaret edecektin Süleyman Şah’ın eski yerini nasıl bir korkaklık ile terk ettin. Vatan topraklarını nasıl bırakarak kaçtın. Süleyman Şah’ın türbesi bombalanırken vicdanın neredeydi? Vatan topraklarından geri çekilmek tarihin neresinde başarı olarak sunulmuştur. Suriye’nin Eşme köyüne giderken kimlerden icazet aldın. Süleyman Şah Türbesinin yanında İmralı Canisinin posterleri dalgalanırken hiç mi rahatsız olmadın?
Seni korkutan nedir? Esasen kimlerin huzurunda divana duruyorsun. Süleyman Şah Türbesi’nden Türk Bayrağı’nı indiren Erdoğan ve Davutoğlu’dur. Bunların yatacak yeri sığınacak limanı kalmamıştır. Ecdad yadigarı toprakları satanlar türbe ziyaretinden nemalanmak istiyor. Alan aldı satan sattı. Bundan sonra sana kalan ömrün boyunca duyacağın vicdan azabıdır. Şimdi Davutoğlu soruyorum; Eşme’ye giderken PKK terör örgütü ile temasın oldu mu? Kuryeler gidip geldi mi? Bunlara cevap ver, bunları açıkla. Süleyman Şah huzuruna çıkacak ne yüzünüz ne de siyasi şerefiniz kalmıştır. Siz ziyaret edecekseniz Kandil’e gidin, Kürdistan’ı kurmak için tur atan Barzani’ye koşun, Türk düşmanlarının kollarına atılın. Sizin yeriniz Süleyman Şah değil. Ecdada kılıç satanlardır, sizin layığınız bunlardır.”
Devlet Bahçeli konuşmasının sonunda 3 Mayıs’ta açıklanan seçim beyannamesini meydanı dolduranlara anlattı.