onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
İyi Bir Marka Yaratmak İsteyen Her Girişimcinin Bilmesinde Sonsuz Fayda Olan 16 İpucu

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

İyi Bir Marka Yaratmak İsteyen Her Girişimcinin Bilmesinde Sonsuz Fayda Olan 16 İpucu

Güzel bir girişim fikriniz var ve buna bir marka yaratmak istiyorsunuz. Tabii göründüğü kadar kolay değil; pek çok parametreyi bir arada gözetmek gerekiyor. Tek bir hata dünyanın en iyi fikrinin tutmamasıyla sonuçlanabiliyor. İyi ve güvenilir bir markanız olsun istiyorsanız neleri nasıl gözetmeniz gerekir; birlikte bakalım mı?

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

1. Rakip odaklılığı es geçip yalnızca müşteri odaklı olmak sizi öne çıkaramaz.

1. Rakip odaklılığı es geçip yalnızca müşteri odaklı olmak sizi öne çıkaramaz.

Tüm rakipleriniz (ve siz) yalnızca müşteri odaklı olduğunuzda ortaya çıkacak şey çok belli: Birbirinin kopyası ürünlerle dolu bir pazar. 

2009’da Çin’de Great Wall Motors’un yaptığı araştırma, Çinli alıcıların SUV yerine Sedan tercih ettiğini, çünkü Sedan'ların daha prestijli olduğunu ve SUV’un herhangi bir sosyal statü barındırmadığını belirtiyordu. Great Wall ise bu verilerin üzerine SUV'a odaklandı; çünkü diğer 28 Çinli otomobil şirketi büyük oranda Sedan'larla çalışıyordu. Sonuç olarak, Great Wall en büyük ve en kârlı Çin otomobil şirketi oldu.

Buradan alınacak ders, bir girişimci olarak 'daha iyi' ile kazanmanız çok zor; 'daha farklı' ile çok daha kolayca kazanabilirsiniz.

2. Bütün başarılı markalar belli bir odak noktasına sahiptir.

2. Bütün başarılı markalar belli bir odak noktasına sahiptir.

Örneğin markanız Pizza Hut gibi bir pazar lideriyse, odak noktanız liderliktir. Peki böyle bir güce karşı nasıl farklılaşacaksınız? Şöyle: Misal Domino’s kendi odak noktasını eve servis olarak daralttı ve bu sayede ikinci en büyük pizza zinciri oldu. Little Ceasers “bir pizza fiyatına iki pizza” olarak odağını daralttı. Onlarca pizza zinciri var fakat bu şirketler pazarı domine etmekte.

Girişimciler olarak kendinize sorun, hangi kategoride rekabet ediyorum? Bu farkımı 2 - 3 kelime ile nasıl söze dökebilirim?

3. Oturup isim düşünmek yerine strateji düşünmeye odaklanmalısınız.

3. Oturup isim düşünmek yerine strateji düşünmeye odaklanmalısınız.

İsimler inanın daha sonradan geliyor. Girişimci olarak önce pazarlama stratejisini geliştirmelisiniz. Sonrasında bu stratejiyi yansıtacak şekilde ürünleri veya hizmetleri isimlendirebilirsiniz.

4. Gerçekten güçlü bir görsel kullanmanız gerekiyor.

4. Gerçekten güçlü bir görsel kullanmanız gerekiyor.

En güçlü dediğimiz markalara dikkat edin; birçoğu kendileri hakkında bir mesaj veren güçlü görseller kullanır. Coca-Cola’nın şişesi, Malboro’nun kovboyu, Corona’nın limon dilimi, Stella Artois’in kadehi, Blue Moon’un portakal dilimi vb.

Ürün veya servisinizi piyasaya sürmeden önce, pazarlama stratejinizi güçlendirecek görseller bulmaya çalışın. Bazen bu öyle bir görsel olur ki; marka isminizi bile değiştirirsiniz.

