Gülten Akın'ın Türk Şiirinin "Öz Annesi" Olduğunun 10 Kanıtı
1. "Ah, kimselerin vakti yok durup ince şeyleri anlamaya"

Durup ince şeyleri anlatmaya
Kimselerin vakti olmasa da
Okulların kadın öğretmencikleri
Tatil günlerini çoğaltsalar da
Kutsal nemiz varsa onun adına
Gözlerimiz için bağlar dokusalar da
Birikimler ve çizgiler gitgide gitgide
Açmaya ilkyaz çiçekleriBir gün birileri öte geçelerden
Islık çalar yanıt veririz
2. "Seni sevdim. Artık tek mümkünüm sensin"

Seni sevdim,
Seni birdenbire değil usul usul sevdim.
'Uyandım bir sabah' gibi değil,
Öyle değil nasıl yürür özsu dal uçlarına
Ve gün ışığı sislerden düşsel ovalara...
Seni sevdim...
Artık tek mümkünüm sensin.
3. "Ben yağmura deli, buluta deli, bir büyük oyun bu yaşamak dediğin, beni ya sevmeli ya öldürmeli."

Sana büyük caddelerin birinde rastlasam
Elimi uzatsam tutsam götürsem
Gözlerine baksam gözlerine konuşmasak
Anlasan
Elimi uzatsam tutamasam
Olanca sevgimi yalnızlığımı
Düşünsem hayır düşünmesem
Senin hiç haberin olmasa
Senin hiç haberin olmaz ki
Başlar biter kendi kendine o türkü
Yağmur yağar akasyalar ıslanır
Bulutlar uçuşur geceleyin
Ben yağmura deli buluta deli
Bir büyük oyun yaşamak dediğin
Beni ya sevmeli ya öldürmeli
Yitirmeli büyük yolların birinde ne varsa
Böcekler gibi başlamalı yeniden
Bu Allahsız bu yağmur işlemez karanlıkta
Yan garipliğine yürek yan
Gitti giden..
4. "Doymak için susuzluğuna, seni yudum yudum değil damla damla içeçeğim"

Raylar
Düğümlenen yollar, tren
Bir gün
Ümit etmediğim bir gün
Alıverecekler seni benden.
Neler götürdüğünü bilmeyecek
Düşünmeyeceksin.
Belki döneceksin
Düşerken yıldızım bir selvi gölgesine
Belki de ömür boyu bekleteceksin.
İlk çiğdemle gel
Ne var ki dünyada
Kaybedip bulmaktan güzel?
Demesi kolay ama
Öylesine yanıyor ki içim
Bir garip çöl yolcusu gibiyim.
Doymak için susuzluğuna
Seni yudum yudum değil
Damla damla içeçeğim
5. "Gittim geldim kara saçlarımdan kurtuldum"

Kestim kara saçlarımı
Uzaktı dön yakındı dön çevreydi dön
Yasaktı yasaydı töreydi dön
İçinde dışında yanında değilim
İçim ayıp dışım geçim sol yanım sevgi
Bu nasıl yaşamaydı dön
Onlarsız olmazdı, taşımam gerekti, kullanmam gerekti
Tutsak ve kibirli -ne gülünç-
Gözleri gittikçe iri gittikçe çekilmez
İçimde gittikçe bunaltı gittikçe bunaltı
Gittim geldim kara saçlarımı öylece buldum
Kestim kara saçlarımı n'olacak şimdi
Bir şeycik olmadı - deneyin lütfen -
Aydınlığım deliyim rüzgârlıyım
Günaydın kaysıyı sallayan yele
Kurtulan dirilen kişiye günaydın
Şimdi şaşıyorum bir toplu iğneyi
Bir yaşantı ile karşılayanlara
Gittim geldim kara saçlarımdan kurtuldum
6. "Durdun söylenmemiş, anlatılmamış, söylenememiş olanı anlaşılır durdu duruşun"

