Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Test
Gündem
Magazin
Video
"Kas İlaçtır Hadi İçelim": Yarım İnsanlık Kas, Yarım İnsanlık Bir Sistem
Madem ilaç içmeyi bu kadar seviyorsunuz, size istediğiniz şeyleri vermenin zamanı geldi. Hadi hapları hazırlayın…
Meşhur ilaç satıcılarının geçmişte söyledikleri bir söz var. ‘Tek pişmanlığımız sağlıklı insanlara da ilaç içirmenin bir yolunu bulamamaktı.’ Artık pişmanlık falan kalmadı çünkü sağlıklı insan da yok ilaç içmeyen de.
Oyun hareketsizlik üzerine kurulmuş durumda. Modern hayat öyle bir hayat ki insanın en temel davranışı olan hareketi elinden alıp onu duvarlar arasına sıkıştırıyor. Bu sadece bir başlangıç bundan sonra olanları dikkatle okuyun.
İnsan geçmişte kendini hareketle var ettiği için hareketsizliğe hiç hazırlıklı bir canlı değildir. Normalde bir insan doğada yaşarken 30 yaşlarına kadar büyür ve gelişir bu yüzden de durduk yere kas kaybetmez. Ancak siz kendinizi normal insan sanıyorsanız çoktan geçmiş olsun.
Normal insan gününün tamamında hareket eder. Ya sen ne yapıyorsun?
1) Ben size söyleyeyim modern hayatın içinde laylaylom takılan, bilgisayar, telefon hareketsizlik üçgeninde yer alan gençler henüz 20 yaşından sonra büyümeye devam etseler de kassal aktivite yeterli olmadığı için yapısal olarak gelişemeden bu yaşları geçiyorlar. Bu yüzden de daha 30 yaşını bulamadan vücutları hastalık alt yapısı kazanmaya başlıyor. Bakın şimdi hikâyeye.
2) Ortalama bir insan 30 ile 40 yaşları arasında yeterince hareket edip egzersiz yapmazsa yıllık ortalama 150 gram kas kaybederler. Şimdi bu kas kaybının nasıl bütün hastalıklara dönüşeceğini dikkatle bakın.
3) Kaslar vücudun hareket motorlarıdır ve vücuda giren enerjinin egzersiz sırasında %80’lere kadar kullanma yetkisi olan tek dokudur. Dolayısıyla bu potansiyeli kaybettiğinizi düşünün. Buna bağlı olarak metabolizmanız yavaşlayacaktır. Yavaşlayan metabolizma yağlanmayı da beraberinde getirir.
4) Kaslarınızın 2.0 motorluk dev bir araba olduğunu düşünün. Bu motorun zayıflaması motoru 1.3’lük ekonomik araba formuna çevirir. Bu şekilde de kaslar daha yüksek enerji yakma kabiliyetini kaybeder. Kaybettiğinde de vücuda giren enerjiyi kullanamamaya başlarsınız. İşte bu da sizin yağlanmanıza sebep olur. Size bir mesaj vererek devam edeyim. 30 yaşını geçtiyseniz ve hala eskisi gibi yaşıyorsanız geçmiş olsun.
5) İnsanlar 40 ile 50 yaşları arasında yılda 200-250 gram kas kaybeder. İşte bu çok kötüdür ve bu gerilemenin sebebi yaşlanmaya bağlı kas kaybıdır.
İşte her sağlık sorununun temelinde bu var. Zayıflayan kas bu yaşlarda eklemi daha az desteklediği için artık bu yaştaki insanlar omurga ve eklem hasarları ile uğraşmaya başlarlar. Basit şekilde söylemek gerekirse kaslar artık vücudunun yükünü taşıyamamaya başlar. Buna ek olarak en önemli kırılım 50 yaşında yaşanır.
6) On yılda 2,5 kiloyu bulan kas kayıpları dünyanın en büyük ölüm sebebi olan kardiyovasküler sistemin potansiyelini bozmaya başlar. Kalp ve damar sistemi kas kaybına bağlı zayıflar.
Neden zayıflamasın ki? Vücudun kendi içindeki konuşmasını şu şekilde hayal edin. Abi motorlar çalışmıyor mu? Çalışıyor ama az çalışıyor. Ee o zaman fazla enerjiye ihtiyacın yok. Bu yüzden sana enerjiyi ve oksijeni gönderdiğim dublex yollu damar sistemine ihtiyacın da yok. Ben bunu bi daraltayım da ekonomi olsun. Daralt abi benim ihtiyacım yok. Bu diyalogda mantıksız hiçbir konuşma yok. Vücut ihtiyaç duymadığı şeyi korumaz. Bu yüzden kas kaybı ve hareketsizlik kardiyovasküler sistemi zayıflatır. Hoop döndük mü en başa, neydi bir numaralı ölüm nedeni dünyada? Neydi şu anda patlayan sorunlar? Hepsinin kökeninde bu var.
Artık yaş 50 bandından sonra her şey kötüleşmeye başlar. En az 20 yıldır kas kaybının biriktiğini hesapladığımızda kaslarımızın yarısına yakını kaybedilmiş olur. Yarım insanlık kas, yarım insanlık potansiyel, yarım insanlık bir sistem getirir. Bu yüzden artık oksijen kullanım kapasiteniz bile azalmaya başlar. Azalan oksijen kapasitesi organların performansının düşmesine yol açar. Bağışıklık sistemi artık iyi çalışamaz hale gelir. Bu yüzden sık hastalanma ve direnç kırıklıkları meydana gelir.
İşte buradan sonra tam ilaç sektörünün istediği tuzağın içinde dolanmaya başlarsınız
Azalan oksijen kapasitesi beyni etkiler ve sinir hücreleri ölmeye başlar. Bu ölümler beraberinde zihinsel ve psikolojik problemleri getirir. Depresyon, alzheimer ve demans artık normaldir.
Oldu mu sana zihinsel, fiziksel ve psikolojik sorunlar normal? Buradan sonra tabi ki ilaç kullanmadan yaşayamazsın. Ama gördüğünüz gibi çember tek bir noktada daralıyor. Geriye dön ve hareket ve egzersizlik çemberin daralmasına engel ol.
Bugüne kadar 5 yaşından 92 yaşına kadar insanın iyileşme ve gelişim programlarını yönettim. Her zaman bana şu sorulur. Hocam ne kadar süre yapmalıyız? Buna tek bir cümle ile cevap veririm.
Ne kadar kullanmak istiyorsun? İşte o kadar…
Yorum Yazın