5. Reklama çok gereksiz para harcamak en sık düşülen hatalardan birisi.

Bugün, yeni bir markayı piyasaya sürmenin en iyi yolu halkla ilişkiler. Markanızın bilinirliği arttıktan sonra reklamları kullanmaya başlamalısınız. Hali hazırda hatırı sayılır, ünlü bir şirket değilseniz, bir halka ilişkiler firmasıyla çalışmak açıkçası zaman ve para israfı oluyor.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

6. Markayı çokça dallanıp budaklandırmak da öyle.

6. Markayı çokça dallanıp budaklandırmak da öyle.

Markanızın bilinirliği artmaya başladıkça, büyümenin baskısına karşı da dayanabilmeniz gerekmekte. Örneğin McDonald’s a baktığımızda, menülerine düzinelerce ürün eklemelerine karşın satış rakamları pek de buna paralel gitmiyor. Geçen senenin ürün başına satış rakamları: McDonald’s : 2,476,000 milyon dolar. In-N-Out Burger (yerel olmasına rağmen): 2,546,000 milyon dolar. Koskoca McDonald's diyoruz; düşünün.

7. Yahoo’ya bakın, bir zamanlar internette arama pazarını domine eden ve hisseleri 140 milyar dolar değerinde olan bir şirketti.

7. Yahoo’ya bakın, bir zamanlar internette arama pazarını domine eden ve hisseleri 140 milyar dolar değerinde olan bir şirketti.

Ama çok hızlı bir şekilde portallara bölündü, çok fazla şirket ile birleşti ve onları Yahoo Mail, Yahoo Games, Yahoo Groups, Yahoo Pager vs. haline çevirdi. Bugün Yahoo’nun hisseleri sadece 30 milyar dolar değerinde ve büyük ihtimalle bu rakamın yaklaşık 25 milyar doları Alibaba içerisindeki holdinglere ait.

8. Google sadece arama motoru olarak kalmasına karşın; hafiften bu tuzağa düşmekte.

8. Google sadece arama motoru olarak kalmasına karşın; hafiften bu tuzağa düşmekte.

Google sadece bir arama moturu olarak kaldı ve bugün hisseleri 498 milyar dolar değerinde. Fakat Google bile markalarını genişletmenin batağında. (Alphabet vb). Markanızı uçuruma sürükleyecek noktaya kadar büyütüp genişletmeyi bırakın. Odak küçültmek daha doğru bir taktik.

9. İnternette kişisel ve kurumsal markanızın itibarını korumak önemli bir konu.

9. İnternette kişisel ve kurumsal markanızın itibarını korumak önemli bir konu.

Her an birisi siz ya da şirketiniz hakkında istemeyeceğiniz bir paylaşımda bulunabilir. Üstelik siz de bunu sürekli takip edemeyebilirsiniz.

Kişisel ve kurumsal markanızın dijital ortamdaki takibi için kullanabileceğiniz bir takım araçlar var. Bu araçlar, sosyal medyayı ve arama motorlarındaki tüm sonuçları sizin için kontrol edip raporluyor. Böylelikle markanız hakkında çıkan her türlü gönderiden eş zamanlı haberdar olabiliyorsunuz ve haliyle istenmeyen durumların önüne en hızlı şekilde geçebiliyorsunuz. (Yine de elbette insan faktörü önemli ve dijital ekibinizin ne kadar iyi olduğu tabii mühim). 

Marka yönetimi için hangi araçları kullanabileceğimize de bakalım:

10. Aslında arama motoru mantığıyla çalışan Google Alerts'ten faydalanabilirsiniz.

10. Aslında arama motoru mantığıyla çalışan Google Alerts'ten faydalanabilirsiniz.

Siz sadece araştırmak istediğiniz şeyi yazıyorsunuz ve Google Alerts sizin yerinize tüm dünyadaki bilgi servislerini, haber sitelerini, blogları, web sayfalarını tek tek inceleyerek filtreden geçiriyor ve size e-mail olarak aradığınız şeyi yazan blogları, televizyonlar, dergiler, gazeteler ve diğer web sayfalarındaki yazıları atıyor. Bunları inceleyip gerekli durumlarda aksiyon almak size veya ekibinize kalıyor.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