Yitiğin tartıldı orda burda
Bozuk mu düzgün mü tartılarda
Durdun
Söylenmemiş, anlatılmamış, söylenememiş olanı
Anlaşılır durdu duruşun
İçinde dolaştırdıkları o karışık ayna
senin çıplak gözlerine
ne kadar ne kadar yabancı
bu dünya düşündürmez mi
kimin hayatı kimin umurunda
oysa sarmalandın, paylaşıldın
ortasında sen gibi bir kalabalığın
öyle bakıyorsun
suya düşmüş arıyı gözleyen
7. "Onlar; yalınkat adamlar kalabalık adamlar en yalnız kadınlara söz arasında ya da boş gözleriyle aralıksız en kötü sevgilerini sunuyorlar"

Onlar;
Yalınkat adamlar kalabalık adamlar
En yalnız kadınlara söz arasında
Ya da boş gözleriyle aralıksız
En kötü sevgilerini sunuyorlar
-Bana gel sonra git bana gel
Biz;
Islanacak yağmurlar yağıyor
Birlikte atlanacak sular kaçılacak güneşler
Pay edilecek koca bir yalnızlık
-Biri olsa tutsa bırakmasa
Onlar;
Günde bindikleri taşıtlarda
Yollarda göz kulak salt tavşan
Tüylü enselerin terli ellerin ardından
Soluk soluğa:
- Benim ki olmasa
Biz;
Günde bindiğimiz taşıtlarda
Günde geçtiğimiz yollarda
Bir kızcığın sorgulu ağzını saçlarını
Bir oğlanın kirli sarı bacağını
Tutup öptüğümüzü sanıyoruz
Öyle seviyoruz
-Öyle seviyoruz bizim olsa
Betikleri ekinleri
Olmazsa akçaları güçleri
Hele bir toplumda yerleri hele bir
Kendi arasında eşit ve bağımsız
Onlara (saygıdeğer kişiler)
Göre kadınlar toplumda kabak çekirdeği
-Eksilmem olmasa
8. "Evleri yüksek kurdular, önlerinde uzun balkon, sular aşağıda kaldı aşağıda kaldı ağaçlar"

Evleri yüksek kurdular
Önlerinde uzun balkon
Sular aşağıda kaldı
Aşağıda kaldı ağaçlar
Evleri yüksek kurdular
On bin basamak merdiven
Bakışlar uzakta kaldı
Uzakta kaldı dostluklar
Evleri yüksek kurdular
Cama betona boğdular
Usumuzdaydı unuttuk
Topraklar uzakta kaldı
Toprağa bağlı olanlar
9. "Ölüm o pervasız zalim senin de odanda konukken sen neyin zalimisin?"

Dar günlerde usulca seslenişe
Usul bir yankı arayan
Umutsuz susarsa
Taş kesilir dünya da
Büyürüz
Silahlar ölçmese boyumuzu
Büyürük erik
Büyürük badem
Büyürüz akasya
Elbet büyürüz
Geç olmadan, sonsuz geceye girmeden
Herkes döktüğü kederi toplasa
Sezen'in sesinden fado dinlesek
Hangi dala düşer güneş
Çiçeği söylese
Bir gün konuşmadan bile bir
Anlaşsak
Ölüm o pervasız zalim
Senin de odanda konukken
Sen neyin zalimisin?
10. "Bu güz öleceğim. Bütün işlerimi bitirdim"

Dünyalık şeylere dünyanın parası gerek
Oysa topraktan çıkardın yirmi beş liracık
Kefenimizi al. sabunu lifini unutma
Bir cennet ayırt Hoca parasıyla birlikte
Bu güz öleceğim. bütün işlerimi bitirdim
Ağlama kız, deme incirim Yar Yar
Derede yıkandım, cevize tırmandım. kuş ürküttüm
Kaçırdılar on iki Çocuk doğurdum. Bekledim gözlerim
Oğlan everdim. kız yetirdim. Otuzuma vardım
Ben ağlamam dağlar taşlar ağlasın
Körüm, çelimsizim, göğnüğüm, hastayım.
Sebebolanları nerede bulayım
Adamdan içerli kuşlar ağlasın
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
"Ölüm o pervasız zalim senin de odanda konukken sen neyin zalimisin?" (Y)
Alıntılar çok iyi.