Şeyda Betül Kılıç Yazio: İzmir Depreminin Ardından Toplumsal Korku, Bireysel Sakinleşme
Şeyda Betül Kılıç Yazio: İzmir Depreminin Ardından Toplumsal Korku, Bireysel Sakinleşme
30 Ekim 2020’de meydana gelen 6.6 şiddetindeki yıkıcı deprem tüm Türkiye’yi derin bir üzüntü ve endişeye boğdu. Deprem çevre illerden bile hissedildi. Yazları ziyaret edebildiğim güzel İzmir’deki tüm depremzedelere geçmiş olsun dileklerimi iletirken, yaşamını yitiren herkesi rahmetle anıyorum.
Ardı ardına zorlanmalar yaşıyoruz. Kayıplar, yas, korku, kaygı, endişe, belirsizlik ve sürekli teyakkuzda olma hali hem toplumsal hem de bireysel olarak son derece yıpratıcı olmaya devam ediyor. Hem maske, hem mesafe hem dayanışma bu yılki kadar bir daha ne zaman yan yana gelir bilmiyorum. 500 yılda bir görülen bir virüsle mücadele içindeyken doğal afetlerin doğal olmayan (insan eliyle oldurulan) sonuçlarını kaldıracak hiç halimiz yok.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Toplumca tehdide karşı sürekli alarmda olmaya bağlı duygusal yorgunluk yaşıyoruz. Uyanmaya korkar hale geldik.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Hemen kendimizi sakinleştirmeyi deneyerek başlayalım. İlk madde, eğer mümkünse travma alanından biraz uzaklaşmak. Diğeri, sevdiklerimize sarılmak. Bu nörosistem oksitosinle korkuyu seyreltir. Bireysel sakinleşme sürecini yazmaya devam ediyorum.
ONAYLAYIN:
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
Yorum Yazın