11. Canva ise bir başka ücretsiz web tabanlı sürükle bırak grafik dizayn uygulaması.

11. Canva ise bir başka ücretsiz web tabanlı sürükle bırak grafik dizayn uygulaması.

Canva sizin için profesyonel kalitede infografik, poster, Facebook kapak fotoğrafları ve daha fazlasını bir araya getiriyor. Üstelik bunları kullanmak için grafik düzenleme programlarını bilmenize de gerek yok. Geniş bir şablon, arka plan, font ve stok resim arşivi var; ve tüm bunlar sayesinde size oldukça iyi görünümlü grafikler hazırlama imkanı veriyor. Bir bakmanızda fayda var deriz.

12. BrandYourself kişisel SEO anlamında dijital itibar konusuna yeni bir soluk getiriyor diyebiliriz.

Her şeyden önce, kimlerin isminizi arattığını bulmanıza yardımcı oluyor. Son derece de basit bir uygulama. Kolayca üye olabildiğiniz BrandYourself’e adınızı ve soyadınızı giriyor ve yapılan Google aramasında hangi sonuçların size ait olduğunu ve olmadığını belirtiyorsunuz. Ardından da kişisel bir profil oluşturup sosyal ağ hesaplarınızı bu profile bağlayabiliyorsunuz.

13. LinkedIn ve Twitter, daha çok kitleye ulaşmak ve büyümek için büyük fırsatlar sunan güçlü ağlar.

13. LinkedIn ve Twitter, daha çok kitleye ulaşmak ve büyümek için büyük fırsatlar sunan güçlü ağlar.

Şuna dikkat edin; içeriklerinizi beğenen kişiler için özel bir efor sarf etmeniz lazım. Birileri içeriklerinizi zaman ayırıp okuyorsa bu hareketlere karşılık vermeniz yerinde olur. Tek kişi ile başlayan bu ilgi, gün geçtikçe daha çok kişinin ilgisini çekmeyi sağlayabilir. Neticede sosyal ağların temeli karşılıklı etkileşim ve iletişimdir; bunu akılda tutmanızda fayda var deriz.

14. IFTTT diye bir şey var; size basit programlar yazarak bilgiyi sizin yerinize takip, kayıt, kontrol etme imkânı tanıyan bir mecra olarak düşünün.

14. IFTTT diye bir şey var; size basit programlar yazarak bilgiyi sizin yerinize takip, kayıt, kontrol etme imkânı tanıyan bir mecra olarak düşünün.

Sıfır programlama bilginizle çok basit ve kullanışlı programlar yazmanıza yardım ediyor bir anlamda. Twitter , Facebook, Google, Instagram ve daha birçok sosyal hesaplarınıza otomatik talimatlar vermenizi sağlıyor.

15. Web sitenizde blog içeriği ilgili yapılan yorumları sekmelerde tutmak gerekir.

15. Web sitenizde blog içeriği ilgili yapılan yorumları sekmelerde tutmak gerekir.

Sizi takip eden insanlar size soru sorduğunda geri bildirim beklerler. Bu noktada kuracağınız etkileşim çok önemli.

Bildirimlerinizi açık tutun ve her yazılan yorumdan anlık olarak haberdar olun. Bu çok işinize yarayacaktır.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

16. Son olarak elbette, ücretsiz Google Analytics'ten yardım alabilirsiniz.

16. Son olarak elbette, ücretsiz Google Analytics'ten yardım alabilirsiniz.

Sitenize gelen ziyaretçiler hakkında detaylı bilgi almak Google Analytics için açıkçası çocuk oyuncağı. Çünkü Google Analytics sitenizi ziyaret edenlerin genel bilgilerinin yanı sıra çok daha detaylı bilgileri size verebiliyor. Sitenize gelen kullanıcılar hangi sitelerden gelmiş, reklamınıza mı tıklamış, sitede ne kadar durmuş, üye mi olmuş, ürün mü almış; vb daha birçok detaylı bilgi veriyor. Oldukça faydalı bu takip uygulamasını da es geçmeyin deriz.

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
168
23
15
6
5
4
1
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın